GEORGINA

Grace… Grace benden şüphelenmeye başlamıştı fakat üzgünüm kardeşim senin zarar görmene göz yumamam ayrıca aramızdaki bağ zedelenmemeli eğer biz de koparsak hayata tutunamayız. Bu konu kapanıcak ve senin ruhun duymıyacak…

—Gina napıyosun burda?

—Ay Grace ödüm patladı birden gelinir mi öyle?

—Valla ben gayet açık bi şekilde geldim ama sen başka alemlerdeydin ne düşünüyosun bu kadar derin?

—Hiç,hiç bir şey.

Grace’in gözü bu kadar üstümdeyken kendimi hiç rahat hissetmiyorum. Ayrıca şuan yaz tatilinin son ayını geçiriyoruz bu yüzden bu tatili de kötü geçirmek istemiyorum ayrıca okul açıldığında odağımızın dersler olması gerekiyor çünkü son sınavlarımız ve başarısız olamayız bu hayatımızı etkiliyecek. Grace’in de hayatını harcamasını istemiyorum. Belki de onu biriyle tanıştırmam gerekiyor onu anlıyacak ve kafasını dağıtacak birine. Neyse bunu sonra düşüneceğim.

Yaklaşık 2 saat oldu Grace odasında bende salonda ders çalışıyorum ama tabiki de bu kadar olay varken kafamı derslere vermek imkansız. Kendime kahve yapmaya karar verdim ve mutfağa gittim, tam bardak çıkartıyordum ki birden elimden kaydı ve yere düşüp kırıldı. Temizlemek için eğildim ve camları toplamaya başladım fakat tam o sırada tezgahın altında gözüme parlak bir şey çarptı…Bu da ne?!