2 Hafta sonra

Karan ve timur iki haftadır görevdeydi. Bugün okulun son günüydü. Deniz ve derin karneleri alıp eve gitti. Kapıda ambulans ve askerler vardı. " Noluyor?" Derin koşarak eve girdi annesi dizinin üstüne çökmüştü." Oğuzum oğuzum" hayıflanmaya başlamıştı.

" Derin " faruğa baktı derin" benim" elindeki mektubu çıkardı derine verdi" baban şehit olursam kızıma bunu ver dedi." Gözünden bir damla yaş düştü.

" Ne demek şehit olursam? Babam nerde!" Faruk yere eğdi başını" basın sağolsun baban şehit düştü." Derin idrak edemedi " hayır ben daha babama karnemi göstercektim. Babam benle gurur duyucaktı. Hayır şehit olamaz!"

" Babanın emanetisin benim için. O dedi çok üzülür ona sahip çıkın dedi." Derin gözyaşlarını akıttı. "Vatan sağolsun" yavuz kendine çekti derini sarıldı" ben burdayım kızım ne olursa olsun." Ve gittiler derin odasına çıktı.

Üstün açık kalmış kızım örtelim üstünü

Of baba çocuk muyum ben?

Evet öylesin

Babasının aldığı montu eline aldı kokladı belki babasının kokusu vardır diye. Hıçkırıklara boğuldu." Sana geç kaldım özür dilerim" yere çöktü " neden Allah'ım neden?"

Deniz kapıyı açtı girdi ikizinin yerde ağladığını gördü. Gelip sarıldı. " İkiz güçlü ol yarın cenaze var." Derin denize baktı" bütün sevdiklerim gidiyor deniz."

" Ben artık birini kaybetmeye daha dayanamam sanırım." Elindeki karneye baktı " bugün babam karneme bakıcaktı ama bakamadı." Deniz başını yan tarafa çevirdi ağlamamak için zor tuttu kendini. Denizin gözü monta kaydı.

" Babamın aldığı mont belki kokusu vardır. Bilmem bir ihtimal işte alırken eli değmiştir. Kokusu vardır. Ama yok biliyorum. Ben babamın kokusuna o kadar alıştım ki bu 3 ayda şimdi bana baban şehit oldu diyolar deniz. Haddim değil ama ben onsuz napıcam?" Deniz başını öptü derinin.

" Güçlü ol sen şehit kızısın güçlü ol."

1 gün sonra

​​​​​​Derin cenazeye gidemedi. Salıncağa oturdu. Babası salıncakta gelip sallardı bazen farukla gelirdi oturdu bankta. " Artık sallamıcak mısın baba beni?"

Kerem ve deniz koşarak parka geldi. Öylece salıncakta oturduğunu gördü. " Dedim sana burdadır diye." Kerem denize baktı." Sen konuş ben yanındayım." Deniz ve kerem yanına geldi. " Derin" derin kafasını kaldırmadı.

" Deniz biz parka geldiğimizde napardı babam?" Yutkundu" Faruk amcayla otururdu bazen de seni sallardı."

" Şimdi beni sallamıcak mı?" Kerem gözyaşını tutamadı.

" Derin cenazeye gelmen gerekiyor."

"Hayır yapamam. Gelirsem babam gitmiş olur. Babamın üstüne toprak atıldığını görmek istemiyorum deniz." Göz yaşına boğuldu." Babama yeni kavuşmuşken onu kaybetmek istemiyorum."

Deniz elini derinin kalbinin üstüne koydu" o hep burda olucak. Babam bir gün şey demişti hatırlıyor musun? Eğer ben şehit düşersem gökyüzüne bakın ben ordan sizi izlicem. Derin gelmezsen babam gökyüzünde kırgınlıkla bakar."

" Veda edersem babam gitmiş olur. Veda etmek istemiyorum deniz." Deniz elini uzattı" hadi güzelim hadi." Deniz elini tuttu.

****************************************

Tabutu götürmeye başladılar " hayır durun daha kızı gelcek durun."

​​​​​​" BABA!"derin koşarak geldi.

" Babamı götürmeyin durun!"

Derin koşarak tabuta dokundu.

