@thvrely
|
İkra Annelerimiz bizi koltuğa oturtmuş, ellerinde cetvelle önümüzde dolaşırken babalarımız ise kınayan bakışlarla bizi süzüyorlardı. Annelerimiz iki öğretmendi ve evet, cetvellerini defalarca tatmıştık. Elvan Teyze bir anda cetvelini havaya kaldırdığında Deniz'e vuracağını anladığım gibi kendimi Deniz'in üstüne attım. Elvan Teyze ile annem kaşları çatılı bir şekilde bana baktığında yutkundum. Kendimi bu kadar ele vermesem iyiydi. Deniz kollarıyla beni sarıp göz ucuyla abime baktı. Abimin delici bakışlarını fark ettiğinde sırıtarak bana daha sıkı sarıldı. Sahte bir öksürük sesi geldiğinde sesin sahibinin babam olduğunu fark ettim. Deniz kollarını benden çektikten sonra beni kendi yerime iktirdi. "Şimdi söyleyin bana, neden Seyran'a tekme attınız da karakollara düştük?" Deniz hemen atıldı. "Ben atmadım Ahsa Teyze!" Annem cetveli Deniz'in bacağına geçiriverdi. Ne de medeni insanlardık. Elvan Teyze Leyal'e döndü. "O değişik cümle de neydi öyle?" Deniz'den bir kıkırdama sesi gelince herkesin bakışları o yöne döndü. "Çocukken öğretmiştim ona. Küfür etmesin diye bunu öğrettim. Küfür günah sonuçta. Ben iyilik yaptım. İyilik yaptım ki sevap kazandım. Sevap kazandım ki-" Elvan Teyze Deniz'in kafasına bir tane geçiriverdi. "Şunun çenesi de bir açılınca kapanmıyor!" Diye homurdandığında Deniz sırıttı. "İkra öperse susarım. Çünkü bende onu öpmü-" Bu sefer abim Deniz'in kafasına geçirdiğinde bakışlarımı halıya çevirdim. Utançtan domatesin oluşum evrelerini geçiriyordum şuan. "Deniz, oğlum sen iyi misin? Öpmek ne ya öpmek ne!" Bu sefer bir yastığı kafasına fırlattı Elvan Teyze. "Çok iyiyim anne. Kafama attığınız şeyleri yedikçe daha iyi oluyorum." Deniz çocuk ruhlu birisiydi ve ben bu yönüne âşık olmuştum. Tabii sonrasından her yönüne bağlanmış; âşık olmuştum ama bunu bilmeseniz de olur. (Yn: İkra'nın saflığı beni benden alıyor.)
|
0% |