@tuana_miy
|
~Süveyda~ Bölüm:2 ."Ritaj ağa sebebi zıyaretimiz belli uzatmanın anlamı yok Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Jiyanı oğlum Azad a istiyorum "Jiyan yani ben mi?! hemde ablam yani büyük duruken "Ne"diye bağırdım O sinirle dışarıya çıkdım,ve bağırmaya devam etdim "Bu ne biçim bir saygısızlık büyük duruken küçüğü istem nerede görülmüş" diyip kadınların ikisinin kolunu tutup kaldırdım."Kak lan şerefsiz hayla yüzsüz-yüzsüz oturuyo" Bu sefer Macit ağa kalkdı ve "Ritaj ağa şu kızının ağzını topla yoksa ben toplamasını bilirim" "Daha ne konuşuyorsun sen şerefsiz" "Dua et ki,babanla anlaşmamız var!!!" "Rıhemı jıte çuye-senden mefret ediyorum" Macit ağa ve karıları ile konakdan gitdiler onlar kapıdan çıkmamışdı bile Ritaj ağanın iri sert elinin yüzüme çarpdığı an 2 adım gerilemişdim ve istemsizce ağzımdan "şense xwenım- şansımı sikiyim"kelimesi ağzımdan çıkdı.Ritaj ağa dahada sinirlenmeye başladığı belliydi.Önce saçımdan tutdu sonraysa beni yere fırlattı,yere düştüğümde çarpmanın etkisiyle sarsıldım.Ritaj ağa küfürler,lanetler yağdır-yağdıra karnıma,sırtıma hiç düşünmeden tekmeler atıyordu.Ben yatdığım yerden kıpırdayamıyordum aldığım darbelerin etkisiyle.O ise vurdukca dahada sertleşiyordu tekmeleri yetmiyormuş gibi bu sefer kemerini çıkardı ve sırtıma vurmaya başladı.Ben ise sadece baba yeter diye bildim.O ise karşındaki kızı değilmiş bir düşmanıymış gibi kemer ile sırtımı kamçılıyordu.Ben acı içerisinde yerde kalırken Ritaj ağa kemerini bir tarafa fırlatdı ve tekrar saçımdan tutup sürükliyerek dışarıya çıkardı.Kapının önüne geldiğinde beni merdivenlere doğru itdi bir kaç basamak yere çırpıldıkdan sonra merdivenin korkuluklarına tutundum.Ritaj ağa içeriye geçdi.Ben bir az nefes almağa çalışırken arkadan bir çığlık geldi.Annemin yapma diye yalvarışları,halamın değmez demeleri ve Güldenin hıçkırıkları tüm konağı inleti.Ben hafifce kafamı kaldırdığımda Ritaj ağanın elinde silah başımın üstünde durduğunu gördüm.Silahı bana doğru doğrultarak "Sen ne cüretle benim sözümün üstüne söz söylersin"Dedi elini gevşetdi tam ateş edeceği sırada abim hızla Ritaj Ağanın elini yukarı kaldırdı.Silahdan çıkan mermi havaya doğru savruldu."Baba yapma"Diye bildi sadece.Elinden silahı aldı amma onun elinde beni alamadılar.Hıncını alamayan Ritaj ağa bu sefer de yerde uzanan o kırık bedenimin yanına gelmişti.Bedenim oradaydı amma ruhum yoktu,ruhum ölmüştü.Amma o gün ölen sadece ruhum değil hemde baba adını verdiğimiz Ritaj ağada ölmüştü benim için abilerim ölmüştü benim için isteseler yardım ede bilirlerdi amma her kez seyirci olmaya razıydı.Ritaj ağa yanıma geldi ve yine saçımdan tutdu.Defalarca yüzümü sertçe tokat atdı.Dudağımın kenarından bir sıcaklık aktı.Ağzımda metalimsi bir tat hiss etdim.Okadar yüzüme tokat yemiştim ki,dudağım partlamıştı.Sonra yine beni sürükliye-sürükliye depoya götürdü.Kapısını açtı içeriye doğru bir çırpıda o kırık bedenimi atdı.Kapıyı da arkasından kilitledi. 