@tuana_59
|
Defne yeni yeni yürümeye başlamıştı. Paytak paytak adımlarla kenana doğru yürümeye başladı. Kenan masa başında dosyalarla uğraşıyordu.
Tam kenanın odasına giricekken yere düştü. " Defne!" Hızlıca yanına gitti. Defnenin gözleri dolmaya başladı. " Uf odu." Dedi dolu gözlerle.
Kenan ellerini defnenin yanağına koydu." İyi misin güzelim?" Defne dudaklarını büzdü. " Canım acıyooo!" Defnenin göz yaşlarını sildi.
Defnenin gözleri tam anlamıyla annesine benziyordu. Saçları da aynı şekilde. Kaderi annesine benzer miydi?
" Neren acıyor göster kızım." Dizini gösterdi. Dizini açıp üflemeye başladı. Defneye bakınca annesi defneyi görüyordu.
Defneyi kucağına alıp yatağa yatırdı. İlk yardım dolabından krem ve sargı çıkardı. Güzelce temizledikten sonra kremi sürdü ardından sarmaya başladı. Defne kenanın gözlerine aşkla bakıyordu.
" Noluyor burda?" Güven hızlıca defnenin yanına geldi. " Naptın defneye?" Defnenin dizine baktı." Düştü bişi yapmadım." Göz devirdi güven. Yanağını okşadı defnenin. " İyi misin birtanem?"
" İyiyim amca babama geyiyodum biyden düştüm." Diyip kahkaha attı. Güven de güldü bu haline. " Amca kyeşte hep benle dalga geçiyoyay."
" Ne diye?"
" Benim annem neyde?" Güvenin bakışları kenana değdi.
" Cennette güzelim."
" Cennet güzey biyey miii?" Güven tebessüm etti.
" Çok güzel bir yer." Defne ellerini birbirine çarpıp sevinçle alkışladı.
" Bende gitmek istiyoyum. Cennete nasıl gidiliy pekiii?" Güven bu sefer yutkunamadı.
" Büyüyünce gidebilirsin sadece." Diyebildi sadece.
" Ne kaday büyüyünce?" Diye sordu tatlı tatlı.
" Çok büyüyünce." Defne düşünür gibi yaptı." Hmm o zaman hemen büyüyim beeen." Güldü hemen.
" Büyüme o kadar sen benim küçük kızım olarak kal." Nefes öldü diyemedi çünkü. Sende ölme defne sende ölme dedi sadece.
" Ama ben annemin yanına gitmek istiyoyum." Gözleri dolu dolu oldu.
" Benim yanımda kal olmaz mı?" Diye sordu güven.
" Sen hep şey deysin amca. Uyu da büyü ben uyucam. Hadi iyi geceley." Defne sevinçle yatağa yattı ve uyumaya çalıştı. ****** Dosyalardan kafamı kaldıramıyordum. Önümde bir yığın dosya vardı.Kutay amir sağolsun bir yığın dosya koydu önüme. Hayır yani ne var alt tarafı kafasından vurup öldürdüysem. Ne var yani?
Bana bide gelmiş ' defne sinirlerine hakim olman lazım kızım.' diyor. Of 100. Dosya senin amına koyıyim." Ne gerginlik aşko diyordu iç sesim. Hayır yani bu kadar dosya neden var? Tek polis ben miyim yani?
Tek başkomiser sensin ama...
Susar mısın lütfen? Allah Allah bizde biliyoruz tek başkomiser biziz yani. Elim ağrımıştı artık imzalamaktan.
Kapı çaldı Yunus girdi. " Seni Allah gönderdi şahin lütfen bana görev var De." Yunus gülmeye başladı. " Başkomiserim bu ne gerginlik?"
" Şu dosyaya bakar mısın? Sence ne gerginliği ya!" Dedim sitem edercesine. " Amirim sizi çağırıyor." Ay hayır bir dosya daha olmaz.
" Dosyasız mı?" Gülmemek için dudağımı birbirine bastırdı. Göz devirip dosyaları tabii ki de kime kitlicektim?
Evet evet alpe kitlicektim.
Amirin odasının önüne geldim. Kapıyı çaldım gel komutunu duyunca girdim." Beni emretmişsin Kutay baba." Gülümseyerek baktı bana. " Emretmedim rica ettim gel otur." Hızlıca oturdum karşısına.
"Defne görev var." Kafamı ona doğru döndürdüm. " Ama tek gitmen gerekiyor. Yakın arkadaşım Oğuz bu görev için tek bir kişi istedi. Bende seni uygun gördüm." Derin nefes aldım. " Neden ben?" Gözlerini kaçırdı sonra bana baktı. " Senin çünkü kaybedicek kimsen yok bizim dışımızda. Aslında baturu gönderecektim ama onun arkasında ailesi var." Anladım dercesine kafa salladım.
