Bu kitapta çok aktif değilim. Daha çok bölüm yazdığım kitaplar Sensin Sebebim, Aşk Sarhoşu gibi kitaplar. Bu kitaba hepsinden önce başlamış olsam da çok sık bölüm gelmeyecek ne yazıkki.

'•'

"Alina!" Yiğit'in acı dolu sesi kulaklarıma dolduğunda endişeyle elimdeki kaşığı bırakıp merdivenlere baktım.

"Efendim?"

Bir süre ses gelmeyince ellerimi önlüğüme sürüp merdivenlere adımladım.

Bu sefer daha kuvvetli bir ses ile "efendim?" dediğimde Yiğit odasından çıkıp yanıma geldi.

"Eniştemler geliyormuş, yoldalarmış. Akşama burada olurlar."

Gayet normal birşey olduğundan tekrardan amerikan mutfağa girip çorbayı karıştırmaya devam ettim.

"Sıradan zannediyor olabilirsin ama eniştem tüm sülaleyi toplayıp geliyor. Ayrıca en az bir hafta kalırlar."

Kaşlarımı çatıp çorbayı karıştırmayı bıraktıktan sonra Yiğite döndü bakışlarım. "Ne demek en az bir hafta kalırlar?"

Yeni evli çiftlerin daha ilk haftalarında misafirliğe gitmek ayıp değil miydi? Birde üstüne uzun süreli kalmak?

"Rizeden geliyorlar ve en az otuz küsür kişi gelir," korku hücreleri tüm bedenimi kaplarken boş gözlerle etrafa bakmaya başladım.

Otuz küsür kişi demek tencerelerce, hatta kazanlarca yemek demekti. Birde üstüne haftalarca kalmalarını da eklersek...

Özetle, sıçacaktım.

"Asıl bomba daha gelmedi..." Diye mırıldandı Yiğit. Daha ne kadar kötü olabilir temalı bakışlarla Yiğite baktım.

"Nişanımızı göremediklerinden, bu aya bir düğün yapacaklarmış."

Allah'ım sen bana sabır ver yarabbim.

"Ne demek düğün olacakmış? Bize sormadan nasıl karar verebiliyorlar?" Yiğit burnundan güldü. "Aşiretiz biz kızım, dedem yani aşiret ağası ne derse o."

Birde üstüne ekledi,

"O kadar." Ben bu işin altından nasıl kalkacağımı düşünürken Yiğit kaşığı alıp çorbayı karıştırmaya başladı.

"Karıştırsana kızım şunu, senin yüzünden dibi tutacaktı az kalsın." Sözlerin inme gibi indiği için olabilir mi acaba Yiğit efendi?

Elinden kaşığı alıp "bırak," dedim. "Ben yaparım."

Güldü. Kaşığı elime bırakıp L şeklindeki gri koltuğa kendini attıktan sonra sehpadaki kumandayı alıp televizyonu açtı. Yiğit haberleri izlerken bende çorbanın altını kapatıp iki çorba kasesine doldurmuştum.

"Kız Alina, gelsene bi' yanıma." İki tepsi ayarlayıp üzerlerine çorbaları ve kaşıklarını yerleştirdikten sonra dilimlenmiş ekmekleri çorba kasesinin yanına koydum.

İki tepsiyi iki elimde taşıyarak Yiğit'in sağına oturduktan sonra bir tepsiyi sehpaya koyup diğer tepsiyi de kucağıma koydum.

Ekmekleri elimle iri iri ufaladıktan sonra çorbaya ilave edip karıştırdım. Kaşığımı alıp çorbadan bir yudum aldıktan sonra "ne oldu?" dedim.

"Annem mesaj yolladı, eniştemler şuan ondaymış. Yarın sabaha karşı beş gibi burada olurlar."

Boğazıma kaçan çorba ile öksürmeye başladığımda Yiğit hafifçe sırtıma vurdu. "İyi misin?" Başımı olumlu anlamda sallayıp tekrardan çorbamdan içtim.

"Beşte burada mı olacaklar yani?" Başını olumlu anlamda sallayıp benim gibi ekmeği ufaladı. Çorbasına koyduktan sonra üfleye üfleye içti.

"Saat üç gibi kalkar, odalarını hazırlarız." Yiğit otuz kişiden bahsediyordu fakat bu evde sadece iki tane misafir odası vardı. Onca kişiyi nerede yatırmayı düşünüyordu?

Aklımdaki sorular ister istemez dilimden döküldü.

"Onca insan nerede yatacak Yiğit?" Gülerek cam duvarlardan dışarıdaki iki katlı bir binayı gösterdi. Şuanda bulunduğumuz villaya ek olarak yapılmış gibi gözüküyordu ayrıca.

"Dedemler birkaç ayda bir topluca gelirler böyle, ondan dolayı ek bina yaptırdım bahçeye." İnsanlarda da para boldu.

Gökten mi yağıyordu bu para? Yoksa Yiğit, tefeci gibi birisi olduğundan dolayı parası çok mu oluyordu?

Tefeciler ve mafyalar kötü adamlar değilmiydi? Öyleyse Yiğit, neden bu kadar iyi davranıyordu bana?

Neden beni babamdan kurtarmıştı mesela?

Kafamdan geçirdiğim soru çok başka yerlere yelken açtığında silkelenip Yiğite döndüm.

Her tefeci veya mafya aynı değildi. Bunun kanıtı olarakta Yiğiti gösterebilirdim.

Ya onun art niyeti varsa? O yüzden benimle evlenmişse?

Evlenmeden önce aklıma gelmeyen herşey bir bir beni buluyordu. Bana verilen iki seçeneğinde iyi olmadığını biliyordum fakat şuanki ihtimaller...

İşte bu ihtimaller daha önce hiç aklıma gelmemiş olan ihtimallerdi.

Eskiden yaşadığım olayları yaşamak istemiyordum. Ne zorbalanmak, ne de cinsel istismara uğramak istiyordum.

Yaşadıklarım bana yetmişti, daha fazlasına gücüm yoktu. Kaldıramazdım.

Bu yüzden de Yiğitin, diğerlerinden farklı çıkmasını diliyordum.

Fakat siz, her ne kadar dilerseniz dileyin hayat düşündüklerinizin tersine farklı bir yol sunardı size.

İşte bende, düşündüklerimden çok farklı bir yola sapacaktım. Hissediyordum bunu.

Yiğitte art niyetli çıkacak, zarar verecekti bana. İşte bunu sonradan fark etmem, beni çok büyük bir şeye sokmuştu.

'•'

Obje okurları bilir, bol ters köşe yapmayı seven bir insanım. Artık siz nasıl anladıysanız ;)

Ayrıca dram da seviyorum, ondan dolayı Yiğitin enistesi falan gittiğinde dram da gelebilir, hikayeyi tersine çevirecek ters köşe de gelebilir.

Alinanın düşünceleri doğru çıkabilir, ya da Yiğitin yapacağı birşey Alinanın düşüncelerini çürütebilir.

Hepsi bana ve sizlere bağlı. Bol bol yorum yapın ki güzel şeyler olsun.

He birde, 1K olalım mı artık? Hikayeyi yayınlayalı bir ayı astı fakat biz hala 500 küsürlerdeyiz.

Neyse, görüsmek üzere!