Yeni Üyelik
23.
Bölüm

20. Bölüm: Umay ve Timur

@tuana_59

Ela hanımın gözlerinin içine bakarak öfkemi kusuyordum. Tek düşündüğüm ben bunu levente nasıl söylicektim.

Sorgu odasında oturuyordu kadın korkuyla. Odaya umay girince ona baktım."b-benim suçum yok neden burdayım?" Güldüm alaylı bir şekilde.

" Aynen hiç suçun yok senin. Cinayete teşebbüs suçuna ortaklık da yapmadın dimi ela hanım."

Yazarın anlatımından

" Tam bir kaşarmış kadın. Sen git kızın amcasıyla tövbe yarabbim." Burağın dediği şeyle herkes ona baktı. Normalde bir kadına böyle deselerdi ses çıkarırlardı bu sefer durum farklı.

" Ben bişi yapmadım." Diyince umay masaya vurdu." Leyla daha 7 yaşındaydı.Abisine ve babasına muhtaç bir kız. Seni saymıyorum çünkü sen anne değilsin."

" Sen anneliği nerden biliceksin?" Umay derine baktı. Derin sakin olması için işaret yaptı.

" Senin gibi anne olucağıma hiç olmam daha iyi." Derin elindeki resimleri elanın önüne koydu.

" Bak burda ne kadar mutlu. Bak hadi bak! Yüzüne bak!"

" Ben"

" Sen ne sen ne? Bak burda abisine sarılmış. Ne kadar mutlu.Allah sizin belanızı versin!"

" Bela okuma kızım."

" Bana kızım deme!" Diyip masaya koydu." Söyle bana ela hanım. Ben levente annen bile bile kızını ölüme sürükledi nasıl dicem?"

" Affetmicek beni"

" Tabi affetmicek seni devlet bile affetmicek bu saatten sonra." Yutkundu. " Söyle Umay üsteğmenim suçu nedir?"

" Tabi üsteğmenim hemen ela hanım ela hanım kızını öldüren amcasına yardımdan 10 ile 15 yıl hapis cezasına çarptırılcaktır."

"O-on mu?" Duygusuz gözlerle baktı herkes." Ne diyorsun sen kızım? Bu suç mu?" Derin sinirle elimi masaya koydu." Ben sana abla dedim. Kadın suçlu değildir dedim. Bir zevk uğruna kendi kızını feda ettin sen."

" Ben bilemedim ben bana da bişi yapar sandım korktum." Timur odaya girdi.Umay üstüne atladı." Senin korkunu sikim senin anneliğini sikiyim."

" Umay yeter!" Umay göz yaşlarını tutamadı." Herkes anne olmamalı işte"

" Anne misin de biliceksin sen! Ordan konuşmak kolay tabii"

Umayın anlatımından

Donmuş şekilde baktım. Derinle göz göze geldik. " Senin anneliğinin içine tüküriyim Ela sönmez!" Diyip çıktım." Sen kimsin de benim anneliğimi sorguluyorsun orospu!"

" Umay!" Arkamı döndüm derin bana bakıyordu." Derin sonra gerçekten yalnız kalmak istiyorum." Arabaya atladım derinle gittiğimiz uçuruma geldim.

Geçmiş

Elim karnımda öylece yatakta duruyordum kapı çaldı. Bebek 4 aylıktı. Yavaş adımlarla kapıyı açtım." Hoş geldin sevgilim." Sarıldım ama o sarılmadı.

" Kaç aylık?"

" 4"

" Yani aldırmak için geç kaldın." Alaylı bir şekilde güldü." Ne diyorsun sen? Ne saçmalıyorsun?"

" O bebekten kurtul Umay ona babalık yapmıcam bunu bil."

" Ne saçmalıyorsun sen? Tek başıma mı yaptım bebeği ben."

" Biliyordun önceden tabi aldırmak istemedin dimi?" Gözümden yaş düştü.

" Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"

" Evet" dedi duygusuzca.

" Ben bu kadar nankör, bu kadar duygusuz ve bu kadar da soğuk biri olduğunu bilseydim seninle değil sevgili olmak konuşmazdım bile."

" Ayrılalım."

" Beni bırakıyor musun?"

"Evet"

" Benim senden başka kimsem yok. Yapma ben seni seviyorum." Elini karnıma koydum."sensin babası hisset" elini bıraktı.

" Yetimhanede büyümüş biri için fazla duygusalsın. Böyle birini eşim yapmam." Diyip gitti.

Saatlerce ağladım.

