@tomtemm_floria3
|
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ 10 DAKIKA SONRA.. Ben öylece oturmuş ve Duruyu beklerken Duru sonunda gelmişti. işte şimdi başlıyorduk. Duru su içmek için çantasından suluğunu çıkarıcakken gözleri ile masasına bakıyordu. O sırada farketmiş olmalı ki bağırdı. "Benim silgim nerede!?" Dedi. Sesi maşallah tüm okulu inletmişti. birde bayıl Duru.. Ben cevap vermezken ikinci kurban olan Ece geldi..Ece sırasına oturduğunda Duru onun sırasındaki silgisini gördü. Duru Eceye "benim silgimin sende ne işi var?!!" Dedi Duru. Ece masasında duran Durunun silgisini görünce şaşırmıştı. Ben ise o sırada planımın devamını uygulamak için sınıftan çıktım. Ben en üst kata çıkarken sınıfımdan gelen bazı kavga seslerini duyuyordum. Belli ki kavga başlamıştı. tahmin ettiğimden de hızlı oldu.. Ben sanki kavgayı haber vermek için gidiyormuş gibi en ust kata çıktım. Orada her zamanki gibi bir nöbetçi hoca vardı. Ve kapak.. kapak tam duvara yakın bir hizada tavanda duruyordu. Ben çakma bir telaşla hocanın yanına gittim. "Hocam 2. Katta ki 10/A sınıfında Kavga var. Biz ayırmaya çalıştık ama ayıramadık" dedim. Genelde kavga olduğunda ispiyonlamak yerine oturur kavgayı izler. Hakta tezahürat yapardım. Ama planım için yapmam gerekiyordu.. Nöbetçi hoca bana bakarken konuştu "kavga çok mu kötü?" Dedi. Onayladım. Sonra aşağıya inen merdivenlere yönelirken "sen burada dur ve çatıya açılan kapıya göz kulak ol..kimse açmasın veya girmeye çalışmasın..Ben gidip geliyorum" "tam da adamına emanet etti yani" dedi iç sesim. Evet. O kapağı benim açıp girmem dışında pek sorun yok. Ben tekrar onaylarken hoca hızlıca aşağı indi. O gözden kaybolunca Ben etrafıma bakarak kapağa yaklaştım. Kapak tavandaydı. İyi tamam. Herşey mükemmel de..Ben kapağa nasıl çıkıcam? İşte bunu düşünmemiştim.. Okulun duvarlarında birkac tane nereye gittiğini bilmediğim borular vardı..aklıma birden gelen fikirler ile ayağımın bir tanesini borunun birine koyup tırmanmaya başladım. hızlı olmalıydım. Çünkü Hoca her an gelebilirdi. Ve eğer beni böyle görürse.. sonum pek iyi olmazdı.. Ben hızlıca tırmanırken bazı çocukların bana baktığını görüyordum. Onlara aldırış etmeyerek kapağa doğru elimi uzattım. kapağı açmak için kapaga vurdum. Türk olmanın kuralları bir: açılmayan veya bozulmuş şeyleri düzeltmek, açmak için vurmak. kapak beklemediğim bir şekilde açılırken Ben ise artık borunun üstünde zor duruyordum. Her an boru kırılabilirdi. Kapak açılınca bir merdivende düştü. Ben hızlıca sağ ayağımı uzatıp merdivene koydum. Diğer ayağımı da merdivene koyarken artık merdivenin üstündeydim. merdivenin üstüne geldiğimde o görmek istemediğim görüntüyü gördüm..Nöbetçi hoca geliyordu.. siktir.. Ben hocayı görünce o beni farketmeden hızlıca tırmandım ve merdiveni çekip kapağı kapattım. Rahat bir nefes alırken kapağı bisiklet kilidiyle iki yandan kilitledim.. Fakat o sırada bir şey oldu.. Kapağa biri vuruyordu. Kombo Siktir..Beni farketmişlerdi.. "en azından şuan bizi kimse yakalayamaz" dedi iç sesim. Evet. Bu doğruydu.. Ben etrafa bakarken gözlerim büyüdü.. çatıdaydım.. ben dikkatli bir şekilde ayağa kalkarken esen rüzgarın gücünu hissediyordum. Şuandaki tek hedefim Topu bulmaktı. Hızlıca topu aramaya başladım. Ben topu ararken birden çatıdan aşağı baktım. Çok yüksekti. Yükseklik fobim halay çekmeye başlamıştı bile. Tabii aşağıda beni görenler hakta bana bakan bir sürü çocuk vardı.. Bana bakan kişi sayısı artarken görmek istemeyeceğim