Bir sabah saçlarımı, okşayıp da rüzgar

İzlerini sürüp de, gidecek beyaz beyaz

Ve güneş aynaya baktığımda çizgilerden

Yeni bir yüz gösterecek, üzülerek biraz

"abi bir şey yapın götürmeyin babamı!" Derin çırpınmaya başladı." Götürmeyin babamı! Götürmeyin!"

" Baba bırakma beni bırakma!"

Yok olmaz erken daha, biraz geç kalın ne olur

Hiç hazır değilim henüz

Ne olur baharlarımı, bırakın bir süre daha

Tanıdık değil bana güz

" DAHA BABA KIZ GECESİ YAPICAKTIK GİDEMEZSİN!"

derin barana baktı" abi bir şey yap götürmeyin babamı!"

Yok olamaz dur dur, gidemezsin

Gözlerimin rengi dur, bulutlara dönemezsin

Yok alamazsın beni deli zaman, dur

Ömrüme o kurşuni renkleri süremezsin

Kumsal derini tutmaya çalıştı " kumsal bırak!" Tabuta koştu " baba gitme Baba!" " Baba gitme Baba gitme lütfen."

Tabutu indirdiler toprağa koydular.

Yok olmaz erken daha, biraz geç kalın ne olur

Hiç hazır değilim henüz

Ne olur baharlarımı, bırakın bir süre daha

Tanıdık değil bana güz

" Babamın üstüne toprak atmayın!" Oğuzum üstüne toprak atıldı derin yere çöktü.

O gün başka renkte, ağaracak biliyorum

Ve zorla değil ya, o rengi hiç sevmiyorum

Ne olur sanki biraz, daha zaman verseniz

Yıllar öfkenizi hiç, mi hiç anlamıyorum

Yok olmaz erken daha, biraz geç kalın ne olur

Hiç hazır değilim henüz

Ne olur baharlarımı, bırakın bir süre daha

Tanıdık değil bana güz

Yok olamaz dur, dur gidemezsin

Gözlerimin rengi dur, bulutlara dönemezsin

Yok alamazsın beni deli zaman, dur

Ömrüme o kurşuni renkleri süremezsin

Yok olmaz erken daha, biraz geç kalın ne olur

Hiç hazır değilim henüz

Ne olur baharlarımı, bırakın bir süre daha

Tanıdık değil bana güz

" Hani karnemi görücektin."

" Sözüm olsun sana yapılanların hesabını sorucam asker olucam."

Karan yaklaştı derine." Derin hadi abicim gidelim."

" Üşür burda abi biraz daha kalalım olmaz mı?" Karan sarıldı derine. Derin kavonaza topraktan aldı koydu. " Hadi gidelim." Arabaya binip eve geldiler. Derin Eve girdi. Her tarafta babasıyla olan hatırladı aklına geldi.

Hoş geldin kızım.

Mutfağa baktı.

Acıktın mı?

Gözünden yaş aktı.

Hasta mısın kızım hastaneye mi gitsek güneş?

Derin yavaş yavaş odasına girdi. Masanın üstündeki mektubu aldı.

" Kızım eğer bu mektup eline ulaşmışsa büyük ihtimalle şehit olmuşumdur. Ağlama demicem çünkü biliyorum o boncuk gözlerin şimdiden akmaya başlamıştır. Kızım karneni göremicem büyük ihtimalle hissediyorum. Hissediyorum ben şehit düşücem dik dur derinim! Dik dur boncuk gözlüm. Şimdiden intikam düşünüyorsun biliyorum. Yavuz'a emanetsin. Faruğun kulağı sende olucak her zaman onu benim yerime koy. Seni seviyorum kızım. Geç oldu ama seni seviyorum. Kendini sakın suçlama yapma derinim. Bunların hiçbiri senin suçun değil. Benim odamda çekmece de sana ait olan bişi var onu al o senin. Doğum günün de veremedim. Seni seviyorum kızım."

Derin baktı mektuba öylece sonra babası ve annesinin odasına gitti. Çekmeceyi açtı. İstediği kolye ve küpeydi bu. Yanında da künye vardı derin yazıyordu. Künyeyi alıp boynuna taktı. "Bende seni seviyorum baba" derin nefes alıp odadan çıktı " güçlü ol derin baban için güçlü dur ve asker ol intikamı al."

