@tuana_gnl55
|
SELAMM AŞKLARIM YENI KURGUMUZA HOŞGELDİNİZ UMARIM BEĞENEREK OKURSUNUZ!!!
Eldivenleri elime geçirip kum torbasına sert bir yumruk geçirdim. Yine aklıma türlü oyunlar geliyordu. Onlara Alisa'nın kim olduğunu gösterme vakti gelmişti. Her zaman olduğu gibi başımı yine belaya sokmuştum. Bu sefer işin içinden çıkmam biraz zaman alacaktı. Yeni planlarımı kurarken bir yandanda kum torbasıyla bir savaş içerisindeydim. Altan'ı alt edip kodese tıkmak biraz zor olacaktı fakat bununda üstesinden gelebilirdim. Tehlikeli işlere bulaşmak başımı belaya sokmak bana eğlenceli bir oyun gibi geliyordu. Her zaman pis işlerle uğraşan insanlara bulaşan bir insan olmuşumdur. 18 yaşımdan beri bir çok kez ölüm ile göz göze gelmiş fakat bu eğlenceden hiç vazgeçmemiştim. Üniversiteyi kazandıktan sonra Ankara'dan İstanbul'a taşınmış ve düzenimi tamamıyla burada kurmuştum. Zaten bir ailemde yoktu bu yüzden bu oldukça kolay olmuştu.
Yarım saat sonra Sedat'ın attığı konuma giderek bir kaç evrak imzalamış ve Sedat ile birlikte ofisime geçmiştik. Bu akşam Sera'yı da alıp bu konu üzerinde ki planlarımızı birbirimize sunacaktıķ. Sedat ve Sera benim liseden beri tek ve en yakın arkadaşlarım olmuşlardı. İkiside bir nevi sağ kolumdu. Onlara güvenim sonsuzdu. Bu güne kadar çoğu işten onlar sayesinde yırtmıştım.
Ofise geçtikten sonra kendimi bej rengi bir pufun üzerine attım. Ben pufun üzerine yayılırken Sedat ve Sera da önümdeki sandalyelere yerleşip ellerin birer not kağıdı alarak bana doğru döndüler. Sera;
"Evet nerden başlıyoruz."
"Öncelikle adamın şirketine sızmamız gerek. Bize gerekli dosyaların çoğu şirkette tutuluyor." Diyerek söze girdi Sedat.
"Şirkete adam sokması kolay tatlım onu geç."
"O kadarda kolay değil Sera adamın ofisi çok sıkı korunuyor. Güvenlik sistemi çok kuvvetli."
"Peki bu dosyalar bilgisayara yedeklenmiş olamaz mı? Onlara sızalım." Dedim.
"Onu bende düşündüm Alisa araştırdım da fakat bilgisayara hiç bir şekilde yedekleme bulunmuyor." Anladım dercesine başımı salladım. Sedat sıkıntılı bir nefes vererek bana döndü.
"Alisa ofise senin girmen gerek bu sefer riske atamayız ben şirkette muhasebecilik yapan elemanı bir şekilde ikna eder benim şirketimde bir pozisyon ayarlarım. Böylelikle sende oraya muhasebeci olarak girersin." Heyecanlı bir şekilde gülümseyerek ona döndüm.
"Bu fikir hoşuma gitti. Peki ya ben ne yapacağım?" Diyerek sordu Sera.
"İşte bu işin büyük bir kısmı senin elinde Sera. Adam kumar bağımlısı ve büyük bir kumarhanesi var. Kalan diğer dosyalarda kumarhanenin içindeki bir odada saklı tutuluyor. Onu oradan sen alacaksın." Gözlerimi belirtip ona çemkirdim.
"Bu görevi bana vermeliydin!"
"Asla olmaz Alisa nedenini sende çok iyi biliyorsun." Dudaklarımı büzerek Sera'ya döndüm.
"Hiç bana öyle bakma canısı Sedat haklı." Yapay bir Sinirle onlara bakıp;
"İkinizden de nefret ediyorum!"
"Hıı hıı ondan tatlım." Diyerek yanağımdan bir makas aldı. Birer kahve içerek evlere dağıldık. Eve geçerek çalışma odama geçtim ve bilgisayarımı elime aldım. Seri katillere karşı büyük bir zaafım vardı. Kısaca benim kana tehlikeye zaafım vardı. Çoğu zaman sadist bir kişiliğe bürünüp insanların acı çekmesinden zevk alıyordum. Bu zevk genellikle kurban seçtiğim kişilere aitti. Takip ettiğim bir cinayet kanalını açarak bir video seçtim ve video oynamaya başladı. Orta yaşlarda bir adamı sandalyeye kelepçelemişlerdi. Katil olan adamın elinde küçük bir testere vardı. Katil yavaşça testere ile adamın parmaklarını kesmeye başlayınca yüzüme acı bir gülümseme yerleşti bir süre sonra adamın çığlıkları, testerenin sesi ve benim kahkaham birbirine karışmış ve ortada çok tuhaf bir görüntü oluşmuştu. Bazen kendimden korksamda bu zevki her zaman yaşamak istiyordum. Mutfağa geçip bir kaç lokma bir şeyler atıştırdıktan sonra kendime sert bir kahve yaparak odama çıktım. Kulaklığımı takıp sesli bir müzik açtım ve masama oturdum. Elime bir kalem alarak bir şeyler çizmeye başladım. Resim çizmeyi çok seviyordum ayrıca yeteneğimde vardı. Bu işe girmeden önce en büyük hayalim iyi bir mimar olmaktı.
