
Gözlerimi araladım Neredeyim ben sonra akşam olanlar aklıma geldi hem kaşlarımı çattım hem gülümsedim.
Sinirliyim ama beni yanına aldı ,seviyorum ama onun duygularından emin değilim
İkilemdeyim
Çarşafımı aradım Allah'tan bu sefer geceliğim biraz daha düzgün imanlıydı,

Yataktan çıktım yanımda Alkan yoktu onun olmamasına yararlanıp gözlerimi ovuşturarak yatağa oturdum.
Etrafa baktım gri duvarları vardı yatağı siyah örtü ise beyazdı ve giyinme dolabının yan tarafında maskelerini astığı destekler vardı üstünde tam 5 tane maske vardı belki de daha fazla var ama çıkartmadı ortalığı bir tanesi Gerçekten korkunçtu iskelet şeklindeydi bir tanesi ağzı açık ve gözleri açıktı bir tanesi sadece gözleri açıktı bir tanesi...
Kanımı dondurduğu için incelemeyi bıraktım.
Komodin üstünde tokamı gördüm Saçlarıma baktım saçlarım dağınıktı galiba uyurken rahatsız olup tokamı çıkarttım,kapı açıldı ,gelen Oydu
Hemen bana baktı
Ben ise gözlerimi kaçırıp ayağa kalktım
Sonuçta bu gece utanmasam bile sabah utanmalıydım
Ben de gururluyum
Yalann
tam "en iyisi gideyim" diyerek komodinin üzerinden beyaz fırfırlı tokamı alıp kapıya yöneliyordum ki ,hızlıca belimden Tuttu Beni ve garip bir konumda kucağına aldı .
Allah aşkına noldu

Hızlıca beni bir yere götürdü saçlarım önüme geldiği için pek bir yer göremesem de galiba salon ya da mutfaktı
Evet mutfak beni yere patates çuvalı koyar gibi koyduğu için omletle bakışıyorum.
bir ona bir omlete baktım
"Ye"
kibar beyefendiye bak
sabır
"sen"
"Ben ne"
"Sen yiyecek misin"
"Hayır"
"Tamam, ben de yemeyecem"
"Neden"
"Öyle işte "
"Ben yersem yer misin"
"Hıhı"
"Tamam o zaman Kaçık kadın"
Ne yani
çatalla omletimi kesti ve benim ağzıma doğru götürdü Ne yaptığını anlayamadım gözleriyle çatal'ı işaret etti "yemeyecek misin" dedim ki "kendimi yiyebilirim"
"ne yani sana yedirmemi istemiyor musun"
"Hayır öyle bir şey demedim" sonra deminki kurduğum cümleler aklıma geldi
" Hayır ben o anlamda demedim işte yani sen de yemeyecek misin bana yedirmeyecek misin anlamında dememiştim"
"Hmm"
"Yok ben yemeyeceğim"
"O zaman ben yemem çünkü sonuçta misafirim hoş olmaz"
"Sabır "
"Ne sabır"
"Yavrum, Ben sabahları yemek yemiyorum ki sen Alışık değilsin mideni mi deleceksin!?"
Ne Yavrum mu
Yanaklarım eğer domates değilse ne olayım
ne dediğini fark etmiş gibi sustu kısa süreliğine gözlerini yumdu dudaklarını birbirine bastırdı.
Kahkaha atabilirim komik olduğundan değil Neden olduğunu bilmiyorum Galiba hoşuma gitti Ama neden gitti ki Gitmemesi lazım
Suspus ikimizde konuşmadık
(...)
Alp'in evinde yemek yedikten sonra ,iç sesimde ona hep Alp diyeceğim, Evime gittim çünkü bugün işe Yeniden başlıyorum neredeyse bir aydır işe gitmiyorum olaylardan ve iyileşme sürecinden sonra ama bugün tekrardan başlıyorum Zehra ve hediyeden Duyduğuma göre yeni bir doktor atanmış mutlu oldum Çünkü gerçek anlamda tek Doktor bendim diğerleri ya hemşire yada hasta bakıcıydı.
Bi de Zehra
O tam Doktor değildi ama birkaç yıl daha branş yaparsa Doktor olacak.
