Leyal

Elimdeki çilekli limonatadan bir yudum alıp gözlerimi havuzda yüzen abim ile sevgilime çevirdim.

Sevgilim...

Böyle deyince fazlasıyla garip geliyordu.

"Niye orada duruyorsunuz? Gelsenize!" Vazgeçtim, ona gerekmediği sürece sevgilim değil Kuzey diyeceğim.

"Biz burada iyiyiz, sevgilim." Dedim bacağımı diğer bacağımın üstüne atarak.

Sitenin büyük ve ortak olan havuzundaydık. Seyran denen varlık çoktan gelmişti ve havuzda yüzüyordu.

Bir anda suda batıp çıkmaya başladığında abim birkaç saniye ona baktı. Ardından omuz silkip yüzmeye devam etti.

Kuzey -her zamanki gibi- iyilik perileri yüzünden Seyran'ın olduğu yere ilerlediğinde gözlerim büyüdü. "Kuzey, aşkım? Birşey mi oldu?" Dedim ayağa kalkmaya hazırlanırken. Kuzey Seyran'ın yanına giderken bana saniyelik bir bakış attı.

"Boğuluyor, yardım etmem lazım." Ellerimi kendime yelpaze yaptım. Kıskanıyormuş gibi göstermem lazımdı.

"Asıl ben burada boğuluyorum Kuzey! Gelir misin yanıma?" Kuzey beni takmayıp Seyran'ı tuttuğu gibi havuzdan çıkarttı. Seyran'ın kafası sağa doğru eğilmişti ve gözleri de kapalıydı.

Seyran'ın soluk borusuna kaçan suyu çıkartmak için masaj yapmaya başladı. Stresli bir şekilde Seyran ile ilgilenmeyi kesmesini diledim.

Kuzey bu kez eğilip dudaklarını Seyran'ın dudaklarına yaklaştırınca kalbim çıkacakmış gibi hissettim.

Abim son anda Kuzey'i iktirdi. "Bırak kardeşim, can kurtaran geldi." Kuzey ayağa kalktığında sinirle yanına gittim. "Ne yapıyorsun sen? Onu gözümün önünde öpecektin Kuzey!" Dedim bağırarak.

Kuzey ellerimi tutup beni durdurmaya çalıştı. "Üzgünüm... Ama boğuluyordu ve onu kurtarmam lazımdı." Kuzey'e öyle duygu dolu bakmıştım ki Kuzey'in şaşkınlığı yüzüne vurmuştu.

"Onu gözlerimin önünde öpeceksin diye çok korktum, Kuzey. Dudakların başkasının dudaklarına değecek diye korktum." Sesim fazlasıyla kısık çıkıyordu az öncekinin aksine. Ayrıca can kurtaran hariç herkes bize dikkat kesilmişti.

"Ah, güzelim," Kuzey elini sırtına yerleştirip beni kendine çektiğinde göğsülerimiz birbirine yapıştı. Kollarımı boynuna dolayıp boynunun kokusunu içime çektim. Sanki kokusundan dolayı sarhoş olmuşum gibi gözlerim kapandı.

Dışarıdan birbirimize âşık gibi duruyorduk.

Oldukça kısık bir sesle kulaklarına doğru fısıldadım. "Az kalsın birbirimize âşık olduğumu sanıyordum." Dedim gülerek. Kuzey geriye çekilip gülüşüme bir öpücük kondurduğunda afallayarak gözlerimi art arda kırpıştırdım.

Bir alkış tufanı koptuğunda gülerek kollarımı boynuna sardım.

"Ay ben âşık olmuşum sanırım." Dedim masumca. Etrafımızdakiler söylediklerime güldü. Kuzey de kıkırdadı.

"Öyle mi ya? Sanırım bende âşık olmuşum sana."