Melina KB- I've Had Enough

Neyse size keyifli okumalar

Kafamı kaldırdığımda kesinlikle görmeyi bekledigim şey kapkaranlık bir mekan değildi. Evet . Orospu çocukları beni okulda bırakmışlardı.

Gözlerimi ovustururak sıradan kalktım ,elimi cebime attım telefonumu almak için ve bilin bakalim kimin telefonu yok. Benim. Geçenlerde telefonu teslim etmemiştim ve sınıfın gicigi beni görüp hocaya şikayet etmiş , sonraki derste arama var dediler tabi o kişi bana sırıtarak bakıyordu bende ' noğluyo amk' bakışları atıyordum ve tabi ki çantamdan telefonum çıktı ve hoca aldı.

Şimdi telefonumu alabilmek icin karanlık koridorlarda yürümem ve öğretmenler odasının anahtarını bulmam lazımdı.Ayağı kalktım ve sınıfın ışığını açtım.HASİKTİR GÖZLERİMM! Neyse , koridora çıktım tabi sıfır ışık sadece kendi sınıfımdan gelen ışık var etrafıma bakındım hiç kimse yoktu sanki banka soyacakmış gibi hissediyordum şaka maka matematik sınav sorularını mı çalsam? Bu fikir aklımın bir köşerinde bulunsunda. Köşeyi dönüp merdivenlerden çıkmaya başladığımda sanki omzumdan bir şey hissettim aldırmadım ama arkamda birisi var gibi hissediyordum tam üçüncü basamakta omzuma bir el dokund- OMZUMA BİR EL DOKUNDUUU

"AAAAAAAAAAAAAAA" Kaçıyım derken dengemi kaybederek omzuma dokunan varlığın üzerine düştüm , ve o da dengesini kaybedip yere yapıştık. "Ah" dedi altımdaki kişi "Allah belanı vermesin senin , ödüm koptu!' diyip üzerine düştüğüm kişiye söylendim ve üstünden kalktım "Pardon" diyip ayağı kalktı ve cebinden küçük çanta boy dezenfektan çıkartı , üstüne sıktı."Hasta mısın sen?Alt tarafı yere düştün." dedim üzerimi sirkelerken "Yerde bir sürü mikrop var ve ayrıca evet misofobim var" dedi zaten kim olduğunuda göremiyordum. İşini bitirdikten sonra bana döndü arkaşlar göremiyorum dedim tamamı ile karanlık görüyorum demedim merak etmeyin hareketlerini görüyorum yüzünü görmüyorum. "Sen neden burdasın okul kapanalı yarım saat bir saat oldu?" dedi ,olum beni boş ver sen niye burdasın bizim okuldan olmadığı kesindi çünkü okullun çoğu ile iletişimim var "Sen niye burdasın?" diyerek diklendim çocuğa "Hoca kalmamı istemişti bazı evraklar falan vardı yeni geldiğim için onları yazarken uyuya kalmışım." dedi haaa şimdi neden tanımadığımı okula yeni gelmişti."Bende uyuya kalmışım orospu çocukları beni uyandırmamışlar." dedim aklıma telefonumun benim tarafımdan kurtarılmayı beklediğini hatırladım ve merdivenlere geri döndüm.

" Nereye?" Dedi adını bilmediğim şahıs sormayada niyetli değilim " Öğretmenler odasına, çalmam gereken sınav soruları var. Sende gelcen mi?" Diyerek pic smile attım " Gelicem ama sınav soruları çalmayacaksin" diyerek ofledi " Şaka şaka , öğretmenler odasinda telefonum kaldı onu alıcam" diyerek merdivenlerden çıkmaya başladım. Çok karanlıktı gözüm azda olsa karanlığa alışmıştı ama yinede önümü goremiyordum. Son basamaklarda bir anda ayağım takıldı hay bütün aksiliklerde beni buluyor ve ben bunları düşünüyordum ekstra dan bir kurtulma cabasina girmedim olacağı varmış dedim , vücudumun yerle buluşmasının bekliyordum ama hiç acı yoktu gözümü açtığımda o şahıs beni tutmuştu