1 hafta sonra

"Ah!" Sancılarım arttı. Hastaneye kaldırıldım." Ah bebeğim nolur sende gitme nolur!" Ağlamaya başladım. Doktorum girdi. " Umay"

" İyi mi?"

" Bebeğini almamız lazım."

" Hayır lütfen hayır hocam ondan başka kimsem kalmadı hayır!"

" Dış gebelik söz konusu. Ve üzgünüm almam lazım yoksa ikiniz içinde ölüm olur." Ağlamaya başladım.

" Umay daha gençsin ama düşük ihtimalle hamile kalabilirsin." Şok içinde baktım" ne?"

" Özür dilerim ama almam lazım."

Günümüz

Dizlerimi kendime çektim öylece bakıyordum etrafa. Hayat benden bebeğimi almıştı. Hayat benden geleceğimi herşeyimi almıştı. Tek gerçeğim vatan.

Sen anneliği nerden biliceksin?

" Bilmiyorum ki kaybettim." Gözümden yaş aktı. " Umay" kafamı kaldırdım Timur burdaydı.Kafamı geri karşıya uzattım.

" Vaktinde babam beni yetimhaneye bırakmıştı. Bırakırken seni alıcam sabırlı ol demişti.Annem kaçıp gitti babamda öyle. Abim desen yok. Tek düşündüğüm ne biliyor musun?"

" Ne?"

" Anne olmıyacağım. O kadın orda annelik dersi veriyor ya ayar oluyorum. Ben zaten anne olamıcam bide bunu yüzüme çarpması ne bilim işte" elimi tuttu

" Timur yapma"

" Ne yapmiyim?

" Ben daha önce hamile kaldım. Yani düşürdüm sonrada işte terk edildim falan."

"Umay sen karşıma 3 çocukla gelsen ve babalık yapar mısın desen ben evet derim. Bak sen benim sevgimi küçük görüyorsun. Onun gibi olmamdan korkuyorsun farkındayım ama yapma bende insanım yapma."

" Timur ben kaldıramıyorum."

" Kaldıramıyorsan sarıl bana. Sırtındaki yükü hafifletirim en azından."

" Ya düşersem"

" İzin vermem. Düşme ihtimalin varsa önüne ben geçer kurtarırım." Ayağa kalktım sarıldım birden." Benim senden başka kimsem kalmadı"

" Ne demek kimsen yok? Derin var. Karan abim var. Mert var. Deniz var. Kerem var. Arkanda kocaman ışık timi var. Senin mi kimsen yok güldürme beni."

"Timur benim çocuğum olmayabilir."

" Olmasın evlat ediniriz." Tebessüm ettim. " Ama isticeksin. Kendi kanından bir bebek isticeksin. Ve ben bunu veremicem." Gözümden yaş düştü. Timur elini uzatıp sildi.

" Saçma sapan konuşma üsteğmen Umay. Sen benim sevdiğim kadın hakkında böyle çirkin konuşamazsın." Sinirle ayağa kalktım.

" Ama isticeksin!" Diyip arabaya bindim son sürat lojmana sürdüm.

" Umay!" Derin,deniz,kerem ve kumsal da burdaydı. Sinirle gidiyordum Timur tuttu kolumu." Timur bırak!"

" Bırakmıyorum halletmeden bırakmıyorum."

" Komutanım bırakın dedim."

" Bende bırakmıyorum dedim üsteğmen!" Sinirle elimi çektim." Umay anlamıyorum niye istemiyorsun beni?"

" Daha öncede söyledim yüzbaşı! Benim bebeğim olmıcak ve sen isticeksin."

" Evlat ediniriz demedim mi?"

" Aynı şey değil!"

"Aynı şey benim için Umay!"

" Kısır dediklerinde kaldırabilir misin?"

" Diyemezler gebertirim!" Ellerini saçına götürüp sinirle soludu.

" Bak gördün mü umrumda değil demedin. Kaldırırım demedin!" Göz yaşım akmaya devam etti.

" Umay yapma. Yapma bunu benim kalbime bende insanım. Senin canın yandığı kadar benimki de yanıyor. Yapma güzelim nolursun."

" Gerçek bu şimdi sen söyle. Kısır bir kadını hayatına almaya hazır mısın?"

" Sen benim sevdiğim kadın hakkında böyle konuşamazsın. Benim gözümden kendini görsen böyle konuşmazdın." Göz yaşlarım üstümü ıslatıyordu.

