Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@thvrely

Luisa Serisi, ikinci kitap.

Serideki kitaplar birbirinden bağımsız olduğundan gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.

1. Bölüm ° Deli Cesareti

Aklıma esen bir fikirle birlikte tahta kalemimi alıp ayağa kalktım.

Evet, manyaktım ama yapacaktım işte.

Okulumuzun verdiği parasız bir resim kursu vardı fakat oraya sayılı öğrenciler girebiliyordu. Bende o sayılı öğrencilerden biriydim çünkü resim yeteneğim vardı.

Annem ve halam sayesinde küçük yaşta resim çizmeye başlamıştım. Resim kısa zamanda benim ruhum halime gelmişti.

Hissettiklerimi, düşüncelerimi ve daha nicesini resmediyordum.

Tabii okulun serseri çocuğunu bıyık ve sakallı bir şekilde çizmek buna girmiyordu.

"Okulun serseri çocuğu" olarak adlandırılan birisi vardı. Bu çocuğun bizim sınıfta olması ve fırsat buldukça kavgaya karışması akıl alır gibi değildi.

Boks kursuna, yüzme kursuna, tekwandoya, judoya ve hatta karateye bile gitmişti.

Gittiği yüzme kursunda bende üyeydim. Hayır, onun için üye olmamıştım. Aras yani okulun serseri çocuğu olarak adlandırılan çocuk benden birkaç ay sonra yüzme kursuna üye olmuştu.

Onu hem okulda hemde haftasonları görmek beni deli etse de üstsüz olduğunda gözlerimin bayram ettiğini ne yazık ki söylemek zorundayım.

Tamam, tamam, tamam. O görüntüleri biraz daha hatırlarsam en arkada yayılarak oturan Aras'a bakmak zorunda kalacağım.

Evet, devam edelim mi artık?

Tamamen korkusuz bir şekilde ayağa kalkıp tahtaya ilerledikten sonra Aras'ın yüzünü çizdim.

Onu resmedip detayları da es geçmezken tam bıyığı ve sakalı çizeceğim esnada Yaman'ın buraya doğru geldiğini gördüm.

Sakın.

Yaman gayet sakin bir şekilde yanımdan geçip gittiğinde derin bir nefes aldım. Güzel resmimin üzerine uzun bir bıyık çizdikten sonra resimdeki

Aras'ın tek kaşını havaya kaldırdım.

Aras'ın büyük kafası tahtada resmedilmiş bir şekilde dururken yüzümdeki sırıtışımla birlikte yerime oturdum.

Annemin deli damarı bana da geçmişti.

Babamın utangaçlığı ise...

Hayır. Onun bana geçtiğinden söz bile etmek istemiyorum.

Utanmaktan nefret eden birisi olduğumdan ne zaman utansam babamdan bana geçen o hücrelerime kızardım. Gerçekten sinir bozuculardı.

Göz ucuyla Aras'a baktığımda kaşını kaldırmış bir şekilde tahtaya baktığını gördüm. Sanırım oradaki kaş kaldıran Aras'ı gördüğünden dolayı hemen kaşını indirdi.

Başı ağır hareketlerle bana dönerken sert yüz hatlarında göz gezdirdim. Siyah ve dalgalı olan saçlarından birkaç tutam alnının önüne düşüyordu.

Küçük, kemersiz burnu ve dolgun altdudağıyla birlikte bir baş yapıt gibiydi.

Koyu yeşil gözlerini saran uzun kirpikleri bende bile yoktu.

Ten rengi fazlasıyla açıktı. Uzun ve kemikli parmakları aynı annem gibi bana fesat fesat düşünceler çağrıştırıyordu.

Kendine gel.

O elleriyle birlikte başkalarını dövüyordu.

Kimi mi?

Maysa adında çok güzel bir kız kardeşi vardı. Ona asılan herkesi okul çıkışı bir köşeye sıkıştırıp dövüyordu.

Tamam, Aslında o kadar da serseri sayılmaz.

Maysa on birinci sınıftı ve tüm arkadaşları Aras ile sevgili olabilmek için Maysa ile arkadaşlık kurmuşlardı.

Maysa da abisiyle siyah saçları ve koyu yeşil gözleri paylaşıyordu. Maysa çok güzeldi ve abisi Aras çok yakışıklıydı.

Bu güzelliği ve yakışıklılığı nereden bulmuşlardı merak ediyordum.

Maysa ile son zamanlarda görüşüyorduk. Maysa da benim gibi resim kursuna gidiyordu ve grup çalışmalarda beraber takım olabiliyorduk.

Maysa ile o kadar sık görüşmüyordum. Ayrıca sırf abisi için ona yalakalık yapmaya çalışmıyordum.

Bazıları ise Maysa'ya yalakalık yapıyor, bu da yetmezmiş gibi Maysa'nın evine gidip duruyorlardı.

