Yeni Üyelik
30.
Bölüm

26. Bölüm:Esir

@tuana_59

Sabah erkenden kalkıp tayt crop ve ceketimi giyip çıktım. Doğru karargaha geçtim koşarak. 200 tur koşu yapmaya başladım.

Seni seviyorum yüzbaşım!

Gözümü kapatıp açtım.

Senin yanındayım güzelim

Gözümü tekrardan kapatıp açtım.

Kumral sözü

Hırslanıp hızımı arttırdım. " Derin!"

Beni bulamazsın diye koyktum

Daha hızlı koştum. " Üsteğmen derin Aksoy!" Durdum birden. Nefesim hızlandı iyice. Derin derin nefes almaya çalıştım.

Yiğit yanıma geldi. " Erkenden çıkmışsın baban beni aradı derin telefonlarımı açmıyor diye."

" T-tamam ben ararım babamı" çantadan suyu çıkarıp içmeye başladım.

" Derin iyi değilsin istersen eve git."

" Hayır evde kafayı yiyorum. En azından burda kendimi iyi hissediyorum."

" Emin misin?" Kafamı salladım. " Komutanııım benim canım komutanım" çınar koşarak geldi bana sarıldı." Oğlum napıyorsun?"

" Of canı özledim komutanım ya!" Bu haline güldüm " belki de gelmişimdir."

" Komutanım canın sesini duyuyorum sanki"

" Doğru duyuyorsun tatlım" arkasına dönmesiyle canı gördü koşarak sarıldı. Can ve çınarın arasında değişik bir bağ vardı.

" Kız üsteğmen komutanım" gülümsedim " doğru söyle hasretine dayanamadın dimi can?"

" Valla özledim komutanım yalan yok. Hatta bütün tim gelcekti de. Dedim olmaz komutanım en çok beni seviyor sizi sevmiyor dedim kovdum." Şaşkınlıkla baktım.

" Delisin foçalı biliyorsun değil mi?"

" Biliyorum komutanım ama önce otursak da konuşsak abla kardeş hazır rütbede değilken" masum masum bakıyor bide Allah'ım.

" Tamam konuşalım kardeş kardeş" diyip omzuna attım elini çardağa oturduk. " Nasılsın abla?" Tebessüm ettim." İyiyim sen? Ordakiler nasıl?"

Yutkundu yüzüme baktı." Keremi soruyorsan iyi." Derin nefes aldım." 2 hafta geçti üstünden can. Ve ben bugün göreve yeni başlıyorum"

Can elimi tuttu." Abla iyi misin gerçekten?" Gözümden yaş düştü. " Bilmiyorum sanki kerem hayatımda gibi hissediyorum. Ama bazen bir boşluk oluyor. Ve ben boğuluyorum can." Derin nefes aldım.

" Ya ben keremin kalbindeyim,ruhundayım sanıyordum ama aha şu dudağının kenarındaymışım meğer." Yutkundum." Abla ben tayinimi buraya aldırcam. Kerem komutanım sen yokken çok acımasız birine dönüştü. Askerlerden çıkarıyor acısını belki bilemem ama-"

Sözünü kestim " ne acısı can?" Çınar ve yiğit yavaşça yaklaştı." Ne acısından bahsediyorsun sen?" Sinirlenince yükselmem de normal oluyor.

"Abla yapma içine atma." Sinirle yutkundum." O keremle benim işim bitti can. Ben o yüzüğü attım. Bana şımarık ve çocuk diyen birine hayatım da yer yok. Demek ki bu zamana kadar beni hiç sevmemiş." Hızlıca ayağa kalktım.

" Sevdi!" Diye bağırınca arkamı döndüm." Sen gidince bana ağladı. Omzumda saatlerce ağladı." Gözümden yaş düştü. " Ne yani üzülmem mi lazım bu durumda?"

" Abla çocukluğunuzu mahvediyorsunuz."

" Mahveden o ama siz beni anlamıyorsunuz." Gözümden yaş düştü. " Çocuk gibisiniz gerçekten"

" Keremle benim evet güzel bir bağım vardı. Hatta ben onun için dayak bile yedim biliyor musun?" Şok olmuş şekilde baktı.

" Evet belki sevdi beni bilemem. Ama ben hiçbir zaman o şekilde bakmadım yalan yok. Ama bu benim kalbimi kırıcağı anlamına gelmiyor be can!" Yutkundum.

" Derin" yiğite baktım." Bişi demeyin gerçekten yeteri kadar acı çekiyorum bide siz beni üzmeyin" hızlıca yanlarından ayrıldım odama gittim.

Üniformamı giyip albay postasına müsait olup olmadığını sorunca albayın odasına gittim." Üsteğmen Derin Aksoy Trabzon emret komutanım!"