2-Gün sonra Depoda geçirdiğim 2 ci gündü.Annemler hastalanmamam için bana baktaniye vermişlerdi.Amma Ritaj ağa kanun koymuştu.Depoda olduğum müdetce yemek verilmiyecekdi.Sedece su getiriyorladı.Gülden bana kıyamayıp yemek getirmişti amma bunu Ritaj ağa görmüş ve üstüne Güldenide öldüresiye dövmüştü.Bu günde üşüyerek,aç,ve yorgun şekilde uyanmıştım daha doğrusu uyandırılmıştım.Ritaj ağa başımın üstünde tekmeliye-tekmeliye uyandırmıştı beni."Kalk hazırlan hiç bir morluk izleri görünmüyecek" Ne oluyordu anlamamıştım,Ritaj ağa çıkdıkdan sonra ablam,annem ve halam içeriye girdi.Beni kulumdan tutarak kaldırdı.Okadar karnımdan tekme yemiştim ki,acıdan ayağa kalkamıyordum her ne kadar üstünden günler geçsede.Yaralarım tap tazeydi ve nefretimde.Beni odama götürdüler duş almama ablam yardım etdi.Kurulandım ve bana bir elbise gösterdiler ve onu giyindim.Kırmızı midi boy kare yaka kolları hafif karpuz kol bir elbiseydi.Ablam sonra aşağı indi,ben ise kapatıcıyı aldım ve morlukları kapatıcıyla kapatmaya başladım.Hiç biri kapanmıyordu siyah izler duruyordu amma be ne yapa bilirdim ki,Gülden geldi odaya aşağı çağırdı.Aşağı indiğimde babam ve tanımadığım bir adam babamla heraretli bir şekilde bir şey konuşuyordu.Muhtemelen adamın adı Avşardı çünki konuşmanın içerisinden bu ismi duymuştum. "Bakın Ritaj ağa kaç yıldır Avşinler ve Alânlar arasında düşmanlık var,bu düşmanlığı daha ne kadar devam etdireceğiz?!sana sunduğum teklif çok cazib.Hem eğer kız istemezse konu kapanır." "Benim Abbasilere sözüm var Avşar ağa Avşin ağaya böyle iletesin" "Böyle söyleyeceğini biliyordu,Abbasiler hiç bir şey yapamaz eğer bir sorun olursa vebali Avşinlerin boynuna Ritaj ağa." "Ha bide"dedi ve ekledi Avşar ağa"Kızınızla Avşin konuşmak istiyor Avşin gelip kapıdan alıcak" "Kız başına olmaz namusumuz söz konusu" "Ritaj ağa Avşin ağayı sen çok iyi bilirsin kaç yıldır düşmanlığımız var ne zaman namusunuza göz dikdik" Konu bendim ve muhtemelen Avşin denilen adamda Avşin Zemheroğluydu.Avşar ağa gitdikden sonra abilerim halam ve annem oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı.Biz ise Gülden ve ben mutfaktaydık.Sonra annem çağırdı ve bende salona geçdim. "Bak Jiyan kısa keseceğim 2 seçeneğin var ya Avşin Zemheroğlu ile evleneceksin yada Macit ağayla." "Ben..." "Kes sesini sana bu seçeneği verdiğimizde şükür et"dedi Ritaj ağa.Sonra beni odama çıkardılar süsleyip püslediler.Yeşin renkte çok güzel bir elbise giyinmişdim saçlarımı açık bırakmışdım siyah düz saçlarım yeşille uyumu çok gözeldi.Yüzüme bir şey sürmemiştim sadece morlukları kapatmıştım.Aşağıya indim Dijleyle beraber.Ritaj ağa ortalıkta yoktu.Halamın yanına geçdim abim bana nasılsın diye sormakdansa söylediği . "Avşin ağayı seçmeyeceksin!Düşmana verilecek kız mız yok bizde!Orda Avşar ağa var diye bir şey demedi babam" Sesizlik bürüdü konağı,cevap bekleyen abim sesizliği boyun eğmek anladı, habuki "Kadınlar susarak giderler"Avşin Zemheroğlu nu görmem lazımdı.Belkide sonunda bende töre kurbanı olacakdım amma sabır ,Sabır, boyun eğmek değil, mücadele etmektir. Kapıdan bir adam geldi,korumalardan biriydi mutemelen.Avşin Zemheroğlu gelmemiş beni ona götürmeleri