Yeni Üyelik
10.
Bölüm
@thvrely

Bi' destur da

Geçemezsiniz diye oy sınırını 10'a yükseltiyorum hemen doluyor

Günün 10. bölümü ile rekor kırdım resmen ama bir yandan ilginiz beni çok sevindiriyor

Neysee, bölüme geçelim bakalıımm

***

Kerem sağımda domatesleri ve salatalıkları doğrarken, bende hemen onun yanında omleti pişirmeye uğraşıyordum.
Bu kesinlikle çok zordu çünkü ben tek el ile yemek yapmayı çok beceremezdim.

Salatalık ve domatesler bitince, bende kısa sürede omletleri bitirmiştim.
"Şok şok şok, incecik hamur açan Elisa Lena Hong, omleti yaparken zorlanıyor!" Kerem, elindeki bıçağı kesme tahtasına bıraktıktan sonra bana döndü.

"Tek elle zorlanmış olmam gayet normal, bunu neden bu kadar büyütüyorsun?" Gözlerimi devirip omletleri iki ayrı tabağa paylaştırdım. Salatalık ve domatesleri de tabağa koyduktan sonra sağ elimi kaldırıp Kerem'e gösterdim.

"Şu kelepçeye bir bakar mısın Kerem? Ya yedeği yoksa, diye düşündün mü hiç! Ama yok, beyefendi neden düşünsün ki? Malum, keyfi yerinde, millete bizi sevgili diye gösterip beni kır-" Son anda gözlerimi büyütüp dudaklarımı birbirine bastırdım.
Ani yükselmelerim beni bir gün mezara sokacaktı.

Tek kaşını havaya kaldırdıktan sonra yüzümü incelemeye başladı.
Yüz ifademden herşeyi anlayabiliyor olmasına ne demeli peki?

Bir dakika, ne?

Öyleyse benim ondan hoşlandığımı da anladı mı? Anladıysa bile, Kerem'in kendi ağzından duydum ben, "İlk aşık olan" dedi. Bu yüzden de yemeği ben ısmarlamayacağım.

Tabii, şimdilik.

***
Kahvaltılarımızı yapmış, tok bir şekilde sandalyelerin tepesinde oturuyorduk. İkimizde susmuştuk ve şuanki durumumuz o kadar berbattı ki...
Kerem sadece eşofmanla üstsüz bir şekilde sandalyede otururken benim de üzerimde saten, kısa pijamalar vardı. Kelepçeden dolayı el ele tutuşuyormuşuz gibi gözüküyordu.

"Konsepte hiç uymuyoruz." Dedim bir konuşma yaratabilmek için. Gecikmeden Kerem'den bir cevap geldi: "Ne konsepti?" Kaç tane konseptimiz vardı Allah aşkına?

"Şu flört oyunu işte." Kerem bir süre sessiz kaldı. En sonunda da kafasını bana döndürdü. "Gün içerisinde yaşayacağımız herşey, flörtleşmenin de ötesinde olacak. Biliyorsun, değil mi?"

Maalesef evet.

"Hayır, bilmiyorum. Açsana biraz." Gözlerini devirdi. "Bugün için tüm takımı eve çağırmıştım, onlar saat yedide burada olacaklar. Karşılarına bu şekilde mi çıkmayı düşünüyorsun? Saten ve kısa bir pijamayla? Kokuşmuş bir şekilde?"

"Pardon da, kokuşmuş olan ben miyim? En son geçen gün duş aldığının ve koltuk altının çürük yumurta koktuğunun farkında mısın?!" İlk başta güldükten sonra sağ kolunu havaya kaldırdı.

"Kokla."

Ne? 

"İğrençsin!" Diyerek ayağa fırladığım esnada aslında Kerem'in kolumdan tutup beni kucağına oturtmasını istiyordum. Tabii hayaller ile paralel olarak ilerlediğim, gerçekler ile de çarpışıp durduğum bu hayattan ne beklenirdi ki?
Çok geçmeden kelepçe bileğimi sıktığında durdum. Kelepçeyi işin içine sokmadan ayağa fırlamak tam bir aptallıktı.
"Lanet olsun şu kelepçeye!" Dedikten sonra geri yerime oturdum.

