Yeni Üyelik
5.
Bölüm

Yağmur

@tomtemm_floria3

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

"O güzel gözleri ile bakıyor bana"

"Diyemiyorum da 'Hayır' ona"

"Söylesene, ey sevdiğim"

"Yetti mi bu işkence bana"

(Şiirin yazarı: Ben (: umarım sevmişsinizdir<3)

Edebiyat kitabımdaki bu satırları okurken kitapı kapattım.

Olayın ardından tam tamına bir gün geçmişti ve ben hala olayın şokundaydım. Açıkçası mutfakta kötü olduğumu biliyordum ama Tavayı yakmak aklımın ucundan bile geçmezdi.

Tabii benim okulum süper dedikoducu olduğu için bu olay neredeyse tüm okula yayılmıştı. Okula girerken bile bana dik dik bakanlar olmuştu.

Yemin ederim ki İslamiyet bu kadar hızlı yayılmamıştır.

ilk ders edebiyattı ve dersin başlamasına son 5 dakika vardi. Ben herzamanki gibi yine ödevi yapmadığım için sınıfta yapıyordum. Tabii yetişmesi imkansızdı. O yüzden pes ettim.

"Şşt. Elo? Yaşıyon mu lan?" Bu Ufukun sesiydi.

Allah' a şükür ki...

Ona dönerken Ömer araya girdi. ​​​"90 canı var kızın. Yaşıyordur tabii" Dedi. Hafifçe güldüm.

"Vallah kızım. Hayattaki tüm şansını orada kullanmışsın." Dedi Ufuk. Haklıydı. Ellerim neredeyse hiç yara almamış olması bile mucizeydi.

Ben tam konuşacakken Sınıfa Benim biricik 'Nurullahım' Yaren girdi. Beni görünce hızlıca yanıma geldi. Belli ki benim için endişeliydi.

Ayy senin o endişeni yerim..

Yaren yanıma geldi "iyi misin? Eline bakabilir miyim?" Dedi. Onaylayarak ellerimi ona gösterdim. Ellerim sadece kızarık vardı ve biraz soyulmuştu.

Yaren ellerime bakarken sanki rahatlamış gibi "iyiki o kadar ciddi bir şey olmamış. Dün seni 92 kere aradım. Neden açmadın."

92 kere mi..Hoy Maşallah..

"Üzgünüm.." dedim. O sırada zil çaldı. Yaren bunu umursamayarak ellerime bakarken "doktora gittin mi?" Dedi

Açıkçası..gitmemiştim..

"Gitmedim.."

"Ne!? Kızım sen Mal mısın?"

"Gayet iyiyim..Eczaneden krem aldım zaten. Onu sürüyorum."

Yaren tam konuşacakken Sınıfa Edebiyat Hocası girdi.. Yaren yanımdan ayrılıp yerine geçmek zorunda kaldı..

Edebiyat Hocası sadece "Günaydın" dedi ve masasına oturup Ödev Listesini çıkardı..

kara liste...

Esteuzubillah...

Edebiyat Hocası bize güvenmediğini söylediği için ödev Listesi kendisindeydi ve her ödev verdiğinde hiç üşenmeden kontrol ediyordu.

Edebiyat Hocası masasına oturmuş, elinde kalem "İşte şimdi bitirdim sizi" der gibi bakarken Listeye döndü. Listeye bakarken konuştu.

"Sinem ödevini yaptın mı?" Diye sordu Sinem'e.

"Hocam yeğenim para yuttu da..hastanedeydik" dedi Sinem.

"Kızım senin yeğeninde her hafta para yutuyor" dedi Edebiyat Hocası. O sırada araya Umut girdi.

"Hocam Sinem'in yeğeninin midesinde devlet bankasından daha çok para var" dedi. Tüm sınıf güldü.

Bu çok doğruydu. Çocuk maşallah bankamatik gibi her hafta para yutuyordu.

Edebiyat hocası bir şey demeyerek Listede Sinem'e eksi attıktan sonra tekrar konuştu.

"Peki ya sen yaptın mı Ömer?" Dedi. Ömer hocaya bakarken çakma bir acıtasyonla

"Hocam benim horozum öldü" dedi. Sonra Ege araya girerek.

"Oğlum senin horozun mu vardı lan?" Dedi.

"Tabii..canım 'Cibilim'...toprak oldu.." dedi Ömer.

Ah be Cibili..

Edebiyat Hocası sıkıntılı bir nefes vererek Listeye tekrar döndü. Sonra konuştu

"Ufuk sen yaptın mı?"

"Hocam biz Koray'la Cibili'nin cenazesindeydik" Dediğinde Tüm sınıf tekrar güldü.

"Hocam çok duygusal bir cenazeydi" dedi Koray gülerek ve Alayla.