için araba göndermişti.Abim gitmem için başını aşağı yukarı onaylar şekilde salladı.Merdivenlerden indim ve arabaya doğru gitmeye başladım.Arkamı döndüğümde sadece Güldeni gördüm.Beni düşman tarafa gönderiyorlardı amma kimse endişelenmiyordu.23 yıl tutsak etdiler,köle etdiler ama bu sefer değil bu sefer boyun eğmeyecetik Avşin Zemheroğlu sen benim tek kurtuluşumsun. Arabaya bindim ve baya bir yol kat etdik.Yarı yolda durduk.Pencereden baktığımda arabaya yaslanmış siyah takım elbiseli birini gördüm.Dikkatlice bakdığımda Avşin Zemheroğlu olduğunu fark ettim .Şöför arabanın kapısını açtı ve bende arabadan indim Avşin Zemheroğluya doğru addımlamaya başladım.Bulunduğumuz yer ağazçlık alandı.Ben adımlayıp tamda onun dibinde durdum.Yüzüne bakmıyordum kah yere, kah da ağaçlara bakıyordum.O sırada beni getiren araçın sesi geldi ve o ses uzaklaşmaya başladı.Belliki gitmişti.Avşinin o muhteşem kokusu yine ciğerlerimi doldurmuştu.Onun o mayhoş kokusu benim aklımı başımdan almaya yetiyordu.O üsulce bana dahada yaklaştı.Boyu 1.80 ila 1.90 arasındaydı benim 1.73 boyumla onun yüzüne bakdığımda onun gözlerini zar zor görüyordum.O bana dahada yaklaşmaya başladı yaklaştıkca kokusu beni delirtiyordu.Boynuma doğru eğildi.Boynumu öpmüyor burnunu sürterek kulağıma fısldadı. "Lalelerini beğendinmi?" Sonra çekildi ve bana bakdı ben ise kafam allak bulak olmuştu ne dediğini bile duymamıştım. "Hı?Ne....anla..madım" "Diyorum ki Jiyan Zemheroğlu sen gün geçdikce güzelleşiyormusun yoksa ben sana dahada mı aşık oluyorum" "Eminsiniz yani Zemheroğlu olacağıma"Elini yanağıma yerleştirdi ve hafifçe okşamaya başladı tam lafa goricekken yüzümdeki ve boynumdaki morlukları fark etdi. "bunu sana kim yaptı ?!" "Neyi ?" "Yüzünde morluklar var Jiyan!Ritaj ağa yapdı değilmi doğruyu söyle" "Merdivenlerden düştüm belkide o yüz..."Sözüm yarıda kesildi 4-5 araba üzerimize doğru ateş açarak gelmeye başladı. "Biliyordum" dedi ve kolumdan tutarak arabaya doğru sürüklemeye başladı. "Napdığını sanıyorsun sen"Dedim ve kolumu elinden kurtardım "Benimle geleceksin toprak gözlüm" "Ben hiç bir yere gelmiyorum" "Bu daha iyi zevkle seni kucağımda götürürüm" dedi ve beni kucağına aldı.Arabalar durdu ve adamlar inmeye başladı.Yüzlerine dikkatlice bakdığımda Ritaj ağa ve Abbasiler aşireti olduğunu gördüm.Avşin beni arabaya bindirdi ve kendiside oturdu. "Seni bana vermeyeceklerini biliyordum" "Nasıl yani barış için istemedinmi beni ?" "Ah be toprak gözlüm sen benim gönlümü öyle bir yaktınki sülh falan kimin umrunda " "Amma Avşar ağa" "Seni kaçırmak için bu görüşmeyi istedim" "Ben senle kaçmıyorum ve seninle hiç bir yere gelmiyorum" "Kaçmıyorsun zaten kaçırılıyorsun güzelim" "Avşin durdur arabayı" "Avşinin sana ölür be güzelim" arabayı durdurdu kapıyı 2 kere açmayı denedim amma açılmadı "Ya saçmalama aç şu kapıyı sapıkmısın sen?" "Sapıtdın beni be kızım" "Avşin yalvarıyorum beni geri götür" "Yalvarmana gerek yok,amma hayır götüremem" "Delimisin be adam" "Seni geri götüremem Jiyan! töreyi biliyorsun,ailenide biliyorsun" "Amma seçenek ?" "Seçenek