Duyduğuma göre bu doktor erkek bir doktor Sıkıntı değil,iyi anlaşırız diye düşünüyorum .
Zaten sadece bir haftadır hastanedeymiş daha hiç kimseyle konuşmuş daha doğrusu muhabbet etmişliği yokmuş
Ben konuştururum
Eheh

Yaralarım acıdığı için saçımı mandal toka ile topladım askılı bir tulum giydim beyaz
bence okeydim
(...)
Hastaneye gittiğimde birçok kişiyle selamlaştım ve şu an onu gördüm,
Bu o mu
Tanrım
Tamam çok mükemmel tipi olmasa da yani yakışıklı

bu yeni doktor olmalıydı
önlüğümü giyip yanına gittim ,sanki hissetmiş gibi bana baktı.
Beni baştan aşağı süzdü ve dudağının kenarı kıvrıldı.
olum tabi hoşuna gidecek ,mükemmelim ve güzelim,ayrıca üstümdekiler çok para verdim!
hemen elini uzattı "Ben Sinan Kocam"
Anırabilirim ,soyadı Kocam mı
Ksbjsajsavah
ahahahahahha
Dudaklarımı birbirine bastırdım ,gülmemek için ama o bunu anlamıştı ki içten bir gülümsemeyle ,"soyadımın komik olduğunu biliyorum,yapacağın esprilere dayanabilirim Açelya"
Açelya mi
hemen kaşlarımı yukarı kaldırarak "sana daha ismimi bile söylemedim Nereden biliyorsun adımı"
Gözleriyle yakamdaki kartı işaret etti
aptal ben tabi ya
"bir de ünlü olduğun için biliyorum seni takip ediyorum" deyip çapkınca göz kırptı.
Kıkırdama yol açmıştır Çünkü doğru beni tanıyan birçok kişi var Daha doğrusu sosyal medya kullanan birçok kişi beni tanır.
5 saat 20 dk sonra:
İş çıkışındaydım, Normalde 20 dakika önce işim bitiyordu ama Sinan onu beklememi Beni o eve bırakacağını söyledi.
Ben de kabul ettim
Çok Centilmen bir arkadaş.
Zaten hava karardığı için de korkmadan gitmiş olacağım , yeni güncel tramvam karanlıkta tek başıma korkmadan ya da Tedirgin olmadan rahatsız olmadan Yürüyemiyorum.
Sinan'ı görünce gülümseyerek çantamı elime aldım ve ona kapıyı İşaret ettim, "beklettin mi üzgünüm birkaç işim kalmıştı hemen halledip geldim"
"Sorun değil"
"Kaç yaşındasın bu arada" Sinan ,Sinan kadınlara yaş sorulmaz ,aslında bunun derdinde değilim ,
"26"
"Ciddi misin 20 yaşında anca görünüyorsun Teninin parlaklığı ve beyazlığı sayesinde muhtemelen"
İltifat mıydı, çünkü utandım
"Ve şu an kızarıyorsun... kızarıyorsun iyi misin "
"Eheh"
Büyük bir Kanka attı "Utandın mı"
Cevap vermek yerine ben de güldüm.
Evimin önüne geldiğim zaman ona minnetle baktım geldik "Gerçekten çok teşekkür ederim geceleri işten eve dönmek gerçekten zor ve korkutucu oluyor"
"Korkutucu mu Neden ki"
"Şeyy,yani ne bileyim öyle korkutucu" ne kadar iyi anlaşmış olsam da daha yeni tanıştığım birine her şeyi anlatamam
Karşı Evdeki ışık yandı
Pencere açıldı
Onu gördüm
Ama onun dışında her yere baktım ona bakmadım.
"Neyse Tanıştığımıza memnun oldum ben artık eve gireyim sen de lütfen bekleme ve git"
'Tamam hadi ilk sen gir"
Hemen gitmesi için hızlıca eve girdim. Umarım onu görmemiştir
Saate baktım saat 20.04
Biraz kitap okuyayım fena mı olur.
Üstümü bile değiştirmedim beyaz tulum ile hemen kitaplığımın oraya gittim ve okumadığım bir kitabı elime aldım.
