Yeni Üyelik
30.
Bölüm
@thvrely

Bölüm istiyorsunuz ama okuldan eve, evden dershaneye çok yorucu oluyor. Bu bölümü de dershaneden atıyorum (hocamız daha gelmedi)

Her neyse, iyi okumalar!

***

Serra'dan.

"Ya, Dora!" Gülerek Dora'dan kaçtım. "Ellerim unlu!" Gülerek yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Farkındayım güzelim." Ters ters baktığımı gördüğünde kıkırdadı.

"Bak, şu unu görüyor musun?" Başıyla beni onayladı. "İşte o unu birazdan sana bulayaca- Dora!" Sinirle ona baktığımda güldü.

"Bu un saçtan o kadar zor çıkıyor ki..." Dedim oflayarak. Suyu da üstüme dökerse daha kötü olacaktı.

"Do- Allah seni güldürsün, Dora!" Sinirle ona baktığımda yanıma gelip kolunu belime doladı.

"Küfür etmiyorsun, gerçekten şaşırtıcı." Güldüm. "Biz Kerem gibi ağzımızı bozmuyoruz yalnız." Tek kaşı alayla kalktı.

"Kerem ne alaka şimdi?" Diye sorduğunda bilerek, "Hiç." dedim, uzatarak.

Diğer kaşı da kalktı.

"Kerem geri dönmüş. Ne oldu da geri döndü bilmiyorum ama Lena hemen affetmiş."

Dora sinirle göz devirdi.

"Aradan kaç ay geçmiş, direkt affediyor yani. Elisa'ya şaşıyorum, cidden. Onca sözü ve yaşanmışlıkları ben olsam unutamazdım." Dudaklarımı büzdüm.

"Lena affetmiş. Ayrıca kendi ilişkileri, biz karışamayız."

"Haklısın ama Kerem aynı şeyi tekrar yaparsa ne olacak?" Gözlerimi devirdim.

"Bunu bir daha yapabilir mi sence? Gözlerindeki aşkı gördüm diyorum inanmıyorsun." Dora omuz silkti.

"Ben o herife güvenmiyorum. Dengesizin teki, ağzımı bozduracak şimdi senin yanında."

"Sanki sana birşey yapmış gibi yükseliyorsun." Diyerek homurdandım.

"Sende sinirlenince aynı Lena gibi Korece'ye geçiyorsun." Güldüm.

"Bu güzel şey sana küfür edip ağzını bozuyor olabilir, farkında mısın?" Gülerek başını olumlu anlamda salladı.

"Biliyorum güzelim, bana herşeyi söylüyor olabilirsin." Birkaç adım atarak aramızdaki mesafeyi kısalttı.

"Anlarım diye ben uyurken Korece olarak bana sözler söylediğini de biliyorum. Beni sevdiğini senden defalarca kez duydum." Yanaklarım ısınırken gözlerimi kaçırıp dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Allah affetsin, çok kez küfür de yağdırdım ama sana." Gülüp yanağımı öptü. "Bilmez olur muyum? Bana her sinirlendiğinde shibal diye bağırdığından alıştım artık." Dudağımın yakınına ufak bir öpücük kondurdu.

"Gerçekten gitmemi istiyor musun?" Diye sorduğunda dik dik baktım ona.

"Sanki shibal sadece nokta nokta git anlamına geliyor." Alaylı bir şekilde tek kaşı havaya kalktı.

"Nokta nokta? Küfürü Korece ettiğinde de günah yazılıyor güzelim."

'Öyle mi?' Bakışı attım ona.

"Annesi hoca olana da bu denmez ama."

Yüzüm soldu.

Annemden her bahsettiğimde kalbimdeki burukluk kendini belli ediyordu.

Sanki o boşluğu her saniyede hissetmiyormuşum gibi.

"Olsun, ben diyorum." Konuyu bilerek değiştirdiğini fark ettiğimde, dudaklarıma bir gülümseme yayıldı.

"Hmm, öyle mi?"

"Evet, öyle." Ellerimdeki unu yüzüne sürdüğüm gibi koşmaya başladım.

Sadece birkaç saniyede beni belimden yakalayıp kendine çektiğinde yutkundum.

Vücudumuz birleşmişti ve kıçıma değen o şey...

Euzübillehimineşşeytanirracim bismillahirrahmanirrahim.

"Benden kaçabileceğini mi sandın, Serra?" Sesi neden bu kadar tutkulu ve şey, arzulu çıkıyordu?

Hayır, olmaz.

Hayır Dora.

Sonum gelir bak vallahi sonum gelir!

"Annem tepeden beni izliyor, görürse vallahi gebertir beni!" Dora'nın kolları arasından çıktığımda yanaklarım kıpkırmızı olmuştu.

Güldü.

"Direkt istemediğini söyleyebilirdin." Şoke olurken ağzımın ne ara açıldığını fark etmedim bile.

"İstememek? Ben? Emin misin, Dora?" Omuz silkti.

"Bilmem. Benden hızlıca kurtulabilmek için çırpındın." Bilerek ılımlı yaklaşıyordu.

Ona yaklaşıp vücudumu onun vücuduna bastırdım.

Dip dibeydik. Garip ama aynı zamanda heyecanlı hissettiriyordu.

"İçimde yatan o pisliği görmek isteyeceğini sanmıyorum." Kafasını hafifçe eğip yüzlerimizi eşitledi.

"Görmeyi o kadar çok istiyorum ki, bilemezsin."

***

Dora uçmasana çocuğum

DAHA DUDAĞINA DUDAĞINI BİLE DEĞDİRMEDİN DE ONDAN DİYORUM

Neyse, bugün bir bölüm daha gelecek Elisa'dan :)

(Bu sırıtış bir haltlar olacağını haber ediyor ehehe)

Görüşürüzzz

 

Loading...
0%