" Nasıl uygun görürsen Kutay baba." Kırıldık mı? Evet. "Yola çıkarsın birazdan." Kafa sallayıp çıktım. Gözümden yaş düşmüştü. Elimin tersiyle hemen sildim. Gözlerim doluyordu tavana doğru baktım ağlamamak için. Odama doğru yöneldim. Hayırsızlar Alpo: öldünüz mü kardeş?
Alpo: ay pardon siz çalışıyordunu değil mi?
Alpo: hahahahha Hemen gruba fotoğraf attım. Siz: Alpcim dosyalar seni bekler :)
Tolgi: noldu lan zırto?
Tolgi: ahahaahha
Alp : ayıp oluyor ama
Selim abi: valla amirim defneye kitlemişti. İhale sana kaldı kardeşim.
Şahin: valla bende gördüm odada uğraşıyordu.
Şahin: hatta odaya gittim. Amir çağırıyordu. Şey dedi' dosya yok değil mi şahin?'
Siz: abi napıyım alt tarafı adam vurdum yani.
Aydınlı: vurmadın öldürdün ama ajvdsjvdjssjja
Siz: iyi işte dünyadan bir şerefsiz eksildi fena mı?
Batur: çok mu yoruldun ceylan gözlüm?
Çaylak: abi biz ne diyoruz sen ne diyorsun ya?
Tolgi: harbi amına koyım?
Batur: ne dedim ben şimdi ya?
Siz: Batur kes sesini!
Batur: sen nasıl istersen ceylan gözlüm.
Siz: YA SABIR YA SABIR! Sinirle telefonu bıraktım. Ulan bende defne değilsem sana bu dosyaları bırakmazsam bana da defne demesinler. Hayırsızlar Selim abi: sabır iyidir sabır.
Siz: Batur odama!
Batur: naso yani beni odana mi
Şahin: adam çarpıldı amk
Siz: zevzekleşmeyin seri halde odama istiyorum Komiser Batur! Telefonu bıraktım. Bir kaç saniyeye Batur kapıyı çaldı bende gel diyince girdi." Ceylan gözlüm?" Sinsice gülüp dosyaları gösterdim. 50 yakın dosya vardı. " Özlemişsindir bence." Bir afalladı dosyalara baktı. Kendini gösterdi"b-ben mi?" Ciddi olduğumu görünce masumca geldi dosyaları aldı. " Emredersiniz başkomiserim." Diyip çıktı. Çıktığı an kahkahayı baktım.
Silahı belime koydum. Çantama önemli eşyaları da koyunca arabaya doğru yöneldim. Hayırsızlar Siz: göreve gidiyorum.
Alpo:tek?
Tolgi: başına?
Siz: evet.
Siz: ben yokken uslu durun. Telefonu bırakıp arabayı çalıştırdım.
***** Patlatmam gereken bir yer vardı. 2 haftadır burdaydım. Teröristlerin olduğu bir binaydı. Benle beraber Kaan üsteğmen De gelmişti.
" Çok sessizsin cimcime." Hafifçe tebessüm ettim.
" Farkında değilim." Güldü bu halime." Sessizlik fark edilicek birşey değil zaten." Dudakları kıvrıldı. Çok bilmiş.
" Sen neden geldin başkası yok muydu?" Güldüm bu haline. " Kaybedecek bir şeyim yoktu." Öyle mi der gibi kaşını kaldırdı. " Arkamdan ağlıcak kimse yok yani meraklanma."
" Ben öyle sanmıyorum." Şaşkınlıkla ona baktım. " Tolga var Alp var." Düşünür gibi yaptı." Arkanda koca bir ekibin var. Hem..." Merakla baktım "hem?" Yarım ağız güldü. " Batur var başkomiser." Gözlerimi kaçırdım.
Hareketlenme olunca dürbünü alıp bakmaya başladım. Evet artık gidebilirdim. Kaana baş selamı verip etrafa bombaları yerleştirdim. Tamı tamına 10 bomba. Kağıt kalem çıkardım. Biz yeniden gelmedik. Geri geldik. Korkmayın biz sizin gibi masumların canına kıymıyoruz, biz vatanı koruyoruz. Beni tanıyorsunuz zaten. Korkusuz Ordan uzaklaşıp kaanın yanına geçtim. Kaana bakış attım. Cebimde ki düğmeye bastım. Ve patlama sesi. Gülümsedi benle beraber. Kaçan teröritleri görmeye başlamıştık çoktan.
