@thvrely
|
Doruk 2004 Yılı, Bebek/İstanbul Elimdeki sınav kağıdı ile öylece durmuş, ne yapacağımı düşünüyordum. Bu benim girdiğim ilk sınavdı. Sabah annem aramıştı ama babam beni aramamıştı. Babaannemin yüksek almadığımı gördüğünde olacak tepkisini merak etmeye başladım. Acaba kızacak mıydı? Stresle tırnağımın etrafındaki ölü etleri kemirirken yanıma Ece yaklaştı. "Doruk? Neden böyle oturuyorsun?" Dedi sıcak elini sırtıma koyarak. Kafamı kaldırıp onun aldığı nota baktım. Matematik sınavından yüz almıştı. Ben ise kırk almıştım. Ağlayasım geldi ama kendimi tuttum. Ağlamıştım da ne olmuştu? Ağladığım için benimle dalga geçmişlerdi. Ayrıca onlar yüzünden hasta olmuştum. Üstüme bir kova soğuk su dökmüşlerdi. Burnumu çekerek ona baktım. "Sınavdan düşük aldım." Dedim kağıdı ona uzatıp. Hiç düşünmeden bana sarılıp sırtımı sıvazladı. "Boş ver. Senden önemli değil." Nedense harfleri okuyamıyordum, hep zorluk çekiyordum. Ben kelimeyi anlamaya çalışırken kelimeler uçuyordu. "Cidden mi?" Diye sordum ona. Çenesi omzumdayken başını salladı. "Evet." Dudaklarımı büzdüm. "Düşük aldığım için babam beni dövmez mi?" Gülerek geri çekildi. "Gülmez." Kenarıdan gelen Uraz'a kaydı bakışlarım. Bana doğru sırıtarak geliyordu. "Bak sen şu eziğe. Sınavdan sıfır almış, gelmiş burada benim arkadaşıma sarılıyor!" Ece, okulda popüler olan bir kızdı. Çoğu kız ona imrenirdi ama Ece her zaman gülümser, kendisinin de onlardan bir farklı olmadığını kanıtlamaya çalışırdı. Uraz'ın arkasından Metin elinde bir kova suyla birlikte geldi. Bu suyu üzerime dökeceklerini anladığımda sıramda geriye doğru kaydım. Ece ayağa kalktı. "Bu kova da ne? Ne yapacaksınız?" Diye sordu Uraz ile Metin'e. Uraz, Ece'nin omzundan tutup onu sertçe geriye itmek istese de Ece yerinden kımıldamadı. Normalde Uraz kimi iktirse, o kişi yere düşerdi. Ece'ye hayranlıkla baktım. Uraz kahkaha attı. "Bunu mu savunuyorsun gerçekten? Ailesi fakir, ayrıca bu velet kendisini savunamıyor! Baksana, o lanet sınavdan sadece kırk aldı!" Ece bir anda bana döndü. Yüzüme iğrenerek baktığında, yıkılmış bir şekilde hissettim. Gözlerimi kaçırdıktan sonra yutkundum. Ece de benden iğreniyordu. "Haklısın." Ece Uraz'ın kravatıyla oynamaya başladı. Uraz'ı kendisine çektikten sonra dudaklarını Uraz'ın yanağına bastırdı. Kalbim acıyla kasılırken gelen gözyaşlarımı ittim. "Sınavdan kaç aldın?" Dedi şirince kravatı parmağına dolayarak. Uraz Ece'ye yaklaşıp vücutlarını bütünleştirdi. Karnıma bir şey oturdu. "Yüz aldım." Ece'nin şirin gülümsemesi daha da genişledi. "Sana bir ödül vereceğim. Ne, biliyor musun?" Diye sordu Uraz'a. Uraz'ın bakışları Ece'nin dudaklarına kaydı. "Neymiş o?" Dedi garip bir ses ile. Ece gülümsedi. "Öpücük." Canım daha da çok yanarken hızlıca ayağa kalkıp sınıfı terk ettim. Kalbim deli gibi acıyordu. Gözyaşlarım ise hızlıca yanaklarıma süzülmek için benimle adeta savaş veriyordu. En sonunda gözyaşlarımı tutmadım.
|
0% |