Mirhabaaa

Bugün size kıyak olsun diye oy sınırı ve yorum sınırı koymuyorum. Tabii sırf ben böyle yaptım diye oylar düşerse bir dahaki bölümü hem sonraki hafta atarım, hemde oy sınırını 60'a yükseltirim ona göre.

Bu arada, ben bu çifte nasıl kıyacağım yaa

***

Bugün. Pasta. Bakma. Günü.

BUGÜN PASTA BAKMA GÜNÜ!

İki saattir Yiğit'i izlediğim yataktan bir hışımla kalktım. Nasıl unutabilmiştim ben pasta seçeceğimiz günü?

Üstümü başımı düzelttikten sonra kabarmış saçlarımı ellerimle hızlıca taradım. Her şeyden habersiz mışıl mışıl uyuyan Yiğit'e takıldı gözlerim.

12 saattir uyuyorduk. Zar zor kalkabilmiştik. Daha doğrusu, kalkmıştım.

Tabii şimdi Yiğit'i de kaldıracaktım.

Açıkçası Yiğit'i kaldırabilmek için bolca seçeneğim vardı. Üstüne atlayabilir, suratına soğuk su dökebilir veya yüksek sesli bir şarkı açarak onu uyandırabilirdim.

Hayır. Yüksek sesli şarkı olmazdı çünkü yan taraftaki odalarda diğerleri uyuyordu.

Soğuk su dökersem eğer etrafı toparlayıp yeni nevresimler sermem gerekecekti. Bu yüzden ilk şık daha cazipti.

Bismillahirrahmanirrahim.

Allah ne verdiyse bir anda Yiğit'in üstüne zıpladım. Tabii minik bedenim onda sadece bir dalga etkisi yaratmıştı.

Kollarını bana sardıktan sonra beni de yanına yatırdı. Resmen ahtapot gibi kolları vardı.

Nasıl kurtulacaktım ben bu adamdan yahu?

İçime derin bir nefes çektim. Belki gıdıklarsam uyanırdı.

Saçmalama, Alina. Koskocaman mafya! Ayrıca aşiret ağasının torunu! Bir gıdıklanmayla uyanacak mı dersin?

Yine de denemekten zarar gelmezdi.

Parmaklarımı Yiğit'in karnına götürüp oynattım. Kıkırtı sesi işittiğimde gözlerim faltaşı gibi açıldı.

O... KIKIRDADI MI AZ ÖNCE?

Sırıtarak onu gıdıklamaya devam ettim. O ise kıkır kıkır güldü. Hemen ardından tek bir gözünü açıp sırıtarak bana baktı.

"Kocan iki saattir bir öpücük bekliyor, sen ise onu gıdıklamaya mı çalışıyorsun?" Dedi bana bakarak. Tabir-i caizse şok içerisinde ona bakakaldım.

"Ne yani? Gıdıklanmadın mı?" Göz devirdi.

"Gıdıklanmadım. Senin o şeytan sırıtışına ve parlayan gözlerine güldüm." Dedi bana bakarak.

Hevesimin içine edilmişti resmen.

Bana çarpık bir şekilde baktığında, bunun altından bir işler çıkacağını anlamam zor olmadı. Tamda tahmin ettiğim gibi ani bir hareketle beni altına aldı.

Tövbe tövbe.

Hemen ardından karnımı gıdıklamaya başladığında kahkaha atarak yuvarlandım. Tabii Yiğit'in kolları bana kısıtlı alan sunuyordu, bu yüzden pek hareket edemiyordum.

Yiğit gülerek beni gıdıklamaya devam etti. Resmen gülmekten nefes alamıyordum. Ayrıca Yiğit'i iktiremiyordum.

Yiğit güldükten sonra yanağıma ufak bir buse kondurup yanıma yuvarlandı. İkimiz de nefes nefese kalmıştık.

Güldüm. "Benim gıdıklanmamdan faydalandın." Dedim gülmeye devam ederek. Yiğit bana doğru dönüp göz kırptı.

"Başka ne yapacaktım ki? Hem gülmüş oldun işte, sabah sabah gününü güzelleştirdim." Ona güldüm ve tavana baktım.

"Ya, kesin öyledir." Dedikten sonra biraz soluklanmaya karar verdim. Ne de olsa pastalar ayaklanıp kaçmıyordu.

Gerçi, kaçsalar da çok komik olurdu. Yüksek ihtimalle onları izlerken anırarak gülerdim ve bir tanesi beni ezerek pestilimi çıkarırdı.

Tamam. Bu çok komik oldu. Sustum ben.

Yiğit bir anda bana sırnaşmaya başladı. Gülerek ona döndüm. "Ne yapıyorsun sen?" Dedim ona gülerek bakmaya devam ederken.

Sırıttı. "Karıma sırnaşıyorum."

Bu da iyi alıştı ha. Karımda karım, karımda karım.

Yesin karın seni de gör!

"Karın seni istemiyormuş ama." Dedim ona bakarak. Tepkisini merak ediyordum. Tabii her zamanki gibi tepkisini yansıtmamayı tercih ett-

Yiğit bir anda sütü önünden çekilmiş gibi bana bakınca yutkundum. Ne olmuştu buna?

"NE BİÇİM MAFYASIN ULAN SEN?" Diye bağırmak istesem de sustum. İnsanlar sevdiklerinin yanlarında çocuklaşırdı ne de olsa.

Bu sözü internette görmüştüm. Bence gayet yerinde bir sözdü.

"Bana öyle bakma." Dedim dişlerimin arasından. Yiğit daha da tatlı bir hale büründü. Derin bir nefes aldım.

"Bana. Öyle. Bakma!" Sesim sona doğru yükselince beni kollarıyla sarıp sarmaladı.

"Tamam. Öyle bakmam sana." Kafasını eğerek bana baktı.

"Tatlı tatlı değil aşkla bakayım artık sana."

***

Bu bölüm çok tatlı oldunuz ama acilen sizi ayırmam lazım