Yeni Üyelik
18.
Bölüm
@thvrely

Ece

Nihayet uykudan biraz olsun kurtulduğumda, bulanık görüş açım ile etrafıma baktım. Ana caddedeydik, hastaneye gelmemize az kalmıştı.

Oturuşumu dikleştirip kuru ağzımı ıslatmak için birkaç yudum su içtim. Gözlerimi ovuşturarak Eflin'e baktım.

"Ben uyurken bir gelişme oldu mu?" Yola bakmaya devam ederken bana bakmaya tenezzül etmedi. "Hayır. Kimse aramadı." Başımı salladım.

Hastanenin önünde durduğumuzda, hızlıca arabanın kapısını açıp indim. Dışarıda sağanak yağmur vardı. İlkbaharın yağmuru etrafı ele geçirmişti.

Eflin arabayı park edecek yeri bulduğu gibi indi. Ben hızlı adımlarla hastaneye girdiğimde, fazla geride kalmadan adımlarıma ulaştı.

Resepsiyon yazan kısıma geldik. "Doruk Liyan burada mı?" Diye sordum profesyonel sesim ile. Oldukça sakin bir şekilde konuşmuştum.

Halbuki içimde birçok yangın harlanıyordu.

"Evet, burada. Onuncu katın sonu, yoğun bakımda."

Tamda midemin ortasına bir şeyler oturdu. "Tamam. Teşekkürler." Kadın başını eğerek teşekkürümü aldığında, hızlıca asansörün olduğu yere ilerledim. Eflin hızlı yürümemi aldırmadan arkamdan geliyordu.

Asansöre bindiğimizde, sırf asansör daha hızlı yukarı çıksın diye neler yapabilirim diye düşündüm. Tabii bir çarem de yoktu.

En iyisi annemi aramaktı. Bu olanlar hakkında onu da haberdar ederdim.

Telefonu çıkartıp en üstteki annem yazısına tıkladım. Telefon çaldı, çaldı... Sonra da annem aramamı cevapladı.

"Alo?" Annemin sakin sesi kulaklarıma geldiğinde, biraz da olsa huzurla doldum. "Alo? Anne?"

"Efendim, Ece?" Gözlerim bir kez daha doldu. Nasıl konuşacaktım ki böyle?

"Anne... Sana haber vermek istedim, Doruk trafik kazası geçirmiş. Şimdi biz hastanedeyiz, konum atabilirim." Annemin endişeli nefesini duydum.

"Ah. Şuanda iyi mi?" Kendimi inlememek için zor tuttum. Annem benim ölmek üzere olduğumu fark etmiyordu anlaşılan.

"Anne..." Dedim inler gibi. Sertçe verdiği nefes buradan bile duyuluyordu.

"Tamam. Anladım. Konum at, kısa sürede gelirim." Annem görmese de başımla onu onayladım. Aramayı sonlandırdığımızda mesajlara girip ona konumu attım.

Asansörden çıktığımızda, hızlı hızlı yürüdüm altımdaki karoların üzerinde. Asya ve Göktürk abi, kucaklarındaki kızları ile orada duruyordu.

"Biz geldik." Dedim cansız bir şekilde. Konuşasım bile yoktu ama Doruk'un güncel durumunu merak ediyordum.

"Ee, Doruk nasıl?" Demek için ağzımı açtığım anda, tiz bir ses kulağıma ulaştı.

Benim için her şey durdu.

Doruk için her şey sonlandı.

 

Loading...
0%