Bu bölüm oldukça kısa oldu ama bu kitaba hiç bölüm yazamıyorum artık, içimden gelmiyor.

Yüksek ihtimalle yakında final veririm çünkü gerçekten yazamıyorum.

***

Yiğit ile uçağın VIP bölümündeydik. Karşımdaki tabletten film seçtiğim esnada Yiğit'in elini omzumda hissettim.

Bakışlarımı onun üstüne çektiğim esnada bana gülümseyerek baktı. Gülümseyişinin gözlerine ulaşmadığını görmeyecek kadar kör değildim, fark etmiştim.

"Ne izleyeceksin?" Ona bakmak yerine tabletten film bakmaya devam ettim. "Bilmiyorum."

Elini tabletime doğru uzatıp bir şey arattı.

Calling.

Film çıkarken öylece karşımda duran filme baktım. "Romantik gerilim filmi. Daha önceden seyretmiştim, seveceğine eminim." Cevap vermek yerine arkama yaslanıp kulaklıklarımı tablete bağladım.

Film başlarken Yiğit arkasına yaslanıp farklı bir film açtı. Ben Calling filmini seyretmeye devam ettim.

Film aslında basit bir konuya sahipti. Genç kızın yeni taşındığı evde garip garip olaylar olmaya başlamıştı. Sonra kız bir arama alıyordu, bu arama genç bir adama sahipti. İşin tuhaf kısmı ise o adam geçmişten aramıştı bu kadını.

Sonra da aralarında gerilimli bir aşk oluşmaya başlamıştı. Bu gerilimli aşkın arkasında ise bambaşka bir sırlar vardı.

Film beni sarmayınca yarısında duraklattım. Hoşuma gitmemişti. Yiğit izlemeyi bıraktığımı görünce bana baktı. "Sevmedin mi?" Güldüm.

"Beğendim, akıcı bir film değil."

Omuz silkip filmini izlemeye devam etti. Onu umursamak yerine dijital olarak kitap okumaya başladım.

Kesinlikle dijital kitap okumak daha keyifliydi.

***

Uçaktan inip geçtiğim esnada Yiğit beni durdurdu. "Mardin'in düğünleri geniş yerlerde yapılır, Alina. Orada belki de binden fazla kişi olacak."

Suratına bakmadan yürümeye devam ettim.

"Ben sadece söylüyorum. Seçenek senin." Önümden geçip gittiğinde göz devirdim. Ne yapıyordu mu? Cidden artık saçmalıyordu, çocuk gibiydi.

Onu yok sayıp otele kadar bir taksi tuttum. Ben taksideyken Merve aradı.

"Alo, Alina? Vardınız mı Mardin'e?" Bebek ağlama sesleri geldiğinde gülümsedim. Esila çok tatlı bir bebekti, sadece sesi bile beni gülümsetebiliyordu.

"Şşt, Esila. Bak Alina ablanla konuşuyorum." Ağlama sesleri aniden kesilince kahkaha attım. Bu kez Esila'nın neşeli kıkırdamaları duyuldu.

Esila garip bir şekilde beni çok seviyordu. Aynı şekilde bende onu çok seviyordum. Cidden tatlı bir bebekti.

Aramızda garip bir bağ vardı onunla. Ayrıca beni her gördüğünde gülümsüyordu. Onunla çok benziyorduk.

"Neyse güzelim, benim kapatmam lazım. Caner ile aşıya götüreceğiz Esila'yı." O görmese de başımla onu onayladım.

"Tamam, benim de kapatmam gerekiyor zaten. Bu arada... Mardin'e vardık. Siz ne zaman geleceksiniz buraya?" Hışırtı sesleri geldi. Belli ki Merve Esila'ya montunu giydiriyordu.

"Büyük bir ihtimalle bir haftaya orada oluruz."

"Tamam, görüşürüz."

"Görüşürüz."

***

Şu Calling şeysini uydurdum, gerçekten öyle bir film var mı bilmiyorum.