Yeni Üyelik
14.
Bölüm

13:Bölüm

@tuana_miy

Bölüm:13

 

~Süveyda~

 

(Aşkın İmtahanı)

 

"Kafanı kıracağım Baran " öfkeyle köpüren Avşinin kolundan tutarak çıkardım oradan sonra arkamızdan Avşar ve Asiye de geldiğini gördük.Arabaya bindiğimizde bize sinirle bakıyorlardı.

"Siz ne diye geldiniz oraya ?"

Şoför koltuğunda oturan Avşar ağa sitem eder şekilde söyleniyordu.Şoför koltuğundaydı çünki korumayı orda bırakıp gelmiştik resmen korumaya ceza diye orada bıraktılar pek ceza değildi çünki Akşit aşireti o kadar da uzak değildi hem gelmek de zor değildi her halde Akşit korumaları getirirlerdi.Avşar ağaya gelirsek o bu sözü bana bakarak değil hemen yanı başında oturan Asiyeye söylüyordu.

"Bıraksaydıkta çocuğu öldürsemiydiniz?!"

"Ne çocuğu Asiye kazık kadar herif"

Asiyey le Avşar abi kavga ederken Avşinde bana dönüp sordu

"Siz nasıl geldiniz ? korumalar tembih etmiştim kimse konaktan çıkmasın diye"

"Nereden anladın geleceğimizi ?"

"Sizin değil Nûpel gelir yada başka bir şey yapmak ister diye" kafamı onaylar şekilde salladım bunun üzerine Avşin tekrar sordu

"Nasıl geldiniz Jiyan ?"

"Korumalar cidden çok diretti ama daye bir daha gelinlerimin lafını bu konakta kimse ikiletmesin dedi"

"Daye ye bak ya bizim tarafımızda duracağına"

"Avşin" bir az yakınlaşmak elinden tutum

"Nûpelin üzerine çok gitmeyin olurmu ? kız sevmiş işte"

"Ne yapayım Jiyan alıp kardeşimi kendi elimle mi vereyim ?"

"Tabiki de hayır hem siz neden dövdünüz demiyorum ki benim kocam ne yaptıysa doğrudur"

Tek kaşı havalanmış bana kinayeli bir şekilde baktı

"Yemeyiz Mardin güzeli"

"Aşk osun ben o manadamı dedim"

"Hiç uğraşma dediğim gibi yemeyiz"

"O zaman senin anlayacağın dilden konuşayım Avşin Zemheroğlu! eğer Nûpel i kıracak bir şey yaparsan yeminim olsun"parmağımı hafifce dilime sürtüp yazıyormuşum gibi yaptım "Ahanda şuraya yazıyorum ne senin yüzüne bakarım nede konuşurum"

"Bak sen görümcesini ne kadarda seviyormuş benim sevgili karım"

"Yemeyiz Avşin Zemheroğlu

ben deyeceğimi dedim"

"Aman iyi madem"

Göz devirerek cam kenarına doğru kendimi ittim.Konuşmayı kestiğimiz için arabada sadece Avşar ağa ve Asiyenin sesi vardı

"Allah Allah o zaman benim abilerim de beni dövseydi ne demek abisiyiz döveriz de severiz de"

"Senin kılına zarar veremezlerdi çünkü arkanda Avşar Zemheroğlu vardı"

"Hangi sıfatla pardon o zamana sen benim neyimdin ki arkamda da duracakdın?!"

"Ben senin delindim Asiye Zemheroğlu"

Koluna hafif yumruk atarak acayip bir sesle "Ayyy şapşik"

"Asiyee?!"

"Of tamam be bir şey demedik hemende utanıyor"

"Asiye?!"

"Tamam tamam"

El sonunda Asiyede konuşmaya kestikten bir az sonra biz Avşin konağına gelmiştik.Korumalar kapıyı açtıktan sonra bizde içeri geçtik.Arabadan indiğimiz de bizim çıkmamıza izin vermeyen koruma başı aşağı bir vaziyetde Avşinin yanına geldi

*Ağam yeminim olsun izin vermiyordum çıkmaya hanım anne izin vermedi

"Biliyorum Sefer, annemin sözüne benimde boynum kıldan incedir iyi etmişsin merak etme"

Koruma kafasını kaldırıp şaşkınca ona baktığında dumur kalmıştı

*Ciddimisiniz ağam?

"Şaka yapıyormuşum gibi mi duruyor ?"

