Yeni Üyelik
36.
Bölüm
@thvrely

İkra

"Ay, çok tatlılar ya bunlar!" Leyal gözlerini devirdi.

"Ne kadar işkence çektiğimi duysaydın veya hissetseydin aynı şeyleri söyler miydin, merak ediyorum." Kıkırdadım.

"Asıl Liva'ya üzülüyorum. Dört tane çocuğun ergenliğini çekecek zavallım." Güldü.

"Liva'nın da bizim de bu oğlanlardan çekeceğimiz var."

Beşiklerinde tepinip bize bakan dört bebeğe baktı Leyal. Her ne kadar şikayet etse de bakarken içi gidiyordu.

Hepsinin gözü maviydi. Buz mavisi.

Ayrıca saçları da dalgalıydı ve kumrallardı.

Hepsi babasına, yani abime çekmişti.

Liva zıplaya zıplaya yanımıza geldi.

Aras'ın başını okşayıp sevdikten sonra yanağına bir öpücük kondurdu.

"Ben en çok Ayas'ı seviyoyum. " Dedi dişlerini göstererek. Leyal gülümseyerek kızını kucağına aldı.

"Hepsi birbirine benziyor, nasıl ayırt ediyorsun?" Diye sordum şaşkınca. Liva gülümsedi.

"Ayas'ın gözleyi çekik, ama diyerlerinin gözleyi deyil. Ayaz'ın sol yanağında küçük biy ben vay. Evren'in ise boynunda biy ben vay. Güney'in çenesinde biy ben vay. Hepsini böyle ayıyt ediyoyum."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

R'leri söyleyemiyordu ve bu onu çok tatlı gösteriyordu.

Ama komikti de.

Deniz, Liva'yı kucağına alıp hoplattı. "Seni yerim ben!" Dedi kolunu hafifçe ısırarak. Liva kahkaha attı.

"Dayı! Yeme beni!" Buruk bir gülümsemeyle onları seyrettiğim esnada Deniz ile gözlerimiz birleşti.

Bana bakıp aynı buruklukta gülümsedikten sonra birkaç saniye gözlerime baktı. Kendisini toparlayıp Liva'yla oynamaya devam ettiğinde, ne ara dolduğunu bilmediğim gözlerimle hızlıca oradan ayrıldım.

Loading...
0%