@tomtemm_floria3
|
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Gerçekten tuhaf bir sınıfa sahiptim. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Aradan bir süre geçmişti. Ders boştu. O yüzden hepimiz oturmuş akıllı Tahtadan 'Selena" izliyorduk. evet..diğer sınıflar boş derslerde ders çalışırken biz ise selena izliyorduk. "Yalnız Selenada çok güzel değilmi abi ya" dedi Umut iç çekerek. "abi sende dişi sinek görsen hemen 'cok guzel' diyorsun" dedi Ömer. Güldüm. "Bizde mi böyle film çeksek lan? Ismide "uf-öm-um" olsa" dedi Ufuk. "Yaptığınız ilk gün Film ülkede yasaklanır" dedi Koray. Tekrar Güldüm. Bu doğruydu. "Ne varmış oğlum? Ne güzel olur. Egeye peruk takar onu selena gibi yaparız." dedi Ömer. Ufuk araya girerek. "Bence Egeyi "Pamuk prenses" yapalım" dedi. Sınıftan bazı kişiler gülerken Ege ise Ters ters Ufuk'a baktı. Ah be Ege.. Ne istiyorsunuz lan Egeden? "Ben şimdi seni pamuk prenses yaparım. Görürsün" dedi Ege. "Ay bir susun be! Duyamıyorum" diye araya girdi Sinem. "Tamamdır Sinem başkan. Sustuk." dedi Ömer. Tüm sınıf birlikte "Selena" izlerken içeri Lara girdi. Lara Fen hocasına bakmak için öğretmenler odasına gitmişti. "Hoca yine Doğum iznine çıkmış" dedi Lara. Bizim Fen hocası maşallah her ay doğuruyordu. Kim bilir kaçıncı çocuktu? "Kadın tek başına bir ordu kurdu" dedi Ömer. Çoğu kişi güldü. doğru söze ne denir? "bence Futbol takımı kuracak" dedi iç sesim..haklısın iç ses. "O zaman müdür yardımcısına gidelim. Bedene çıkalım" dedi Koray. "Aferin Lan Koray! Hadi gidip soralım" dedi Ufuk. O sırada içeri müdür yardımcısı girdi.. "iyi insanda lafın üstüne gelirmiş" dedi iç sesim. Lafın üstüne geldiği doğru ama..iyi insan olması..orası tartışılır. Lord Voldemort burunlu versiyon.. Müdür yardımcısı bazılarımızı ayakta görünce bağırdı "oturun lan yerinize!" Dedi. Herkes yerine geçip oturunca hepimiz dikkatimizi müdür yardımcısına verdik. "Acaba bu sefer ne saçmalayacak?" Dedi iç sesim. İnan bana iç ses. Bende bilmiyorum. umarım geçen seferki gibi bize üzümlerin öneminden bahsetmez.. Müdür yardımcısı konuşmaya başladı "evet çocuklar. Size aslında daha erken haber vermemiz gerekiyordu biliyorum ama yoğunluğumdan dolayı size söylemek bugüne yetişti." Dedi. "Ne oldu ki hocam?" "İki gün sonra okulumuzdan seçilen 2 sınıfta Kamp gezisi olucak ve o seçilen sınıflardan biride 10/A yanii sizsiniz." Dedi. Anlamadım Yurdagül? "Nasıl yani hocam? Biz kampa mi gidiyoruz" diye sordu Lara. "Evet Laracım. İki gün sonra Sizin sınıfı ve 9/B sınıfını 3 günlüğüne kampa götüreceğiz. Tabii orada sadece kamp yapmayacağız. Oradaki tur rehberleri ile doğada yaşayan bazı hayvanları inceleyeceğiz" dedi müdür yardımcısı. "Hocam bizim sınıf zaten maymunlar cehennemi" dedi Ufuk. "Kendi adına konuş Ufuk." Dedim. Sınıftan Bazıları gülerken Ufuk çakma bir acıtasyonla. "Sende mi be Elo..Herkesten beklerdim ama senden beklemezdim..Zaten en çok güvendiklerimiz bizi sırtımızdan bıçaklarmış" dedi. Güldüm. Aga be Ufuk.. "kapatın lan çenenizi!" Dedi Müdür yardımcısı sonra devam etti "dediğim gibi iki gün sonra