Bir süre daha çizimlerle uğraşmış sonra ise Altan'ın şirketine girmek için sahte kimlik kullanarak cv mi hazırlamıştım. Cv yi kontrol etmesi için Sedat'a gönderdim. Ardından kısa bir duş alıp kendimi kabus gibi bir uykunun kollarına bıraktım.
&
Yine karanlık bir odanın içinde sandalyede oturmuştum. Az sonra siyah kapıdan babam çıktı ve yanıma geldi. Herşeyin sebebi olan o adam beni buralara sürükleyen gece rüyalarımda peşimi bırakmayan o adam. Elindeki bıçağı benim ona yaptığım gibi boynumdan kalbime doğru sürterek getirdi ve bıçağı yavaş yavaş oraya sapladığın da yüksek bir çığlıkla uyanmıştım. 19. Yaş günümde onu öldürmeye teşebbüs etmiş fakat benim yerime onu Sedat öldürmüştü. Yerimden nefes nefese kalkarken masamın üstünde duran sakinleştiriciyi ağzıma attım ve suyumu yudumladım. Ayağa kalkarak banyoya gittim ve yüzümü soğuk suyla yıkayarak kendime gelmeye çalıştım. Odaya tekrar giderek yatağın üzerine oturdum. Telefonumu elime alıp Sera'yı aradım.
"Alisa ne oldu gece gece?"
"Sera her zamanki yere!"
"Wowww eğlence mi var! Bi dakika bu saatte mi?"
"Sera! Kulübeye gel çabuk!"
"Sakin ol canısı geliyorum."
Sera biraz fazla süslü birazda kendini bilmiş bir kızdı fakat onu seviyordum. Zaten ikisinden başka kimsem yoktu. Üzerime kıyafetlerimi geçirip evden çıktım ve arabaya binerek kulübeye gittim.
Arabayı kulübenin yakınlarında durdurduğumda ileride siyah bir araç gördüm. Torpidodan silahımı alıp belime taktım ve Sera'ya mesaj attım.
Alisa: Sera, Sedat'ı ara kulübenin önünde birileri var.
Mesajı atıp ilerledim ve onları görüş alanıma alarak bir ağacın arkasına saklandım.
"Bunlar kim ya!" Diye kendi kendime söylendim. Adamlara daha dikkatli baktım fakat hiç birini tanımıyordum. Siyah aracın içinden uzun boylu hafif yapılı bir adam indi ve telefonunu kulağına götürdü. Bir süre telefonla konuştuktan sonra sinirli bir şekilde telefonu kapatmıştı. Adamı olduğunu düşündüğüm kişiye bir kaç talimat verip arabaya binmişti. Hemen telefonumu çıkarıp arabanın plakasını almıştım. Araba yavaşça burdan uzaklaşmıştı. Ben kulübeye girdiğimde ise her şey normal görünüyordu. O adamların burada ne işi vardı?
Sera ve Sedat geldiğinde onlara gördüklerimi anlatıp Sedat'a arabanın plakasını vermiştim. Yarına kadar araştıracağını söyleyip eve geri dönmüştü. Sera ile ikimiz tek kalınca biraz laflamış sonrasında ise bizde dağılmıştık.
Eve döndüğümde yapacak bir şey bulamamış ve bilgisayarımı alıp kendimi yatağa atmıştım. Haber sayfalarına girip bir kaç habere baktıktan sonra tekrar derin bir uykuya daldım.