Bunların hepsini bana Maysa söylüyor bu arada.

Ben düşüncelerimde kaybolurken Aras ne ara başımda dikilmeye başlamıştı bilmiyorum.

"Liva?" Pürüzsüz ama bir o kadar tehditkâr çıkan sesi beni kendime getirdi. Başımı kaldırıp ona baktığımda onun da bana baktığını gördüm.

Tek farkı ben eğlenmiş bir şekilde bakarken onun sinirli bir şekilde bakmasıydı.

"Bu resim ne?" Kafam tahtaya döndüğü anda Yaman'ın gülerek resmimi sildiğini gördüm.

Yaman.

Ölüm saati, 12:30.

Aslında, saatten tam olarak emin değilim.

Hızla ayağa kalktığım ve tahtaya doğru ilerledim. Sinirle Yaman'a bakarken onun tek yaptığı kıkır kıkır gülmekti.

"Komik mi? Ben ona dakikalarımı ayırdım ya dakikalarımı!" Yaman gayet rahat bir şekilde omuz silkti.

"Arkadaşımı böyle resmedemezsin." Yesinler senin arkadaşını!

Doğru. Onu yemek isteyen bir sürü kız var zaten.

"Sende benim emek harcadığım resmi silemezsin!" Yaman gülerek ellerini cebine soktu.

"İnkar etmiyorsun yani?"

Evet. İnkar etmiyordum.

"Soruma cevap ver yoksa-" Daha cümlemin devamını getiremeden uzun ince ve sıcak parmakların bileğime sarıldığını hissettim.

"Tamam, Liva. Birazdan hoca gelecek." Dik dik baktım benden yirmi santim uzun Aras'a.

1.70 olmak zordu. Benden daha uzun koca/sevgili bulmak daha da zordu.

Benden iki yaş küçük dördüz erkek kardeşlerim bile 1.85 civarındaydı. Babam uzun birisi olduğundan ve annem de ondan geri kalmadığından bizim boylarda uzundu işte.

Aras diye bir kardeşim vardı ve o, sınıfımdaki Aras'a göre fazlasıyla uysaldı. Söz dinleyen yakışıklı bir çocuktu ve buradaki Aras'a bin basardı.

"Ne var, Atlas?" Dedim ikinci ismini kullanarak. Bu okulda onun ikinci ismini kullanan tek kişi bendim.

Ademelması oynadığında kendimi yutkunmamak için zor tuttum.

"Liva..." Dedi inler gibi.

"Birazdan hoca gelecek. Edebiyat hocası. Ne kadar sinirli olduğunu ve her halta tutanak tuttuğunu hatırlamıyor olamazsın."

Edebiyat hocası.

Sınıf öğretmenimiz.

Yer değişikli ve başkan seçimi.

Bu iki şey bugün olacaktı, değil mi?

Kahretsin.

Başkan seçimi yapılacaktı ve hocamız iki başkan seçiyordu. Bizde yardımcı diye birşey yoktu.

Bende başkanlık seçimine katılacaktım. Ayrıca yer değişikli de vardı fakat ben yerimden de, yanımın boş olmasından da memnundum.

Atlas'ı dinleyerek yerime ilerledim. Oflayarak oturup kitabım ile defterimi çıkarttıktan sonra hocayı beklemeye başladım.

Atlas önümden geçip giderken bir kağıt bıraktı. İlk başta umursamasam da sonunda açmaya karar verdim.

Edebiyatçı içeri girdi. Herkes ayağa kalktığında hoca oturun falan filan dedi ve herkes yerine oturdu.

Bu kısımları biliyorsunuzdur diye ayrıntıya girme ihtiyacı duymadım.

Hoca yer değişikliği yapacağını ama ondan önce kağıtta kimin kiminle oturacağını tasarlayacağını söyledi.

"Ayrıca, birazdan olacak oturma düzeniniz yıl sonuna kadar kalacak. Yani..." Duraksadı. "Sekiz ay boyunca."

Sekiz ay.

Sınavlarımızın başlamasına son iki hafta yani.

Hoca sessiz durmamızı söylerek gözlüğünü taktıktan sonra kağıttaki oturma düzeniyle ilgilendi. Bende notu açıp yazanları okudum.

0506 *** ** **

Yaman'ın numarası. Sinirini okulda değil mesajlarında çıkartmalısın, kelebek.

Kelebek?

Nerem kelebek benim?

Birşey demek için arkamı döndüğümde Aras'ın deftere birşeyler karaladığını gördüm.

Bir resim çiziyordu fakat ne olduğunu anlayamamıştım.

Boşvererek notu kalemliğime koyduktan sonra bende defterimi açıp Aras'ı çizmeye başladım.

Sakallı ve bıyıklı bir şekilde.

 

Loading...
0%