30. Bölüm

30.Bölüm

Tomris
tomrisharun

Varacağım yere Bir günüm kaldı,

Sadece bir gün

Ama çok yorulmuş ve halsizim

ömrümden ömür gitti,yemeklerim bitmek üzere ve 7 gündür durmaksızın atımla yoldayım, atım Gece yorulunca biraz dinlenip geri yora koyulmakla geçmişti yol...

Sırtımdaki Oklar ağrı yaptığı için atın semerine astım.Oklar..

Şey....ve Tüfek ve birçok cephane mermi vb

5 de bomba....

Yani şimdi düşününce bir garip hissettim,silah çalıştım gibi ehe

geri zekalı zaten çaldın

Oha!iç sesim sonunda geldi

mal ya bir hırsız olmadığın kaldıydı

Sus


Evet o olay bira şey..

Amaan boşver.

Karnım vuran sancıyla kasıldım.

Ne olur ne olmaz diye korunmak amacıyla giydiğim korse karnımı zorluyordu.Sen de beni bırakma olur mu kızım?Dayanmam lazım,güçsüz düşersem bir daha toparlayamaz,hayatım için yapıyorum

Alpim

Ölmedi biliyorum

Ölmedi biliyorum

biliyor muyum?

Kerem'in Anlatımı ile:
Küçük çırağın aklı biz 6 maldan daha iyi çalışıyor amına koyayım ya ama...

3 gün önce çırak balkondan girmemizi söylediğinde çok mantıklı gelmişti Hatta herşeyi hazırlayıp vinçle dublex katına çıkıp pencereyi kırdık

Tabi hesap etmediğimiz bir şey vardı

O da komutanımızın zekası

Biz ne olduğunu anlamadan alarmlar çalıp Demir kapılarla pencereler de kapandı

İşte. Şimdi.Sıçmıştık

Geriye tek bir yol kalmıştı,olayların akışını çok hızlı değiştirecek o yol.

Tuğrul'un Anlatımı ile :
olayın akışı hayli ile değişmek üzere, ama her ne olursa olsun Açelya'yı bulmamız lazım Nasıl Bir tehlike içinde olduğunun farkında değil Sivri zekalı.

Kapımın tıklatılmasıyla sertçe Gir!,dedim. Önümdeki bilgisayardan başımı kaldırıp "anlat Her şeyi"diye benden beklenmeyecek bir sakinlikte önümdeki askere baktım.

"K-komutanım şöyle ki"

"Geveleyeceksen defol git ,hasta etme adamı!"diye yerimden kalktığımda hemen önümdeki tableti bana uzattı

Cesaretin toplamış olmalı ki ben önümdeki görüntüleri izlerken hemen konuşmaya başladı, "Komutanım Şöyle ki Açelya Hanım gizli depomuzun yerini bulmuş veya önceden biliyormuş her neyse ve gördüğünüz gibi içeri girmiş İşin garip tarafı içeride onlarca silah içinden sadece, 2 yay bir sürü ok,bir Tüfek mermiler bayıltıcı mermiler , Hatta Yeni özel üretim kısa sürelik felç yapan mermilerden bile almış ki Bize biraz pahalıya patlayacak ve 5 adet bomba 1 adet de sis bombası almış ama neden çalmış ki!?"

Kafam allak bullaktı bu kız neler karıştırıyordu kendini okla savunabileceğini mi sanıyordu,Aptal bari silah alsaymış!

O an bir anı kesidi zihnime doldu;

AÇELYA İLE ALP'İN ASKERİYEDE SIRADAN BİR GÜNÜ;
onları uzaktan İzlemek hoşuma gidiyor çünkü Can dostumu mutlu görmek her şeyden öte lakin Açelyaya Ok atma dersi vermesi pek içime sinmiyor doğrusu

Bu kız deli çünkü, kafasına estiği an hepimizi vurabilir!

Oku yanlış yaydan geçirmiş olmalı ki Alp " kızım kaç defa söyledim buradan geçireceksin" diye söylenmeye başlamıştı ki "Lan sen benden iyi mi bileceksin ben küçükken ok atıcılık dersi alıyordum zaten!"

"Nah ögrenmişsin bide Lan mi ayıp oluyor ha"

"Nah mı kıçına oku sokarsam görürsün!"

Diye bağıran daha doğrusu cırlayan Açelya'ya yüzüme buruşturarak baktım.

Tabii İşleri yine cilveleşmeye kaymış Alp Açelyayı sırtına çuval gibi atmış sağa sola koşturmasıyla son bulmuştu

Günümüz:
önümdeki askere baktım,kimseye bir şey söyleyemezdim.