Hemen doğruldum "Sağolasın kardeş" dedim ve öğretmenler odasına girdim ve bingo! Hemen telefonumu elime aldım Samu'yu aramayı düşündüm ama sürünsün piç beni unutmak neymiş anlasın. Bahçeye çıktım arkamdaki çocuk orda mı diye kontrol etmedim hızla Aoi'nin bana verdiği numarayı aradım ne kadar erken o kadar iyi. Aradım ama benim ararmamın ardından arkamdaki çocuğunda telefonu çaldı ve bir dakika bu numara bana bir yerden tanıdık geliyordu. HAYIR OLAMAZ BU SAKUSA'NIN NUMARASI! Arkama dönüp çocuğun yüzüne baktım ve evet o Sakusa'ydı

''Sen niye burdasın sakusa yine bütün okulun önünde bana bağırmak için mi?'' dedim yüzü düştüğü belliydi . ''Düşündüğün gibi değil Miya'' diyerek bana yaklaştı ne yapmaya çalıştığını anlayınca geri çekildim bu sefer olmazdı , bu seferde kalbimim kırılmasına izin veremezdim. ''Ne düşündüğüm gibi değil sen bana beni rahat bırak dedin bende bıraktım daha ne istiyorsun bende!?'' dedim sinirle sakinliğimi koruyamıyordum her an ağlayacak gibi olan gözlerim ve düğümlenen boğazım buna izin vermiyordu. ''Beni bi dinle Miya'' diyerek yaklaştı o yaklaştıkça ben daha da geriye gidiyordum.

''NE VAR GENE NE! BU SEFER NERE Mİ PARÇALAMAK İSTİYORSUN? BU SEFER NERE Mİ KIRMAK İSTİYORSUN ? SÖYLE! SÖYLEDE BİLEYİM BEN SANA YAKLAŞTIKÇA SEN BENDEN UZAKLAŞTIN''

''Miya-''

''BEN SENİN YANINA GELDİKÇE SEN BENİ KOVDUN! ANLAMADIM İLK BAŞTA SEVİYORDUN SAYIYORDUR UTANIYORDUR AMA YOK! SENDE HİÇ BİRİ YOK TABİ SALAKLIK BENDE BEN ANLAMALIYDIM BENİMLE KONUŞMAK İSTEMEYECEĞİNİ BENİ O GÜN NAZİKÇE UYARA BİLİRDİM AMA HAYIR BAĞIRMAYI BENİ HERKESİN İÇİNDE AŞAĞILAMAYI TERCİH ETTİN-''

''ANLAMIYORDUN ATSUMU!Anlamıyordun seni ne kadar çok başımdan atsam daha çok geliyordun!''

''AMA BU BENİ AŞAĞILAYA BİLECEĞİN ANLAMINA GELMİYORDU SANA NASIL AŞIK OLDUYSAM!'' Ah hayır bunu dememle gözlerini olabildiğince açtı ve bende bu yaptığım ile gözlerimi açtım , evet büyük bi pot kırdım

''Sen beni mi seviyordun?'' dedi inanamayarak ah yeni bir dalga konusu. Yine aynısı olucak eminim eskiden olduğu gibi dalga geçicekti

GEÇMİŞ ZAMAN

Her şey hazırdı ona arka bahçede aşklarını biribirine itiraf edilen yerde çıkma teklifi edicektim. En yakın arkadaşım ve aşık olduğum kişi Haru . Elim ayağım birbirine dolanmıştı ,çok heyecanlıyım çalılıkların arkasında olan Samu ve Aoi'ye baktım ellerini sorun yok der gibi kaldırdılar Aoi ileri bir yere baktı ve bana kaş göz yaptı heyecanım daha da artı. Haru etrafına bakındı beni görünce şaşırmıştı .

