Yeni Üyelik
1.
Bölüm

GİRİŞ

@ttoska

Kendimce notlar,

Bugün ölüme, dünden daha yakınım. Beni neyin öldüreceğini bilmiyorum ama hayatın düzenlemeleri var. Herkes kendinden büyük olana yem olur ve ertesi gün sağlam olmaz. Serçe solucandan, kedi serçeden, köpek kediden insan köpekten büyüktür. Peki, insandan büyük olan ne? İnsandan büyük olan pek çok şey vardır bence. Büyüklük kişiye göre değişebilir bir kavramdır, sevgilim.

Benim, beni yemek için bekleyen gölgelerim var; şimdi burada, hemen karşımda duruyorlar. Hepsi sırayla dizili bir şekilde gözleri üzerimde, sanki aniden hareket etsem üzerime atlayacak gibi duruyorlar. Bir yüzleri yok fakat ben boş yüzlerindeki açgözlülüğü görüyorum. Benim avcılarım onlar, onların avcıları yok. Belki de var, bilemiyorum.

Onlar bilmiyorlar lakin hepimizin sonu aynı yerde bitiyor. Aslında hepimiz aynı kitabın farklı karakterleriyiz. Aynı hayatlar, farklı yönler.

Az önce beyaz önlüklü bir kadın, doktor olduğunu söyleyerek içeri girdi, halime baktı ve kendini tepkisiz kalmaya zorladı. İçinden geçenleri duya-madığımı sanıyor olsa gerekti fakat hakkımda düşündüğü her şeyi duydum. Bana fısıldadılar; yarım saat önce avcı dediğim yüzsüzler, şimdi bana gerçeği söylüyorlar. Çoklu oynamayı en çok onlar severler. Bugünün yarınını bilirler ve nasıl davranacaklarını planlarlar. Her yönlü oynadıklarından ve profesyo- nelleşmiş olduklarından kolayca güven kazanabiliyorlar.

Gün içinde yanıma gelen herkesi reddettim, sevgilim. Herkesle konuşup konuşmaya alışmak istemiyorum. Günün birinde yanına geldiğimde seninle hiç sıkılmadan konuşabilmek için kimseyle konuşmuyorum. Her gün karardığında yüzsüzler bana bir adım daha yaklaşıyor. Ve ben de sana yaklaşıyorum, her gün adımlarla yaklaşıyorum, sevgilim. Özle beni.

İlk kar yere düştüğünde yanında olacağım. Burası sensiz çok soğuk, bir tanem; her gün yazıyorum, sana yazılar yazmaktan vücudumda kan kalmadı ama inan önemli değil.

Seni unutmak istemiyorum ama her gün seni bana unutturmak için ilaçlar veriyorlar. Sen, onlar için hiç var olmadın ve sevgilim, en acısıysa artık unutuyorum. Önce sesini unuttum, sonra göz rengini unuttum. Yüzündeki o gülümseme de giderek silikleşiyor. Sözcüklerin hala kulağımda ama sesin yok. Sesini de mi çaldılar? Yıllar önceydi. Seni kaybettiğimde yıllar önceydi, henüz on altı yaşındaydım ve seni de kötü amellerine dâhil etmek için aldılar. Sonrasında senden haber alamadım. Sende unuttun mu beni? Ben burada deli muamelesi görürken sen beni hatırlıyor musun? İçimde kalan son umut kırıntıları da gidiyor ama fısıldanan cümleleri duyuyorum.

 

 

 

Loading...
0%