2. Bölüm
Timeless / Zamansız Biri / 1. Bölüm 'Gidenler ve Kalanlar'

1. Bölüm "Gidenler ve Kalanlar"

Timeless
timeless

 

1.Bölüm " Gidenler ve Kalanlar"

 

Ben küçükken bir keresinde babam bana dilsiz olmanın bir lütuf olabileceğini anlatmıştı. O gün ondan aldığım mavi gözlerimi kocaman açmış sanki kendime bakmıştım. " insanlar konuşur konuşur yıldızım öyle zamanlar olur ki kendini anlatamazsın anlatmak istemezsin kaybolmak minik bir nokta olmak istersin hem unutma sen konuşmadan daha hızlısın düşünmek dile dökmeye çabalamamak kendi kendine yetmek çok önemli kendini ifade etmek sadece konuşmak değil bu senin içindeki başka güzelliklerin çıkmasına gebe olabilir " Babama nasıl bakıyorsam artık mavi gözlerini kıstı ve ona bön bön bakan gözlerime bakarak güldü o kadar güzeldi ki gülüşü bir demet papatya gibi çok güzel bitmesin istedim denizlerinde kaybolmak istedim farketmedim boğuluyordum sonra bir şey oldu bir patlama gibi her yer bembeyaz oldu sanki yerleri inletecek bir ses kopacaktı ama olmadı.

 

"İnci" gözlerimi yavasça açtım gözlerimi tamamen açmama rağmen etraf buğuluydu sanki " anne uyandı " bakışlarımı seslere çevirmemle annem ve ablamın bana bakan endişeli yüzleriyle karşılaştım görüşüm yavasça düzelmeye başlamıştı bu sayede annemin yüzünden akan damlaları görebilmiştim.

 

 

Ablam ellerinin birini kafama koydu ve başımın üstünü okşadı. " İnci bizi duyuyor musun ablacım? "

 

Kafamı yavaşça salladım bu da annem ve ablamın derin bir oh çekmesine sebep oldu. Neredeydim?

 

Bakışlarımı onlardan çekip etrafı inceledim. Odamdaydım.

 

" Şansa Barış abin bize yemek getirmeye gelmiş sana hemen müdahale etti çok şükür tansiyonun düşmüş şimdi nasıl hissediyorsun bebeğim" demek kapıyı çalan Barış abiydi.

Odamda gezinen bakışlarımı kitaplarımda takılı kaldı Barış abi alt komşumuz Nilüfer teyzenin doktor oğluydu bu apartmanda ailem dışında işaret dili bilen tek kişiydi.

Elimin parmaklarını birleştirip işaret parmağımla sonrasında kendimi işaret ettim. İyi olduğumu belirttiğimde annemin yeşil gözleri birazda endişeli halini kaybetmişti. Ama sonra degişti gözlerini bir telaş kapladı endişe vardı yeşillerinde.

 

" İnci seninle bir şey konuşmak istiyorum kızım " bakışlarını benden alıp ablama çevirdi " seninle de Beste" ablam dikkatini benden alıp anneme verdi bende anneme çevirdim meraklı gözlerimi

 

" buradan gidicez "

 

Sözler bazen keskin bazen yumuşak oluyorlardı bunu çok iyi biliyorum genelde dinleyen kişi olduğum için buna çok maruz kalıyorum ve genelde sözlere çok anlam yüklerim mesela günaydın birinin bana bunu demesi bir papatya tarlasında olmak gibi hissettiriyor ya da özür dilerim yağmur sonrası çıkan bir gökkuşağı gibi ...

 

buradan gidicez

 

evi olan ağaç kesilmiş ağzında yeni doğmuş yavrularına yemek getirmiş bir kırlangıç kuşu gibi hissettiriyor ...

 

" nasıl nereye ? " ablamın şaşkın gözleri annemin gözlerine dokundu annemin bakışları ikimizin arasında dönerken elimle istemediğimi işaret ettim. Annem mavi gözlerini kapadı bir süre " özür dilerim size fikrinizi sormayacağım bunu uygun gördüm ve sizde beni kırmayıp bunu normal karşılaşacaksınız emin olun bu bizim için da-"

 

ablam kafasını iki yana sallayarak annemin sözünü yarıda bırakmasını sağladı " bu kadar mı yani bizim fikrimizin gerçekten bir önemi yok mu? "

 

Durdu bir süre ağzını açtı kapattı kelimeleri seçti" anne bu iyi bir karar değil" annem bana döndü avcumu açıp baş parmağımı alnıma koyup diğer dört parmağımı da yukarı gelecek şekilde hizaladım annem o an gözlerimin en derinlerine baktı ya da bana değil babamdan aldığım gözlerimde onu gördü bilmiyorum ama çok perişan bir bakıştı.

 

"Cuma günü Cemil dayın bizi almaya gelecek perşembeye kadar eşyaları toplayıp taşınacağımız yere göndericez her şeyi götürecez geride bir şey bırakmak yok" annem çok kararlıydı ama bizi anlamıyordu onu anlamadığımız gibi.

Bu evi nasıl bırakabilirdim ki 16 yıl boyunca bütün anıları her bir köşeye biriktirdiğim bu evi hem babam. Babam bu eve sinmişti ruhu buradaydı gidersek bizi kaybetmez miydi?