&
Sabah erkenden kalkıp iş görüşmem için hazırlanmaya başladım. Kişisel bakımlarımı yaptıktan sonra odama çıkarak hazırlattığım kıyafetleri giydim. Üzerime beyaz bir gömlek altıma ise siyah diz üstü bir etek giymiştim. Saçlarımı yukarıdan sıkıca toplayıp makyajımıda yaptıktan sonra hazırdım. Kullandığım sahte kimliğimi yedek telefonumu ve hazırladığım cv yi alarak yola koyuldum. Yol boyu Sedat ile konuşup detayları iyice almıştım. Biraz sonra şirketin önünde durup arabayı park etmiştim. Tam ineceğim sırada dün kulübede gördüğüm araba ile aynı plaka bir araba görmüştüm fakat araba aynı değildi. Arabadan inip belli etmeden içinde biri olup olmadığını kontrol etmeye çalışırken çarptığım bedenle geriye doğru adımladım. Kafamı kaldırıp baktığımda ise adam çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
"Önünüze bakıp yürümenizi şiddetle tavsiye ediyorum." Adamdan uzaklaşıp;
"Pardon beyefendi kusuruma bakmayın." Yanımdan geçip gittiğinde tekrar arabaya dönmeye yeltenmiştim fakat araba çoktan gitmişti. İçimden bana çarpan adama küfürler yağdırarak içeri girdim. Güvenlik kontrolünden geçtikten sonra Altan'ın odasına doğru yol aldım. Tam odaya gireceğim sırada asistanı beni durdurdu.
"Ne için gelmiştiniz?" Yüzüme yalandan bir gülümseme kondurdum ve;
"Ben iş görüşmesine gelmiştim. Sizinlede telefonla konuşmuştuk." Kadın gülümseyerek;
"Ah evet hatırladım Derya Hanım değil mi?" Kafamı salladığımda kapıyı tıklayarak beni içeri aldı. Altan koltuğunda yayılmış bana bakıyordu.
"Merhaba Derya cv ni alabilir miyim?" Cv yi ona uzatıp masanın önündeki koltuklardan birine oturdum. Cv mi inceledikten sonra bana dönüp bir kaç soru sordu ve işe alındığımı söyleyip beni gönderdi. Altan gibi bi şerefsizin şirketinde çalışmaktan ne kadar tiksinsemde buna bir süreliğine mecburdum. Adının Meryem olduğunu öğrendiğim kadın bana odamı gösterdiğinde içeri girip odayı biraz incelemiştim. Sedat'ı arayıp haber vermem gerektiğini düşünüp ona mesaj attım. Şirkette biraz daha oyalandıktan sonra kendi ofisime gidip oradaki bir kaç işide hallettikten sonra Sera ile bir clupa gitmiştik. Sedat'ı almamıştık çünkü bugün eğlenmek istiyorduk. O ne zaman bizim ile gelse içmemize izin vermiyor her zaman bir bahane bulup bir saat sonra bizi oradan çıkarıyordu.
Sera benim çok içeceğimi bildiği için sarhoş olmayacak kadar içmiş fakat ben zil zurna sarhoş olmuştum. Hayattan keyif aldığım bir diğer zamanlarda sarhoş olduğum zamanlardı. İstediğim herşeyi yapıyor yıkıp döküyor, ortalığı karıştırıyor ama bunları sabah uyandığımda hatırlamıyordum. Sera'dan uzaklaşıp zar zor lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım ve geri dönüp barmenden bir şeyler istedim. Barmen bana bardağı uzattığında bardağı elime alıp tekleyeceğim sırada bir el beni durdurdu. Beni durduran elin sahibine döndüğümde sabah bana çarpan adamın olduğunu gördüm.
"Heyy! Bırak elimi!"
"Sakin ol küçük! Bu kadar içmek zararlı yeter bu kadar." Sinirli bir şekilde ona dönerek,
"Sanane be! Hem sende nereden çıktın yoksa beni mi takip ediyorsun?" Son cümlemi gülümseyerek söylemiştim. Söylenmemin üzerine dudağının kenarı kıvrılmıştı. Biraz sonra Sera gelip beni almış adama ise teşekkür edip beni oradan götürmüştü. Eve gittiğimizde beni kendime getirip ayıltmıştı.
"Alisa!"
"Bağırma be! Kafam patlıyor zaten."
"O kadar içsem benimde kafam patlar. Salak!" Gözlerimi devirip kafamı yastığa gömdüm.
"Yanındaki o adamda kimdi öyle?"
"Tanımıyorum."
"Yanlız adam taş!"
"Uff gene boş yaptın. Sen evine gitsene."
"Cık! Bugün burada kalacağım." Sabır dilercesine ona baktığımda gülümseyerek yanağımdan makas almıştı. Bu hareketi sıkça yapıyordu. Sera uyumak için yatağa yerleştikten sonra bende bilgisayarımı alıp çalışma odama çıktım. Yine bir kaç habere bakıp ufak tefek işlerimi hallettikten sonra bende yatağa girdim. Yarın şirketteki kasanın şifresini öğrenmem gerekiyordu. Sedat bunun için uğraşsa da sıkı tutulan güvenlik sistemi yüzünden çok fazla bir bilgi edinememiştik. Kafamın içindeki soruları cevaplamaya çalışırken bende uyuyakalmıştım...
&
BÖLÜM SONUNA GELDİNİZ AŞKLARIM UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR! YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM HOŞÇAKALIN!!!
|
0% |