falan yok , sen beni çekmek için bir yemdin onlar için" Hakikaten öylemiydi,öyle olmasaysı Ritaj ağa ve abilerim Abbasiler le gelmezdi.Yada abim Avşini seçemezsin demezdi.Belkide doğru söylüyordu düşmanın oğlu.Benim aklımdakide buydu Avşini seçmekti amma artık çok geçdi.Düşmanlığa düşmanlık eklenmiştir bile.Gaddar denilen o adam gözleri ile bana bakmaya bile kıyamıyordu,üstüne üstlük bana aşkını ilan ediyordu.Benim ailem ise zorla bir adama veriyorlardı hatta vermiyor satıyordu.Düşmandı belkide burda çok zulum görecektim amma Alân konağından daha çok olmazdı. Büyük bir konağın kapısının önünde durduk.Bizim konak büyüktü amma bu konak ondan dahada büyüktü Arabadan inmeden konağın önüne sürmeye başladı.5-6 kez kornaya basdı ve tüm ev ahalisi konağın dışına çıktı.Avşin arabadan indi ve benim kapımı açtı başımı kaldırdım ve ona baktım kara gözleri kalbimi delip geçiyordu.Bakışları beni ona bağlıyordu adeta.Arabadan indiğimde herkes sanki bu konağa ilk defa gelmiyormuşum gibi karşıladı.Orta yaşlı bir kadın merdivenlerden inmeğe başladı.Muhtemelen Avşinin annesiydi.Avşin de benim ilerlemem için gözü ile işaret etdi.Bende o kadına doğru ilerlemeye başladım.Bana elini uzatdı ve yüzüme sanki bir şey beklermiş gibi bakmaya başladı.Bende elini öpmedim diye böyle bakdığını düşünerek elini öpdüm.Öpdüğüm gibi hem arkadan Avşin gülüyor hemde merdivenlerin başındaki ev ahalisi, o sırada karşımdaki kadın isyan eder gibi konuşmaya başladı. "Elimi öpdü,Benim elimi öpdü,sen nasıl elimi öpersin" "Bir saygısızlıkmı yapdım?Avşin ağanın annesisiniz diye öpdüm sizde adetin başka olduğunu bilmiyordum" "Avşin bu kız hala anne diyor ya,ya ben Avşinin amcası kızıyım ne annesi" "Ay ben nerden bileyim,yaşlı görünce" Ben öyle söyler-söylemez yukarıdakiler kahkahaları dahada yükseldi. Avşin bana yaklaşıp kolumdan tutarak yukarıya çıkmaya başladık. Herkez tek tek bana sarıldı ve hoşgeldin dedikden sonra içeriye geçdik. "Her kez beni niye bu kadar normal karşıladı?Sanki beni bekliyormuş gibi?!" "Çünki,seni bekliyorduk elticim bir azdanda babanlar gelir merak etme" "Bu önceden de planlanmışmıydı?" "Aynen öyle mustakbel karıcığım" "Ben burda bir dakika bile durmam ne olursa olsun" "Zaten bu yüzden kaçırıldın " "Bak Avşin Zemheroğlu ben burda kalmayacağım hele sana boyun eğmek asla" "Bak Jiyan Karaman sana boyun eğ diyen olmadı hele burada kalacağın için şükür edeceğine nankörlük yapıyorsun" "Bana fikrimi soran olmadı!" "Töreyi sende biliyorsun Mardin güzeli sen kaçırılmadın herkez seni kaçdı bilecek geri dönemezsin Ritaj ağa seni kabul etmez senin için düşmanlığa düşmalık katdım daha ne istiyorsun " "Marifetmiş gibide söylüyorsun bide" "Terbiyesizleşme karşında kos kocaman ağa var"Dedi Avşin Ağanın amcası kızı "Sen kes sesini şu anda karımla konuşuyorum" "Seni kabul etmeyen karınlamı?!" "Bu bizim aramızda kimseyi ilgilendirmez,Jiyan sende kızlar göstersin odaya çık odada konuşuruz" "Ne odası be?!Ben eve gitmekden bahs ediyorum sen oda diyorsun.Beni bırkıcaksın aksi takdirde ben burada 1 saniye bile durmam" "Öylemi git