"Sinirlenince korece konuşuyorsun."

"Evet?"

Güldü. "Çok hızlı konuşuyorsun ve baban eğer korece bilmese rap yaptığını düşüneceğini söylüyor." Gözlerimi sıkıca kapatıp sabır diledikten sonra gözlerimi açıp Kerem'e 'Ciddi misin sen ya?' bakışımı fırlattım.

İnşallah bu bakışım biryerlerine girer.

"Herneyse, benim duş almam lazım. Benimle gel."

Yapma Kerem, çok fesat anlıyorum ben!

"Yok, onun daha zamanı var." Kerem gülerek konuştuğunda kaşlarımı çattım. "Neyin zamanı?"

"Düşündüğün şeyin."

"Ben ne düşünüyormuşum ki?" İlk başta ciddi misin der gibi baktı bana. Ardındansa güldü.

"Fesat zihinli elsam benim, gel hadi duşa gidelim."

Euzübillehimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim.

Allah'ım sana geliyorum yarabbim!

***

Oy sınırı: 12

Yorum sınırı: 20

Bol bol yorum yapın olur muu

Bir günde 500 okunmaya ulaştık ve daha kitappad'de ilk günüm olmasına rağmen beni her bir taraftan kucakladınız...

Sizi yiyesim geliyor yaa

Neyse, eğer oy sınırını yine geçmezseniz bölüm stoklayıp ders çalışıp doğru yatağa gideceğim ben

Hadi bay bayy

(Yorumlarınız çok şirin off yiyeceğim ciddili)

Bu arada bu kitaptan sonrası için çok güzel bir fikrim var ve hepinizin seveceği duygu dolu birşey olur diye düşünüyorum. Böyle duygu dolu ve gülümseyerek buğulu gözlerle ekrana bakmayı seviyorum çünkü karakterlerin arasındaki bağı görünce nutkum tutuluyor.

Bu arada ilhamlar -her zamanki gibi- dinlediğim şarkıdan ve geç saat olmasından dolayı geldi. Art arda gelen yorumlarınızı okuyup cevaplamaya bir ara verip kitabın taslağını oluşturmaya başladım ve bu kitapta da olduğu gibi sanki günde 10 bölüm atmamışım gibi tatlı tatlı "Yeni bölüm ne zaman?" sorularına "Birazdan atarım balıımm." cevabını verebilmek için stok yapmam lazım.

Bölüm sonlarında çok fena çenem açılıyor sizinle konuşmak şimdiden iyi geldi bana.

Neysee, güzel ve modern isim önerileriniz varsa bu satıra bırakırsanız çok sevinirim hem sizinde bir katkınız olurr

Bu gidişle kitabı sadece bir haftada bile bitiririz gibime geliyor ve bu beni hüzünlendiriyor çünkü dört aydır bu kitabı yazıyorum...

Sonraki kitap içinde hep bölüm isterseniz o da hızlı bir şekilde biter kabak gibi kalırız ortada...

Ayrıca bu yıl sınavım var (bursluluk) geçen yıl iki soruyla kaybedince çok fena sinir oldum ve çalışmalara başladım

Ayrıca seneye lgs öğrencisi olacağım (biliyorum fazla küçüğüm ama yaş sınırına uyuyorum yani smsms) seneye de lgs'ye çalışıp sonraki sene dokuzuncu sınıfa alışmaya kalksam bölümleri yazmak baya sıkıntı olur ama hallederim

Zaten evde kıçı devirip yatıyorum gece ders çalışıyorum öğlen de bölüm yazarsam oh mis

Neyse baya konuştum gidiyorum ben

Bu sefer cidden bay bayy

Loading...
0%