Deniz yoğun bakımda yatan ikizine bakıyordu. Derin yine canını düşünmeden kurşunun önüne attı kendini. Kim için? Kardeşi için öz olmayan kardeşi için!

Peki abisi? Veya sevdiği adam. Pişman mıydı? Hayır pişman değildi. Kumsal ağlamaktan gözleri şişmişti. Kerem hastaneye giriş yaptı.

Deniz karşısına geçti." Neden burdasın?"

" Sence sevdiğim kadının yanında olmaya hakkım yok mu deniz?" Deniz alayla güldü." Senin yüzünden oldu. Senin yüzünden!" Çınar geldi." Abi tamam görmüyor musun?"

" Çınar dur bir. Sevdiğim kadın diyor. Duydunuz mu tim? Kerem komutsn derini seviyormuş. Şahin ve ışık timi duydunuz mu? Kerem bey bize aşk dersi vericek şu an." Gözünden yaş düştü denizin.

" Deniz" deniz gözyaşlarını tutamadı." Sus sus duymak istemiyorum. Derin ilk vurulduğunda dedim ki onu üzme. Üzersen bir ikizi 4 abisi bir de kardeşi, amcaları var dedim he bide kuzenleri. Sen ne dedin bana kerem?"

Kerem başını eğdi." Üzmicem onu dedim." Deniz tiksinti şeklinde baktı. " Senin yüzünden buraya geldi derin. Askerliğinden bile şüphe etti. Baran abime ben kötü bir asker miyim demiş. Kimin yüzünden tahmin et. Etsene!"

" Deniz yeter abicim" mert kolundan tuttu." Bırak abi bırak! Bu adam güya ikizimi seviyor öyle mi? Ben sana gerçek sevgiyi söyliyim. Ben kardeşine 7 yıldan beri aşığım. Ve onu öyle bir seviyorum ki kerem. O bana git dese bile gitmem. Onu değil incitmek kalbini bile kırmıyorum. Bide gelmiş buraya derini seviyorum diyor."

Yutkundu kerem. Yiğit yanına geldi " deniz tamam sakin o da iyi değil." Deniz alayla güldü." İyi mi değil? Benim kardeşim orda canıyla uğraşıyor BU BURDA İYİ Mİ DEĞİL! Canı mı yanıyor. Lan kurşun yedi bir gelmedi yanına. Benden bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum dedi."

Faruk ayağa kalktı hızla gelip kereme tokat attı. Hastane kereme atılan tokatla yankılandı."Faruk!" Faruk oğuza baktı sonra kereme." Siktir git kerem burdan.Kendine de iyi bir askeriye bul çünkü artık askeriye de yerin yok."

" Komutanım son kez derinle konuşiyom isterseniz sürün beni umrumda değil." Yiğit önüne geçti denizin." Olmaz"

" Ne demek olmaz hangi hakla karışıyorsun?"

" Derinin komutanı olarak karışıyorum. Ve derinle görüşmeni istemiyorum."

Derinin kapısı açıldı." Yiğit" yiğit kafasını çevirdi. Selim baktı yiğite" keremle görüşmek istiyor son kez"

" Tamam" kerem hızlı adımlarla girdi.

" Derin" yutkundu keremin gözlerine baktı. " S-son kez konuşcam sonra da bir daha hayatımda seni istemiyorum." Oğuz kapıyı araladı.

" Konuş güzelim."

" Güzelim deme bana" peki der gibi kafa salladı.

" Ben sana naptım da bu kadar n-nefret ediyorsun benden?" Sustu." Sevgili olmamız hataydı belki de derin."

" O zaman neden seni seviyorum dedin?" Kumsal dinlemeye başladı." Seviyordum çünkü."

" Şimdi sevmiyorsun."

" Sevmiyorum."

