@tomtemm_floria3
|
☆☆☆☆☆☆☆ (Bölüme başlamadan önce tam tamına 1.09 K olmuşuz. Hepinize çok teşekkür ederim<3 Umarim ilerleyen zamanlarda sizinle birlikte daha yüksek rakamlara ulaşırız diyorum 🫶🏻🤍 veeeee bölüme başlayalımmmm) ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Korayın evinin önüne geldiğimde kapısını çaldım ve beklemeye başladım. O sırada beklediğim gibi kapı açıldı. Korayı gördüğümde Bana gülümsedi. kurban olduğum ne güzel gülüyorsun.. "Elif? Selam." Dedi Koray. "Selam..Neden okula gelmedin?" Dedim. "Dün halamı hastaneye kaldırdılar. O yüzden hastaneye gittim" "Hastane mi? Ne oldu ki? İyi mi?" "iyi iyi. Turp gibi hemde..neyse..Ufuk aradı beni. Okulun çatısına çıkmışsın?" Dedi. O son 'okulun çatısına çıkmışsın' cümlesini söylerken ifadesi değişmiş ve sertleşmişti. Hay senin ben Ufuk.. "O hangi ara söyledi?" Dedi iç sesim. İnan bana iç ses Ufukun dedikodu yeteneği ve konuları yayma hızı bir çitanın koşma hızından bile hızlıydı. "Eee..oldu öyle şeyler..ama yanlış anlama! İntihar etmek için falan çıkmadım oraya" dedim. "Elif sen ölmek mi istiyorsun güzelim ha?! Ne işin var senin çatıda?" Dedi. Sesi sertti. bekle..'güzelim' mi? Güzelin miyim gerçekten? Tamam tamam. Saçmalamayalım. "Ne abarttın be. Yaşıyorum sonuçta" dedim omuz silkerek. Benim Hayat felsefem 1: yaşıyorsam sorun yoktur "Abartmayayım mı? Elif çatıya çıkmışsın. Sen delirdin mi?" Dedi. "Söz anne birdaha yapmayacağım" dedim çocuk taklidi yapar gibi sesimi incelterek. Açıkçası annem bile bu kadar korumacı değildi be. Koray ise gözlerini devirdi. "Sadece endişeleniyorum..ya oradan düşseydin?" dedi.. "Ama düşmedim" Koray bu rahatlığıma ve umursamazlığıma sıkıntılı bir nefes vererek "senin bu rahatlığın beni delirtecek" diye mırıldandı. Birşey demedim. Bence demem de gerekmiyordu. O sırada Koray elimi tutup beni kendisine hızla yaklaştırdı. Vücudum onun vücuda yapışırken fısıldadı. "Neyseki benim sevgilimsin.." dedi.. "O az önce 'sevgilim' mi dedi?" Dedi iç sesim..doğru duydun iç ses.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Ertesi gün olmuştu. Ben her sabah yaptığım gibi hazırlanıp okula gidecektim. Ama bu sefer bir değişiklik vardı. bayanlar baylar, İşte karşınızda..bisikletim! Evet..bisikletle gidecektim.. Bu bisikleti geçen sene almıştım ama bir türlü binememiştim. Bugün hava çok güzeldi ve bence bisiklet ile gitsem bir zararı olmazdı. Ben bunları düşünürken bisikletime bindim. Bisikletimin büyük tekerleri vardı ve beyazdı. Önünde bir sepet vardı. Bence çok güzeldi.. Bisikletime bindikten sonra onu sürerek okula gitmeye başladım.. Ben bisikletim ile giderken etrafta kuş ötme sesleri gelirken sokak bomboştu. Gerçekten çok huzurluydu. "Yarışa var mısın Elo?" Duyduğum bu ses ile arkama baktım. Bu Ufuktu. Siyah bisikleti ile arkamdan sürüyordu. Yarış için durdum. "Kazanana ne vericez?" Dedim. Oda benim yanımda durdu. "Kaybeden kazanana Çikolata alsın" dedi. "Çok klasik o ya" "O zaman.." dedi bir süre düşündü sonra konuştu. "Eğer ben kazanırsam okulda yüksek sesle 'ah nerede' ve 'kara sevda' şarkılarını söyleyeceksin. "O şarkılar ne alaka?" "Aklıma ilk onlar geldi" "Tamam. Ama ben kazanırsam sen ise 'Merve bella' şarkısını söyleyeceksin" dedim kararlı bir sesle. "Kabul" dedi. O sırada ikimizde yerimizi aldık. Ben sımsıkı bisikletin direksiyonunu tutarken Ufuk "başla!" Diye bağırınca tüm gücümle bisikleti sürmeye başladım. Bu yarışı kazanmalıydım. İkimizde tüm gücümüzle pedallara asılmışken maalesefki Ufuk öndeydi..O sırada Farkı kapatarak onun önüne geçerken ona gülerek kapak çektim. O ise