Başımı tekrardan tablete eğdim "Güvenlikten sorumlu askeri çağır çabuk!" diye gürlememle neredeyse koşarak odamdan ayrıldı başıma giren ağrı ile burun direklerimi sıktım.

Kamera görüntüleri pek hoş değildi.

Muhtemelen güvenlikten sorumlu asker buraya yeni tayin edildiğinden dolayı Açelyayı tanımıyordu.

Hayır Açelyayı Maşallah herkes tanıyor ününü!Cazgırlığını!Ünlü Gizli Yüzbaşını Ayarttığını!

Ama muhtamelen kameraları Açelyayı tanıyamamıştı!

Çünkü kamerada siyah saçlı ,simsiyah giyinmiş, alımlı hir kadın!(ki bu Açelya!)Askerleri Ayartıyor!!!!

AMK SİZ ASKERSİNİZ

Kendi kendime harlanırken önüme gelen iki askere,attığım tokatla sendelediler ama suçlarından başını kaldıramadılar.

"Lan siz askersiniz ne demek el kadar kıza düşüp kızın sizi bayıltmasına izin veriyorsunuz!"

Yine saldıracaktım ki Alim ile Akif son anda içeri girip beni tutmuşlardı

"Götürün şu dallamaları gidin bir daha eğitim verin!"diye gürlediğimde hemen götürmüşlerdi.

O sırada Alim ile Akif dışında bütün tim odama girdi.

Kerem yanıma gelirken "hepiniz izlediniz değil mi videoyu" diye Genel bir soru sordum.

Kerem ise üstündeki "tedirginlikle maalesef Hepimiz izledik"dedi.

Maalesef derken

Gözlerine baktığımda gördüğüm şeyle büyük bir siktir çekebilirdim.

"Hepiniz mi" diye sordum çöken omuzlarıma engel olamadan.

Hürü soğukkanlılıkla "hepimiz" dedi Tok sesi ile ve "nasıl zapt edeceğiz bilemiyoruz"dedi.

"Olmayacak böyle olmayacak" diye kendi kendime söylenirken Ümit "bence gizli sığınağa geçelim "dedi.

Thh sığınak doğru..

açelyanın kalbini attığımız sığınak

Hepimiz kararsızdık Ama bir gün bunun olacağını biliyorduk.

Büyük bir sessizlikten sonra

"O zaman taşlar tekrardan dizildi ve ilk hamleyi Biz yapmamız gerekiyor "diyerek odadan çıktım arkamdan gelen Timi hissediyordum taşlar yine dizilmişti Sadece oynayacağımız hamleler değişmişti.

Açelyanın Anlatımı ile:
gideceğim yere en sonunda varmış olmak ne bir heyecan ne bir zafer uyandırıyor boş gözlerle geldiğim kulübeye baktım

Ya bana bir şey olursa düşüncesi kaybolmuş

Ya bebeğime ,daha büyümeyen karnıma bir şey olursa düşüncesi ortaya çıkmıştı.


Eğer kalbim gerçekten öldüyse benim buradan sağ çıkma ihtimalim yok

Ama intikam almayacağım anlamına gelmez.

Kulübenin içi beni ilgilendirmiyor çünkü kulubenin içi yok...

Evet doğru duydunuz ,neyin içindeyim merak ediyorsunuz değil mi ...Gülesim geliyor.

Kulübenin arkasına gittim ve Atımı ilk önce oraya bağladım,burda ona zarar gelmez çünkü oraya yürüyerek gideceğim .

Atımı bıraktığım yerin tam zıttı tarafa gitmeye başladım biraz yürüdüğümde Aşina olduğum Kiraz ağaçlarını gördüm,yürümeye devam ettim tabi

Sırtımdaki ok ve yaylar belime bağlı çantada birkaç bomba ile zorlanıyordum. Önünde durduğum büyük kayalığın altındaydı gideceğim yer

amk bir günüm huzurlu geçerse ,kurban kesçem

Kayayı ne yapsam da kaldıramadım,biraz da hamile olduğumdan zorlayamadım etrafa hızla göz gezdirdim.

Büyük bir dal parçasını kayanın altına sokup abandım lakin fazla abanmış ve güçsüz bir dal seçmiş olmalıyım ki dal kırılırken ben öne doğru fırladım yüz üstü düşerken tüm enerjim bir anda kayboldu hormonlar da baskın gelince bir anda ağlamaya başladım.

lütfen yardım et Allahım

Hatırı sayılır bir süre ağladıktan sonra ayağa kalktım

maskaram ile eyelinerım akmamıstır inş.