kamp geziniz var. O yüzden iyi hazırlanın." "Hocam ücretli mi?" Dedi Ceren. "Hayır değil" dedi müdür yardımcısı. "Hocam yemekleri biz mi getireceğiz?" Dedi Kaan. "Evet" dedi müdür yardımcısı. Sonra devam etti "eğer başka sorunuz yoksa ben gidiyorum..iyi dersler.." dedi. Ders boş ama..neyse. "Hocam ders boş" "Olsun. Lafın gelişi dedim." Dedi müdür yardımcısı. Sonra sınıftan çıktı. "Oğlum çok iyi lan!" Dedi Ömer. "Gezi için daha erken değilmi yaa?" Dedi Sinem. Aslında evet. Daha üçüncü haftaya girecektik. "Ne kadar erken, o kadar iyi" dedi Koray. Açıkçası nedense içimde bir heyecan oluşmuştu. İlk defa böyle bir geziye katılıyordum. Ne olucak bilmiyordum ama umarım şanssızlığım oradada tutmazdı. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ Aradan saatler geçmişti. Okuldan çıktıktan sonra annemin yanına gitmiştim. Babam yıllar önce 15 Temmuz darbesinde şehit olmuştu. O yüzden ailede sadece annem ve ben vardık. Vatan sağolsun... Tabii annenle ayrı yaşıyorduk. Bunun nedeni benim eğitimimdi. Annemin yaşadığı yer okuluma çok uzaktı. Orada olan okullar ise pek kaliteli değildi. Annemi kısa süre ziyaret ettikten sonra şuan onunla vedalaşıyordum. Tabii sanki bir daha asla dönemeyecekmişim gibi beni sımsıkı sarmıştı. "Annem..tamam ama boğuluyorum." Dedim. Annem beni sarmayı bırakıp. "Hadi bakalım. Kendine iyi bak tamam mı kuzum?" Dedi. Ana yüreği... " sen hiç merak etme Mine Sultan." Dedim ve annemin yanağından bir makas alıp yanından ayrıldım. Tabii anneme kalsa arkamdan su bile dökerdi ama.. Binadan çıktığımda hava kararmış, gece olmuştu. Hızlıca otobüs durağına doğru ilerledim. Geldiğimde şanslıydım ki otobüs yeni gelmişti.. ilk defa şansım tuttu.. Otobüsün kapıları açıldığında otobüste kimse yoktu. Sadece şoför vardı. "ben olsam binmezdim" dedi iç sesim. Saçmalama iç ses. Binmek zorundayım. Hızlıca otobüse girip bulduğum boş bir yere oturdum. Tabii adama nereye gideceğimi anlattım.. Adam anlattığım konuma sürerken bende camı izliyordum. Yolları izlerken bir şey farkettim.. Siktir.. Bu yol evime gitmiyordu.. "iyiki 'şansım tuttu' dedim yani ha" dedi iç sesim. Ne yapacağımı bilmiyordum. Özellikle haberlerde duyduğum olaylar yüzünden korkmuyorda değildim. Hızlıca telefonumu çantamdan çıkararak arama yerine girdim.. ama..kimi arıyabilirdim ki? Gözüm Koray ismine takıldı. Acaba ne yapıyordu? Bana yardım eder miydi? Evet. Bence ederdi.. Korayı aramadan önce Gözlerim dikiz aynasından bana bakan adamı gördü. Tüylerim diken dikendi. Hızlıca Korayi aradım. çaldı.. Çaldı.. *Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz* siktir. Açmıyordu. Sonra tekrar aradım. Çaldı.. Çaldı.. *Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz* Açmıyordu.. Ödüm bokuma karışıyordu. Şimdi ne yapıcaktım? Sonra gözlerim bir ismi daha gordü. 