bakalım" Dedi ve önümden çekildi.O heybetli cüsesi ortadan çekildikten sonra önümde koca bir yol açıldı.Ben kapıya doğru adımlarken hiç anlamadan belimi saran elleri gördüm ve bir çırpıda beni sırtına alan Avşin Zemheroğlunu. "Napıyorsun sen!?" "Odamıza çıkarıyorum güzelim" "İndirsene ne odası?!!!" Ve evet beni dinlemedi ve hatta cevap bile vermedi.Tamam onu seçmeği düşünüyordum satılmaktansa düşman aşiretin gaddar ağasıyla evlenmeği tercih ediyordum amma kaçmak veya kaçırılmak damgası çok büyüktü heleki Mardinde dahada büyüktü.Bu işin sonu ya benim ölüm hükmüm yada berdeldi.Geride dönemezdim her ne kadar geri dönmek istiyorum desemde kabul etmezlerdi beni.Muhtemelen namus diyip ya Macit ağaya verirlerdi yada sözde namuslarını kanla temizlerlerdi.Avşin ağa beni 2 ci kata çıkardı.Kos koca konağın kos koca merdivenlerini ben sırtındayken kolaylıkca çıkmıştı.Ve evet çok güzel kokuyordu bide baya geniş omuzları varmış.Beni bir odaya getirdi ve kapısının önünde beni indirdi.İndirir indirmez onu geri itdirdim tam lafa girecekdim ki,ellerimi tutdu ve ahşap kapıya beni yasladı. "Bak toprak gözlüm geri dönemeyeceğini ikimizde biliyoruz yapma" "Neden yapdın?!Niye yapdın?!Niye yakdın beni?!" Gözümden sıcak bir sıvı akdı,göz yaşım yanaklarmdan süzülerek elbisemi ıslatdı. "Sana bunları yapan ben değilim,ağlama!" "Beni kaçıran sensin hayla bunları yapan ben değilim diyorsun!" "Beni öldürmek için seni bana gönderdiler,Jiyan bu düşmanlık devam edecek.Ritaj ağa yapdıklarının bedelini fazlasıyla ödeyecek" "Bana seçenek sundular,Ya Abbasiler yada sen diye seçeneği sunan insanlar niye sana komplo kursunlar?!" "Sana seçenek falan sunmadılar,bu yüzdenmi düğün hazırlıklarını başlatmış kanına susamış olmalıki bana davetiye gönderiyor" "Ben sizi istemiyorum!senide!onuda !istemiyorum diyorum," "Bende seviyorum diyorum,Avşin Zemheroğlundan bu lafı duymak her kadına nasip olmaz Jiyan Zemheroğlu" "Ben seni asla kabul etmeyeceğim" "Kabul edeceğin güne kadar sabırla beklerim amma yanımda ol,seni başkasına asla vermem hele o itie asla" "Ben malmıyım birine veriyorsun yada vermiyorsun,eşiyamıyım sana ait olayım" "Haşa Jiyan Zemheroğlu sen dünyadaki hiç bir şeyle eş olamazsın,sana sahip olmak hele... dokunmaya kıyamam sana, onlarla insanın kanını döken ben sana dokunmaya bile kıyamam,sana bakmaya kıyamam o gözlerine çok bakarsam seni benden alıcaklarmış gibi yapamam,beni benden aldın be Mardin güzeli sen bana ait değilsin ben sana aitim," "Avşin" "Söyle güzelim" "Seni asla sevmiycem manyak" Diyip kapıyı açıp yüzüne çarpdım evet bunu yapdım şu an her ne kadar garip gelsede bunu yapdım.Buna karşılık kızmak yada kırılmakdansa Avşin gülmeyi tercih etdi ve benim arkamdan oda odaya girdi. "Gözlerin öyle demiyordu amma" "Saçmalamayı kes hem sen niye giriyorsun buraya??!!" "Benim odamdasın çünki" "Napiyim?beni buraya sen getirdin" "Jiyan,yanlış odaya giren sensin" "Hayır doğru odaya girdim,itirazınız varsa bu hiç umrumda değil odanızı değişirin Avşin Zemheroğlu!" "Beni nasıl bu hale getirdin be kadın,rahatına bak dolabımda bir