@tomtemm_floria3
|
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ "Çıkarma onu Elif.." dedi. Açıkçası Korayın benim yüzümden hasta olmasını istemiyordum. Eğer böyle birşey olsaydı Koray iyileşene kadar kendimi suçlu hissederdim. Eli hala benimkinin üzerindeyken elini çekmedi. Çıkarmak için hafif yukarı kaldırdığım kazağı tekrar indirdi. "Sen hasta olmaya yer mi arıyorsun Koray?" Dedim. "Amma taktın hasta olmama. Birşey olmaz bana merak etme." Dedi.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Aradan bir gün geçmişti. Sonunda hastaneden kazasız, belasız çıkıp evime gelmiştim.. 'nereye gitsem olay çıkıyor' dedi iç sesim. İşte bu Dünyanın en doğru sözü olabilirdi koltukta boş boş oturmuş, kitap okurken televizyondaki radyodan müzik dinliyordum. Tüm huzurum kapının çalması ile bozuldu.. Kapının çalması ile kitabı bıraktım. Meraklı bir şekilde kapıya ilerleyip kapıyı açtığımda karşıma Yaren çıktı. Gözlerinde yaşlar vardı. "Yaren?" Yaren hiç birşey demeyerek içeri girdi ve koltuğa kendini atar gibi oturdu. Ben kapıyı kapatıp yanına ilerlerken o ise gözlerini ileriye dikmiş oraya bakıyordu "Ne bu üzüntü? Karadenizde gemilerin falan mı battı?" Dedim. "Keşke batsa!" Dedi Yaren ve devam etti "Alper ile ayrıldık. Aldatmış beni" What? Ne? Bunu duyunca içimde sevinç patlaması oluştu. Alper Yarenin sevgilisiydi. O Habeş maymunu tam bir gerizekalıydı ve Ondan nefret ediyordum. Hakta bir keresinde o Habeş domuzu ile kavga bile etmiştim. Yaren bunu diyince televizyondan şu müzik çaldı. "Bir sağ, bi' sol" "Bir alttan, üstten" "Hazır mısın?" "Oh" Şarkının çalması ile kendimi tutamayıp dans etmeye başladım. "Kudur, kudur, baby" "(Haydi alla pulla beni)" "Hadi salla, salla, baby" "(Bak ne hâle koydun beni?)" "Kudur, kudur, baby" "(Sen kudurttun beni)" "Hadi salla, salla, baby" "Of, yandım, amman amman" (Şarkı ismi: İsmail Yk Kudur Baby) Ben çoşku ve sevinçle dans ederken resmen sevinçten havaya uçacak gibiydim. "Ben burada ağlıyorum sen ne yapıyorsun ya!" Dedi Yaren "Vallah hiç üzülemem! Sana dedim. O 'Habeş maymunu sana yakışmıyor' dedim! Sende üzülme be onun için! O seni kaybetti kızım" dedim dans ederken. Dediğim gibi hiç üzülmüyordum. O Habeş maymunu zaten şerefsizin tekiydi. Millet eniştecilik yaparken ben.. Ben çoşkuyla dans ederken Yareni ayağa kaldırdım. Ellerinden tutarak onuda oynamaya zorlarsan yavaşça ikimizde müziğin eşliğinde dans etmeye başladık... ☆☆☆☆☆☆☆☆ Yaren evden gittikten sonra mutlu bir şekilde Annemi ziyaret etmek için evine doğru gidiyordum. O Alper denen Habeş domuzundan ayrıldığı için içimde harika bir sevinç duygusu vardı. "Ama ben sana demiştim. Onlar zaten ayrılacaktı" Dedi iç sesim..haklısın iç ses. İyi oldu O Alpere. Benim kankam ondan daha yakışıklılarına layık. Ben zıplaya zıplaya annemin evine doğru giderken Annemin mahalle bakkalı olan ve benimde yıllardır tanıdığım Hüsnü Amcaya selam verdim. "Napıyon Hüsnü Amca?!" Dedim neşe saçarak. "Vayy Elif? Sen buraya gelince bize selam verir miydin? Kafamıza taş yağacak herhalde." Dedi şakayla. Beni tanımıştı. Adam haklıydı. Genelde bu mahalleye sadece Annemi görmek için geliyordum. Aslında ben bu mahallede doğmuş ve büyümüştüm. Çocukluğum bu mahallede diğer çocuklar ile top oynayıp, akşama kadar mahallede kalırdım. Ah be Hüsnü Amca..az meybuzunu çalmadım.. "Vallah artık size de selam vericem. Söz." Dedim yüzümde bir tebessüm oluşurken. "İyi iyi" dedi Hüsnü amca. Ben o sırada ilerleyerek annemin evine doğru gitmeye devam ettim.. Annemin evine geldiğimde hızlıca binadan içeri girdim merdivenleri ikişerli ikişerli çıkarken sonunda Canım anacığımın evine gelmiştim. Kapının önüne geldiğimde gözüm evin önündeki ayakkabı Tarlasına takıldı. Maşallah bir sürü ayakkabı vardı. "cenaze vardı da bizim mi haberimiz yoktu?" Dedi iç sesim. Bende bilmiyorum iç ses. Ama belli ki birşey olmuştu. Annemin evinin anahtarı bendede olduğu için anahtar ile kapıyı açtım. İçeri girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şaşırmıştım. İçeride Annem, Teyzemler, halamlar ve Annemin biricik 'Nurullahı' olan Şerife yengem vardı. Hepsi oturmuş çay içiyor, yemek yiyorlardi. "Hayırdır, cenaze falan mı var?" Dedim. Ben anlamaz bakışlarla onlara bakarken hepsi bana döndü. Annemin tam tamına 4 kardeşi vardı.Abisi Fırat, Kendisinden 3 yaş küçük olan Müjde Teyzem, Müjde teyzemden 5 yaş küçük olan Amine teyzem ve son olarak en en küçük olan Amine teyzemden 5 yaş küçük Olan Leyla teyzem vardı. 