'Nurullahım' (Yaren)... Yaren oldukça zeki bir kızdı. Eminimki bana yardım edebilirdi. Hiç düşünmeden Yareni aradım. Yaren tek çalışta açtı. "Alo.." dedi Yaren. Yarene adamın yanınday 'beni kaçıracaklar' diyemeyeceğim için başka bir türde ifade etmeye çalıştım. "Alo baba" dedim. "Baba mı? Elif ben Yaren...ayrıca..senin baban ölmemiş miydi?" "Bende iyiyim..otobüsteyim, eve geliyorum." Dedim. "Elif nel-" derken Yaren anlamıştı. Yaren "otobüste yalnız mısın?" Dedi. "Evet. Istedigini aldım. Ama yanlış yolu tarif etmişsin bana." "Adam farklı yoldan mi gidiyor?" Dedi. "Evet baba." Dedim. "Şuan hangi durağa yakınsın?" " 'karagöz' sokağına" "Geliyorum..dikkat et.." dedi ve kapattı. Açıkçası şuan biraz da olsa rahatlamıştım. O sırada adamın hala beni izledigini farkettim. İçimden adama 'ne bakıyon lan?' Diyip suratına çakmak vardı ama adam oldukça tehlikeli ve benden büyük duruyordu. Hay böyle işin.. Adam 'karagöz' sokağına geldiğinde otobüsün önüne birden biri atladı. Adam anı frenle durdu..o kim diye bakarken onu gördüm... Biricik Kurtarıcı Nurullahım Yareni.. Adam şaşkınca Yarene bakarken Yaren otobüse bindi..ve hiç beklemediğim bir şekilde Çantasının sapıni adamın boynuna dolayıp adamı sıkmaya başladı. Ben şok olmuşken Yaren adama konuştu. "Sen kim oluyorsun da benim en yakın arkadaşımı kaçırmaya çalışıyorsun Piç!" Dedi Yaren adamı sıkarken. Adam ise şok olmuş bir şekilde kurtulmaya çalışıyordu. Ben ise Yareni sakinleştirmeye çalışıyordum. şuan burada çok tuhaf görüntüler vardı.. "Yaren..kanka napıyorsun!?" Dedim. "Sus! Eğer beni çağırdıysan bu adama ders vermeme izin vereceksin!" Dedi. Sonra adama tokat attı. Adamı kendisine yaklaştırıp "Eğer birdaha kankamı veya başka bir kadını kaçırdığını duyarsam. Yemin ederim ki seni boğarım Adam!!" Dedi. Adam ise hala şoktaydı.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ "Elif Akel ve Yaren Atakal" dedi Komiser.. Yaren otobüs şoförünü döverken bizi bir polis memuru görmüş ve bizim için ekip çağırmıştı. Otobüs şoförüne gelirsek ise adam aslında beni erken bırakmak için hep ara sokaklardan girmiş, amacının beni kaçırmamak olduğu ortaya çıkmıştı. Yanii tüm bunlar bir yanlış anlaşılmaydı. şuan Yaren ve ben Adamı döndüğümüz için sorgu odasında sorguya alınıyorduk. "başıma bunlarda mı gelecekti?." Dedi iç sesim. çok haklısın iç ses. Bir yaşamadığım bu kalmıştı. komiser isimlerimizi söyleyince ikimiz hala komisere bakıyorduk. Komiser konuştu. " hakkınızda Darp raporu çıkarıldı..Peki.. Bu yaptığınıza pişman mısınız?" Dedi. Ben konuşacakken Yaren araya girdi. "aslında o kadarda pişman de-" derken Yarenin kolunu dürttüm. Yaren sonra öksürüp kelimesini düzeltti "Yanii.. çok pişmanım.." dedi. Komiser ikimize bakarken konuştu "Neyseki Otobüs şoförü şikayetçi değil.. eğer öyle olsaydı mahkemelik olabilirdiniz" Allah razı olsun otobüsçü abi.. Yaren "Avukatım ile konuştum. Oda suçlu olmadığımızı söyledi" dedi. Bir dakika..Yaren'in avukatı mi vardı? bunu duyunca Yarenin kulağına "Kanka senin avukatın mi vardı?" Dedim. "Hayır" diye fısıldadı. "Eeee o zaman niye öyle dedin?" "Ne bileyim belki bırakırlar diye.." dedi. Sıkıntılı bir nefes verip komisere dönüp konuştum. "Biz..hapse girecek miyiz?" Dedim. "Hayır..serbestsiniz" dedi Komiser. Bu içimi rahatlatmıştı.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ |
0% |