Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm

@timidbutnotboringv

Bölüm şarkısı yukarıdadır 🤍

_

" O günden beri bitkisel hayatta yaşar gibi yaşıyor, uyuyor uyanıyor sigara içiyor. Dağra, Kartal hiç iyi görünmüyor. Geçer dedik ama 6 yıl oldu hâlâ böyle..."

" Biliyorum sevgilim ama elimizden bir şey gelmiyor. En azından işe gidip geliyo. Kafe işi iyi oldu allahtan yoksa tamamen yataktan kalkmicak" Yatakta hareket etmeden tavanı izlerken içeriden Dağra ve Karaca'nın konuşmalarını duyuyordum.

Mola sırasında iceceğime konan uyuşturucu sebebiyle 3 yıl uzaklaştırılmıştım. Fakat bunu kimseye kanıtlayamıyordum Dağra ve Karaca'ya bile.

Yatakta oturmuş ve karşımdaki aynadan kendimi izlemeye başlamıştım. O günün üzerinden koskoca 6 yıl geçmişti ve ben sokak dövüşlerine bile katılmamıştım.

Buna bir tür depresyon, insanın kendi içindeki melankoli hâli diyebilirsiniz fakat ben olsaydım eğer, toparlanma şekli derdim.

Tek bir soru vardı aklımda ; Demirhan şahin, beni yenemeyecek biri değildi. Bu tarz bir işe neden kalkışmıştı.

Yataktan kalkmış ve odamdaki duşa ilerleyip, soğuk suyun vücudumdan aşşağı akmasına izin vermiştim. Kafamı suya kaldırmış ve suyu tamamen soğutup kendime narkoz etkisi vermeye çalışırken, içeriden gelen seslere kafamı çevirdim.

" Lan çelik ölme ha duşta, oranı buranı görmek istemiyorum ben" Dağra'nın alaycı sesine karşılık gülerek yanıt verdiğimde şaşırdıklarına emindim. Çünkü tam 6 yıldır bitmek bilmez bir depresyonun içindeydim.

Duştan çıktığımda, biraz olsun kafa dağıtabilmek adına dışarıya çıkmıştım.Karaca ve Dağra'da beni yalnız bırakmamak adına benimle birlikte dışarıya gelmişlerdi. Sahibiyle samimi olduğumuz bu bara geldiğimizde ben 70lik bir votka söylemiştim, onlar ise kendilerine bira söylemişlerdi.

" Ne iyi oldu dışarı çıktığımız, sende kafa dağıtmış oldun hem Kartal"

" Aynen de bar gereklimiydi cidden? "

" Valla kardeşim seni bura toparlar anca." Dağra ile konuşmamızı arkasına yaslanmış dinliyordu Karaca. Gözlerim karşı masada gözlerini dikmiş beni izleyen kızıl saçlı kıza kaymıştı anlık olarak. Karaca'da baktığım yere kafasını çevirmiş ve sırıtarak bana dönmüştü.

" Seni kesiyor kız Kartal" Alaycı gülüşüne sırtımı yaslamış ve karşımdaki kızdan gözlerimi ayırmaya başlamıştı.

" Harbi Dila'ya noldu Kartal? görüşmüyosunuz artık" Aklıma o an Dila'nın gitmeden önce dediği şeyler gelmişti.Arkama yaslanmış ve önümdeki içkiyi izlemeye başlamıştım.

" Bunlar çok fazla kartal, dövüşler kavgalar çok fazla. Ben böyle bir hayat istemiyorum, eve geldiğinde yüzü gözü mosmor kavgadan çıkmış biriyle yapamam. Seçim yap işin mi ben mi? İşini seçiceksende bir şey demeden kalk ve git ardına bakma"

O gün ardıma bile bakmadan kalkmış ve gitmiştim. Evet Dila'ya çok fazla aşıktım, onun için yapmayacağım şey yoktu fakat bazen ne yaparsan yap arkana dönüp gitmen gerekirdi. Bende o an onu yaptım. İsmini bile duymamla ağrıyan kalbime karşılık olarak votkadan hızlı hızlı içmiş ve öksürmüştüm.

" Hoop reis sakin alkolik dayım gibi tekledin nerdeyse" Dağranın dediğiyle ikimizde gülmüştük. Sigara içmek için izin istemiş ve kalkıp dışarıya çıkarken kızıl kızın olduğu yere baktığımda kız yoktu. Dışarıya ilerlemiş ve sigarayı içerken biraz dolaşmaya başlamıştım barın etrafında. Bağırışları duyduğum sırada o tarafa doğru ilerlemiş ve Kızıl ile önündeki dört genci görmemle kaşlarımı çatıp adımlarımı onların olduğu yöne doğru ilerletmiştim.

