Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@thvrely

Geçmişin tozlu silsilesi hala etrafımdaydı. Hiçbir zaman beni bırakmamışlardı.

Geçmişim nasılsa, verdiğim karar ile birlikte geleceğimi de inşa etmiş olacaktım. Ellerime iki kağıt bırakılmıştı sanki.

O kağıtta yazan birşeyi seçmem istenilmişti de ben bu iki kağıt arasında kalıp sıkışmıştım.

"Ee, kararın ne?" Dedi Yiğit stresli bir şekilde parmaklarını kütletirken. Kararımı bende bilmiyordum çünkü seçeceğim her iki şık tehlikeliydi.

Birinde, tanımadığım ismini bile bir saat önce öğrendiğim Yiğit ile evlenmek vardı. Diğeri ise babamın yapacaklarını yoksayıp yaşantıma devam etmekti.

Şuanda nikah dairesinin önündeydik. Yiğit son anda evlenmekten vazgeçen çiftin yerine randevu almıştı. Şimdi de bana soruyordu.

Ya onunla evlenecektim, ya da buradan çekip gidip eskisi gibi hayatımı sürdürecektim.

İçime derin bir nefes çekip gözlerimi Yiğit'e çevirdim. "Nikah saat kaçta demiştin?" Yüzünden bariz bir şekilde belli olan sevinç beni gülümsetmişti.

Benimle evlenince eline ne geçecekti de böyle sevinmişti?

"İki saat sonra."

Üzerimdeki beyaz pantolon ile beyaz gömleğimi işaret ettim. "Nikaha bu şekilde mi gideyim?" Dedim.

Daha yeni jetonu düşmüş gibi "haa," diye mırıldandı. "O mu? Gidelim alalım o zaman elbiseyi."

Arabaya geri bindiğinde bende hemen yanına binip çantayı kucağıma koydum.

"Şimdi nereye gideceğiz?" Diye sordum parmaklarımla oynarken. Arabayı çalıştırıp caddeye çıktıntan sonra saniyelik bir bakış attı bana.

"Görürsün birazdan."

Biraz büyük olan bir dükkanın önünde durduktan sonra arabadan indi. Tam ineceğim esnada kapıma gelip kapıyı açtı.

Elimi tutup beni arabadan indirdiğinde ona sorgulayıcı bir bakış atıp elimi çekmeye çalıştım.

O ise dükkanın önündeki kadını gözüyle işaret edip tekrardan bana baktı.

"Annem." Kadını süzdüğümde yaşına göre gayet genç gözüktüğünü fark etmiştim. Üzerinde toz pembe bir elbise vardı. Saçları da siyaha kaçan kumral renkteydi.

"Anne!" Kadın gazeteden kafasını kaldırıp bize baktığında kocaman gülümsedi. "Oğlum!" Dedi sevinçle koşarak.

Kadın Yiğit'e sarıldığında Yiğit bir elini omzuna koymuştu fakat diğer eliyle elimi tutmaya devam ediyordu.

Kadın sarılmayı bitirip bana baktığında ellerimizi görüp Yiğit'e imalı imalı bakmıştı.

"Sevgili mi yaptın bakayım sen?" Dedi gülerek. Yanaklarım kan pompalamaya başladığında kadın gülümseyerek bana baktı.

"Adın ne senin güzel kızım?" Kadına bende gülümseyip "Alina." Diye yanıtladım onu.

Hiç beklemediğim bir anda kollarını bana sardı. O an sarılmayı çok özlediğimi fark etmiştim.

Bir elim ile kadına sıkıca sarıldığımda o da bana sıkı sıkı sarılmıştı.

Sarılmayı bıraktığımızda kadın bir elini omzuma koyup beni süzdü. "Pekte güzelmiş maşallah. Böyle bir kadınla evlenmeni isterdim oğlum." Annesinin dediğiyle gözlerimi kaçırıp sırıttım.

İki saat sonra resmi olarak evleneceğimizden haberi yoktu kadının.

"Tam üzerine bastın anne, iki saate evleneceğiz çünkü." Kadın gözlerini kocaman açarak bir bana birde Yiğit'e baktı.

"İki saate mi? Hani bunun istemesi, dini nikahı? Daha ailesiyle tanışmadık bile!" Kadının sesi yükselmese bile şaşkınlığından dolayı biraz yüksek çıkıyordu.

"Biliyorum anne fakat durumlar biraz karışık, daha sonra anlatırım. Olur mu?" Annesi içine derin bir nefes çekip bana baktı.

"Güzel kızım, gönlün var mı senin benim oğlanda?" Evet desem Yiğit yanlış anlayabilirdi. Hayır dersem de neden evleniyorsunuz o zaman derdi.

Yiğit beni kurtarmak ister gibi konuyu değiştirdi.

"Anne, zaten vaktimiz az. Sorularını sonra tek tek yanıtlarız, şimdi sen Alina ile birlikte elbise bak, olur mu?" Annesi mecburen kafasını sallayıp bir elini sırtıma koydu.

"Gel Alina kızım, elbise bakalım biz sana."

'•'

Sacma bir yerde kestim ama olsun

Kitap hakkındaki alıntıları ve gelişmeleri takip edebilmeniz için beni takip edebilirsiniz.

@pwrettis

Görüşmek üzere!

Loading...
0%