 

" anne..." annem o bakışını yaptı o bakışı ablamla çok iyi bilirdik bu söz söylemek kifayetsiz kalır demekti ablam bir hışımla annemin yanından geçip odamı terk etti. Bense arkama dönerek fikrimi belirttim. " sizin iyiliğiniz için sizin nefretini almak benim için sorun değil istediğiniz kadar bana sırt dönün " dedi ve o da odamı terk etti.

 

 

Gözlerimi kapattım ve babamı düşledim sonra sonrası karanlık...

 

 

Ertesi sabah gürültüyle uyanmıştım 3 teyzem ve Cemil dayımın eşi yengem Sedef eşyaları toplamamız için gelmişti. Bende dayımın bana verdiği kolilere kitaplarımı dolduruyordum. Yaklaşık 3 gün sonra gidecektik ablam neredeyse annemle konuşmuyordu bense zaten istesemde konuşamazdım... Dün akşam yatağımda on tur dönmeme sebep olsada düşünüp durmuştum. Annem bu evi seviyordu ve babam öldükten sonra bizim için çok şey değişti ablam bu yıl universiteye başlamıştı 1.sınıf eczacılık öğrencisiydi açıkçası babamdan bize kalan maaş ve annemin ellerinin yara olmasına sebep olan dikiş işleri dışında maddi olarak bizi ayakta tutacak bir şey yok o bu evi seviyordu biliyorum hep söylerdi ikiniz burda doğdunuz ben bu apartmanda babana aşık oldum ağladım güldüm ama şimdi daha iyi görüyorum ev annem ,ev ablam , ev babam. Babam bu yüzden bizden kopmaz bizimle ruhunu yeni yerlere dokundurabilir tıpkı ilk defa benle dilsiz olduğum için dalga geçtiklerinde ağlamam bu odayı doldurduğu ablam sınav kazandığında yatağımın üstünde zıplayan benim heyecanım gibi yeniden olurdu belki her şey...

Odamın kapısı yavasça aralandı ve içeri Meltem teyzem girdi " nak nak prenses toplandın mı bakayım?" Elimle odamı gösterdim neredeyse her şey bitmişti.

" güzel " kapının pervazına yaslanıp bakışlarını yüzüme çıkardı " biliyorum zor ama annen içinde zor biliyorsun değil mi İnci? "

Kafamı salladım. Biliyordum kim bilir sırtına neler yüklenmişti bizim başımızı okşamaktan kendini unutmuştu bense ona sırt dönmüştüm.

" bunun üstesinden gelicez yeni bir başlangıç ha" teyzem göz kırpıp kapının pervazına dayadığı kolunu kaldırıp odanın kapısını kapattı. Teyzelerim ve dayım bu zor dönemde bize daha çok sarılmışlardı en azından anneme daha çok dayanak oluyorlardı özellikle Meltem teyzem o günden sonra her gün bize yiyecek bir şeyler getirip durmuş bizi kontrol etmişti.

Paketlenecek şeyleri bitirip bende aşağı kata indim teyzemler ve dayımlar gitmişti.

Salonun açık kapısından içeri baktığımda yüzümde gülümseme oluştu. Ablam koltukta oturmuş annemde dizlerine kafasını koymuştu ablamın elleri annemin arasında beyazlar olan kahverengi saçlarında dolaşıyordu.

Hayatın bizi nereye yönlendireceğini bilemezdik bu yüzden plan yapan biri olamadım hiçbir zaman babam ölmeden bir gün sonra birlikte yemeğe çıkacaktık mesela planlar yapmıştık galiba zamansız olmalıydık anı yaşamalı elindekilerle şükretmeyi bilmeliydik.

Bakışlarım 5 adım sağımda duran aynaya döndü kendi görüntüm kendime isyan ettiğim zamanları getirdi gözümün önüne şükür edecek çok şey vardı şöyle bir söz okumuştum bir kitapta

"Gün içinde binlerce düşünce geçiyor aklımdan, bunların ne kadarı olumlu ne kadarı olumsuz?

Gül bahçesini mi çekiyorum kendime, dikenliği mi? "

Bazen ikisiydim hangisiyle gurur duymam gerektigi ortada ama ben diğeriyle de vardım kusurumla, kusursuzluğumla

Gül bahçesinde güzel bir güle dokunabilmek için dikenlere katlanabilirim...

Çünkü zaman akıyordu gidenler ve Kalanlar vardı zaman yinede geçiyordu.

...

Elimde beyaz güller soğuk betona oturdum yağmur yağmıyordu ama mavi pantolonumun dizleri ıslanıp koyulaşmıştı bugün burayı terkediyorduk ve bu bir veda değildi ... Olmamalı.

Ellerimi biraz önce suladığım ıslak toprakta gezdirdim. O an aklıma küçükken babama işaret diliyle söylediğim bir söz aklıma geldi " keşke seninle aklımdan konuşabilsem "

Artık konuşabiliyorum ama iyi hissettirmiyor baba. Annem sana söylemiştir ama biz burdan gidiyoruz hep beraber , daha rahat edeceğimiz ama eminim ki daha az mutlu olacağımız bir yere. Büyük bir şehire senin nefret ettiğin İstanbul'a umarım artık o kadar nefret etmezsin.

Elimin tersiyle göz yaşlarımı silip soğuk betondan kalktım elimi kalbim hizasında gövdem boyunca çapraz bir şekilde aşağı çektim 'seni seviyorum' bu söz şöyle hissettirdi baba ,sanki uyanıcam ve sadece bir kabus diyeceksin.

 

 

1. Bölüm Sonu

 

Bölüm : 08.12.2024 02:10 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...