*şey 

"Gide bilirsin Sefer, sorun yok"

Hemen o Sefer isimli koruma oradan ayrıldı.Avşin de kolunu belime atacak ken hemen hızlanarak konağa geçtin şaşırmış bir halde her kes bana bakerken Avşin dumur kalmıştı resmen yerinde.İçeri geçtiğimde Nûpel hemen yanıma geldi ben içeri geçtikten sonra Asiye de içeri geçti.Nûpel her ikimizin de yüzüne bakarak sorgular şekilde gözlerini açarak baktı

"Yenge Baran nasıldı?"

"Ağzı yüzü kaymış vaziyetde şahsen ben gördüğümde feriştaha benzettim"

Nûpel daha da korkmuştu bende Asiyenin kolunu sıkarak göz devirdim

"Bir şeyi yoktu Nûpel merak etme iyiydi"

"Eminmisin yenge ?"

"Eminim ama sen istersen odana çık Avşin ler gelecek bir sıkıntı çıkmasın"

"Tamam" diyip bu sözüme çok diretmeden odasına çıktı doğrusu başka çareside yoktu.

Nûpel odasına geçtiğinde Heja da odadaydı Nûpel ona hayla kızgın olucak ki göz devirerek yatağına geçti

"Abla vallahi bilerek yapmadım"

"Gözüme görünme Heja yemin ederim seni yolmamak için kendimi zor tutuyorum"

"Ya abla hem iyi tarafından bak eğer ben öyle söylemeseydim nereden bileceklerdi ben olayı hızlandırdım"

"Aynen öyle sen söylemeseydin bilmezlerdi"

"O anlamda değil hem benim sayemde sevdiğinle evleniyorsun"

"Abi beni öldürmese iyidir"

"Ay sende amma pısırık çıktın ha hem Asiye yengemler izin vermez için rahat olsun"

"He öyledir öyle"

 

Avşar abi ve Avşin salonda oturmuştu heraretli bir şekilde konuşuyorlardı yanı başlarında Daye de vardı.

D

 

aye:"Akşit aşiretine gitmişsiniz haber vermeden ne oldu ?"

Hiç sanki daye bu soruyu sormamış gibi Avşin söze girdi

"Ana ben korumalara bir talimat verdim kimse çıkmasın diye sen niye engel oluyorsun ?"

Daye:"Benim gelinlerim istediği yere gider istediği yerden gelir sizden mi soracak"

Avşar:"Ana?!"

Daye:"Ben ölmedim daha bu konağın hanım ağası benim ben ne dersem o"

Avşar:"Allah korusun daye Allah seni başımızdan eksik etmesin ama"

Daye:"Aması falan yok gelinlerim ne dediyse o, başka söz istemem"

Avşin ise kaşları çatılmış bir şekilde bana döndü

Avşin:"Bu sadece Asiye yengeme ait, Jiyan dediklerimi unutma "

"Bir dakika bir dakika ben bu evin gelini değilmiyim?"

Daye:"Jiyan kızım doğru der hem sen ona ne dedim bakayım ?!"

Avşin:"Ana Azad ağa ölmemiş"

Her kes şaşırmıştı hali ile hep bir ağızdan "Ne?!"diye bu şaşkınlıklarını dışa vurmuşlardı hatta.

Avşin:"Guşa hastanedeyken Heja ve Jiyan kan vermek için götürmüşlerdi ya, o zaman hemşire Jiyanı tehit etmiş"

Avşar:"Lan geveleme de ne söylediler onu de"

Avşin:"Ne deyecek abi ? intikam peşinde ve Jiyan la benim öldürmek istiyormuş "

Daye:"Düşünmemiş ettiğin bedelini tüm aşiret ödeyecek desene"

Avşin:"Ne demek bu Daye ?"

Daye:"Bir kere gördüğün kızın kolundan tutdun getirdin belasıda eksik olmadı bu belası amcanın emaneti Guşaya da sıçradı"

Dâyenin bu lafları kırmıştı beni istemesem de gözlerim dolmuştu onu annem yerine koymuştum bu konakta .

Avşin:"Ana ağzından çıkanı kulağın duysun konuştuğun şahs benim hanımım bu bir,ikincisi Jiyandan evvel de Alân aşireti ile düşmanlığımız vardı ben ne ettim ? Ağabeyimi oraya gönderip kızı istedim barış olsun istedim onlar ne etti ? Jiyanın bana davetiyesini gönderdi şimdi suçlu kim ?"