"İlkim ve Sonum"kitabın adı buydu,yazarını çok seviyorum diye bütün kitaplarını almıştım ve bu okuyacağım son kitabıdır,20 bölümdü
Biraz okuyup yatarım.
4 saat sonra:
Hayata ve en çok 'O'na doyamadan öldü ,sevgisi intikamına ağır gelmişti oysa...
Son
Hıçkırarak ağlamaya başladım kitap boyunca durmadan ağladım kızdım sevindim ama en çok ağladım.
"Allah seni bildiği gibi yapsın ,nedeğğğnn yağ nedeğğn! " diye bağıra bağıra ağlamaya başladım.
biraz psikopat olabilirim
ve ben de yeni bir özellik daha keşfediyorsunuz ben kitapları içine çabuk girebilen bir kızım her şey kafamda canlandırıp gözümün önüne getiriyorum
Ve o duyguyu maalesef yaşıyorum
Saate baktım saat 23.32 idi
Yan tarafımda duran aynaya baktım siktir ağlamaktan gözlerim şişmiş.
Bu halimi görünce daha çok ağlamaya daha çok bağıra bağıra ağlamaya başladım.
ne yalan söyleyeyim Hayatımda ilk defa bu kadar kitap uğruna bağıra bağıra ağlıyorum son olanlardan ve son şu bir aydan sonra iyice duygularım harap oldu.
Mutfağa gittim
Doğru düzgün hiçbir şey yememiştim.
Kendime dolapta duran yaprak sarmayı çıkarttım.Ve Kuru kuruyemeyim diye de muz soydum ve ince ince kesmeye başladım, şiş Gözlerim aynı zamanda dolu gözlerimde zaten zor görürken bir de hapşurdum işte o an hapşırmamla çığlık atmam bir oldu
benden iyi çığlık atan varsa aşkolsun
elimi kesmiştim
Elim koptu
Yerde
Oha
Kan kaybı
yok deve parmağını kestin sadece abart
ama çok acıyor
Tamam biraz abartmış olabilirim ama parmağımı kesmiştim ve şu an gözyaşlarımın arasında gördüğüm kadarıyla derin bir kesikti gerçekten derin bir kesikti parmağımı avucumun arasında alıp sıkmaya başladım hem kanaması dursun hem de sıcaktan ve havasızlıktan uyuşun diye.
Kapı yumruklanıyor.
Zil çalıyor
Hıçkırıklarım arasında kapıya doğru koştum.
Tam kapını kontrol tutacaktım ki elimin çok kan olduğunu görünce kıyafetimin batıp batmasını umursamadan elimi Karnıma sildim.
Kapıyı açtım.
O
Karşımda o var
Alp Demir Arslan
Yine maskeliydi
Endişeliydi
Beni endişeli gözlerle hızlıca bana baktı ve gözleri ile vücudumu taradı parmağımı tutup ağlarken neden Karnıma bakıyor o salak.
Hızlıca geldi ve beni kucağına aldı.
"İyi misin"sesi yitriyor ,neden kesik için mi,ama o kadar da abartılmaz
yani tabii Ben abartıyorum Çünkü canım acıyor Ve muhtemelen parmağıma dikiş atılacak ama onun niye sesi titriyor??.
hızlıca oturma odasındaki koltuğa gitti ve beni koltuğun üstünde bıraktı Ben ağlarken elleri vücudumda gezindi,
"Karnına noldu!" Niye bağırıyor
endişeden bağırıyor
"Ne karnı ya " diye Aynı şekilde ona bağırdım ağlarken Karnıma baktığımda Karnımın kanlı olduğunu gördüm Bu sefer korkudan daha çok ağlamaya başladım.
"Siktir.."aynı kelimeyi 4 kez tekrar etti
Beni sakinleştiremeyeceğini anlamış olmalı ki elleriyle yüzümü tuttu ve gözlerime baktı "
Ağlama ağlama Lütfen ağlama bana, bakar mısın bakar mısın"
Ona bakıp ağlamamı tutmaya çalıştım
"Şimdi derin bir nefes al ve yaranın nerede olduğu göster"
Avucunun içinde tuttuğum parmağı ona doğru uzattım
"Bu kadar mı"
İç çekişlerim devam ediyordu
Onu onayladığımı belli eden bir ses çıkardım.