" Atışınla başlayalım üsteğmenim." Hay hay dercesine tebessüm etti. Birinin kafasına kurşunu geçirmişti.
Ortalık savaş alanına dönmüştü. Ve her zaman ki gibi son kişi bana kalmıştı. " Kaçma orospu çocuğu kaçma!" Yüzüme maskeyi geçirdim. Peşinden koşuyorum ama durmuyordu. En son bacağına sıktı." Yeter ulan! Dur diyoruz değil mi?" Yanına gidip yumruk attım. Korkarak maskeme bakıyordu. Korkusuz olduğumu anlamıştı üstünde ki kafa iskeleti simgeden.
" S-sen" hafif tebessümle baktım. Diz çöküp yüzüne baktım. " Hatırladın beni değil mi? Memnun oldum çakal." Kafa atıp bayılttım.
**** Karakolun önüne gelince derin bir nefes çektim. Özlemiştim 2 hafta boyunca olmayınca özlüyor insan.
Arabadan inince gözüm bizim ekibe değdi. Kara kara düşünüyorlardı. " Hellö gençlik özlediniz dimi beni?" Birden üstüme doğru uçtular adeta. "Başgomiserim gelmişşş hojgelmişş." Gülerek Şahin'e sarıldım. Sarılırken Kutay amir geldi. Artık ona baba diyesim bile gelmiyordu. " Hoş geldin kızım."
" Hoş bulduk amirim." Bizimkiler şokla bana bakıyordu. Ben çünkü senelerdir Kutay baba derdim. Bizim ekip de dahil Kutay baba derdik.
" Raporu koyarsın masaya." Kafamı salladım oda odasına yöneldi. " Ceylan gözlüm gelmişş." Baturun gelmesiyle göz devirdim." Allah'ım beni geri gönder nolur. 1 sene kadar gelmiyim."
" Allah korusun ceylan gözlüm."
" Ya sabır ya sabır!" Diyip odama yöneldim. Odanın kapısını açınca özlediğim koltuğuma oturdum.
Dosyayı çıkarıp içindekileri okuyup imzaladım. Dosyayı elime alıp Kutay amirin odasına yöneldim. Kapının önüne gelince nefes alıp kapıyı çaldım. Gel komutunu duyunca kapıyı açıp girdim. Düz ifadeyle baktım. Dosyayı masaya koydum. " Buyrun amirim." Tek kaşını kaldırıp bana baktı." Başka bişi yoksa izninizi istiyorum."
Derin nefes alıp ayağa kalkıp karşıma geçti. " Konuşalım mı?" Tebessüm ettim." Saygısızlık etmek istemem ama konuşmak istemiyorum amirim."
" Baba derdin?"
" 2 hafta önce onu öldürdünüz." Buz kesti gözleri dolmaya başladı. " Ben" tebessüm ettim. " Öyle demek istemedim kızım. Bak beni bi dinle." Gözlerinin içine baktım. " Eğer öyle demeseydim göreve odaklanamazdın." Aylayla gülmeye başladım.
" Bu zamana kadar odaklandım." Sinirle soludum. " Şimdi mi odaklanmıyacağım fikrine kanaat verdin? Siz beni ne sanıyorsun Kutay amirim?" Şaşkınlıkla baktı bana.
" Esir düşersen öfkene tutun diye-" elimi kaldırdım." Ben bu zamana kadar o kadar şey yaşadım. Daha 7 yaşındaydım babamın tokadını yanağımda hissettim. Senelerce dayak yedim. Ben sana bile baba demeye korktum biliyor musun?" Sustu.
" Benim bildiğim babalar can yakardı çünkü. Benim babam aynı zamanda dayımdı. Bunu tek sen, Tolga ve Alp biliyor. Benim annem kim yüzünden öldü?" Gözünden yaş düştü. " Baba mı demem gerekiyor yoksa dayı mı bilmiyorum amirim." Gözümden yaş düştü elimin tersiyle sildim.
"Kızım özür dilerim." Elimi tuttu. " Gerçekten özür dilerim. Benim hiç kızım olmadı sen bana evlat oldun. Sana baba oldum. Bana böyle yapma kurban olurum akan her bir göz yaşına." Kafamı iki yana salladım.
" Sen bana kimsesizsin dedin bana bu odada. Bunun ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Senin baban vatan haini diyemedin. Sen kimsesizsin dedin. Tekrardan teşekkürler babam olmadığını kanıtladığıniçin." Elimi çekip odadan çıktım.
|
0% |