" Bir sorun mu var gençler?" Ağzında sakız olan biri sırıtmış ve ellerini cebine koyup bana dönmüştü.

" Diyelim ki var, seni ne ilgilendiriyor dürzük" tükürür gibi konuşmasına yüzümü buruşturmuş ve hafif sırıtıp ona doğru ilerlemiştim.

" Kızı bırakın" diğeri hızla yanıma gelip omzuma sertçe vurmuştu.

" Diyelim kı bırakmıyoruz napıcaksın bebe?"

" Bırakmıyor musunuz?" Bir diğeri omzumdan tutup itmişti beni geri.

" Yürü abicim yürü işimiz gücümüz var, kızıl yi-" sözünü tamamlamasına izin vermeden burnuna yumruk atmıştım. Burnunun kırılma sesi ve bağırışları etrafta yankılanmıştı neredeyse. Diğeri bana vurucakken bileğinden tutup kendime çekmiş ve karşımdaki ağaca kafasını 3 kez sertçe vurmuştum. Diğer ikisi aynı anda üzerime gelmesiyle, birinin kafasında aniden şişe kırılmıştı. Şişeyi tutan ele yavaş yavaş baktığımda Dağra ve Karacayı görmemle sırıtmıştım.

" Aşkım işte çok güzel kafa kırar" Dağra gülerek konuşmuş ve Karacayı yanağıından öpmüştü.

" Öğrendik sizden bişeyler"

" Sizden nereden çıktınız "

" Eee her an başına bir şeyler gelebilir dedi Dağra bizde geldik" gözlerimi kızıla çevirmiştim.

" Rica ederiz" kızıl şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Kaşlarını çatmış ve bilmiş edayla yanıma adımlamıştı.

" Teşekkür ederim Çelik" ona bakarken daha fazla bir şey dememiş ve yanımdan adımlayıp gitmişti. Dağra ve Karacayla birlikte taksiye binmiş ve eve geçip geceyi sonlandırmaya karar vermiştik. Eve girdiğimizde ikiside uykusunun olduğunu söylemiş ve odalara ayrılmıştı. Bende içerileri toparlayıp çöpü atmak için dışarıya çıktığımda dikkatimi siyah bir araba çekmişti.

Arabadakiler hızla arabadan inip yanıma geldiğinde ellerindeki silahları bana doğrultmuşlardı.

" Kartal Çelik?"

" Evet?"

"Arabaya bin elimizden bir kaza çıkmadan." sorgulayamadan arabaya bindiğimde karşımda adını dahil bilmediğim biri vardı. Beni görmesiyle doğrulmuş ve ellerini dizlerine koymuştu.

" Ben Hayati Er, memnun oldum Çelik."

" Ben pek memnun olmadım. Ne istiyosun?"

" Demirhan'ı yenmeni istiyorum"

" Son maçımı izlediniz mi mk"

" Evet izledim. Onu yenebilicek tek kişi sensin. Bu yüzden de içiceğine uyuşturucu katıp diskalifiye ettirdi seni."

" Maçları bıraktım ben kardeşim ilgilenmiyorum" Elindeki dosyayı bana uzatmasıyla yavaşca açmıştım dosyayı.

" Dila..." Dila'nın karnı burnunda kafede otururken fotoğrafını çekmişlerdi.

" Sevdiğin kadın ve kızını öldürürüm Çelik"

" İmkansız, benden hamile olması imkansız."

" Siz 6 ay önce sevgiliydiniz, kızda 6 aylık hamile."

" Yine de imkansız"

" O zaman Dila'yı öldürürüm. Bu maça çık ve kazan Çelik. Aksi halde sevdiğin kadını öldürür ve kollarına bırakırım." boynumu kaşımış ve etrafa bakınmaya başlamıştım.

" Ya yenemezsem?"

" Yeniceksin, aşkın için." Daha fazla bir şey demeden arabanın kapısını açmıştım.

" O maça çıkıcam, sizde Dila'yı rahat bırakıcaksınız."

"Ah aşk sen nelere kadirsin, haberleşiriz Çelik, " Kapıyı çarparak kapatmış ve eve ilerlemiştim. Evet az önce aldatıldığımıda öğrenmiş olmuştum. Çünkü kimseyle birlikte olmamıştım, Dila ile bile...

Kafamı yastığa koymuş ve tavana bakarak düşünmeye başlamıştım. Zorlu bir süreç beni bekliyordu artık. Ne yapıp edip o maçı almalıydım.

BU BÖLÜM BU KADARDI BİR DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE MARCO SEVGİLERİNİ SUNAR <3

Loading...
0%