En sonunda iyi bir dal ile kayayı devirdim,zorlanmıştım neyse...

Kaya yana devrilirken ben kayın boşta bıraktığı kısmı eşelemeye başladım, hızlı olmam gerekiyor daha fazla kaybedecek vaktim yok.

Ulaştığım şifre kısmına hatırlayabildiğim ve nadir kişilerin bildiği o şifreyi girdim, ilk önce dışarıya bir hava verdi Sonra işte kapı iki yana doğru açılmaya başladı.

Tam olarak açıldığından merdivene uzanıyordum ki aklıma gelen şeyler Cebimdeki çakıyı çıkardım ve kayanın oraya döndüm.

***

İşim bitmişti

Ya hep ya hiç

Elimi silkeleyip doğruldum.

Arkama döndüğümde merdivenin süresi azaldığını gördüm ve hızlıca merdivenden aşağıya doğru inmeye başladım.

Tamamen indiğimde karşılaştığım manzara beklediğim gibiydi

2 kişi silahını bana doğrulmuş benden gelecek hamleyi bekliyorlardı.

Dudağımdan küçümseyici bir ses çıktı.

"İndirin o siktiğimin silahını" diye bağırdım.

bağırmadın böğürdün

Sus be

Sen sus iç sesinle konuşamazsın


korumalar bakışırlen yüzümdeki maskeyi indirdim.

"Siz zübbeler nasıl beni tanımazsınız,ben geldim Açelya Korkmaz!"

midem bulanıyor.

hızlıca silahını indiren 2 korumaya kussam mı

Korumalara baktım Biri "Kusura bakmayın Açelya Hanım geleceğinizi bilmiyorduk"derken diğeri "Babanız Orhan Korkmaz bey geleceğinizi söylememişti"

Hasss. bide o vardı

Benim burda olduğumu bilmesi herşeyi sarpa sarardı.

Babam geldiğimi bilmeyecek,desem bir halt olduğunu anlarlardı...

eski Açelya ol,dedi bir ses.

evet o şımarık,görgüsüz,civelek kız ol!
"lan geri zekalılar!, babam haberi verecek olsa sizde mi verir Yoksa üstlere mi " İkisi bakıştılar

"Bende öyle düşündüm çekilin yolumdan babamı aratmayın,bilirsiniz çok hassastır kendisi"gizli bir tehdit vardı.

Biraz daha çelimsiz olan "geçin Açelya Hanım" diye kapıyı üzerindeki kartlar ile açtılar.

Içeri girince hızlıca adımlarımı bildiğim o yola soktum.

Buraya önceki gelişimde babamın sadece benim Zekamı kullanmak istediğinden bihaberdim.

Aklıma Alkanımın Alpimin dedikleri düştü:biz gizliden zaten babanın peşindeyiz,onu öldüremiyoruz çünkü ülke çapında çok iyi hir insan olarak biliniyor,biz suçlu oluruz,o kansızı kanıtlarla alabiliriz sadece çünkü o senin düşündüğünden daha iyi korunuyor "


Haklıydı ciğerini yediğim.

Adımlarım onun odasının önünde durduğunda Nefes alış verişim yavaşladı elimi tam kapaklığını atıyordum ki arkamda duydum

"Açelya?"sesiyle dondum

Ne
Arkamı döndüğümde onu görmeyi beklemiyordum

Gerçekten beklemiyordum

Onun burda ne işi vardı

"Yiğit?"

Güldü ama aklına her geldiyse duruşu yavaş yavaş soğudu.

Hızlıca öne atılıp kolumu tuttu ve beni bir yere sürüklemeye başladı "ne yapıyorsun Bırak-bırak kolumu" diye feryat ederken beni bir depoya soktu.

Çok değişmişti ,Normalde onu tanımazdım ama instagramda takiplestiğimiz için tanımıştım.

Yemyeşil gözleri,sarıya çalan kumral teni,geniş omuzları,uzun kirpikleriyle oydu..

Yiğit...Canerin arkadaşıydı,lisede Caner malı ile çıkmaya başladığımda beni çok uyarmıştı ,o pisliğin takıntılı olduğunu anlatıp durmuştu ama yanlızlıktan gözü kör olmuş ben gerçekten benden hoşlanan Yiğiti değil bedenim için beni seven Caneri seçmiştim...

 


"senin ne işin var burda!" Bu çıkışımı bekliyormuş gibi dudakları iki yana kıvrıldı .

