@tinyturtles0
|
Bazen sesiz sesiz beklemek çözemez her şeyi, bazı şeyler konuşulmak, içini dökmek gerektirir, arada sorunlar varsa çözülsün, gizli saklı kalmasın diye, en azından güzel bir başlangıç yaptığımız o yerde, yerinde çözmek, olmuyorsa bile sorunlar halledilmiş bir şekilde o masadan, o yerden ayrılmak en yerinde karar olur, kimse kimseye dargın, küskün olmaz arada herhangi bir sır kalmaz.
Ben... kendi adıma, gerçekten çok pişmanım, yaşadığım ve ister istemez yaşattığım herşey için...
Umut bir havai fişek gibiydi, her ne zaman fitilini ateşlersen... Karar en başında kendisinindi, bunun yeterince farkındaydı, olmalıydı.
Oturduğum yerden birden kalktım alelacele üstüme montumu alıp, ayakkabılarımı giymeye başladım, aklımda birşeyler vardı kafamın içi çok kalabalıktı.
Kapıyı hızla açıp çarptım, kendi yaptığından korkmuştum, kapıyı dikkatlice çektim, koşar adımlarla yola atladım düşünceliydim bir hayli, aniden arkamdan birisi çekti, çalan korna sesini dahi şimdi işitmiştim nedenini sorgulamadım, bunun için vaktim yoktu arkama döndüğümde full siyah giyimli bir adam karşıladı beni, aval aval bakıyordum bu karabasana, donmuştum resmen.
X: yavaş ufaklık daha gençsin ne bu acelen? (bu alaylı cümleyi kurmuştu gerçekten, komik olduğunumu sanıyordu?)
Bunu soran adama sadece göz devirdim, tekrar yola atladım dururmuyum, ayağım kaydı yere kapaklanacaktım ki yine o karabasan kurtarmıştı “aaa hadi ama bu ne uğursuz gün.” (nevrim dönmüştü.)
Ahu: yeter bırak be adam gidicem. (çok sinirlenmiştim, dayanamadım, tutamıyordum artık kendimi.)
Burnundan soluyordu artık adam, fakat yinede tek kelime etmiyordu, döndü ve yolun ordasından öylece geçti ve gitti, arkasından öylece baka kaldım. “neyin nesiydi bu kaba herif.”
Ahu: Onca derdim yetmiyormuş gibi bir de bu adam çıktı karşıma iyi mi? Bu halde orayada gidemem artık en iyisi vazgeçmek (diyerek söylendim kendi kendime.)
Yolda dalgın dalgın yürüyordum tek başıma, nereye gittiğimi bilmeden “yol nereye götürürse ” demiş sanırsınız... beni görseydiniz.
Bir süre boyunca yürüdüm, yürümeyi seviyordum ister yol uzun, isterse kısa fark etmezdi benim için, severim yürüyüşleri bilirsiniz...
Sahilde uzun uzun denizi izledim, cıvıl cıvıl sesleri işitiyordum, temiz havayı içime çekip derin düşüncelere dalıyordum ama her ne düşünürsem düşüneyim o karabasan aklıma bir şekilde geliyor, beni rahatsız ediyor, etrafa bakma isteği uyandırıyordu bir şekilde!
Etrafıma baktım öylece, bir göz gezdirdim fakat ondan bir iz yoktu. İçinden sorgulamaya başladım “neden ordaydı, neden evime kadar gelipte geri döndü, bir daha gelirmiydi acaba, gelmesindi içten içe korkutuyordu ya da gelsin ne olabilir ki ” diyordum bir deli cesaretiyle, yürek yemiştim kahvaltıda belli ki, içimden geçirdiklerime bir kahkaha attım etrafımdaki kalabalığın çoğunlukla dikkatini çekmiştim:')
Kalktım oturduğum yerden, az ileride pamuk şekerci vardı bir tane pamuk şeker aldım eve giderken yemek için ve evinin yolunu tuttum.
Eve döndüm, içeriden şarkı sesleri geliyordu, bir de unutmadan yemek kokusu geliyordu mis gibi yarenim de yarenim yiaa, birden karnım guruldadı bunun üzerine beklemeden ilerledim içeriye doğru Amerikan tarzı mutfaktı bizim mutfak içeride yemeklerle ilgileniyordu yarencik onun bu hali komiğime gitti geldiğimi bile duymamıştı.
Sakince geriye çekildim video'ya almaya başladım bu halini :))
döndü
İşte büyük an gelmiş ve çatmıştı...
Yaren: AKLIM ÇIKIYORDU GERİZEKALI! (zararsız küçük bir çemkirdi bununla kurtuldum yaa mutluydum. 😁)
Bu sondaki hakareti bana söyleyen canım kardeşim dediğim ev arkadaşım bağrıma bastığım yaren'di yarenimdi tabikide
Ahu: Kızım kıs sende şunun sesini, az kulağın kapıda olsun. Hem şarkı dinle, söyle, dans et olmadı artı yemekle uğraş tabi duymazsın aynı anda bunları nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama yalan yok iyi işe yarıyorsun çaliş köle çaliş. (derken taklit çıkarıyordum bir yandan da, tabi bunun sonucu olarak da terliğinin hedefi ben oldum denkte geldi doğal olarak, kaçamadım.)
Ahu: Yaren yaa acıdı ama. (sadece söylenmekle yetinmiştim.)
Yaren: Hak ettin. (bana karşı sinirliydi birazcık, sakin şampiyon.🤭)
“bana dediği tek şey bu muydu besle kargayı oysun gözünü demek vardı şimdi ama yemekleri o yapıyordu bugün, kalbini kırmamak için sustum ayy tamam aç kalmamak için her neyse ne fark ederdi ki.”
İçimden söylüyordum bunları, ona meydan okumak ve ben yok sağolun almıyayım şimdi, canımın kıymetini biliyorum çünkü 🥺
Yemekleri yedik bulaşıkları ben yıkadım geçtik oturduk kumandaya uzandı.
Ahu: yaren kızım bırakta iki günün nasıl geçti diye sor konuşalım. (sitem ettim.)
Yaren: benim aynı iş ev kızım sanki bilmiyorsun. (Tam sıkıcı bilindiği üzere, katil civciv onlayn .)
Ahu: çok içim açıldı resmen yaşaman mucize kızım senin. (dalga geçiyordum alttan alttan, tutmayın küçük enişteyi salı verin gitsin.)
Yaren: harbi ama öyle, yalan yok bende bilirsin ahumm. (sarkıntılık yapan serserilerden bir farkı yoktu bunu yaparken.)
Ahu: yılışık tamam dinle ben anlatıcam. (İşin b**** çıkarmıştı artık hevesim kaçmadan anlatmalıydım bugün olanları yoksa iş işten geçecekti.)
... Kısaca olup biteni o adamı anlattım burayamı, neden gibi şeyler sordu benim içimde kendi kendime sorduğum soruların birebir aynıydı biraz konuştuk, tartıştık uzak dur, dikkat et canım vb. şeyler söyledi sadece akşamları görüşüyorduk yarenle işi vardı onun genelde, tatilde beraber aktivite ayarlayıp onu yapıyoruz falan işte, neyse gerçek hayata dönelim biz, etrafı toplayıp odalarımıza çekildik uyumak için esnemekten bitap düşmüştüm...
... Eweeet ben geldim yeni hikayeme bir şans verin pls 🥺 Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım eleştirmekten ve duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin ancak bu şekilde kendimi geliştirir sizlere layık olabilirim yeni ve güzel içerikler sunmak için sabırsızlanıyorum. 🧚🏻♀️💕
Bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın<3...
|
0% |