Daye:" ben anayım her gün oğlumun cesedi mi gelecek diye bekleyemem"

Avşar:"Ana Avşin yalnız değil arkasında ben yani ağabeyi var hem bu kızın ne suçu var? bu itler bizim intikamımızı ondan almak istemedi mi? Jiyanı bize yem gönderdi o vakit bu kızda bizi suçlasın en nihayetinde evliliğine engel olan bizdik şimdi belkide evli idi"

Avşin:"Abi?!"

Avşar:"Hiç delilenme Avşin doğurmudur doğrudur.Sen Jiyan bacımı kaçırmasaydın oda el mecbur kabul edecekdi yani burda tek suçlu Avşin"

Avşin:"Abi hani arkamdaydın?"

Avşar:"Arkandayım tabi ama bu olayda tek suçsuz varsa oda Jiyan bacımdır okadar daye senden de bir daha böyle şeyler duymayayım"

Daye:"Kendinizi öldürtmeden durmayacaksınız"

Avşar:"Ana bu mesele Jiyan meselesi değil biz zaten düşmandık şimdi her kesin eteğindeki taşlar döküldü sadece"

Bu laflara bu konuşmaya çok üzülmüştüm yanı başımdaki daye elimi tutdu ve gözlerime bakarak konuştu

Daye:"Affet beni hanım kızım anayım ben çocuklarıma bir şey olacak diye korkuyorum yoksa başımızın üstünde yarin var"ona cevap vermeye kalmadan Avşar ağanın telefonu çaldı.Elini ceketinin cebine gitti ve telefonunu çıkardı.Telefonun ekranına baktığında bir az telaşlanmış ve apar topar dışarıya çıkmıştı.Hepimiz meraklı gözlerle arkasından baka kalmıştık

Asiye:"Hayır inşallah"

Daye:"İnşallah"

Hiç hayıra benzemiyordu Avşar abinin apart topar kalmasından ama çok geçmedi içeri girdi bir az sinirliydi kaşları çatılmıştı.İçeriye girer girmez Avşin hemen sordu

"Bir şey mi oldu abi apar topar kalktın ?"

"Yargan"Dedi elleri ile yüzünü savazlayıp tekrar konuştu "Ağaları toplamış istişareye çağırır"

Avşin:"Hayır ola yeni istişare edilmişti ne bu acele ?"

Avşar:"Hiç hayır değil Dâvut ağaydı arayan ,Azad ağada oradaymış"

Avşin:"Belliydi rahat durmayacağı"

Asiye:"Ne olacak pekiya şimdi ?"

Avşar:"İyi şeyler olmayacak Asiyem malum Avşin bir yerinde durmadığı için Ferman ağayı öldürür"

Tabi bizimkiler bunu bilmediği için şaşırmışlardı bizimkiler dediğim Daye ve Asiyeydi.Avşar ağa ise aldırış etmeden sıralıyordu resmen Avşinin tüm sabıka kaydını

Avşar:"Ritaj ağanın elini keser"

Daye ve Asiye ikisi bir ağzından "Ne!!" diye bağırdı ancak buda Avşar ağayı durdurmadı

Avşar:"Tabi Abbasiler susarmı tek varisi Azad ağayı da vurduğunda olacağı buydu" daye çoktan dizlerini dövmeye başlamıştı.

Avşin:"Kesin Azad itinin iyileşmesini beklemişler"

Avşar:"Neyse ana sende kalk Azad ağa bir şey yapmaz yapacak olsa ağaları çağırmaz en önemlisi Yarganın haberi olamaz biz indi oraya gideriz sizde korkmayın"

Daye yerden kalkarak Avşar ağanın yanına gitti ve elinden tutdu ve göz yaşlarını silerek konuşmaya başladı

Daye:"Oğul kendinize mukayyet olun sağ salim gelin"

Avşar:"Merak etme ana sadece istişare biz geç kalmayalım"

İkiside bir anda ayaklanıp salondan çıktılar.her şey bir anda olduğu için şaşırmıştım hali ile kapının sesi ile ayrılmıştım bir anlık bende onlar arabaya binmeden dışarıya çıktım tam Avşin arabaya binecek ken merdivenlerden ona seslendim

"Avşin" sesimi duyar duymaz bana doğru dönmüştü bende hemen merdivenlerden inip koşarak yanına gittim.Zaten varır varmaz sarılmıştım oda buna karşılık sarılmış ve saçımdan öpüp "Korkma bir şey yok döneriz zaten hemen" dahada bir şey söylemeyip arabaya binip gitmişti.

