Keremler maçtan çıkmışlardı. Üzerlerinde tatlı bir yorgunluk vardı. Maçı kazanmış olmanın ve iller arası maçların arasına karışacak olmalarının verdiği sevinç onların çocuk gibi sevinçten zıplamalarına sebebiyet vermişti.

Onlar gece için buluşma ayarlamak ile meşgulken aradan sıvışmış, tuvalete gitmiştim. Bayan WC yazan yerin önüne geldiğimde bir grup erkek yan taraftaki erkek tuvaletinden çıkmış, rahatsız edici bir gözlerle beni süzmüşlerdi.
Yutkundum.

Bu koridor bomboştu ve beş erkeğin arasında tek kız olmak fazlasıyla tüylerimi ürpertiyordu.

"Ne o?" Dedi ortalarındaki bir çocuk. "Tırstın mı? Merak etme ıssırmayız biz." Isırmayız derken bilerek s'yi uzatmıştı.

"Hay ben sizin gibi erkeklere denk geleceğime..." Diye mırıldandım Korece olarak. En sağdaki kaşlarını çatıp bana baktı.
"Bu bize yabancı bir dil ile küfür mü etti?" Hepsi bilmem dercesine omuz silktiler.

Aralarından biri gülüp "Boşverin ya." dedi. "Hem, bu orospu Kerem'in altında inlemiştir, belki de bizim altımızda da inler, ha?" Gözleri, yüzümden göğüslerime kaymıştı.

Bakışları fazlasıyla rahatsızlık veriyordu.

Aklıma ortaokuldaki olanlar geldiğinde titremeye başladım.
Aynılarını yaşamayı istemiyordum.

"Bak ne diyeceğim, ilk önce benimle yatsın. Sonra da Aslan ile yatar ve sonra da-" Sözü güçlü bir "Ali!" diye kükreyen ses ile kesilmişti. "Eğer o pis çeneni kapatmazsan tüm aşağılık sırlarını dökerim ortaya!" Ali denen çocuk bir anda başını eğdiğinde şaşkınlıkla Kerem'e baktım.
Kerem, bu Ali denen çocuk hakkında ne biliyordu da bu çocuk böyle susmuştu?

"Siz ne hakla benim sevgilime orospu muamelesi yapıyorsunuz?!"

Bir dakika, ne?
Sevgili mi?
Şuanda bir rüyada falan mıyım?

"Sevgili mi?" En ortadaki içine kaçmış sesiyle birlikte benim düşündüğüm soruyu sorduğunda ister istemez Kerem'in elini tuttum. Bakışları anında elime kaymıştı. Tabii sonrasında Kerem'e baktılar.

"Evet, sevgili. Ne o, şaşırdınız mı?" Hepsi onaylayan mırıltılar çıkarttığında Kerem güldü. "Özür dileriz, Kerem. Sevgilin olduğunu bilmiyorduk." Hepsi hızlı adımlarla koridoru terk ettiğinde hızlıca Kerem'in elini tutmayı bıraktım.

Yüzü bana döndüğünde o alaycı gülümsemesi silinmiş, yerini şevkatle bakan bir yüz almıştı.
"Ne sevgilisi Kerem? Ne saçmalıyorsun sen!" Sesim tahmin ettiğimden daha yüksek çıkmıştı.

"Biliyorum, biliyorum fakat buraya geldiğimden beri herkes senin orospu olduğun ile ilgili şeyler söylüyorlardı. Sanırım bu, ev arkadaşı olduğumuzdan kaynaklandı. Evde bu öpücüğün çok daha ilerisine gittiğimizi falan düşünmüşler fakat biz hep birbirimizden uzaktık."
Uzaktık?

Kerem'in elini omzuma atmaları, yanağım ile dudağım arasındaki yeri öpmeleri, beni kitaplığa sıkıştırıp dibime girmesi uzak sayılıyorsa evet, biz birbirimizden uzak durduk.

Ne düşündüğümü anlamış gibi güldü. "Bunların hepsi flört gereğiydi, biliyorsun. Bu oyunu oynamadan önce oldukça uzaktık birbirimizden."

Bunların hepsi flört gereğiydi.

Kerem'in sözlerinden sonra duyduğum tek ses, kalbimin parçalara ayrılmasıydı.
Bunun sonrasında hatırladığım tek şey; gözlerimin buğulanması ve benim hızlı adımlarla orayı terk etmemden ibaretti.

***

Dram and Zei ayrılmaz bi' ikili

Bana kızmayın olur muu

Bölüm sınırı: 5 oy 10 okunma

Az bence geçeriz yaa

Hadi ben kaçtıımm