" Başkası mı var kerem?" Keremin gözünden yaş düştü. " Hayır"

" O zaman bu tavrın neden? Ben senin çocukluk arkadaşınım. Ben gözümü senle açtım. Ben keyem ve kumral sözüyle büyüdüm. Ben senin için dayak yedim lan! Kasıklarıma kadar tekmeler yedim." Göz yaşları teker teker düştü.

" Babam sandığım adam beni kemerle dövdü. Yetmedi tecavüz edicekti. Ve sen hala bana gelip seni sevmiyorum diyorsun."

" Derin"

" Kerem git" yutkundu" Kerem siktir git!" Kerem son kez baktı." Bir daha da karşıma çıkma. Mezarıma dahi gelme! Siktir git" derin boynundaki kolyeyi çıkardı yüzüne attı." Bunu da al artık kumral sözü istemiyorum. Artık seni beklemicem." Kerem kolyeyi alıp çıktı.

​​​​​​************

Çıkış işlemlerini yaptırıp eve geçtik. Bugün timle tanışcaktım doğru düzgün tanışamamıştım olanlardan ötürü.

Herkesi hakkariye yollamıştım. Bende ki de kafa yani. Birden sancı girdi karnıma. Oturdum koltuğa " derin iyi misin?" Yiğite baktım." İyiyim aniden sancı girdi sadece."

Kapı çalınca yiğit bakmaya gitti." Hoş geldiniz" can koşarak bana doğru sarıldı." Oğlum yavaş" bu haline güldük

Tim 8 kişilikti. Kimdi bu Şahin timi peki?

Çavuş Çınar Ayvaz

Asteğmen Burak Yılmaz

Teğmen Can Korkmaz

Yüzbaşı Yiğit Bulut

Üsteğmen Derin Aksoy

Çavuş Levent Kırca

Asteğmen Mert Alkoç

Teğmen serdar kurt

" Komutanım çok korkuttunuz ya" tebessüm ettim. " Korkutmak istemedim aslında. Konu kardeşim olunca"

" Haber vermen gerekiyordu." Yiğite döndüm." Bilemezdim."

" Bilmeliydin derin." Göz devirdim. " Kerem komutanımla siz" merte döndüm." Evlenme teklifi almıştım. Çocukluk arkadaşımdı."

" Peki hala sevginiz var mı?" Yutkundum." Yok kendi hayatıma bakıyorum. Önceden de yapmamam gereken hatalar yaptım demek ki" diyip tebessüm ettim.

6 ay sonra

Olayın ardından 6 aygeçti ve biz keremle hiçbir şekilde konuşmadık. Deniz ve kumsal ciddiye bindi ve deniz evlenme teklifi etti.

Kerem ilk başta onaylamasa da kumsalın kararına saygı duydu.

Umay ve Timur abimde sonunda sevgili olmuştu.

Sıkıntıdan karargahta ordan oraya ordan oraya koşuyordum.

Telefonun çalmasıyla irkildim. Kumsal arıyordu." Görümcecim nasılsın?"

" İyiyim sen?"

" İyiyim ya"

" Ne yumurtlıcaksın söyle"

" Şey ben Şırnaktayım tayinimi oraya aldırdım."

" Kumsal şaka yapıyorum de." Yiğit yanıma yaklaştı. " Ya ama napim sıkılıyorum orda hem deniz de gelince dedim ki bende geliyim. Ama deniz sizin karargahta değil tabi."

" Kumsal ağzına sıçıyım kumsal. Kumsal seni geberticem kumsal!"

" Olur olur ben gelince hallederiz" diyip kapattı. " Bu kız beladan kurtulmuyor ya" diyip yiğite söylendim.

" Kime çektiyse?" Güldüm.

Bu 6 ayda yiğitin bana karşı duyguları aşırı değişmişti. Ve ben anlamamazlıktan geliyordum.

" Derin!" Arkamı dönünce kumsalı gördüm." Hiç laf dinleme zaten" koşarak sarıldım. " Özledim kızım ya"

" Bende özledim güzelim." Can yaklaştı bize doğru kumsala bakıp kaş göz yaptı.