Derin bir nefes aldı ve derin bir nefes verdi Ne yani bunu duyduğuna sevinmiş miydi yoksa rahatlamış mıydı
Sanki ne dediğimi ya da ne düşündüğümü anlamış gibi
"Karnını öyle görünce karnına ına bıçak saplandığını ya da karnından yara aldığını düşündüm"
Diye açıklama yaptı
Iç çekiçlerim devam ediyordu ama ağlamıyordum.
Ona söylememle Tuvaletten hemen pansuman aletlerini aldı ve geldi.
Parmağıma pansuman yapıp sardı, enfeksiyon kapmasın diye döktü ilaç çok yakmıştı...
Parmağıma pansuman yapmaya devam ederken "seni kapıya bırakan it kim" diye sordu
"İt mi birazcık daha kibar olamaz mısın"
"Sen bana o iti mi savunuyorsun!"
"Ne,hayır tabiki de"
"O zaman o kim"
"Yeni doktor Sinan Kocam"
Bedeni gerildi yavaş ve korkutucu şekilde kafasını bana döndürdü tuttuğu parmağımı sıktı çok değil ama sıktı Muhtemelen sıktığının farkında bile değil inleyince fark etti ve bocaladı.
"yanlış Duydum galiba Kocan mı"
"Hayır "
Rahat bir nefes verdi ki
"Kocan değil, Kocamm"dedim
"lan ne kocası"diye bağırdı
sonra dediğim şeyin farkına vardım.
diğer elimi yumruk yaptım ve omuzuna geçirdim "öyle değill soyadı kocam"
"soyadı mı"
"evet"
"Ben onun soyadını.."sustu
"Neden böyle çok tepki verdin" Tabii ki de beni kıskandığı için ama bunu açıklatıcam.
"Sadece bu kadar aptal olma diye seni uyaracaktım bugün tanıştığın birini kocam deme diye"dişlerini sıkarak kurduğu cümle beni keyiflendirip acımı unutturmuştu.
"Yaa öyle mii". Tam dudaklarımı büzüp Onunla dalga geçecektim ki
Dudaklarımı büzdügüm an kılıca beni kendine çekti ve öptü
Ne
Nasıl
AğağağAğağağ
Hayvan herif canım acıyor,sen napıyosun
hiç beklemediğim için ilk Dona kaldım ama sonra karşılık verdim.
ne kadar sürdü bilmiyorum ama bütün acım yok olmuştu.
Birbirimizden ayrıldığımız zaman bana daha farklı bakıyordu sanki bütün duvarları kırılmış gibi.
"Sana duymak istediğin cümleyi vereceğim seni ondan kıskandım Evet kıskandım ve o it biraz daha sana yaklaşırsa onun kafasını dağıtırım haberin olsun"
Kıkırdadım
"Beyaz "dedi ve durdu
Bit anda aklıma gelen soruyla
"En sevdiğin renk ne" diye sordum
"Beyaz" beyaz mı siyahların adamı mı
"Nasıl sen ,siyahların ,hakilerin,lacivertlerin adamı beyaz mı giyecek"
Hafif çarpık bir gülüşle"Beyazı senin üstünde seviyorum gözlerinin rengini ortaya çıkarıyor"
Vovv bu çok iyiydi
Ayyy mutluluktan havaya uçabilirim
Parmağımı sardı sonra ise "hadi odana git de üstünü değiştirip pijamaları giy ve yat"
Gülümsemekten başka bir şey yapamıyorum ne yapabilirim ki
O Alp
O Demir
O Alkan
Beni mi seviyor.
"Ben gidiyorum iyi geceler Albinom"
Albinom vücudum kasıldı ve gözlerim doldu
Ben onun Albinsuydum.
Benim gerçek anlamda Albinoluğu sevdiğim an bu an atıyorum tarihi 4 Mayıs
İlk öpüştüğüm,İlk onu öptüğüm,İlk Albinoluğumu sevdiğim gün
Unutmayacağız
Albinom
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 4.89k Okunma |
463 Oy |
0 Takip |
33 Bölümlü Kitap |