@thvrely
|
Bu kitaba beş aydan fazla bir süre önce başladım ama görüyorsunuz kitabın hâlini, daha birinci bölümdeyiz... Yakamoz adlı kitabımı iki hafta dolmadan kırk bölümle final ettiğimi düşündüğümüzde bu kitaba bölüm yazdığım zamanlar çok az. Şuanda yazdığım beşten fazla kitabım var ve çoğuna aktif olarak bölüm yazıp yayınlıyorum. Madem o kitaplarıma düzgün bir ilgi gösteriyorum, bu kitaba da göstermeliyim diye düşündüm. Final bölümünden kaçıyor da olabilirim aslında :') Ben böyle deyince şüphelendiniz ama bende emin değilim kitap mutlu mu biter mutsuz mu ¿ Aslında aklımda bambaşka birşey var. Gerçekten güzel bir fikir :) '•' Arkaya açtığım rastgele şarkıyla birlikte tabakları yıkamaya başladım. Şu son bir haftadır Yiğit ile hiçbir şekilde görüşmemiştim. En sonunda telefonumu elime alıp Aslı Abla'yı aradım. "Alo, Alina?" Aslı Abla'nın iç ısıtıcı sesini duyduğumda belli belirsiz gülümsedim. "Merhaba, uyandın mı?" Karşı taraftan kısık sesli bir gülüş duyuldu. "Saat on bir, Alina. Elbette uyandık. Ayrıca Miraç'ta uyandı." Bu sefer dudaklarım yukarıya kıvrıldı ve gerçekten gülümseyebildim. Miraç, Aslı Abla ile kocası Eymen'in oğluydu. Tek çocukları vardı. Miraç cıvıl cıvıl bir çocuktu. Daha beş yaşındaydı. Onu sadece birkaç kez görmeme rağmen iyi anlaşmıştık. Birkaç kez dediğime bakmayın. Bir kez yüz yüze. Birkaç kez de telefonda görüntülü konuşurken görmüştüm onun yüzünü. Ama cidden tatlı ve sıcak bir çocuktu. "Yiğit ile barışmadınız mı hâlâ?" Bıkkın bir nefes verdim. "Hayır. Yiğit bilerek bahçeye bile çıkmıyor. Benim günümün çoğu bahçede kitap okumakla geçiyor." Aslı Abla'dan bir süre ses gelmedi. "Küslüğü bu kadar uzatmanızı anlıyorum ama... Yiğit'in öfke problemleri yılda en fazla iki kez oluyor. Gerçi, bu sözlerim sende birşeyi değiştirmeyecek ama..." Dolu gözlerimi kırpıştırıp yutkundum. "Eskiden yaşadıklarımdan kalan travmalar Yiğit ile barışmamı engelliyor. Bundan nefret ediyorum ama travma işte, git dediğinde gitmiyor. Aksine seni daha çok sıkıştırıp nefes almanı zorlaştırıyor." Ya da yere çöküp sıkı sıkı bir yere tutunarak nefes almaya çalışmanı sağlıyor. "Biliyorum, tatlım. Keşke daha iyi bir geçmişiniz olsaydı. Böylece bu kötü zamanları atlatırdınız." Burukça gülümsedim. "Keşke herşey daha farklı olsaydı." '•' Bölüm kısa oldu ama Yiğit olmayınca da tadı çıkmıyor... Neyse, Yiğit seninle daha barışmayacağız çünkü aklımda hain hain planlar var eheheh |
0% |