@tomtemm_floria3
|
☆☆☆☆☆☆☆ O lanet Pazartesi günleri..pazartesi Sendromu kadar kötü bir şey varsa lütfen biri bana söylesin, ben o şeyden uzak durayım. Haftanın ilk günü olması yetmiyormuş gibi okul döneminin ikinci haftasının ilk günüydü. Tatil nasıl başladı, nasıl bitti ben hiç anlamamıştım. Her şey o kadar hızlı geçti ki sanki tüm tatil 3 ay değilde 3 gün gelmiş gibiydi. "uyansana Lan İzmarit.." Bu alarmımın sesiydi..Alarmımı bu ses yapacak kadar tuhaf bir insandım. Genelde 'Kurtlar Vadisi' izleyen biri değilim ama replikleri hoşuma gidiyordu.. Alarmımım sürekli ötmesi üzerine gözlerimi açtım. Elime telefonumu aldığımda gözlerimi şok ile daha çok açtım. Siktir.. Saat: 08.30 Geç kalıyordum.. Saati görmem ve ayağa kalkıp banyoya yönelmem bir oldu. Aynaya kendi yüzüme bile bakmadan yüzümü yıkadım ve diş fırçamı elime alıp, diş macununu sürdüm. Genelde sabah kalktığım ilk dakikalar yatakta öylece durup hayatı sorgulardım ama şuan geç kalıyordum. Dişlerimi fırçaladıktan sonra hızlıca dolabıma doğru ilerleyip her gün giymekten bana artık gına gelmiş okul formamı çıkardım. Tamam. Okul açılalı daha iki hafta oluyordu ama ben şimdiden bıkmıştım. İyi güzel eğlendik. Şimdi Lütfen okulları tekrar kapatın.. Okul formamı giydikten sonra kahverengi saçlarımı tarayıp, topladım. Genelde saçımı toplamayı pek sevmem ama okulumun mükemmel saç takıntısı yüzünden saçımı topluyordum. Daha çok oyalanmadan hızlıca çantamı alıp evden çıktım. Yalnız yaşıyordum. O yüzden bazi öğünlerimi atlayabiliyordum. Hızlıca yaşadığım binadan ayrılırken Otobüs durağına yetişmek için hafif tempoda koşmaya başladım. Okula kadar yürümek asla istemiyordum. Otobüs durağına yetiştiğimde hızlıca çantamdan Otobüs kartımı aramaya başladım. Çantamı karıştırırken birden durdum.. Tekrar Siktir.. Kartımı yanıma almayı unutmuştum.. Ulan Hayat... Atalarımız boşuna "acele ile kalkan zararla oturur." Dememiş. Gerçekten şuan kendime ve bugüne sövmemek için zor duruyordum. "o kadar acele etmek yerine iki dakika kartına baksaydın bu olmazdı." Dedi içimdeki ses. Sanırım haklıydı. Açıkcası tekrar kartımı almak için eve dönemezdim. Dönüp tekrar gelsem bile bu sefer otobüsü kaçırırdım. Yanii tek bir seçenek vardı. Okula yürüyerek gidecektim. Aslında okulum o kadarda uzak değildi. Ama ben süper üşengeç olduğum için Otobüs ile gidiyordum. Oflayarak ve sitem ederek okula doğru gitmeye başladım. Birdahakine kartımı kontrol etmezsem bana da Elif demesinler.. ☆☆☆☆☆ Sonunda okula gelmiştim..hızlıca içeri girip '10/A' sınıfına doğru ilerlemeye başladım. Sınıfıma geldiğimde bazı sesler geliyordu.. "Ah Ufuk... Neden Ufuk'sun sen? İnkar et babanı, adını yadsı! Yapamazsan; yemin et sevdiğine. Ben de vazgeçeyim Capulet olmaktan" Bu ses Ege'nin sesiydi.. (Replik: Romeo ve Juliet kitabı) İçeri girdiğimde Tahtanın önünde ellerinde kitap tutan Ege ve Ufuk'u gördüm. Ege ve Ufuk komik ve herkesle anlaşan o tiplerdendiler. Bugün ilk ders edebiyattı ve ödev vardı. Tabii ki ben yapmayı unutmuştum. Ege ve Ufuk o yüzden ellerinde Edebiyat kitabı tutuyorlardı ve "Romeo ve Juliet" repliklerini okuyorlardı. Ben sınıfa girip yanlarından ilerlerken Ufuk elindeki kitabı ile kafama nazikçe vurdu. "Naber Elo?" Dedi Ufuk. Benim bu sınıfta hakta normal hayattada bir sürü Lakabım vardı. "Elo, Eli, File" gibi bir sürü Lakap..Durdum ve onlara döndüm. "Herzamanki gibi..siz?" Dedim. "Edebiyat ödevini çalışıyoruz. Sen yaptın mı?" Dedi. Tabii ki yapmamıştım. Aslında onların yapması bile beni şaşırtmıştı. "Yapmadım." Dedim net bir şekilde. "Bu arada sınıfa yeni biri gelmiş" dedi Ege. "Yeni biri mi? İkinci haftadan mi?" Dedim. "Evet." Dedi Ege. Açıkçası pek şaşırmamıştım. Birşey söylemeyerek Duvar kenarında, 3. Sırada olan sırama çantamı bırakıp, oturdum. O sırada Sınıfa Ömer girdi. "Edebiyat Hocası yok Beyler, Ders boş" dedi Ömer sınıfa girerken. "Saçmalama be.. Hasta olsa bile gelmiştir O" dedi Sinem. Açıkçası Sinem haklıydı. O lanet Kadın ölse bile tekrar dirilip sınıfa ders işlemeye gelirdi. "Vallah istersen git bak. Arabası aşağıda değil" dedi Ömer Sinem'e "O kadın arabası olmasa bile ışınlanarak gelmiştir" dedi Yağız. Doğru söze ne denir? Sınıfta herkes farklı şeyler yapıyordu. Kimisi Ödevi yaparken, kimisi sohbet ediyordu, ben ise oturmuş en yakın arkadaşım Yaren'in gelmesini bekliyordum. O sırada Sınıfa Haşmetlim, Karim, şöbiyetim, biricik 'Nurullahım' olan Yaren girdi.. Yaren sınıfa girdiğinde beni görüp gülümsedi ve gözleri ile "geliyorum" işareti yaptı. Yaren benim en yakın arkadaşım olduğu için Gözü bırakın mimiklerle bile iletişim kurabiliyorduk. En yakın arkadaşlık kuralı bir. Konuşmadan bile anlaşabilme.. Yaren benim aksime cam kenarındaki 4. Sırada oturuyordu. Çantasıni Sırasına bırakıp yanıma geldi. "Kanka tahmin et ne duydum?" Dedi. Yaren ile dedikodu yapmak acayip saran şeylerden biriydi. Ona meraklı bakışlar atıp "Ne duydun?" Dedim. "Sınıfa yeni biri geliyormuş" dedi. Onayladım. Banada aynısını az önce Ufuk ve Ege söylemişlerdi. "Evet..banada Ufuk ve Ege söyledi" "Acaba kız mı erkek mi?" "İnsan olsun o yeter" "Peki neden hala gelmedi?" "Nereden bileyim Yaren? Belki Hocayla gelir. Yada Müdür yardımcısı ile" O sırada Sınıfa Edebiyat Hocası girdi. Kapıyı sertçe kapattı. Esteeuzibillah.. Hoca sınıfa girdiginde yanında bir çocuk vardı..büyük bir ihtimalle 1.90 boylarında, kumral, ela gözlü, siyaha yakın Koyu kahverengi ve hafif uzun saçlı, hafif çene kası olan bir çocuktu. "Acunun Bir sözü vardır bilir misiniz? Hoy Maşallah.." dedi iç sesim. Yine haklıydı. Çocuk etrafı ve sınıftakileri incelerken Edebiyat Hocası konuştu "evet gençler, sınıfımızda yeni biri geldi.." dedi sonra coçuğa bakarak "oğlum sen tanıt kendini" dedi. Çocuk konuşmaya başladı "ben Koray...Bu kadar" dediğinde sınıftan bazı kişiler kıkırdadı. Sonra Edebiyat Hocası önümdeki sırayı göstererek "Koraycım sen oraya otur." Dedi. Koray birşey demeden önümdeki sıraya oturdu.. Benim yanımda Ege Oturuyordu. Ege bana "sıcakkanlı birine benziyor" diye fısıldadı. Bir şey demedim. ☆☆☆☆ Edebiyat Hocası ders anlatırken ben maalesefki önümde oturan Koray adlı çocuk yüzünden tahtayı göremiyordum. Çocuk Çin seddi gibi mübarek.. Artık göremediğim için Koraya arkadan dokundum. Sonra fısıldadım. "Şey..göremiyorumda..biraz eğilir misin?" Dedim. "Hayır" dedi ters ters. Anlamadım Yurdagül? "Ne?" Dedim anlamayan bakışlarla bana döndü. Beni süzdü sonra "Eğer göremiyorsan yana kayabilirsin" dedi. Kaşlarımı kaldırdım. Bu Herif niye şimdi bu kadar sertti? "Biraz eğilsen ne olucak be?" "Kambur kalabilirim..sporcuyum ben" Ayy canım benim..Ne kıymetli omurgası varmış.. "Hangi sporu yapıyorsun?" Diye sordum. "Seni ilgilendirmeyen bir spor" diyince kaşlarımı çattım. "Bizde çok meraklıydık senin sporuna..tamam..eğilmezsen eğilme..Ayı herif.." dedim. "Ayı Herif mi?" Dedi kaşlarını kaldırarak. Bu pek hoşuna gitmemişti. Ben tam konuşacakken Edebiyat Hocası "Ne oluyor orada?! Koray? Elif? Bir derdiniz varsa anlatın bizde dinleyelim!" Dedi. "Kusura bakmayın Hocam.." dedi Koray. Edebiyat Hocası bana bakarak "Elif sen ödevini yaptın mı?" Diye sordu. İşte şimdi bitmiştim. "Aaaa..şey..Aslında yapacaktım ama.." "Ama?" Dedi edebiyat hocası kaşlarını kaldırarak. Bir süre durdum. "hadi kızim! Bulursun bir bahane" dedi içimdeki ses. "Hocam eniştem doğum yaptıda.o yüzden hastanedeydim" dedim. Ben bunu diyince tüm sınıf güldü. Korayda dahil.. Hassiktir..Teyze yerine "enişte" demiştim... "Rezil oldun gerizekalı" dedi iç sesim. Sus be sende. "Şey hocam yani..teyzem diyecektim" dedim Düzeltmeye çalışarak. Edebiyat hocası ise oflayarak önüne döndü. Ege bana bakarak "eniştenin hamile olduğunu bilmiyordum.." dedi Alayla. Ona ters bir bakış atarak. "Yanlışlıkla dedim.." Bir süre sonra Koray bana doğru döndü. Gülüyordu. "Kız mı erkek mi?" Dedi Alayla. Anlamaz bakışlar attım. "Ne?" "Eniştenin çocuğu diyorum..kız mı erkek mi?" Dedi Alayla. Aferin kızım..şimdi de Alay konusu oldun... "Yok öyle bir şey be..önüne dön" dedim. Koray ise sırıtıp önüne döndüğünde derse odaklandım.. ☆☆☆☆☆ Öğle zamanı çok şükür ki gelmişti.. Yaren ile birlikte bahçede oturuyorduk. "Eeee..şu yeni çocuk nasıl biriymiş?" Dedi. "Ayının teki" dedim ve sonra sinirle kaşlarımı kaldırarak "o mağara adamına nazikçe 'eğilir misin? Goremiyorum" dedim geldi beni tersledi" Yaren bir an arkama bakıp susarken ben devam ettim. "Gelmiş ters ters 'yono koy' diy-" derken Yaren arkamı işaret ettiğimde arkama baktığımda onu gördüm.. Koray'ı.. acaba dediklerimi duymuş muydu? "Bence kesinlikle duydu" dedi iç sesim.. Aferin Salak Elif...
|
0% |