gülerek daha da hızlandı. yalan değil. Ayaklarım kopuyordu. Biz sokağın sonuna kadar gelirken Ufuk beni geçmişti. O sırada ben birden bisikletten düştüm. Ufuk ise kahkaha atarak durmadan devam etti ve kazandı.. şerefsiz.. "Ne oldu Elo? Kapak falan çekiyordun. Böyle koyarlar" dedi Ufuk. Ayağa kalktım. Dizlerimi ve ellerimi sirkelerken. "Siktir git. Düşmüşüm ben orada. İnsan gelir 'ay iyi misin canim arkadaşı.?' Falan der dimi? Şerefsiz!" Dedim. Ufuk güldü. "Okula gidince 'ah nerede' ve 'kara sevda' konserimi istiyorum." Dedi. siktir.. Olamaz.. Sinirle ofladım. Açıkçası bunu hiç yapmak istemiyordum. Rezil olucaktım.. ☆☆☆☆☆☆☆☆ "Ufuk Allah senin belanı versin!" "Banane! Kabul etmeseydin. Sana ilk başta dedim o kadar 'kazanan çikolata alsın' Diye. " dedi. Ofladım. "Abartma be Eli. Merak etme çok gülmeyiz" dedi Ömer alayla. Aradan saatler geçmişti ve ben okuldaydım. Sabahki yarısı kaybettiğim için Ufuk, Ömer, Umut beni zorla okulun mikrofonuna getirmişlerdi. siz ne istiyorsunuz abi? Bu mikrofon okulun tüm hoparlörlerine bağlıydı. Yanii söylediğim şarkıyı herkes duyacaktı. Sinirle ofladım. Gerçekten her şey berbattı. Üçüne de ters ters bakarken onlar ise sırıtıyordu. Allah kimseyi bu üçlünün eline düşürmesin. Amin. Açıkçası ne kadar istemesemde yapacak birşey yoktu. O laf ağzımdan çıkmıştı. intikam almazsam bana da Elif demesinler. "Önce hangisini söyleyeyim?" Dedim. Üçüde söyleyecek olmama sevinirken Ufuk "İlk 'kara sevdayı' söyle" dedi. Ofladım. Sonra müzik açıldı. Lanet olsun.. ben mikrofona yaklaşırken şarkıyı söylemeye başladım.. "Nasıl anlatsam bilemiyorum, içim içime sığmıyor" "O deli dolu, neşe dolu kişi ben değilim sanki (sanki, sanki)" "Dışarısı buz gibi lapa lapa kar var, benim içim yanıyor" "Eksi kırk derece soğuk suda bile yüzerim inan ki (inan ki, inan ki)" "Kara sevda, kara sevda dedikleri daha ne olabilir ki?" "Kara sevda, kara sevda, seni benden kim ayırabilir ki?" "Çocukça bir aşk deyip de geçme, sakın gülme halime" "Nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine" "Kara sevda!" (Şarkı ismi: Barış Manço Kara sevda) Ben kendimi kaptırmış bir şekilde şarkıyı söylerken arkamdaki mahşerin üç atlısı gülüyordu. O sırada Ömer şarkıyı kapattı. Sonra "Şimdide 'Ah neredeyi' söyle." "Onu da mı söyleyeceğim?" "Ee herhalde." Sinirle ofladım. bugün gercektende berbattı. Ulan Hayat... Mikrofona tekrar yaklaştım. Ama bu sefer aklımda bir plan vardı. Umut şarkıyı açtı be tekrar söylemeye başladım. "Nerde bu Ufuk'un beyni bilmem" "Ah nerede vah nerede" Nerde unuttum Umutun beynini acaba?" "Ah nerede vah nerede" "Bir bulabilsem ah nerede" Ben bunları zevkle söylerken Ufuk "Lan!?" Dedi. Umut ve Ömer ise kahkaha attılar. "Ne olur du yerinde duraydı" "Daha dün Ömerin beyni şuradaydı" "Ah nerede vah nerede" (Şarkı ismi: Ah nerede. Füsun Önal.) (Not: bunları asla şarkıyı kötülemek için yazmadım. Mizah amaçlı yazdım. Umarım anlamışsınızdır.) O sırada Ufuk müziği ve mikrofonu kapattı. intikam alınmıştır.. Ben onlara şerefsiz sırıtışı atarken bir ses duyuldu. "Ne oluyor lan orada!? Kim söylüyor bu şarkıyı!?" Siktir..Bu müdür yardımcısıydı.. Geliyor gelmekte olan.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ (Ɓölüm sonuuuuu ağağaĝa umarım beğenmişsinizdir. Bu arada arkadaşlar ben hem bu kurgum hemde bu kurgudan sonra yazacağım kitaplar hakkında bir WhatsApp kanalı açtım. Gelecek bölümler hakkında minik alıntılar ve karakterlerin modellerini orada paylaştım.) (İsmi:《♥︎Tomtem_floria kitapları❤️》isterseniz bakabilirsiniz. O zamannn hepinizeee görüşürüz diyoruummmmm) |
0% |