@thvrely
|
Bölümü atalı çok olmadan yine oy sınırı dolmuş... Bu güzel birşey ve ilginiz yüzünden salonda kahkaha atıyorum -annemler bana uzaylıymışım gibi bakıyor- ve sizlere yeni bölüm yolluyorum. Oy sınırı koyunca oy veriyorsunuz smsmsm Neyse, oy vermeyip okuyanlara birşey demiyorum ve oy sınırını biraz yüksek tutuyorum. Oy sınırımız: 10 *** Bu bölüm şoktan şoka gireceğinize bahse giriyorum! Kazanan için herhangi bir ödülüm yok fakat her bahisin sonunda bir ödül olacak diye bir kural yok. Bu yüzden de ödülsüz bahsimize girdiğimizi varsayıyor, bölüme geçiyorum. Serra'nın mükemmel bir zekaya sahip olduğunu, aklınızın veya hayalinizin almayacağı şeyleri yaptığını söylemiştim daha önce. Çabucak düzeltiyorum, akıl hastalıkları ve ruh sağlığı hastanesine yatırmamız gerekiyor. Şey... Evet, güncelleme. Ne varmış yani? Uygulamaların güncellemeleri varken neden insanların da olmasın? Serra'nın annesi Ezgi teyzenin elli sekiz yaşında olduğunu söylemiştim daha önce. Şimdi diyeceksiniz ki bunda şaşılacak ne var? Biri otuzlarını bitirirken diğeri altmışına girecek, tabii dışarıdan birisinin gözüyle çok tuhaf oluyor. Bir şekilde yuvalarını kurmuş, en sonunda da yeterli bir gelire ulaşmışlar. Cevdet Amca yirmisinde Ezgi teyzeyle evlenmiş zaten. Bir yıl içinde de yeterli gelire ulaşmışlar. Aslında asıl anlatacağım şey bu değildi. Asıl bomba birazdan karşınızda! Şu son bir hafta kesinlikle berbat geçti. Regl ağrısı, baş ağrısı ve dönmesi, yüksek ateş, ishal, kusma ve karın ağrısı derken üç gün hastanede sürünmüş, bol bol serum yemiş, damar yollarının ellerimin üzerinde açılmasını seyretmiştim. Az kalsın havale de geçiriyordum ve tüm bu haftamın üzerinde canım Keremcim bir kez olsun hastaneye gelmemişti. Çünkü ben hastaneden ve annemlerin evinden çıkıp tekrardan Eskifoça'ya döndüğümde, Serra önümüze bir kelepçeyle çıktı! Az sakinleyin, sevinçten kudurmayın lütfen. Bizim bu manyak benden evin anahtarlarını ceplemiş, tabii bende farkına varamamışım. Her neyse, sonra gelmiş beni kelepçeledi. İyiki Kerem'in çıplak uyuma gibi bir âdeti yoktu çünkü o yorganı üzerinden attıktan sonra olacakları düşünmek bile istemiyordum. Konudan biraz daha saparsam eğer babam ile annemi yeni bir fanteziye açılırken bastığımı da söyleyeceğim, ondan dolayı asıl konuya dönüyorum. Serra Kerem'i de kelepçelediğinde Kerem uyanmıştı fakat çok geçti. Çünkü Serra, elindeki anahtarı yutmuştu! Serra'nın kelepçeyle işi ne diye soranlara şunu söyleyeyim; babası yani Cevdet amca bir polis. Nasıl benden anahtarı aşırdıysa, kelepçeyi de babasından aşırmış olmalı. Yeni yeni uykulu halimden sıyrılmıştım fakat birkaç saniye sonra hayatımın şokunu yaşayacağımdan habersizdim. Kalkıp gitmeye çalıştığımda Kerem'in ayı kadar olan bedeni milim oynamamıştı. Hoş, oynamasını da beklemiyordum zaten. Dün bana soğuk bakışlar fırlatan Kerem ile bu sabahki Kerem aynı mıydı yoksa ben bir rüyanın içinde miydim? Hayır, size bağırmadım. Alınmayın lütfen. Bu yataktan kalkarsam eğer Kerem nasıl giyinecekti? Veya en önemlisi ben nasıl giyinecektim? Babam da sanki hıncını çıkarmak ister gibi odaya dalış yaparsa hiç şaşırmazdım doğrusu. Babamın kapı kolunu kavrayıp aşağı indirdiğini resmen ağır çekimde izliyordum. "Aa, sen Kerem evde misin sen oğlum?" İşte karşınızda, son türkçe bükücü babam! "Evet, Min-Tae baba." "Sun-Hee nerede?" Kore'de kullandığım adım Sun-Hee olduğundan babam Elisa'yı çok sık kullanmıyor, Sun-Hee'yi tercih ediyordu. Evet, hatta yorganın altında bir bakkal! Şimdi soracaksınız, baban neden düzeltmiyor cümlelerini diye. Babamın türkçe öğrenmekten çok daha önemli işleri var, ondan dolayı erteliyor. Babam nihayet evden çıkıp gittiğinde, bende müthiş manzaramdan istemeye istemeye ayrıldım. Ayrıca, insanın bakası yoksa da bakası geliyor. Fazla abartı durmayan kol kasları, karnındaki baklavalar ve en güzeli de göğüs kılının olmaması... Pekala, dışarıdan fazlasıyla sapık görünüyorum. Birde Kerem'in bilgisayarımı kurcalayıp hepsini okuma ihtimaline karşın bu konuyu daha fazla uzatmayacağım. Yorganın altında dakikalardır kaldığım için, çıktığımda derin nefesler alma ihtiyacı hissetmiştim. Hayır, hayır, hayır! Üzerimdeki saten pembe ve oldukça açık olan bu gecelik ile gün boyu dolaşıp birde üzerine Kerem'in de yarı çıplak olmasını kaldıramam! Gülümsedi. "Tuvalete gitmekte fazlasıyla zor olacak." *** Bu sefer oy sınırını geçemeyeceksiniz hahaha (bad woman kahkahası) Bu arada insta vereyiimm ig: cherry_luluws Buradan boş boş çene çalabiliriz isteyen gelsiinn (Aktifim oradan) Hadi ben ders yapmaya kaçaarr
|
0% |