" Bişi mi oldu?" Kumsal bana baktı sonra yiğite." Bişi mi oldu dedim!"

Kumsalın gözleri doldu." Derin biliyorum ayrılalı çok olmadı ama-" sözünü kestim." Noldu kumsal?"

" Abim haftaya nişanlanıyor." Kalbim ağrımaya başladı birden. Kalbimi tuttum. Gözlerim buğulandı. Nefes alamadığımı hissettim. Kalbime bıçak sapladılar gibi hissettim. Konuşmalar boğuk boğuk geliyordu.

" Derin sonuçta ikinizin de hayatı var. Ve abim seni de çağırıyor bu mutlu gününde." Duygusuz şekilde baktım. Hızla yanlarından ayrıldım. Eve doğru gittim. Odama girdiğimde keremle olan fotoğrafımıza baktım.

Abim nişanlanıyor

Abim nişanlanıyor

Abim nişanlanıyor

Keremin fotoğrafını yere fırlattım. Çerçeveyi kırdım. Sert bir şekilde yere vurdum. Bir kaç kere yere vurdum. Elimden kan akmasına rağmen durmadım.

Bir başka fotoğrafımızı bulup yırttım. Elime bebeklik fotoğrafımız geldi.

" Ya bi duy keyem düzgün dur da fotoğraf çekilelim."

" Sus sarışın"

" Uyuz keyem"

" Hadi hadi poz verin" Mehmet abime baktık. " Keyem ben 70 yaşıma da gelsem beni bıyakma oluy mu?"

" Olur güzelim"

" Söz mü?

" Söz"

" Ne sözü"

" Kumral sözü"

Gözümden yaş düştü. " Hani bırakmıcaktın beni." Ağlamaya başladım." Hani söz vermiştin! Hani sözdü hani ya hani!" Hıçkırıklarım şiddetlendi.

" Kızım" sinirle ayağa kalkıp dolabı açtım. Keremin aldıklarını elime aldım bir kutuya boşalttım. Keremin aldığı tişörtler, hediyeler, oyuncak ayı ve kitaplar.

" Kızım nereye?" Dinlemeden kutuyu alıp lojmandan çıktım. Çakmağı açtım kapağını. " Deroş yapma"

"İkiz yapma kurban oluyim pişman olucaksın." Birden keremi gördüm yanında bir kız el ele.

" Sarı" gözüne baktım elimdeki benzini kutunun içine döktüm. " Benim aldıklarım mı?" Kumsal başıyla onayladı.

" Kızım!" Babama baktım son kez. Çakmağı kutunun içine attım. Çıkan ateşe baktım gözü yaşlı bir şekilde.

Her şey kül olmaya başlamıştı. Ben yiğitin bana olan duygularını bilmeme rağmen yapmadım ama o hemen birini bulup yanıma getirmişti.

Kalbim aşırı acıyor ve ağrıyor. Yere çöktüm. Sadece kül olmasını izledim. Deniz arkamdan gelip bana sarıldı. " Deniz canım acıyor." Hıçkıra hıçkıra ağladım.

Bugün benim için kerem mevzusu tamamen kapanmıştı. Kutu tamamen yanmıştı. Tek bir şey hariç. Keremin aldığı kar küresi.

Kar küresini elime aldım." Hayır derin o olmaz hayır!" Kereme döndüm. " Çok da güzel olur."

" Bunu sana aldım."

" Aaaa kay küyesi bu "

" Evet güzelim güzel mi?"

" Çok güzel keyem bunu hiç yanımdan ayırmıcam.

" Ayırma eğer ayırsan ben tamamen gitmiş olurum."

" Gitme keyem beni yannız bıyakma"

" Sen çoktan beni yalnız bıraktın zaten." Elimde ki kar küresine baktım. Yere eğildim." Derin hayır!"

Kar küresini yerde parçaladım. Camları elime girse de umursamadan yaptım bunu.

​​​​​