Bende araba gözden kayıp olduktan sonra el mecbur içeri geçmiştim.Daye ve Asiye aç diye mutfakta bir kaç şey hazırlamış Guşayla da çorba hazırlayıp götürmüştüm.Kapıyı tıkladığımda sadece gel demişti çorbayı içirdiğim müddetce dahada bir şey söylememişti bende odadan çıkıp Hejanın Guşayla göz kulak olmasını istemiştim artık saat 2-3 civarları olduğu için bende aşağı inip bir az atıştırmıştım.

 

AVŞİN ZEMHEROĞLUNUN DİLİNDEN

(İSTİŞARE MESELESİ )

 

İstişare için tüm ağalar toplanmıştı Onur,Dâvut,Baran ağa Gök pek aşiretinden de Erdem ağanın babası Reha ağa gelmişti ve elbetde Azad ağa ile Macit ağa birde Ritaj iti.Sanki bizi bekliyorlarmış gibi tüm ağalar bize doğru döndü.Tüm aşiret ağaları buradaydı.İçeride bir sesizlik vardı ama bu sesizliği bozanda vardı elbet Azad ağa:"Avşar ağa ben yine qardaşını odasına kilitlersin sanmıştım malum qardaşının hep yaptığı şey abisinin arkasına saklanmak"

Avşar:"Biz birbirimizin arkasına saklanmayız yanında dururuz"

Azad ağa:" Ritaj ağanın korkusundan Jiyanı istemeye bile gidememesinden belli doğru ya ozaman da seni sürmüştü değil mi qardaşını bir başına düşman toprağına"

Kah kaha attım bu gülüşüm Azad ağanın yüzünü düşürmeye yetmişti

Avşin:"Bir benim karımın ismini ağzına alma, iki cahilliğin konuşmandan belli Azad ağa, ben Ritaj ağanın konağının basan kendi konağından alı koyan biriyim ve bildiğim kadarı ile vakti ile istemeye sende gitmemişsin baban ve cici annelerin gitmiş"

Azad ağa:"Ne ima etmeye çalışırsın Avşin ağa benim anam daha yeni öldü utanmazmısın?!"

Avşin:"Sen ananın göçtüğü 1 yıl bile olmadan uçkur derdine düşmüşsün ben mi utanacağım?"

Lafım istediğim yere gitmişti benim de istediğim buydu

Yargan:"Ağalar sesizlik!, Azad ağa laf güleştirmeye geldiniz ? Bu lafları dışarıda söylemeye yüreğin mi yetmedi tüm Mardin ağalarını toplatdın buraya !"

Azad ağa:"Ağam öyle değil"

Yargan:"Nedir pekiya Azad ağa bir daha tatsızlık çıkarır isen ben yapacağımı bilerim ona göre, Sende Macit ağa oğluna sahip çıkasın"

Yargan bize doğru döndü başı ile selamlar şekilde aşağı ve yukarı salladı.Sonra devam etti

Yargan:"Buyurasınız ağalar ayakta kalmayın"

Bizde yerimizi aldıp oturduktan sonra ağalar aralarında konuşmaya başlamıştı

Yargan:"Sesizlik!,ağalar buraya ne için geldiğini bilirmisin ?"

Avşar ağa:"Az çok biliriz ağam ama sen buyurasın"

Yargan:"Ben buyururum Avşar ağa amma ve lakin senin qardaşın buyuruğumu dinlemez"

Lafa girecektim ki,yargan yeniden söze başlayarak izin vermedi

Yargan:"Buraya çağırılma sebebiniz mühimdir lakin sizin dilinizden de duymak isterim Avşin ve Avşar ağa,Söyleyesiniz Ferman ağanın canına kast eden sizmiydiniz"

Avşin:"Bendim"

Yargan:"Ritaj ağanın elini kesen de senmiydin?"

Avşin:"Bendim"

Yargan:"Boyun kaçırmayacağını bilirdim Avşin ağa pekiya Azad ağanı vuranda senmiydin?"