4 tane teyzemin yanında da 3 tane halam vardı, Nur halam, Demet halam ve Çiçek halam. "Hah. İşte şimdi kadro tamamlandı. Otur kız, sende katıl dedikoduya" dedi Leyla Teyzem elindeki çekideği çitlerken. Ben hala anlamaz bakışlarla onlara bakarken konuştum. "Siz ne zamandan beri bu kadar yakınsınız?" Dedim sorgulayarak. "Biz hep böyleydik şekerim." Dedi Demet Halam. Sonra çayını yudumladı. "Neyse, aç mısın?" Dedi Annem. Başımı evet anlamında sallarken bende Demet halamın ve Amine teyzemin arasına oturdum. Benim aç olduğumu görünce Çiçek halam Bana diğer koltuktan sarma uzattı. "Al bak tadına, ben sardım. Parmaklarını yalayacaksın" dedi. Sarmayı elinden alıp ağzıma atarken Demet halam. "Aman dikkat etde zehirlenme Elif," dedi Demet halam gülerek. "Sus abla. Benim sarmalarım mükemmeldir bir kere" dedi Çiçek halam. "Aman bana sarma demeyin. Zaten psikolojim bozuldu" dedi şerife yengem. "Ne oldu ki?" Diye sordum. "Eski Kocası buna sarma yaptırıp hepsini gizlice Aldattığı kadınla yemişler. O yüzden böyle" dedi Leyla Teyzem. "Sen boşandın mi yenge?" Dedim. "Ooo günaydın Elif" dedi Amine teyzem. "Kardeşleri ile bir olup beni bitirdiler..sonra da beni gitti aldatti. Kaç yaşında kadınım. Mahvetti beni şerefsiz." Dedi Şerife yengem. "Onun ben kalıbına tüküreyim." Dedi Nur halam. O sırada hem şerife yengem, hem Annem, hemde Nur teyzem ayni anda tükürür gibi ses çıkardılar. "Vallah şekerim. Koca tarafları hep başa beladır." Dedi Demet halam. "Ee sende koca tarafısın hala" dedim. "Biz iyi koca tarafıyız." Dedi Demet halam düzelterek. "Ben Kocamın Tarafı geleceği zaman 'evde yokum' falan diyorum." Dedi Müjde teyzem. "Ben daha geçen yıl kovdum onları evden. O yüzden gelmiyorlar" dedi Nur Halam. "Hepiniz mi koca tarafı düşmanısınız be!? Iyiki kocam yok" dedi Leyla Teyzem. "Koca tarafı düşmanı değiliz. Kendi kocalarımızın tarafının düşmanıyız" dedi Demet halam. (NOT: Bu sahne koca taraflarını yada erkek taraflarını kötülemek için yazmadım. Sadece KURGU amaçlı) "Koca moca demişken. Kız senin sevgilin var mı Elif?" Dedi Çiçek halam. işte geldik zurnanın zurt dediği soruya.. Aslında Koray ile birlikte olduğumu bir şekilde söylemem gerekecekti. Ama şimdi söylersem annemin burada bayılıp, ambulans çağırmamız ihtimali %90'dı. Ama artık söyleyecektim. "Evet. Var." Dedim. Ben bunu diyince Annem birden içtiği çayı püskürttü. "Ay yavaş Mine" dedi Nur Halam. "Duyamadım canım kızım, duyamadım? Senin sevgilin mi var? Ben mi yanlış duydum?" Dedi annem. "Yoo bende duydum." Dedi Leyla Teyzem. "Ay kız olabilir. Genç kız sonuçta. Adı neymiş bu delikanlının?" dedi Müjde teyzem. "Koray." Dedim. "Nerede tanıştınız?" Dedi Annem. "Yan komşum anne" dedim. Annem daha çok şaşıracak "En son sana geldiğimde gördüğüm çocuk mu?.." dediğinde onayladım. "Nasıldı ki çocuk?" Dedi Demet halam. "Aslında.. saygılı biriydi. Yanii bana karşı gayet nazikti" dedi Annem. "nazik olması daha iyi zaten" dedi Amine teyzem. "Ben nazik değil. Sert seviyorum" dedi Leyla Teyzem araya girerek. "Ayy sende istiyorsun ki illa mağara adamı olucak" dedi Müjde teyzem. "Peki..sen ne düşünüyorsun Mine? Bu Elifin sevgilisi hakkında?" Dedi Çiçek Halam. "O çocuğu sadece bir kere gördüm..en yakın zamanda beni adam akıllı tanıştıracaksın" dedi Annem bana bakarak. Sonra "Eğer onu seviyorsan ki sevgilin olduğuna göre seviyorsun..sevgilin olabilir. Zaten sana bu konuda karışmak bana düşmez.. Bende babana aşık olduğumda senin gibiydim." Dedi. "Ay benimde aşık olduğum biri vardı. Her gün Mektuplaşırdım onunla" dedi Demet halam. "Karşı mahallemizde oturuyordu Abla." Dedi Çiçek Halam. Bunu duyunca güldüm. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Sonunda eve varmıştım. Hızlıca içeri girdim ve odama giderek kendimi yatağa attım. Annem Koray ile sevgili olmamıza birşey dememişti.. "ben bayılır sanıyordum" dedi iç sesim. Vallah bende.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆ |
0% |