@thvrely
|
Ece "Acaba fazla mı abarttım?" Diye sesli bir şekilde düşündüm. Yanımda beni sırf kariyerim yüzünden sevmeyen lise arkadaşım Eflin vardı. Başını olumsuz anlamda salladı. "Bence abartmadın. Söylediği sözlerden sonra kesinlikle hak ediyordu." Yanımdaki yastığı yüzüme bastırıp çığlık attım. "Yaptıklarım ve söylediklerimden sonra saatlerce doğru yapıp yapmadığımı düşünmekten nefret ediyorum." Dedim nefes almam zorlaştığından yüzümü yastıktan çekerken. Güldü. "Umarım hayatında yaptıklarından dolayı seni şüpheye düşürmeyecek bir insan olur." Göz devirdikten sonra bende güldüm. "Gökten vahiyle inecek herhalde bu şahıs." Diyerek ona baktığımda, omzuma bir tane geçirdi. "Olsun. Bekleyecek olsan bile buna değer." Tek kaşım alayla havaya kalktı. "Otuzuncu yaşıma geleceğim farkındaysan?" Bana dik dik baktı. "Otuz mu? Daha otuzuna dört yıl var." Omuzlarımı düşürdüm. Haklıydı. Daha dört yıl daha vardı ama altı yıl önce de bu yaşlarımıza çok var diyorduk. Aradan neredeyse altı ay bile geçmemiş gibiydi. "Şu yıllar dört ay gibi geçerse ne yapacağız?" Dedim endişeyle. Güldü. Kendini işaret ettikten sonra sırıttı. "Otuzuncu yaşımda eğer hâlâ bekar olursam patronum ile evleniyorum." Göz kırptı. Güldüm. Onun işi basitti. Patronunu sarhoş ettikten sonra bu tarz bir sözleşme imzalatmıştı. İşin komik yanı ise, Eflin benden bir yaş daha büyüktü. Okula geç başlamıştı. "Biliyorum. Şu şeyi gözüme sokup durma." Dedim elimle sanki sinekleri kendimden uzak tutmaya çalışıyormuş gibi. "Merak etme." Diyerek bir elini koluma koyup sıvazladı. "Sende birisini bulursun elbet. Hem, belki Doruk iyi birisi çıkar ve iyi anlaşıp birbirinize âşık olursunuz." Tek kaşımı alayla havaya kaldırdım. "Allah Allah, nasıl olacakmış o?" Sırıttı. "Çok basit. Onu etkileyeceksin. Hemen kağıt kalem getir, Doruk'u sana âşık edeceğiz." Saçma sapan işlerle kesinlikle ilgilenmiyordum. Bu anormal şeylerini kendisine saklayabilirdi. Eflin ayağa kalkıp çekmecemden kağıt çıkarttı. Masanın üstündeki kalemi de alarak kağıdın altına sert kapaklı kitap koyup yanıma oturdu. "İlk madde, senin kokun. Kokunu beğenmiyor mu? Yapacağımız şey basit: Ona yaklaşacaksın. Gülümsemen ile onu mest edeceksin ve belli olmadan hem gülüşüne hemde kokuna çekilecek." Ona doğru dik dik baktım. Ne saçmalıyordu bu Allah aşkına? "İlgilenmiyorum. Daha önemli şeyler yapmam gerekiyor." Bana inanmazcasına güldü. "Emin misin? Programını biliyorum." Sandalyeme daha çok gömüldü. "İkinci madde ise kelimeler. Bu hayatta kelime oyunu önemli. Tek bir kelimen bile ilgi çekici olmalı." Onu dinlemiyormuş gibi yapsam da devam ediyordum. "Üçüncü maddeye geçelim. Sizin dizi biraz sapıtacak, bunu biliyoruz. Klişe şeyler var. Kucağa düşmeler, kenara kıstırıp öpmeler veya sutyen ile basmalar falan... Sanki ortada bir duygu yoğunluğu varmış gibi göz teması kurup gülümse." İçime derin bir nefes çektim. Tüm bunları yaparsam eğer benim ona âşık olduğumu falan sanabilirdi. "Dördüncü madde, bunları temkinli bir şekilde yap. Asla ama asla âşık olma." Demesi kolaydı tabii. Asıl sıkıntı ise duygularını kontrol etmekti. "Eğer bunda zorlanırsan Doruk'un yaptıklarını aklına getirip ona olan nefretini hatırla. Oyunculuğuna güveniyorum. Bunu dışından belli etmezsen bir sıkıntı olmaz." Kendimi yatağıma attım. Bu işler hiç bana göre değildi. Zaten işin sonunda evlenecek gibi duruyorduk. "Bu işler hep kitapta 'Sonsuza dek mutlu yaşadılar.' olarak bitiyor yalnız. Onu ne yapmayı düşünüyorsun?" Dedim ona bakarak. Göz kırptı. "Kendini şimdiden öyle bir sona hazırlasan iyi edersin. Çocuk yapacaksını-" Elime ilk geçen yastığı kafasına fırlattım. Bu ne saçmaladığının farkında mıydı acaba? "Sus Eflin. Sen anca konuş zaten." Ona dik dik baktım. "Git sen otuzuna girmeden koca bul kendine." Kahkaha attı. "O sözleşmeyi bekar kalmamak için hazırlamadım tatlım. Otuz yaşına kadar bekleyeceğim herhalde." Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Bu kız niye bu kadar kurnazdı? "İnanamıyorum. Arkadaşımın kafasında ne tilkiler dönüyormuş haberim bile yok." Sandalyeden kalkıp kendisini yanıma attı. "Bende sonradan fark ettim zaten. Boşver, bu kafada tonla tilki dönüyor." İkimizde öylece uzandık. Bana baktı. "Yarından itibaren söylediklerime başlayacaksın. Bende kolumda aşkımla birlikte geleceğim." Göz kırptı. "Sözleşmenin şartlarında bu sözleşmeyi iptal etme şansı olmadığı yazıyor zaten. Ayrıca benim nasıl birisi olduğumu biliyor. Bu yüzden de şimdiden onu delirtiyorum." Gözlerimi devirdim. Bu kız cidden fenaydı. Bir anda bana baktı. "Yarın sana buluşma ayarlamak lazım. Kısa ve dar kıyafetler çok güzel olur. Buluşursunuz, o sözleri konuşursunuz ve sen unuttuğunu söylersin ama çok soğuk olursun. Ona kendisini berbat hissettirirsin." Bunu yapacak kadar cani olmadığımı biliyordu. Sırf bu yüzden damarıma basacağına adım kadar emindim.
|
0% |