" Benim sevdiğim kadın bu değildi. Benim sevdiğim kadın kendine kıyamazdı. Kendine hakaret ettirmezdi. Yaralandığımda yaran olmasina rağmen yanıma koşarak kendini siper ederdi. Benim sevdiğim kadın bu değil Umay üsteğmenim değil." Diyip yanımdan gitti arkasından baktım öylece.

" Sikiyim böyle kaderin amına-" öksürük sesi gelince kerem komutana baktı." Pardon komutanım."

" Asker derhal derinle çardağa oturup kendine geliyorsun." İtiraz edicekken" bu bir emirdir" tebessüm edip gitti.

Derin de yanıma gelip kolumdan tutup çardağa oturttu." Bugün kötü oldun farkındayım."

" Derin ben kötü biri miyim?"

" Asla saçmalama kızım sen benim gördüğüm en merhametli en güzel ve en aklı başında bir kızsın.Kumsaldan sonraki kız kardeşimsin."

" O zaman neden herşey üst üste geliyor? Ben kaldıramıyorum galiba" gözümden yaş düştü.

" Timur abim en umursamaz abimdir." Diye söze girdi. " Ben karıştırıldığım zaman şey diye düşündüm duygusuz falan" diyip kahkaha attı.

" Timur abimim yufka yüreği vardır Umay. Sevdiği zaman sahip çıkar. Bak ben yere düştüğüm zaman en çok Timur abimin yanına giderim neden biliyor musun?"

" Neden?"

" Çünkü o beni anlıyor. Diğer abilerim gibi kıskanç değil en azından. Bir bakışı ile anlıyor. Benim ağlayacağım tek omuz deniz olsa bile Timur abimin yeri ayrıdır. O benim kahramanım desem yeridir."

" Ne demek bu?" Sustu gözlerine baktım.

Geçmiş

" Kalk lan!" Diyip derinin odasına girdi." Noluyor baba?"

" Gidiyorsun."

" Nereye?" Kolundan tutup çıkardı." Baba noluyor bişi söyle!"

" Sen artık benim kızım değilsin!"

" Ne demek bu baba!" Bir adamın ayağının önüne attı derini. " Buyur beyim getirdim kızı!"

" Afferin büyür paran" parayı uzattı.

" Ne diyorsunuz ne parası?"

" Artık bizimsin küçük terörist"

" Hayır! Gelmem hayır! Öldürürüm kendimi yemin ederim gelmem!"

Adam yüzüne tokatı atıp derini kucağına aldı. Derin daha 14 yaşındaydı." Bırakın beni yalvarırım bırakın!"

Adam arabasına bindirdi.

1 hafta sonra

Derin sayısız dayaklar yemişti. Ama bu onu yıldırmamıştı. " Off ama çok yavaş vuruyorsun." Diyen derini duymamazlıktan gelip tekrar tokat attı.

" Türk değil misiniz hepiniz aynısınız!"

" Bundan anca şeref duyarım. Ama olmadı böyle daha hızlı!" Kahkaha attı derin.

" Orospu!" Diyip tokat attı.

" Of buraya geldiğimden beri ne orospuluğum ne kaşarlığım kaldı da." Kahkahası depoda yankılanıyordu.

" Ağam bu kız dinlemicek anlaşılan."

" Anladığı dilden konuşuruz o zaman çık dışarı" üstünü çıkardı. Derinin ayaklarını çözdü. Üstünü çıkarmaya çalıştı.

" Bırak beni! Öldür beni daha iyi!"

" Onu da yapıcam zaten" kahkaha sesi.

" Bırak dedim bırak!" Adamın eli keremere gitti onu bir çırpıda çıkardı. Tam derinin dudaklarını öpücekken kurşun sesi.

" Kirlendim mi? Hayır kirlenemem." Timur kızın yanına geldi." İyi mısın kardeşim?"

Günümüz

" Derin!" Bağırmamla sıçradı.

" Öz sandığım babamla aram iyi değildi. Hep kavga hep şiddet." Gözlerime baktı.

" Bir gün geldi odama gidiyorsun dedi. Nereye dedim. Beni bir adamın ayağına attı. Senindir dedi para aldı o adamdan. Babam beni teröriste sattı."

" Ne diyorsun sen derin?"

" T-tecavüze uğrıyacağım zaman beni Timur abim kurtardı değerini bil olur mu?" Ağlayarak ayağa kalktı.

" Derin!"

​​​​​​Umayın yaşadıkları?

Derinin yaşadıkları?

Peki Timur ve Umay yakışıyor mu sizceeee?

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​​

​​​​​

 

 

 

Loading...
0%