Yeni Üyelik
22.
Bölüm
@thvrely

Leyal

"Kuzey?" Kelimeleri uzata uzata Kuzey'i dürttüğüm esnada sırtıyla elimi iktirip yastığına daha sıkı sarılmaya başladı.

"Leyal, utançtan geberip gitmemi istemiyorsan sus, lütfen." Utancı sesine işlerken gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Asıl ben gülmemek için kendimi kasmaya devam edersem geberip gideceğim." Kuzey omuz silkti.

"Ölmemi mi isterdin yani?" Gözleri faltaşı gibi açıldı.

"Tövbe desene!" Dedi korkak bir sesle. Güldüm. "Bak, diyorum: Tövbe tövbe." Kuzey'in dudakları titredi.

"Tutma kendini, gülebilirsin." Dediğimde gülüşünü bastırmak yerine gülümseyerek bana baktı.

İçimdeki meleğe (?) uyup Kuzey'i gülüşünden öptüğümde gözleri az önceki gibi kocaman açıldı.

"Sen..." Diye mırıldandı, güldüm.

"Hee, ondan." Kıkırdadığımda gözlerini kapattı.

"Sesin bir melodi gibi geliyor." Dedi uykulu bir sesle.

Ardında şaşkın bir Leyal bırakarak uyuyacaktı, ha?

Tabii ben izin verirsem.

"Beni terk mi edeceksin?" Dedim sahte hıçkırıklarımla. Kuzey tek gözünü açıp bana öcü görmüş gibi baktı.

"Uyumak terk etmek mi oluyor Leyal?" Şirince sırıttım.

"Bu gece uyuyamayacağın birşey yapacağım." Dediğimde bana o 'göster bakalım' diyen küçümseyici bakışını attı.

Şeytanlığım tuttu.

Kollarımı tahrik edici bir şekilde boynuna sardıktan sonra dudaklarımı dudaklarına bastırıp onu öpmeye başladım.

Şaşkın bir şekilde öylece bekledi.

Gülümseyerek onu öpmeye devam ettiğimde onun beni öpmediğini fark etmek sinirimi bozdu.

Onca itiraftan sonra birde öpmüyordu!

Dudağını sertçe ısırdığımda Kuzey inledi.

Geriye çekilip pis pis sırıttım.

"Dolgun dudakların varmış, sevdim." Çapkınca göz kırpıp ıslık çala çala odadan çıktığımda annelerimizin pis pis sırıtarak kapının önünde bana baktıklarını fark ettiğimde yutkundum.

"Size de merhaba, anne."

 

Loading...
0%