birini gördüm. Müdürü..oda bana bakıyordu.. ben telaş yaparken birden aşagıdan gelen ama zor anlaşılan o sesi duydum. "Hocam, intihar ediyorlar!" Deid bir kız. intihar mı? Kim?. ben kim intihar ediyor diye etrafa bakarken anladım..beni söylüyordu. "Hay gerizekalı. Şimdide intihar ediyoruz sanıyorlar." Dedi iç sesim. Sus iç ses. açıkçası midem bu yüksekliğe dayanamayarak bulanırken Ben hala topu arıyordum. Rüzgar saçlarımı dağıtıyordu. Tabii aşağıdan bir sürü öğrenci, öğretmen bağırması geliyordu ama tabii çok yüksekte olduğum için çoğu anlaşılmıyordu.. Ben hala Topu ararken Lanet top hiç bir yerde yoktu..artık kusmak üzereydim ve yetmemiş gibi başımda dönüyordu. ölüyorum be dayı! Bir yandan hala kapağa vuruyorlardı ve Bisiklet kilidi kırılmak üzereydi. Ben ise hala topu bulmaya odaklı bir şekilde çatıda ilerliyordum. Tabii top hiç biryerde yoktu. En sonunda tam pes edip Kapağa ilerlerken birden kusmaya başladım. Hay böyle işi siksinler.. Ben kusarken kilit kırıldı ve kapak açıldı. Nöbetçi hoca kapağa tırmanıp çatıya geldiğinde beni tutarak kapağa ilerledi. Gözlerinde "ben sana göstericem" bakışı vardı. Benim kusmam artık durmuştu. Nöbetçi hoca beni aşağı indirip tekrar okula soktuğunda birden müdür yardımcısı yakamı kavradi. Esteuzubillah.. "Ne yaptığını sanıyorsun Lan sen!? Ölebilirdin!" Dedi. Ben ise konuşamadım. Zaten ne diyebilirdim ki? "Hocam lütfen sakin olun.." dedi Nöbetçi hoca. Sesinde nedense bir anlayış vardı. "Nasıl sakin olayım! Nasıl!? Kızım sen ölmek mi istiyorsun?! Başına bela mı arıyorsun sen ha!? Sana tutanak yazacağım" Dedi. Yine sustum..açıkçası bunu haketmiştim.. Müdür yardımcısı ve Nöbetçi hoca beni bırakıp aşağı inerken Ben toplarını diktiğim çocukları gördüm..ellerinde diktiğim top vardı.. Moto moto olan çocuk "sen okula girdiğinde top tekrar aşağı düşmüştü. Sana haber verecektik ama seni bulamadık" dedi. Anlamadım Yurdagül? Benim kulaklarım mı bozuldu? What dedin gülüm? "Ne yani? Ben boşuna mı o çatıya çıkıp bu maceraya atıldım" dedi iç sesim. Öyle oldu.. ben şok ile gözlerimi kıpıştirırken konuştum. "Lan ben şimdi boşuna mı çıktım oraya!?" Dedim. Amk o kadarda James Bond gibi hissetmiştim kendimi..herşey boşaymış.. Elif Bond.. Aralarından sarışın olan çocuk "kusura bakma" dedi. Belli ki hepsi mahçuptu. Birşey demedim.. ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ "Elif sen gerizekalı mısın!? Sen aptal mısın!? Senin beyin fonksiyonlarının yüzde kaçı çalışıyor ha!?" Dedi Yaren.. Çok şükürki okul bitmişti ve ben Yaren ile telefonda konuşuyordum. Ona bugün olanları anlatmıştım. Ama sanırım pek iyi bir fikir değilmiş. "Ya kanka ben nereden bileyim sonra o topun düşeceğini?" Dedim. "Ya o top düşmese bile sen niye çatıya çıkıyorsun benim ultra zekalı kankacağım?! Ha!? Manyak! Ya geberseydin! Ya aşağı düşseydin!? Vücudun 10 parçaya ayrılırdı!" Dedi Yaren. Sesi çok yüksek çıkıyordu. Ben telefondan Yarene 'küçük emrah' bakışları atarken görüntülü konuşmadığımız için tabii ki beni göremiyordu. Sıkıntılı bir nefes verdim. "ama sonuçta birşey olmadı.." diyerek kestirip attım. Sonra aklıma bir şey geldi..Koray..o nasıldı? Bunu duymuş muydu?.. Aklıma bunlar gelirken "Neyse.. Ben kapatıyorum..görüşürüz" dedim. "Birdahaki aradığımda da yaşıyor ol" dedi Yaren ve kapattı. Ben ise hızlıca oturduğum koltuktan kalktım ve evin dış kapısına yöneldim. Kapıdan çıktığımda Korayın dairesine gidip kapıyı çaldım... ☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆ |
0% |