" Otur derin" oturmadım" emrediyorum üsteğmen" diyince oturdum. " Hoş geldin üsteğmen"

" Hoş buldum komutanım"

" Ayrılma sebebi neydi?" Yutkundum" orası iyi gelmiyordu bana." Gözüm dolmaması için tavana baktım ilk sonra albaya. " Keremle mi ilgili?"

" S-siz" gülümsedi " kerem benim askerimdi." Diyince tebessüm ettim. " Aranızdaki durumdan da haberdarım haliyle. Biliyorum çok kırdı ve üzdü seni ama" lafını kestim.

" Lafınızı bölüyorum ama ben onun hakkında konuşmak istemiyorum." Bozulmuş şekilde baktı." Sevmiyor musun?"

" Aksine o benim herşeyimdi ta ki beni şımarık bir çocuk ve askeriyeye yakıştırmadığında benim için bitti kerem mevzusu. Ben tayini istemesem o kendi göndercekmiş zaten albayım."

" Kerem mi?" Aynen der gibi kafa salladım. " Ben bilmiyodum."

" Olsun ben alışkınım birilerinin beni göndermesine sorun değil." Tebessüm ettim." Timinle tanış her an görev gelebilir kızım."

" Emredersiniz komutanım" baş selamı verip çıktım. Odama yöneldim ilk başım döndü birden tutundum.

Gözümü kapatıp açtım. Yavaş adımlarla kafetaryaya indim. Tekrardan başım dönünce masaya tutunup oturdum. Kimse yoktu kafetarya da.

Telefonumu çıkarıp yiğiti aradım." Derin nerdesin iştima alanında da yoksun."

" Yiğit" yutkundum" noldu?"

" Başım çok dönüyor kafetaryadayım." Küfür savurdu." Tamam çınarı yolluyorum şimdi tamam mı?"

" Tamam" bir kaç dakikaya çınar geldi." Komutanım iyi misiniz?" Olumsuz anlamda salladım. " Doktor Yusuf" kafamla onayladım.

Tansiyon aletini çıkardı." Konuşmayın ve hareket etmeyin." Gözümle onayladım çınar da yanıma oturdu. " Düşük çıktı hep böyle mi?"

" Arada oluyor."

"Genelde tansiyon düşüklüğü Vücudun aşırı düzeyde susuz kalması, sağlıksız- dengesiz beslenme, alınan bazı tansiyon, kalp, idrar söktürücü ilaçları, uzun süre hareketsiz kalmak, uzun süre sıcakta kalmak, kalp yetmezliği, damar genişlemeleri de düşük tansiyon neden olur."

" Stres veya üzüntüden dolayı." Doktor gözüme baktı. " Aç da bırakmayın kendinizi. Ne yaşadınız bilemem ama iyi olun."

" Derin!" Yiğit koşarak yanıma geldi. Elini yüzüme koydu." İyi misin?" Midem bulanmaya başlayınca yüzümü ekşittim. " Üşüttüm heralde endişelenme be yiğido" diyip güldüm.

" Valla konu sensen endişeleniyoruz deroş" aklıma birden kumsal geldi. Burukça tebessüm ettim.

" Şahin timi otur ve kahvaltını yap!" Hepsi oturdu. " İyisin dimi?"

" Komutanımın başına saksı mı düştü?"

" Susun eski timden tanışıyolar." Çınara baktım " çınar lavabo nerde?"

" Hemen sağ tarafta komutanım" başımı salladım lavobaya gittim. Aynadan birden keremin yansımasını gördüm.

Hiçbir zaman sevilmiceksin derin!

Keşke hep küçük kalsaydık!

İyi ki gittin hayatımdan mutluyum!

Gözlerimi kapatıp açtım. Yüzümü yıkadım. Sinirle çıktım askeriyeden "derin bir dur!"

Arabaya atlayıp sürdüm. Gaza bastım bir kaç dakika sonunda birden durdum. Derin derin nefes aldım. Ellerim titremeye başladı.

Beceriksiz!

Al şunları temizle!

Seni kimse sevmicek!

Gözümden yaş düştü. Telefonum çalınca telefona baktım. Deniz arıyordu. " Efendim ikiz"

" Napıyorsun güzelim?"

" Napiyim arabadaydım sen?"

" Derin!" Yiğitin bağırmasıyla irkildim." Ay ne var yiğit denizle konuşuyordum." Kaş göz yaptım. O da sonra görüşcez bakışı yaptı.

" Napiyim bende kumsalla oturuyoruz."

" İyi mi?"

" İyi miyim insan bir arar be?"

" Kumsal biliyorsun olanları güzelim. İyi değildim"

"Biliyorum şimdi nasılsın?"

" İyiyim burası iyi geliyor bana."

" Tamam güzelim kendine dikkat et"

" Sende kuzum." Telefonu kapattım.

