@thvrely
|
İşte şimdi son kez, iyi okumalar. (Bu kitabı bile bitirip Sks'yi bitiremeyen Zei) *** Ece Eğer birkaç ay önce bana kısa sürede evleneceğimi söyleselerdi, hayatımı yaşamaya ve acilen ülkeyi terk etmeye karar verirdim. Tabii geleceği önceden göremediğimden bunu yapamamıştım. "Sen benim içimi mi karartmak istiyorsun?" Dedim araba süren Doruk'a. Güldü. "Koyu gri neden içini karartsın ki?" Elimle alnıma vurdum. "Bu soruyu soruyor musun cidden? Ben koyu renklerden hoşlanmıyorum!" Omuz silktiğinde kafasına bir tane geçirmek istedim. "Ece, başka hangi renk kullanacağız ki?" Ona dik dik baktım. "Soruyor musun cidden? Sana defalarca açık renkler istediğimi söyledim!" Arabayı otoparka park edip bana baktı. "Gidip gezelim, sonra karar verirsin." Daha fazla tartışmak istemediğimden başımla onu onaylayıp arabadan indim. Üzerimde beyaz, bol bir gömlek ve açık mavi pantolon vardı. Saçlarımı tarayıp salmıştım. Doruk ile garip, hızlandırılmış evliliğimize bir giriş yapıyorduk. Mayıs ayının sonuna kadar evlilik hazırlıklarını yapacak, Haziran ayında da evlenecektik. Bundan önce ise isteme, nişan, balayının nerede olacağı ile ilgili şeyler vardı. Düğünümüz ile nikahımız aynı zamanda olacaktı. İşin garip yanı, geçen gün dini nikahımız kıyılmıştı bile. Bu kadar hızlı olmasına kesinlikle inanamıyordum ama yapacak bir şeyim yoktu. Daha yavaş olması demek yaşlarımızın büyümesi demekti ama yine de her şeyi iki aya sığdırmak beni oldukça geriyordu. Öte yandan, evleneceğimizi duyan takipçiler bununla alakalı videolar istiyordu. İsteme videosu, nişan videosu, nikah ve düğün videosu, bunların hazırlıklarını ele alan video, ev dekorasyonu videosu... Hem takipçilerim hemde ailem tarafından resmen kenara kıstırılmıştım. İkisinden biri kesin kuyruğumu koparacaktı. İstedikleri her videoyu yapamayacağımı biliyordum. Yapabileceğim videolarda ev turu kesinlikle yoktu. Nişan bana özeldi, nikah bana özeldi. Düğünüm de bana özeldi ama düğün öncesi hazırlık videosu hem kafama daha çok yatmıştı, hemde daha çok istenmişti. Bu yüzden de düğün öncesi hazırlık videosunu çekmeyi planlıyordum, şimdiden ufak bir giriş yapmıştım bile. "Doruk, gel bakayım buraya." Dedim telefonumu çıkartarak. Doruk yanıma gelince kameraya girdim. "Gülümse." Doruk gülümsediğinde, hızlıca bir fotoğraf çekip Instagram'a attım. Altına da bir yazı yazmıştım. ecelevy: Ev dekorasyonu için bir şeyler bakmaya gidiyoruuzzz Fotoğrafı story olarak paylaştım. Doruk ellerimizi kenetleyince mobilyacıya girdik. Yakasında ismi ve fotoğrafı yer alan kadın gülümseyerek yanımıza yaklaştı. "Hoşgeldiniz! Ne bakacaktınız?" Doruk gülümseyerek bana baktıktan sonra kadına döndü. "Evimiz için mobilya bakacağız." Bende gülümsedim. Kadının gözleri ellerimize ve ardındanda yüzüklerimize kaydı. "Hmm. Hangi tonları tercih edeceksiniz? Açık? Koyu?" "Açık ve koyu tonlar." Dik dik Doruk'a baktım. "Açık." Dedim tıslayarak. Gülerek yanağımı öptü. "Güzel bir şeyler düşünüyorum, ayrıca beğenmezsen açık bakarız." Kadın bize gülümsedi. Yakasındaki ismini içimden okudum. Reyhan. Reyhan bizi açık ve koyu mobilyaların olduğu yere doğru ilerletti. Bir mutfak örneğinin olduğu odaya girdiğimizde etrafı inceledim. Açıkçası koyu ve açık renkler birbirine uyuyordu. Koyu gri geniş buzdolabı, beyaz mermer tezgah, koyu lacivert kapaklı dolaplar ve altın sarısı kulplar birbirleri ile bir kontrast oluşturmuştu. Yerde beyaz bir halı vardı. Tezgahtan bağımsız ada vardı fakat ada da aynı tezgah gibi beyaz mermerden oluşmuştu. Ada'nın bar sandalyeleri de koyu lacivertti. Açıkçası renk uyumuna bayılmıştım. "Ee, beğendiniz mi?" Dedi Reyhan gülümseyerek. Doruk bana baktı. "Beğendin galiba, gözlerini bile alamıyorsun." Güldüm. "İyi gibi." Mutfak için bu seçenek güzeldi. Reyhan bizi bu sefer farklı bir odaya götürdü. "Burada da sadece açık renkler var." Fıstık yeşili dolaplar ve altın renkli kulplar güzel olsa da renkleri çok açıktı. Ayrıca az önceki odada olan mutfak dolaplarının alt kısmında beyaz bir ışıklandırma vardı. Bu odadaki eşyalarda bunu göremiyordum. "Burayı sevmedim." Diyerek Doruk'a döndüm. "Sen nasıl buldun?" Doruk dudaklarını büzdü. "Bende sevmedim. Bence az önceki iyiydi." Başımla onu onayladım. Nihayet sıra salona gelmişti. Onda da koyu ve açık renkler istediğimizi söylediğimizde Reyhan bizi bir odaya götürdü. Burada bir L koltuk vardı. Koltuk beyaz renkteydi fakat karşısındaki iki tane olan tekli koltuklar lacivert rengindeydi. Televizyon ünitesi de beyaz ve lacivert karşımı bir renkteydi. L koltuğun önündeki şeffaf sehpa dikdörtgen şeklindeydi, ayrıca altında beyaz, kalın bir çubuk vardı. Açıkçası burayı da sevmiştim. "Beğendin mi?" Diye sordu Doruk bana dönerek. Başımla onu onayladım. "Beğendim, sen beğendin mi?" Gülümseyerek elini belime dolayıp beni kendisine çekti. "Senin beğendin her şey çok güzel zaten, sormana ne gerek var?" *** Diğer kitaplarda görüşmek üzere!
|
0% |