
…
*Çalıyor… *
“AÇTI”
Sesim titreyerek “Alo?” dedim. Kalın sesli yaklaşık 40-45 yaşlarında bir adam cevap verdi. “LAN SENİNLE İŞİMİZ BİTMİŞTİ NOLUYO AQ”
Resmen beynime kan sıçarmıştı. Sinirimden ve korkumdan terliyordum fakat aynı zamanda buz gibi olmuştum. Bunu duyar duymaz korkuyla telefonu yüzüne kapattım. Ama en azından artık elimde bir numara vardı…
Sky’ın yedek telefonunun işime yarayabileceğinden emin değildim ama hedefime bir adımda olsa yaklaştığımı hissediyordum. Telefonu yanıma aldım ve evden çıkmak için kapıya doğru yürüdüm. Evden çıkmadan komidinin üzerinde Sky’la olan fotoğraflarımızı görünce yine aklım yerinden oynadı. Tekrar ve tekrar ağlama krizine girdim. Düşünebiliyor musunuz çocukluğumdan beri her gün gördüğüm, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, her şeyim olmuş o kişi gencecik yaşında beni bırakıp gitti. Şuan yanında olmayı o kadar çok isterdim ki. Ama intikamını almadan hiçbir yere gitmiyorum. Her neyse evden çıktım ve kendi evimize doğru yürürken Georgina ve benim için güzel anlamlar taşıyan kulübenin önünden geçiyordum… Bir dakika… Ne?! Bu Georgina. Orda ne işi var diye düşünürken rotamı değiştirdim ve kulübeye gittim. Arkasından seslenmeme rağmen beni duymamıştı. Bir anda telefonuma bir bildirim geldi. “*Cevapsız Arama*”. Eyvah bu Georgina. Telefonun çekmediği sokaklarda olduğum için meşgule düşmüş. Muhtemelen benim için endişelendi ve kulübede olduğumu düşündü. Onu daha fazla endişelendirmemek için koşarak yanına gittim.
-Georgina?
-Ohh, Grace nerdeydin seni çok merak ettim!
-Üzgünüm halletmem gerekenler vard-
Derken kulübenin içinden yansıyan ışık gözümüzü rahatsız etmişti. “İçeride kim var?” diye sordum. “Gir de kendin bak”. Kapıyı biraz daha araladım ve…
Karşımda Elida dikilmiş bana bakıyordu ve şok içindeydi. Bende şok içindeydim çünkü görmeyi beklediğim ve istediğim son kişi oydu. O da yakalandığı için korkmuştu. Bu arada Elida Sky’dan hoşlanan bir kız. Varlığını bile unutmuşum burda ne arıyordu ki. Kendisininden de nefret ediyorum sevgilime takık sonuçta. Takık derken GERÇEKTEN TAKIK. Resmen bağımlıydı ki sanırım hala öyle. Yoksa burda ne arasın. Her neyse içeri girdim. “Burda ne işin var?” “Şey Grace, aslında senden yardım istemeye geldim.” Yardım mı? Pek bir şey anlamamıştım ama konuşmaya devam ettim. “Ne yardımı Elida sen iyi misin? Neyden bahsediyorsun hani birbirimizi görmeye tahammülümüz bile yoktu noldu şimdi?” Kızı gördükçe zoruma gidiyordu Sky’a takık olmayı bırak bize de büyük zorluklar yaşatıyordu zamanında.
“Grace gerçekten çok haklısın bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum ama direkt konuya giriyim… Ben Sky’ı unutmadım, unutamıyorum da. Bunu ona yapanları bulup onları gebertmek istiyorum.” Dedi ve dediği anda sinirim tepeme çıktı çünkü o BENİM sevgilimdi ve ona onca şey yaşattıktan sonra sanki onu çok düşünüyormuş gibi konuşması beni iyice çileden çıkartıyor. Amacının Sky’ı bulmak olmadığından emindim ama kanıtlayamazdım fakat saçma sapan bir şey yapmasına da izin vermiyeceğim. “Peki, Elida madem Sky’ı bu kadar düşünüyordun şimdiye kadar nerelerdeydin, neden hiç bu zamana kadar sormadın?” “Çünkü korktum senle yüz yüze gelmekten, konuşmaktan korktum hepimiz senin deli yönlerini biliyoruz ve o zamanlar Sky’a bunu yapan adamları bulmak bana çok riskli geliyordu bu alamayacağım bir riskti ama şimdi düşünüyorum da Sky için her şeyi yapabilirim.” Dedi ve evet ben delirmek üzereydim çünkü gözümün içine baka baka bana Sky’ı ne kadar önemsediğini falan anlatıyor ve o sarı cırtlak saçlarını yolmama saniyeler kalmıştı. Neyse ki Georgina yanımdaydı ve ne hissettiğimi anlıyordu bu yüzden araya girdi. “ Bak Elida amacın gerçekten Sky’ı öldüren kişileri bulmaksa şuan hiç yardımcı olmuyorsun bence şuan dağılalım ve biraz sakinleşelim bize numaranı ver sonrasında konuşuruz olur mu?” Elida kabul etti ve Georgina’ya numarasını verdi. Bu saatten sonra artık hepimiz işin içindeydik ve galiba dönüşü olmayan bir yola giriyorduk…
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |