@tozpembe_15
|
İYİ OKUMALAR MOR KALPLERİM SİZİ ÇOK SEVİYORUM HADİ OKUMAYA💜
//////////////////////////////////////////////////////////// Gözüm hala yan evdeydi.Nasıl yani bu evde mi kalıyordu.Ama burası zenginlerin yerlerine benziyor. Ama bildiğim kadarıyla bu kadar zengin değildi.otobüse biniyordu hep.Benim gibi.... "Kızım nereye daldın öyle bi sıkıntı mı var"dedi Selen hanım. "Aaaa yok sadece yan tarafta sınıf arkadaşım Alaz'ı gördüm" normalde söylemek istemezdim ama belki bana kızıp dövebilirdi.O yüzden bu evde artık hiç yalan söylememeye karar verdim. "Aaa evet kızım Alaz orda yaşıyor. Mirza ve çınar abinin en yakın arkadaşıydı ama bi nedenden dolayı küsler bebeğim.O yüzden onların yanında çok yan yana gözükme anlamışsındır biraz fazla sinirlidirler"dedi.Kafa salladım. Alazla aynı üniversiteye gidiyorduk.aynı sınıftayız ama o 22 yaşında benden 2 sene önce başlamış ama 2 kere kalmış. O yüzden aynı sınıflara düştük. "Hadi ne duruyorsun geçsene içeri Beeee "diye bağırdı Mirza. "Özür dilerim arkadaşımı gördüm."dedim. MİRZA kafasını Alaz'a çevirdi ve "Alaz'a sakın yaklaşma yoksa yakarım seni"dedi tabi bu sırada herkes eve girdi kimse duymamıştı.Kolumu aniden sıktı ve "cevap versene bana"diye yüksek sesle bağırdı.Titrek sesle ve dolu gözlerle "Tamam,peki.canım acıyor bırakır mısın kolumu?"dedim ve gözümden 1 adet yaş aktı. Mirza bıraktı kolumu ama hala canım yanıyordu. Öyle bağırmıştı ki Alaz bize dönmüştü.Mirza korkutucu bakış atıp içeri girdi.Hayır hayır gözyaşlarım hızlandı.Alaz burda ve bana doğru geliyor.Bu şekilde olmamalıydım. "Lamia iyi misin?"dedi tatlı ama bi o kadar endişeli bi sesle. "İyiyim"dedim. "Canını yaktı dimi?" "Hayır hissetmedim bile"dedim.Yalan söylemeyi sevmezdim ama bu yaşadığım en az acıydı.Daha kötülerini yaşamıştım.Kızgın yağ,sigara.... "Lamia..."dedi ama sözünü Demir kesti. "Lamia ne yapıyorsun burda"dedi ıslak gözlerime odaklanırken hemen sildim. "Arkadaşımla konuşuyorum efendim"dedim. Eğer saygılı konuşursam belki bana vurmazdı. "Görüşürüz Lamia"dedi Alaz galiba Demir'den rahatsız olmuştu. "Görüşürüz Alaz"dedim ve Alaz ordan uzaklaştı. "Sana birşey mi yaptı ağlamış gibisin"dedi. "O birşey yapmadı"dedim yalan söylemek istemedim o yüzden dolaylı yoldan cevapladım. "Ama birşey oldu yani ne oldu?" "Ben anlatmak istemiyorum efendim"anlatırsam Mirza beni döver miydi? Cebinde dikdörtgen şeklinde kutu vardı.Sigara içiyor olmalı.Ya benim üstümde söndürürse Anıl abim gibi.... "Lamia bana öyle seslenmene gerek yok abi demeni hemen bekleyemem ama Demir diyebilirsin"dedi.Başımı salladım içeri doğru adımladım.Belimden hafif tutup yönümü değiştirmek istedi Demir.Ama ben yanlış anlayıp ondan uzaklaştım ve yüzümü elimle sper ettim. "Lamia sakın ol yanlış odaya gidiyordun o yüzden.Korkma benden sana zarar gelmez"dedi.Bi anda Demir'e aşırı güvenmiştim. Sonra onunla ilerledim. Herkes yemek masasındaydı. Demir'in yanı boştu yanına oturdum.Karşımda Mirza Çınar ve Rüzgar vardı.Diğer yanımda Selen hanım.Baş köşede ise Tuğkan bey vardı. "Afiyet olsun herkese"dedi Tuğkan bey. Ve herkes yemek yemeğe başladı.Çorbaya kaşığımı daldırıp aldım.Ağzıma götürmemle acı hissetmem bir oldu. LAMİA BAĞIRMA SAKIN SESSİZ OL KIZIM Ama yerimde kıvrandım.Demir bana döndü ve "Sıkıntı nedir?"dedi. "Çok sıcakta.Ama üfleyerek yerim."dedim. Üflemeye başladım.Ama aklıma o anlar geldi.... Ağzımdaki yara yüzünden yemek yiyemiyordum ve kırmızı çiçekli tabaktaki çorbaya üflemeye başladım.Ama fayda yoktu ağzım çok acıdı.İnledim. "Beceriksiz eğer dediğim işi yapsaydın o çorbayı rahatça içerdin sürt*k"dedi Anıl abim. Tam tekrar üfliycekken çorbaya vurup üstüme devrilmesini sağladı.Bacaklarımı ve karnımı,özel bölgemi hisedemez oldum.Oda yetmezmiş gibi yere atıp dövmeye başladı.Sonra beni tutup odaya götürdü ve... "Lamia iyi misin neden ağlıyorsun"diye bi ses duydum Tuğkan beyden geliyordu.Düşünmem yarıda kaldı. Ağlıyor muydum?Hayır olamaz astım geliyor.Her ağladığımda olur.Nasıl çeviricem burdan... (Astım kısaca öksürük krizi diyebiliriz canlarım) "Ben lavaboya gidip gelsem olur mu efendim"dedim. "Tabi ki kızım sonra yemek yiyip konuşuruz"dedi. "Efendim yanlış anlamazsanız ben yemek yemesem direk konuşsak olur mu?"dedim korkarak lütfen bana vurmasın.... "Peki kızım acıkınca çalışanımız Necla teyzeye söylersin. Bu arada bana efendim demene gerek yok"dedi. Tuğkan bey güzellikle karşıladı gülümsemiştim.Hemen Mirza atladı. "Bence demeli nede olsa yabancı biri"dedi.Kırılmıştım ama alışığım.Masadan kalkıp lavobaya gittim.İşerimi hallettim. KONUŞMAYA GEÇELİM "Gel kızım yanıma otur"dedi Selen Hanım.Karnım açlıktan zil çalıyordu ama kimseye bişey diyemezdim.Hemen yanına oturdum. "Ne kadar yorgun olduğunu biliyorum ama daha yakından tanışmak için daha fazla bekleyemezdik"dedi Tuğkan Bey.Doğru 19 yıl beklemek zordur....Ha bu arada yorgun değildim ben hep yorgun olduğum için alışmıştım. Kafa sallamakla yetindim. "O zaman ilk ben kendimi tanıtıyım. Tuğkan Güven ünlü iş adamıyım.İlla duymuşsundur kızım." evet duymuştum o Tuğkan Güven benim babam mıydı. Yurt dışlarına çıkan bir sürü şirketi,uçağı olan.... "Duydum ef-"diyicekken vazgeçip "duydum tabiki"dedim. "Biz trabzonluyuz annende trabzonlu. Bir birimizi severek evlendik.4 erkek çocuk ve 1 kız dünyaya getirdik.Senden ilk önce özür diliyorum. Bunca yıl Güneş'in üvey olduğunu anlamadığımız için.Dış görünüşü amcanlara benziyordu bizde o yüzden aklımızın ucundan geçmedi .Ama zehirlenme olayı için kan alırken sonuçların yanında gariplik vardı bizde Dna testi yaptık.Tekrar özür dilerim kızım. Yanında olamadığımız için bundan sonra hep yanında olacağız. Ama ailene yani eski ailene bakılırsa seni seviyorlardı o yüzden azda olsa içimiz rahat"dedi.Demir hareketlendi ve çenesi gerildi.Noluyor buna?İyi bakmış halleri buysa.... Onları bunun için suçlamamlıyım ama 19 yıl dile kolay....Peki gençliğimi,çocukluğumu kim bana geri vericek en önemlisi kadınlığı bana kim geri vericekti..... "Ben Selen Güven.Annenim.Seni bundan sonra bırakmıycam canım. Ev hanımıyım bende bebeğim."dedi gerçekten bırakmıycak mıydı? "Ben Demir.Cerrahım ama her alanda çalıştım.26 yaşındayım"dedi Diğerlerinden bi konuşma bekledim ama gelmedi.Selen hanım "Mirza kendisi aile şirketinde çalışıyor.27 yaşında.Çınar mimar 25 yaşında .Rüzgar 23 yaşında bilgisayar mühendisi peki sen tatlım?" "B-Ben 19 yaşımdayım 20 olucam.Savcı olmak istiyorum.Üniversite 1.sınıfım"dedim.Ve hiç bi hastalığımdan geçmişimden çocukluğumdan bahsetmedim.Çocukluk? Bende yok.Peki kadınlığım...Oda elimden alınmıştı ki... "Bizi tanıtmana gerek yok tanışmak istemiyoruz" dedi Biraz diğerleri onayladı. Korkuyordum Mirzadan...... "Oğlum kardeşine saygılı davran"diye bağırdı.Korkmuştum.Ve Demir'e yaklaştım.Sadece ona güveniyordum birde Selen Hanım'a.Demir anlamış olucak ki "tamam bağırmayın, kor-"demeye kalmadan Mirza kükredi bi anda "Güneş'i nasıl hemen unutabildiniz. Hemen bu saçma Lamia mıdır her ne b*ksa ona güvendiniz. İsmi bile değişik aramıza ne çabuk girdide kavga sebebi oldu "diye adeta evi inletti.Hayır hayır korkudan titriyordum .Demir bana baktı bende ona.Gözyaşlarımı tutamıyordum.Bianda Selen hanım bana sarıldı.Ve bu sefer bende ona sarıldım daha sıkı sarıldı. İnşallah fondöten dayanıklıdır. Tuğyan bey "Lamia ile doğru konuşucaksın anladın mı?"dedi sesini sakin tutmaya çalışarak. "Baba karşıda 27 yıldır tanıdığın oğlun var diğer yanda ise 19 yaşında olmasına rağmen 6-7 saatlik tanığın kız için mi bağırıyorsun"dedi Çınar "Evet abim haklı bu sür*ük için bize bağırıp duramazsın"dedi rüzgar. bunlar ağır sözlerdi. Tuğkan bey dayanamadı elini kaldırdı.Selen hanım "DUR"diye bağırdı.Demir hemen yanıma gelip kulaklarımı kapayıp sarıldı.Demir sarılınca bi huzurlu hissetmiştim.Kafamı kaldırıp baktığımda Mirza yanağını tutuyordu.Ve ben hıçkırarak ağlamaya başladım.Bütün kafalar bana döndü. "Kızım birtanem özür dilerim böyle bireyi gördüğün için"dedi TUğkan bey.Selen hanım sırtımı sıvazladı.ÖKsürmeye başladım yeterrrrr Hayır "Lamia gel odana çıkalım biz"dedi demir.Bu sırada Çınar vazoyu yere attı ve parçası ayağıma geldi.Aniden büküldüm ama kimse ayağıma gelen koca parçadan haberi yoktu.Yürüyemezdim ama daha fazla ezik duruma düşemem.Demir beni kolumdan tuttu ve yürütüp odaya götürdü.Aşağıda bağırışlar devama ediyordu.Yatağa bıraktı ayağımdan kan akıyordu.Demir lütfen git dedim içimden "Astım ilacım nerde"dedi şaşırdım nerden anladı ki? "doktorum ben"diye aklımdaki soru işaretini yok etti. "ç-ç-antamda"dedim aldı ve verdi 5 dk sonra rahatladım.Kan halıya damladı.Demir gözünü oraya dikti ve "LAMİAAAA"Diye endişeli bi sesle bağırdı. "Acımıyor"dedim.Mirza, ya sigarayı- "LAMİA KARDEŞİM SAĞLIK BU LÜTFEN DAHA FAZLA BU KONUDA BANA YALAN SÖYLEME"Dedi biraz sinirlenmişti.Elimi sper yaptım.Ne kadar güvensemde korkuyordum. "Lamia sana ne yaptılar böyle"dedi ve koluma dokundu.HAYIR FONDÖTEN AKMIŞ.DEMİRE YAKLAŞTIĞIMDA SÜRTMÜŞ OLMALIYIM. "B-B-BEN konuşmak istemiyorum"dedim.Ve uzaklaştım. "Ama sonra konuşalım kardeşim tamam mı?"dedi.KARDEŞİM Mİ DEDİ BANA? "Tamam"dedim.Ayağımı sardı. "Eğer banyo yapıcaksan yapabilirsin su geçirmez bu"dedi ve saçımı okşadı.O adamın deydiği saçımı okşadı eli kirlendi Demirin.... Geri çekilip kafa saladım.Ve bana "Özür dilerim rahatsız etmek istemedim.Annemle babam sana kıyafet aldı hepsi dolapta dedi ve çıkıp gitti. hemen kendimi banyoya attım.Fondötenden kurtuldum.Pijama giymek için dolabı açtım kıyafet doluydu kapalı pijama yoktu rasgele giydim Yaralarım belli oluyordu ama çok uykum vardı .Kendimi yatağa atmamla uyumam bir oldu. RÜZGARIN ANLATIMI İLE Herkes odasına çekilmişti olaydan sonra ama telefonum Lamia'nın odasındaydı annem zorla odadaki perdeyi bana taktırmıştı.Telefonum o yüzden orada kaldı.Girip sessizce alıp çıkıcaktım.Koridorda ilerledim tek kapıyı yavaşça açtım... //////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////// Evet canlarım 1 bölüme daha sonuna geldik nasıldı? yazım kuralları için hata yaptıysam özür dilerim💜 Lütfen yorum yapmayı unutmayın 🦋🩵
|
0% |