Avşin:"Bendim"

Macit ağa:"Birde marifetmiş gibi gerilerek benim diyor saygısız"

Yargan:"Macit ağa siz kendinizi bir şey mi zann ettiniz ben kim ile konuşuyorum siz ne zamandan Avşin oldunuz"

Yargan sinirle ayağa kalktı

Yargan:"Bana bakasınız ağalar benim yaşıma yaş geldi deyu kendinizi bir şey zann etmeyesiniz hayla diriyim ben bu ettikleriniz erkeklik değil bana saygısızlıkdır bir daha sözüm kesilirse o ağa buradan kovulacakdır ona göre"

Tüm ağalara öfke püskürtdükden sonra yerine oturdu.Şah damarı sinirden şişmişti.Gözeri kızarmıştı bile o sinirli gözlerle bana baktı

Yargan:"Pekiya sen Avşin ağa sana kaç kez ikaz ettim,uyardım sen kendini ne zann edersin burası senin at koşturacağın yer değildir bilesin bu devir eski devir değildir beni geçtim bir delil olursa seni içeri tıkarlar bak o vakit aklın başına gelir"

Avşin:"Ağam affınıza sığınırım bunların hepsinin açıklaması vardır izin verirseniz aks ettirmek isterim"

Avşar kulağıma eğildi

Avşar:"Ne açıklaması lan ben niye bilmiyorum" elimi bacağına koyarak sakin ol anlamında vurdum

Yargan:"Söyle hele"

Avşin:"Ağam ilk önce ben kızı kaçırdığımda bir karar verildi sülh olsun diye onu baba evine götürecek üsulunce isteyecektim bundan evvel qardaşım Avşar ağanı Alân konağına göndermiş bu düşmanlık sona dek bitsin kızlarını isteyelim dedik olmaz dediler sonra kızlarını benimle görüşmeye gönderdiler"

Elbetde bunu diğer ağalar bilmiyorlardı bu laflarımı duyar duymaz kendi aralarında fısıldamaya başlamışlardı

Avşin:"Kızlarını dövüp göndermişlerdi zira kız öyle haldaydı ki insan düşmanına yapmaz kızı mecbur göndermişler sırf beni oraya çeksinler diye birde üstüne pusu kurmuşlar onunda altını çizeyim adamsız,korumasız gitmiştim oraya, üzerimde silahım bile yoktu şimdi sorarım ağalar silahsız düşmana silah çekmek delikanlılıkmıdır?"

Bu sorum üzerine içeriden "Olamaz öyle şey" "Töre de böyle şey mi var" gibi laflar yankılandı

Avşin:"Doğrudur olmaz görün öz babası kızına ne çektirmişse düşmanı ile kendi rızası ile kaçacak duruma düşürmüş bunun üstüne Yarganın kararı ile bildiğiniz gibi yeniden düğün oldu bu düğünden kızını yani benim müstakbel eşimi Ritaj ağa kaçırdı benim namusuma el uzatdı şimdi sorarım benim namusuma uzatılan eli kesmek suçmu"

Tam yargan bir şey söyleyecek ken sözünü kestin

Avşin:"Deyeceklerim bitmedi Ağam,Üstüne yıllar önce öldürdükleri amcamın kızını kaçırdılar zorla, yine namusuma el uzatdılar, Ferman ağa yanlış etdi ve yanlışını bedelini ödedi görün ki, benim bacım sayılan kıza ne etmiş se daha dün kendi canına kıydı bu erkekliktenmidir Ritaj ağa sorarım yine ben namusunu temizledim bundan gayrı ne deseniz de kar etmez"

Ritaj ağa:"Senin amcanın kızı kendi isteği ile kaçtı oğlum ile hem her şeye bir açıklama buldun pekiya Azad ağayı niye vurdun ? indi ne deyeceksin Avşin ağa"

Avşin:"Kendi isteği ile kaçtığında eğer ki bir sorun kalmıyorsa ortada senin kızında benim kendi hür iradesi ile kaçtı yani benim namusum oldu Azad ağa da benim eşim hakkında uygusuz laflar etdi bende ona yedirdim"

Macit ağa:"O kız Azad ağanın sözlüsü idi sen onun namusuna el uzatdın"

Avşin:"Öylemi Macit ağa bir kızın parmağında yüzük yok ve sizi isteme günü evden kovmuş bunu geçtim Macit ağa siz namusunuzu başka erkek ile görüşe mi gönderirsiniz?

Macit ağa:"Bizim haberimiz yok idi"

Avşin:"Bir az yüreğiniz olsun bakın her ettiğimin arkasında erkek gibi durdum pekiya siz ? Her şeyi geçtim siyah Mercedes den inen sen değilmiydin Macit ağa ?"