''Atsumu?Beni buraya sen mi çağırdın?'' diyerek bana sorgulayıcı bakışlar attı

''Evet'' dedim yanaklarım kızararak , tek kaşını kaldırdı ''Neden?'' derin bir nefes aldım

''Haru ben senden uzun zamandır hoşlanıyorum , benim erkek arkadaşım olur musun?'' dedim kafamı önüme eğerek

''HA?! Güldürme beni Atsumu sen... eşcinsel misin ? Iy senin gibi bir orospuyla birlikte olmam ayrıca...'' kafamı yerden kaldırmıştı gözlerim dolmuştu ağlamamak için direniyordum ama gözlerim beni dinlemiyordu

''Eşcinsel olsam yine de seninle olmazdım sen kendini ne sanıyorsun? Düşündüğümden daha salakmışsın bunca zamandır seninle oynadığımın farkında bile değildin ah ne yazık'' diyerek çok itici bir gülüş yerleşti suratına

''Ne?'' dedim yan gözle çalılıklara baktım Samu'nun gözlerinden alevler çıkıyordu Aoi'nin de öyle ama Samu'yu tutmaya çalışıyordu.

''Duydun seni kullandım seni kendime aşık ettirip her istediğimi yaptırdım bu zamana kadar köpeğim olduğun için teşekkür ederim ama daha iyisini yapabilirsin'' işte bu bardağı taşıran son damla oldu hem benim için hemde Samu için ikimizde aynı anda Haru'ya yumruğumuzu geçirdik Aoi 'de durdurması için Suna'yı çağırdı ama olayı öğrenince bizi ayırmak yerine o da kavgaya girdi

''Boş versene sende eşcinsel olduğum için dalga geçiceksin'' diyip oradan uzaklaştım yine peşimden geliyordu. Okuldan kaçmak için kullandığım bir yer vardı oradan dışarı çıktık yolda tek kelime dahi etmedik ta ki benim sokağıma gelene kadar.

''Sen beni neden aramıştın engellediğini sanıyordum?'' dedi yüzünü bana dönerek. '' Evet engellemiştim , resim kulübündeyim ve bir modele ihtiyacım vardı ve Aoi bi numara verdi nerden bile bilirdim senin numaran olduğunu'' diyerek kollarımı kavuşturdum ''Şu model işi ne olacak?'' dedi bunun anlamını az çok biliyordum 'bana ihtiyacın var' falan düşünceleri ama yer mi Anadolu çocuğu? Yemez! ''En fazla kulüpten atılırım ama asla modelim olmana izin vermem!'' dedim uyarıcı bir , tonda tek kaşını kaldırdı '' Neden?'' maskesinin altından sırıttığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

''Senden nefret ediyorumda o yüzden Sakusa Kiyoomi'' dedim kalbi kırılmış olabilirdi ama zamanında benimde az kalbimi kırmamıştı benden bir kaç adım öteye gitti ve arkasını döndü.

''Pekala modelin olmam seni zorlamam'' dedi . Aniden durdu ve bana döndü o durunca bende otomatik olarak durmuştum

''Birisini bulamazsan ben her zaman buradayım Miya.'' dedi o an bir rüzgar esti hani filmlerde karakterlerin bir birlerini ilk gördükleri zaman esen bir rüzgar vardır ya. HEH! İşte öyle bir rüzgar esti , etkilenmedim değil şimdi.AY NE DİYORUM BEN . KENDİNE GEL KENDİNE GEL!

''Miya. Ne yapıyorsun? Niye yanağına vuruyorsun?'' diyerek elimi tuttu Sakusa ,hemen elimi çektim

''Dünyayı fazla sorgulamak iyi değilidir Sakusa hadi evine hadii!'' diyerek onu başka bir sokağa yönlendirdim.

Sonunda yanlız kalabilmiştim şükür , eve müzik dinleye dinleye gidecektim ama evimizin önündeki polis arabasını görünce işler değişti hemen koşarak evin bahçesine girdim sandalyelerin birinde ağlayarak oturan annem, omuzlarına destek olurmuşçasına ama daha çok başına zebani gibi dikilmiş babam ve polislerle konuşan Samu

''Noğluyo amk?'' şuan olan biteni anlamaya çalışıyordum ama bi sik anlamamıştım.

​​​​​​Evet bölüm bu kadardi nasıl buldunuz?

Bu bölüm yazdıkça yazıldı amq bir sonraki bölümde yarı texting olucak haberiniz olsun😉