@tifo544578
|
Arda, o gün eve geldiğinde haritayı tekrar açıp dikkatlice inceledi. Harita eskiydi; köşeleri yıpranmış, bazı yerleri ise neredeyse silinmişti. Gösterilen yerlerin çoğu tanıdık gelmiyordu ama üstünde ince yollar, nehirler ve birkaç sembol dikkat çekiyordu. Haritanın en alt köşesinde ise neredeyse görünmeyecek kadar küçük yazılmış bir cümle vardı: “Kalbinin peşinden git, yol sana kendini gösterecek.” Bu sözler, sabah parkta gördüğü yaşlı adamın bıraktığı mesajla aynı hissi veriyordu. Kalbinin peşinden gitmek… Peki, bu harita gerçekten bir şeyler anlatıyor olabilir miydi? Arda, haritayı annesine veya başka birine göstermeyi düşündü, fakat içten içe bu keşfin yalnızca kendisine ait olması gerektiğini hissetti. Bu, onun macerasıydı. Arda odasına geçip bilgisayarını açtı. Haritadaki sembolleri ve şekilleri internet üzerinden araştırmaya başladı. Ancak bu iş düşündüğünden daha zordu. Harita, sanki başka bir zamana ait gibiydi; çok eskiydi ve günümüz haritalarına pek benzemiyordu. Özellikle, haritanın ortasında yer alan kalp şekilli göl, Arda’nın ilgisini çekti. Bu göl, diğer haritalarda veya internet aramalarında yoktu. Arda, bu gizemi çözmek için yardım alması gerektiğini anladı. Ertesi gün, en yakın arkadaşı Mert’le konuşmaya karar verdi. Mert, tarih ve eski eşyalarla ilgili her şeye meraklı bir çocuktu. O, belki de bu haritanın gizemini çözmesine yardımcı olabilirdi. Ertesi gün okulda, Arda ve Mert teneffüs sırasında okulun arka bahçesine geçip haritayı incelemeye başladılar. Mert, haritayı dikkatlice eline alıp inceledi. “Bu baya eskiye benziyor,” dedi Mert, heyecanla. “Belki de tarihi bir yerin haritasıdır. Ama bu kalp şekilli gölü hiç duymadım. Bu harita gerçekten çok tuhaf.” Arda, Mert’in söylediklerinden cesaret alarak, sabah parkta yaşlı adamla olan karşılaşmayı ve adamın bıraktığı mesajı anlattı. Mert, Arda’nın hikayesini dinlerken gözleri parladı. “Arda, bu inanılmaz! Belki de bir hazine haritasıdır ya da kaybolmuş bir yeri gösteriyordur. Neden bu adam seni buldu ki? Bu çok garip değil mi?” Arda, Mert’in heyecanına kapılarak, “Bilmiyorum ama bu harita beni bir şekilde buldu. Ve kalbimin peşinden gitmemi söylüyor. Sence ne yapmalıyım?” diye sordu. Mert, bir an düşündü. “Bence bu haritanın peşinden gitmelisin. Belki de gerçekten keşfedilmeyi bekleyen bir şeyler vardır. Ama bunu dikkatlice yapmalıyız. Ne olur ne olmaz, ailelerimize söylemeden fazla uzaklaşmamalıyız.” Hafta sonu, iki arkadaş haritadaki ipuçlarını takip etmeye karar verdiler. Bu, onları tanıdıkları mahallelerin dışına, şehirde daha önce hiç gitmedikleri yerlere götürebilirdi. Harita, ilk olarak onları küçük bir ormana doğru yönlendiriyordu. Arda ve Mert, cumartesi sabahı erken saatlerde buluşup ormanın yolunu tuttular. Yanlarına su, biraz yiyecek ve telefonlarını aldılar. Bu küçük keşif gezisi belki de büyük bir maceranın başlangıcı olacaktı. Ormana vardıklarında, haritadaki işaretleri takip etmeye başladılar. Ormanın derinliklerine indikçe, etraflarında duydukları kuş sesleri, rüzgarın hafif uğultusu ve yaprakların hışırtısı onlara cesaret veriyordu. Fakat ilerledikçe fark ettikleri bir şey vardı; ormanın içindeki patika haritadaki yola benzemiyordu. Birkaç kez yollarını kaybettiler, fakat sonunda haritanın gösterdiği kalp şekilli göle ulaştılar. Ancak bekledikleri gibi büyük ve göz kamaştırıcı bir göl değildi bu. Sadece küçük bir su birikintisi, ama suyun rengi çok farklıydı; parlak mavi, neredeyse kristal gibi parlıyordu. Arda, suyun kenarına yaklaşıp dikkatlice baktığında, suyun dibinde bir şeylerin parladığını fark etti. Küçük bir metal parçası veya belki de bir madalyon gibi görünüyordu. Mert, heyecanla Arda’ya baktı. “Arda, belki de bu suyun altında bir şeyler var!” Arda, suyun dibinde parlayan şeyi çıkarmak için bir dal parçası kullandı. Metal parça yavaşça suyun dışına çıktığında, ikisinin de nefesi kesildi. Bu, üzerinde haritada gördükleri sembollerin aynısının kazındığı eski bir madalyondu. Madalyonun arka tarafında ise yine aynı cümle vardı: “Kalbinin peşinden git, yol seni bekliyor.” Bu, sadece bir başlangıçtı. Arda ve Mert, bu madalyonun ne anlama geldiğini öğrenmek zorundaydılar. Bu keşif, sadece bir göl değil, belki de daha büyük bir maceranın ilk adımıydı. Kalbinin peşinden gitmek, Arda’ya yepyeni bir dünyanın kapılarını aralamıştı. |
0% |