"Oğlum Horoz ölmeden önce civcivi yemiş lan. O nasıl oluyor?" Dedi Ufuk.

horoz civcivi mi yemiş?

Sınıftan hala kıkırtılar gelirken Edebiyat hocası öfkeyle sitem ederek. "Anlaşılan hiçbiriniz ödevi yapmamışsın!" Dedi.

O sırada Sınıfın en gıcık, kimsenin sevmediği çünkü sevilmeyecek tip olan, pick me, enişteci Duru parmak kaldırdı.

"Hocam ben yaptım" dedi.

Edebiyat Hocası Duruya gülümsedi "Aferin Duru..sınıfta senin gibi çalışkan ve zekilerin olması güzel"

"az önce hoca Duruya "zeki" mi dedi?" Dedi iç sesim..evet iç ses. Duyduklarımız maalesefki doğru.

Duru Allah katına kadar cektiği ve utanmasa ağzına sokacagı taytını tekrar çekti.

Duydun mu huysuz? Bir şey cart etti?

Utanmasa çekmekten taytı yırtacak..

Duru ise sonra yaptığı ödevi Edebiyat hocasına gösterip yerine oturdu..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Sonunda öğlen arası olmuştu ama benim canım "Nurullahım" eve erken gitmişti. O yüzden tektim.

Havada yağmur yağıyordu. Bazıları yağmurda oynarken bende yağmura çıktım.

en sevdiğim şeylerden 2: yağmurda ıslanmak..

Yağmuru severdim. Yağmurda ıslanmayı ise daha çok severdim. Özellikle yağmur yağdığında kendimi küçük çocuk gibi hisseder, birikintilerde zıplardım. Yine öyle yapıyordum.

Ben kafama göre yağmurda sanki küçük bir çocuk gibi su birikintilerine zıplarken birden biri Koca bir birikintiyi ayağı ile bana savurdu. Su üstüme sıçradı Ben kim o diye bakarken onu gördüm..

Koray...Bana gülüyordu. Oda ıslanmıştı.

Koray üstünde hırkası siyah hırkası ve ıslak saçları ile durup bana gülüyordu. Beni ıslattığını görünce bende ayağım ile bir su birikintisini ona dogru savurdum. Su onada sıçradı.

O daha çok gülerek tekrar bana su sıçrattığinda bu sefer bende gülümsedim.

"Anlaşılan yağmurda ıslanmayı seviyorsun.." dediğinde onayladım.

"Evet severim.." dedim. Sonra "peki ya sen?"

"Bende severim.." dedi.

Ben tam konuçakken Korayın sırtına atlayan Ufuk'u ve yanında Olan Egeyi gördüm. Onlar da ıslanmıştı. Koray gülerken ikisine

"Napıyonuz Oğlum ya?" Dedi.

"Yarışa var mısınız?" Dedi Ege.

"Ne yarışı?" Dedim.

"Koşu yarışı" dedi Ufuk.

Bu nasıl soru? Tabii ki de vardım..

"Ben varım" dedim.

"Bende.." dedi Koray.

"O zaman hazır olun. Okul kapisina ilk varan kazanır" dedi Ufuk. Onayladık.

hepimiz yarış için dizildik sonra Koray saymaya başladı..

"Üç..iki..bir..başla"

Hepimiz koşmaya başladık..

Yağan yağmur bizi hala ıslanırsın biz ise gülerek koşuyorduk. Şuan Ege ve Koray öndeydi. Ben ise Maalesef ki en arkadaydım.

Koşmakta berbattım..

Biz Koşarken birden okulun hoparlöründen bir şarkı sesi duyuldu..

"Sokak ortasında apaçık"

"İçimdeki özleme dokundu"

"Bulunmayan bir şeye dönüştü eyvah"

☆☆☆☆

"Sarı sarı saçlar yine yangın var"

"Peşimde tüm günahlar"

"Vuruldum ona ben daha da sevesim var"

"Elveda tüm siyahlar"

(Şarkı ismi: Ufuk beydemir. Sarı sarı saçlar)

Çalan bu şarkı üzerine durduk..şarkı tüm okulda duyulurken Koray bana döndü

"Bu en sevdiğim şarkı.." dedi. O an kendimden beklenmeyecek bir şey yaptım. Hafifçe dans ederken Korayın ellerini tutup Onuda dans ettirmeye başladım.

"napıyorsun?" Dedi iç sesim. Tamam. Bunu kimse beklemiyordu. Ama utanmıyordum.

Koray ilk başta şaşırmısken sonra hafifçe gülüp hafif bir tempoda dans etmeye başladı. Beni etrafımda bir tür döndürdü.

"gören bizi yıllardır çift sanacak amk" dedi iç sesim. Bir şeyde bozma be.

Ondada utanma veya çekinme duygusu yoktu.. Bendede yoktu.. ikimizde çok rahattık. Yağan yagmur ve çalan müziğin eşliğinde dans ediyorduk.