Yiğit sinirle bakıyordu bana. " Derin sen napıyorsun?" Masum masum bakmaya başladım. " İyiyim sen napıyorsun?"

" Ya sabır" gamzesini çıkarıp gülümsedi. Arabadan indim. Arkaya baktım tim geliyordu. Dolu gözlerle baktım.

" Ağlama" diyince kendimi tuttum. Can koşarak gelip sarıldı bana. " Bişi oldu sandım iyi misin?" Kafamla onayladım.

Başım tekrar dönünce yiğite tutundum. Halsizdim de zaten. Elini alnıma koydu." Derin sen yanıyorsun. Hemen hastaneye gidiyoruz."

" Gerek yok." Sinirli bakışlarını çevirdi yine." Komutanın olarak emrediyorum emrimi mi ikiletiyorsun asker?" Alayla güldüm.

" Ben burda bebeğimi bırakamam." Cana baktım." Kim o bebeğin?"

" Tabii ki arabam." Herkes güldü." Tamam çınar araba sende ben derini alıyorum. Çınarın yanına da can oturmuştu.

Ama benim öyle bir başım dönüyor ki anlatamam. En son böyle olunca zehirlenmiştim." Korkuyorum." Yiğit bana döndü." Neyden?"

" Zehirlendiğimde de böyle olmuştum." Birden beni kucağına aldı." Sana bişi olmasına izin vermivem."

" Söz mü?"

" Söz"

" Ne sözü?"

" Yüzbaşı sözü"

Kumral ve sarışın sözü

Burukça tebessüm ettim. Beni arabaya bindirdi. Beraber hastaneye gittik. Arabadan inip kapımı açtı kucağına aldı.

Hastaneye girdik. " Doktor Selim nerde?" Hemşire baktı yiğite "acilde" acile doğru yöneldik.

Beni sedyeye bıraktı. Hemen bir doktor geldi." Kardeşim çok ateşi var baş dönmesi ve mide bulantısı da vardı bakabilir misin?"

" Ateşini düşürmek için ve baş dönmesi için serum takıcam." Kolumu alıp iğneyi batırdı sonra da serumu taktı.

Telefonumu çıkarıp keremle olan fotoğrafımıza baktım. Keremin beni öpüşü, sarılışı o kadar güzeldi ki.

Babamın görüntülü aradığını gördüm." Siktir" kendimi toparlayıp açtım." Kızım na- sen nerdesin?"

" Hastanedeyim ateşim çıkınca getirdi yiğit."

" İyi misin birtanem?" Susmayı tercih ettim.

" Yarın ordayım tayinim sizin askeriyeye çıktı daha doğrusu aldırdım." Sevinçle güldüm.

" Gerçekten mi?"

" Gerçekten bu baba kız gecemizi yaparız hem." Güldüm yiğit geldi birden.

" Yiğit nerde?" Yiğiti gösterdim. " Merhaba albayım."

" Merhaba koçum yarından itibaren sizin karargahtayım tayinim oraya çıktı."

" Sevindim albayım beni dinlemeyen derin belki sizi dinler"

" Aşk olsun yiğit ya" omuz silkti.

" Dinler benim kızım şimdi ben kapatıyorum derin güzel dinlen kızım."

" Emredersiniz komutanım" güldü bu halime ve kapattı.

Yiğitin telefonu çaldı" Yüzbaşı Yiğit Bulut Bursa emret komutanım"

Konuşup kapattı" görev var güzelim yarın yola çıkcaz."

" Serum da bitti zaten." Kafasını sallayıp çıktık. Arabaya binip karargaha geçtik.

Toplantı odasına girdik. Albay gelince ayağa kalktık. " Oturun çocuklar" ekrana terörist geldi.

" Adamın ismi alex suikast düzenlicek ve ışık timi de gelicek oraya. Derin belgeyi almanı istiyorum. Bu belge çok önemli bir belge. İçinde teröristlerin olduğu bir belge."

" Emredersiniz komutanım"

" Birşey daha var." Anlamayan gözlerle baktım.

" Esir var."

Esir var

Esir var

Esir var

" Kim?" Yutkundu gözüme baktı. " Bilmiyorum ama esir olduğu söylendi."

" Komutanım kim biliyor musunuz?"

" Bilmiyorum."

Gözlerim doldu. Derin nefes aldım gözümden yaş düştü. Tim bana baktı. " Umarım biriniz değilsinizdir." Toplantı odasından çıkıp denizi aradım.

Çaldı çaldı kapandı. Karan abimi aradım açmadı. Son çare babamı aradım ve açtı." Baba"

" Kızım"

" Esir varmış kim?"

" Derin söyleyemem."

" Baba kim?"

" Kumsal"

Kumsal

Kumsal

Kumsal

 

 

 

 

Loading...
0%