"Sürpriz! "Dedi sevinçten çok uzak."Benim işim bu" derken çok mutsuz görünüyordu.

"Ne demek işin bu?.Yiğit deli misin böyle bir yerde çalışıyorsun !"

"Ne o beni umursar mıydın sen"

Kaşlarımı kaldırdım.

"Evlenmişsin" dedi.

Bön bön bakmaya devam ettim

Değişmişti...

Alaylı suratı bir anda ciddileşti.

"Burada ne oluyor bilmiyorum ama iyi bir şey olduğunu sanmıyorum babanı arıyorum" dedi.

Bir anda gelen panik ile hemen koluna yapıştım.

Daha dominant olmak isterdim ama hormonlarım yüzünden gözlerim de doldu.

"Lütfen"dedim

ayaklarına bile kapanabilirim.

Sorgular bir şekilde baktı
"Ne oldu sana?"Bu sefer daha sıcak ve merakla sormuştu.

"Çok şey"sesim fazla titremişti.

Kaşları sorgular bir şekilde çatıldı.

"Senden tek isteğim önümden çekilmen,babam....o sandığın gibi biri değil"

"Biliyorum"demesiyle şok oldum.

"Ama-"

"Aması yok Açelya babana haber vereceğim"

Böyle bir şey yapması beni çıkmaza sokar ,işleri berbat hale getirirdi.Belki de ben...

Her yolunu deneyebilirdim eski utanmaz Açelya olabilirdim,akıl almaz herşeyi yapabilirdim ama onun yerine

Yavaşça Dizlerimin üstüne çöktüm ve ağlamaya başladım.

hamilelik hormonlarını isteyene bağışlıyorum?
"Yiğit,anlamıyorsun bir kere olsun dinleyemez misin lütfen"sesim ağlamaktan pek seçilmemişti ama anlamış olmalı ki hızlıca yere çöktü.

"Noluyo lan burda,Açelya bu sen değilsin...ben böyle sana nasıl karşı koyayım be güzelim"

Güzelim...
Hala seviyordu beni
sevmemeliydi

"Yiğit... anlatamayacağım çok şey oldu..."

O sırada durduğumuz odanın kapısı hızla açıldı

O kadar korktum ki kısa bir an Titredim ve Yiğit bunu hissetti,bakışlarını üstümde hissetsem de ona bakmadım.

Şu an kapıda bize şaşkınlıkla bakan bir kız vardı.

Tek temennim beni tanımamış olmasıydı.Hemen imzam olan saçlarımı kapşonumla örttüm.

"Ne oluyor burada!" Diye yükselince Yiğite baktım.

Gözlerini devirdi ve "Eben oluyor Nimet çık dışarı!"dedi.

bir kıza böyle davranamazdı
O an kıza baktım ve kızın yüzünde beliren hayal kırıklığını net bir şekilde okudum.

Normal bir kızdı,Alımlıydı.

Yuvarlak gözlüğü, fındık kadar burnu , kalın dudakları vardı ayriyeten kalçasında olan açık kahve saçları beyaz yüzüne tam uyuyordu gözleri ise baya bir koyuydu ,kısaydı benden baya bir kısaydı 160 falandı sanırım.

gözlük baya yakışmış yanlız

"Buraya kız atman yasak dangalak!sanki çok umrumda"diye çıkıştı.

canım bence gayet umrunda

"Nimet hadi gider misin tamam çıkarıyorum kızı!" Ne demek çıkarıyorsun gibisinden ona baktım ama yeşillerini kıza dikmişti.

Nimet denen kızın omuzları düşerken kapıyı kapatıp çıktı.

"Bu kız seni seviyo yanlız"diye fısıldadığımda bana ters ters bakmıstı.

Tekrardan ciddileşip ona döndüm "Senden tek istediğim tek şey Yoluma çıkmaman Yiğit. Anlayabiliyorsun değil mi"

"Öf be Açelya"diye homurdandı.

"Peki seni bırakacağım" dediğinde ümitlenmiştim ama "ne için buradasın söyleyeceksin" dediğinde ümidim tekrardan yerle bir oldu.

Hemen bir yalan uydurdum.

"Denetlemek için,buralar boş kalmış"der demez

"O zaman babanı aramakta sorun olmaz "dedi.

İnanmamıştı, tabiki inanmazdı!

Sustum

Sustu

Ve tek birşey dedim.

 

"Babamı ele vereceğim"

 

 

 

🎀🎀

Canlarımmmm

Uzun zaman sonra selammmmmmmmm

Oy verip ,yorum yapın

Bölüm : 30.08.2025 21:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...