Yeni Üyelik
31.
Bölüm
@thvrely

İkra

Heyecandan ellerim titrerken karşımda yayılıp telefon bakan Deniz'i inceledim. Nasıl bir mesaj yazacağımı bilmiyordum.

Sakinleşmek için içime derin bir nefes çektikten sonra titreyen ellerimle su içtim. Fazlasıyla heyecanlı ve gergindim.

Aynı zamanda korkuyordum da.

Ya kızarsa? Ona böyle birşey yaptığım ve dört yıl söylemediğim için aramıza buz dağları koyarsa?

Tedirginliğim heyecanımı geçirdiğinde, korkunun tüm benliğimi ele geçirdiğini hissetmem zaman almadı.

"Lütfen..." Diye mırıldandım. "Lütfen kötü bir tepki verme."

En sonunda bir mesaj attım.

Siz: Nasılsın?

Bunu dakikalarca silip durmuştum, çünkü titreyen ellerim bana ihanet ederek kelimeyi bambaşka şeylere çevirmişti.

Deniz: İyi, sen?

Siz: İyi bende.

Siz: Birisiyle görüşüyormuşsun duyduğum kadarıyla.

Deniz: Evet?

Siz: Üç yıldır da sana yazmamıştım.

Ne saçmalıyordum ben?

Deniz: Asıl konu ne?

Deniz: Bunca yıl sonra bana yazmanın bir sebebi olmalı.

Siz: Sana kim olduğumu açıklayacağım.

Göz ucuyla Deniz'e baktım. Gayet rahat bir şekilde yerinde oturmuştu.

Bendeki gerginlik ile onun rahatlığı birbirine o kadar zıttı ki.

Deniz: Açıkla.

Siz: Biraz sakin yaklaş ama, tamam mı?

Deniz: Eğer bir yakınımsan ve bana böyle boktan bir şaka yapmayı göze aldıysan beni tanımıyorsun demektir.

Yutkundum.

Ellerim çok fena titriyordu.

Siz: Yakınından biriyim.

Siz: Kızmayacağına söz verir misin?

Deniz: Kızacağıma söz verebilirim.

Deniz: Uzatmak yerine kim olduğunu açıklar mısın?

Gergin bir şekilde içime bir nefes çektim. Deniz, buradan yani mutfaktan gözükebilecek L koltukta rahatça uzansa da kaşları çatıktı. Ayrıca parmaklarını telefonun arkasına geçiriyordu.

Siz: İkra.

Siz: Ben İkra.

Siz: Tamı tamına dört yıl önce Leyal ile size yazmaya karar verdik.

Deniz kafasını kaldırıp bana baktı. Kafasını iki yana salladı inanmak istemezcesine.

"Hayır, o değil." Diye mırıldandıktan sonra benim bakışlarımı fark edip sıkıca gözlerini yumdu.

Dudaklarını ıslatıp gözlerini açtığında tezgaha sıkı sıkı tutundum.

"İkra..." Dedi tok ve buz gibi bir sesle.

Sesinin soğukluğu buz tutmama neden olurken midem kasıldı.

"Efendim?" Onun aksine fısıltıyla çıkan sesimle.

"Anonim sen misin?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kaçırdım.

Herşeyi anladı.

Deja vu.

Dört yıl önce Deniz beni öpmeden önce benim onu sevdiğimi merak etmişti. Bende dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi kaçırdığımda herşeyi anlamıştı.

Eskiden herşeyi başlatan şey, şimdi ise bizim sonumuzu getirdi.

Aramıza buz dağları ördü.

Dört yıl önce o hareketi yaptığımda beni sevdiğini öğrendiğim, beni öpen ve aşk dolu bakan bir adam vardı.

Şimdi ise aynı adam karşımda, buz gibi gözleriyle bakıyordu bana.

 

Loading...
0%