Sonra birden Ege ve Ufuk'a döndüm. İkiside sanki evli çiftlermiş gibi birbirinin belini ve omzunu tutmuş dans ediyorlardı. Birden kendimi tutamayıp güldüm.

müzikle en uyumsuz dans bu olabilirdi..

☆☆☆☆☆☆☆

Aradan saatler geçmişti. Islak bir halde eve doğru gidiyordum. Iyiki tek yaşıyordum yoksa annem görse net sabaha kadar bu halime söylenirdi.

Sonunda eve geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Kapının hemen yanına çantamı bıraktım.

Bana eskiden "en güzel yılların Lisede olucak" demişlerdi. Sanırım bu söz çok doğruydu..

hayata tekrar gelsem yine liseli olmak isterdim..

üstümü değiştirdikten sonra hızlıca kendimi koltuğa attım. Yorulmuştum.

O sırada hiç anlamadığım bir şekilde gözlerim kapandı...

Korayın Güncesinde..

"Helal lan Koray!" Dedi Yağız ben nefes nefeseyken. Yağan yağmur artık yağmıyordu. Ben ise Futbol kursumda son antremanlarımi yapıyordum.

Futbol bazıları için sadece bir hobi olsa bile ben ciddiye alırdım. Ama şuan ciddiye alamıyordum çunku aklımda başka bir şey vardı..

Elif...

o kız hayatıma gireli daha bir hafta bile olmamışken kafamda yer etmişti. Ona sert davranarak kendimden uzaklaştırmaya çalışsamda olmuyordu. Bu gün ve diğer önceki yaşadığımız günler aklımdan çıkmıyordu. O nedense bana ayrı geliyordu. Diğerlerinden farklı..

Neden onu bu kadar düşünüyordum ki?

daha önce hiç hoşlandığım veya aşık olduğum bir kız olmamışti ve olmayacaktı.

Ben kızlarla değil topla uğraşırım..

Ama Elifi tanıdığımdan beri aklımdaydı...

"Saçmalama gerizekalı Koray.. sadece çok görüştüğünüz için öyle" dedim kendi kendime.

Antrenman bittiğinde hızlıca spor çantamı aldım. Oldukça yorulmuştum.

Kursun biraz ilerisinde duran siyah Motoruma bindim ve kaskımı taktım..sonra eve gitmeye başladım..

Eve geldiğimde hızlıca motordan inip binaya girdim. Hemen eve girip dinlenmek istiyordum. Daireme doğru giderken birden bir şey farkkettim.

Elifin evinin kapısı açıktı?..

Bir şey mi oldu diye bakmak için içeriye yaklaştım.

"Elif?" Diye seslendim. Fakat cevap yoktu. Dayanamayarak içeri girdim ve koridorun biraz ilerisindeki salonda onu gördüm..koltukta uyuyordu..belli ki kapıyı kapatmayı unutmuştu..

Onu öyle uyurken görünce hafifçe gülümsedim. Ne kadar doğru bilmesem bile ona yaklaştım..

O koltukta oturarak kafasını yana eğmiş bir şekilde uyuyordu.

"Çok tatlı.. " diye düşündüm.

"Saçmalama Koray. Böyle düşünme"

Ben ona bakarken tekrar gülümsedim. Nedense yorgunluğum gitmişti..sonra bir şey farkettim. Boynu eğik duruyordu ve tutulabilirdi. Hızlıca ona doğru yaklaşarak sanki bir yavru kuşu tutarmış kadar hafif ve nazik bir şekilde onu koltuğa yatırdım..

O ise hala uyuyordu.. Diğer koltukta duran battaniyeyi aldım ve üstüne örttüm. Sonra onu incelemeye başladım..kahverengi saçlarını, yüzündeki hafif çilleri..

Ellerine baktığımda ise elleri kızarıktı ve soyulmuştu. O Tava kazasından sonra böyle olmuştu elleri..

Gerçekten anlamıyordum. Nasıl başını belaya sokmayı başarıyordu? Hiç dikkatli değildi. Ama bu nedense komik geliyordu.

Neler oluyor lan bana?..

"Yaramaz kız.." diye fısıldadım sessizce. Sonra artık evden çıkmak için salondan çıkarken son kez ona baktım ve gülümsedim.

neden beni gülümsetiyordu? Sanırim delirmek üzereydim..

"kendine gel Koray.."

Evden çıktığımda kapıyı sessizce kapattım ve kendi evime girdim..

☆☆☆☆☆☆☆☆☆▪︎

ELIFIN GÜNCESINDE.

Nasıl uyuyakaldığımı bile anlamamışken yavaşça gözlerimi açtım ve etrafıma baktım..üstüme örtülmüş battaniyeyi farkettim.

bir dakika lan? Bunu kim örtmüştü?...

 

 

 

Loading...
0%