​​​​​​" Derin?" Derin dinlemeden evden çıktı Parka gitti. Öylece baktı oturdu. Birasını aldı ve içmeye başladı. Kerem evde denize döndü" parka gitmiştir yalnız kalsın Mehmet abi sen git istersen seni ister yanında." Mehmet çıktı evden.

Birayı içmeyi bırakıp sigarayı yaktı. Gökyüzüne baktı. görüyor musun beni baba?" Mehmet koşarak geldi yanına oturdu banka." İçme şu zıkkımı." Derin mehmete baktı" abi"

" Efendim güzelim?"

" Ben asker olucam."

" Emin misin?" Kafasını salladı " mezarın başında babama so verdim. Asker olucam intikamını alıcam dedim. Ve bilirsin ben sözümü tutarım. Beni hazırlar mısın Faruk amcamla beraber?" Kafasını salladı.

" Tabi ki yaparım sözüm olsun. Derinle beraber eve geçti. Faruk kapıda boş boş dışarı bakıyordu." Abi geç sen içeri." Mehmet içeri geçti " konuşalım mı amca?"

Faruk derine baktı " konuşalım güzelim." Mermere oturdular beraber. " Ben çok düşündüm amca." Faruk derine baktı anlamıştı ama söylemedi." Neyi?" Yutkundu" ben asker olucam." Derin nefes aldı " Mehmet abimle beni siz hazırlarsınız değil mi?" Faruk başını salladı " her zaman güzelim her zaman. Sen kardeşimin emanetisin bana."

"Amca benim canım çok acıyor. Kalbimi söküp atmak istiyorum. Yardım et bana." Faruk derine sarıldı" geçicek güzelim geçicek." O gün defne keneine söz vermişti hiçbir şey eskisi gibi olmıyacağına dair. Asker olucak ve babasını şehit edenleri bulucaktı.

6 ay sonra

Derin her gün Faruk amcası ve mehmet abisiyle çalışıyordu.

Derin askeriye de koşmaya başladı. " Koş koş koş! Sen bu musun asker olucaksın koş!" Faruk her geçen gün daha çok zor çalıştırıyordu." Tamam dur 2 dakika dinlen." Derin yere oturdu. Suyunu aldı içti " devam edelim mi?" Karan gülerek bakıyordu.

" Kime çekti bu acaba?" Timur döndü" baş harfi sen." Gülüştüler. " Komutanım hadi devam edelim duramam!" Faruk gülerek baktı" hadi kalk asker 100 şınav"

" Faruk amcam bu kadar acımasız mı?" Timur güldü" oldukça öyle. Derinin gözlerine baksana ne kadar mutlu."

" Öyle gerçekten." Gülümsedi. Derin yorulmadan şınav çekmeye başladı. Deniz de aralarına katıldı." İki asker yetiştiriyor amcam." Timur kahkaha attı.

" Kaç oldu derin!" Ayağını derinin sırtına koydu" 0 komutanım."

" Duyamadım asker?"

" 0 komutanım!" Diye bağırdı.

" Güzel kalabilirsin. Deniz kaç oldu?"

" 0 komutanım!" Deniz de kalktı" bugünlük yeter." Derin koşarak abilerinin yanına gitti." Nasıldım?" Karan bu haline güldü" her zaman ki gibi süper." Derin bu halime kıkırdadı.

" Ben nasıldım?" Denize baktılar" her zaman ki gibi çömezdin." Timur kahkaha attı" aşk olsun gerçekten ya. Derine gelince süper bana gelince çömez alacağınız olsun gerçekten." Trip atar gibi konuşunca derin yanına gidip yanağından öptü." Olsun sen benim için hem yakışıklı hem mükemmel hem de premssin ikiz." Deniz güldü" deli kız"

Deniz ve derin eve doğru gittiler." Derin?" Derin denize baktı. " Babamın intikamı alınınca bırakmıcaksın değil mi mesleği?"

" Asla vatan için kendimi bile satarım deniz." Deniz durgunlaştı." Yani öğretmen olmak istiyordun. Babam şehit olunca fikrin değişti ne bilim. Her geçen gün gücün de artıyor."

" Babamın etkisi yok diyemem. Bütün şehit çocuklarının intikamı için elimden geleni yapmaya hazırım denizcim." Deniz bu haline güldü" iyi bakalım derincim." Gülerek eve girdiler.

Deniz?

Oğuz?

Güneş?

Karan?

Şehit?