Macit ağa cavab verecekken Yargan yine araya girdi

Yargan:"Sesizlik,Açıktan söyleyin sizde Macit ağa ne istersiniz?"

Macit ağa:"Berdel, namusa karşı namus"

Yargan bize döndü

Yargan:"Uygunmudur ağalar ?"

Avşin:"Yine affınıza sığınırım ağam ama size her şeyi açıkca anlatdım kızı benle görüşmeye gönderen Ritaj ağaydı bana basgın yapanda kızının yanımda olmasına bakmayarak kurşun sıkan da Ritaj ağa idi her şeyi geçtim siz karar verdiniz Nikahımızı akt eylediniz bu durumda, berdel in uygulamasına ancak Avşin aşiretine değil Alân aşiretine uygulamasını talap ederim"

Yargan:"Sen ne dersin Ritaj ağa ?"

Ritaj ağa:"Ağam Avşin ağa benim oğlumun canına kast etmiştir birde berdel mi olacak ?"

Yargan:"Avşin ağa anlatdı düğünden öncede sizi buraya toplamıştım bir kızı kaçıran siz siniz üstüne üstlük Avşin ağanın amcasının kızını da kaçırmışsınız bu durumda mağdur belli"

Ritaj ağa:"Ağam Avşin ağa benim kızımı kaçırdı"

Yargan:"Kızını kendi elinle göndermişsin Avşin ağaya buraya topladığımda da ayaklarıma kapanıp yalvardın bu meselenin bilinmesin diye şimdi kendi gönderdiğin kızının mı hesabını sorarsın?"

Ritaj ağanın konuşmasına izin vermeden ayağa kalktı

Yargan:"Karar bellidir Alân aşiretine berdel uygulanacak tez vakit de töreye uygun şekilde düğün edilecek başka da söz istemem istişare kapanmıştır!"

Tek tek ağalar kalktı hali ile bizde kalktık içerideki adamların çıkmasını bekledik her kes çıkdıktan sonra içeride 4-5 tane ağa kalmıştı tam bizde çıkacak ken yargan seslendi

Yargan:"Sen durasın Avşin ağa" Ben ismimi işitir işitmez durdum Avşar da kolumdan tutdu ve bir az yakınlaşıp "İstersen bende kalayım Ne olur ne olmaz ?" bende elimi sırtına atıp sıvazlayarak "Merak etme abi bir şey yok" diyip geri döndüm içerideki her kes çıkmıştı bir kaç koruma kalmıştı sadece bende yargana doğru ilerleyip tamda önünde durdum

Avşin:"Buyur Ağam"

Yargan:"Bak oğul bilirsin senin deden ile ben vakti ile arkadaş idik sizi bana emanet etti doğrudur bu istişareden alnının akı ile çıktın amma bir dahaki sefere böyle olmaz aklını başına alasın oğul burası kurtlar sofrası seni yerler burada"

Avşin:"Merak etmeyesin Ağam ben onlara zehir olmasınıda iyi bilirim"

Yargan:"Bilirim senin kanın deli akar ama yakmayasın kendini oğlum benim şuradan şuraya kaç ömrüm kaldı ki bir ayağım çukurda"

Avşin:"Öyle demeyin Ağam Allah seni başımızdan eksin etmesin uzun ömürler versin"

elini belime koyarak devam etti lafına

Yargan:"İndi gidesin evde hanımın bekler"

Bu lafına gülerek bende çıktım oradan.Dışarıda arabaya yaslanmış elini de kavuşturmuş Avşar ağa beni bekliyordu korumalarda kenarda.Bende onun yanına gittim meraklı ve şaşkın bakışlarla sordum

"Ritaj ağa ,Macit ağa Azad iyi falan nerede dışarıda beklerler sanmıştım"

"Abin cevaplarını verip çoktan sürdü koçum"

"Helal"

"Helal ya tabi biz hemen eve gidelim daha düğüne hazırlanacağız"

bu lafına güldüm ve arabalara bindik

 

~Süveyda ~

BÖLÜMÜN SONU

 

Naber izci kurtlarım?

 

Yeni bölümde yine sizi sürprizler bekliyor

 

Ve bölümle ilgili fikirlerinizi alalım )

 

Yorumu yazmayı ve Beğenmeyi unutmayın hadi kalın sağolcakla

 

 

Loading...
0%