kaç parça giysi var onları yada kızlardan elbise falan istiye bilirsin" "Ee..." "Ne?" "Çıksana" "Çıkalım madem" Odadan çıktıktan sonra kapıyı arkadan kilitledim ve bir az odaya bakınmaya başladım.Amma en büyek sırrı bulmam lazımdı.Avşin Zemheroğlunun parfümünü adamın bu kadar güzel kokmasının bir sebebi olmalıydı.Adam çok basit biriymiş tamda aynasının üstündeydi parfümü.Parfümün kapağını açtığım gibi onun kokusu geldi.Parfümü burnuma yaklaştırdıkca kokusun aşık oluyordum.Yanlış anlaşılmasın kokusun başka bir şey yok yoksa.Parfümünü aldığım yere koydum ve odasındaki kanapeye oturdum.Kesinlikle Ritaj ağa gelecekti gelirse bu sefer Avşin Zemheroğluda önünde duramazdı beni alırdı.Beni alırsa muhtemelen öldürürdü.Ben ölürmüyüm kalırmıyım diye düşünürken kapı tıklandı. Kapını açtığımda kızlar olduğunu gördüm. "Naber kız,hemen de aldı odaya götürdü seni tanışamadıkta" "Evet" "Bunlar Nûpel ve Heja onlar evin kızarı,Guşa Avşinin amcasının kızı ben ise Asiye yani eltin" "Bence elti falan demek için erken" "Ay ben bilmem vallaha yengemde,yengem " "Aynen yani ben o sırta atılmak için 40 senedir bekliyorum dahada bekleyecem gibi duruyor" "Tavsiyye etmam" "Bırak Guşa tok açın halinen ne anlasın" "Nûpel senin kaç yaşın var pekiya" "22 yengecim" "A öylemi genç görünüyorsun,pekiya abinin kaç yaşı var?" "En son 34 diye biliyorum" "Abart Heja bakma bunun böyle söylediğine 29 yaşı var daha" "Senin adın nedir bakalım gelin hanım doğrusu hepimiz biliyoruz amma sen yinede söyle " "Adım Jiyan 23 yaşındayım". "Avşin abimin aklını alan Jiyan ha iyiymiş" Kızlar şakalaşırken aşağıdan silah sesleri gelmeye başladı.Geliyor gelmekde olan başlıklı çatışma tam olarak başlamıştı.Ritaj Ağanın sesi tüm konağı inletiyordu.Bu ses tonu çok iyi hatırlıyordum.Jiyan diye bağırmaya başladı.Hemen pencerenin önüne koştuk.Ritaj ağaydı bağıran tehtit ler savuruyordu Avşin ağaya karşı. "O kızın ya ölüsünü yada dirisini alacağım buradan onu sana bırakmayacağım Avşin ağa!!!" "Siz sadece burdan kurşun alırsınız Ritaj ağa" Macit ağada ve yanında her halde oğlu kapıdan içeri girdi oda bir sürü adamlarla gelmişti. "Karım nerde Avşin ağa!!" "Sen daha karının yerini bilmiyorsun gelmiş burada intikam istiyor" "Kana kan katıyorsun Avşin ağa o kızı sana yar etmem,o altımda inlerken sen sadece evinde elma soyarsın" "Karım hakkında düzgün konuş aksi takdirde o dilini koparırım" Dedi ve bir cevap beklemeden o adamın boynundan yakaladı.Macit ağanın adamları ve Alânlar Avşinlere silah çekdi amma pişman oldular.Kenarlardan diğer Avşinin adamları geldi ve onlarda silah çekti.Biri tetiği çekerse 1 insan bile sağ kalmayacaktı.Amma Avşin durmuyordu.O adamı defalarca kez yumruk atdı hıncını almış değildi.En sonunda Macit ağaya silah çekdi. "Bana bak Avşin Zemheroğlu and olsun ki,eğer o silah ateşlenirse burdan sağ çıkan olmayacak" Macit ağa oğlu için endişeleniyordu belli o sözünü bitirir bitirmez Avşin doğrultduğu silahı ateşledi.O adamın cansız bedeni yere yığıldıkdan sonra teker-teker tüm Abbasi ve Alân aşiretinin adamları yere yığılmaya başladı.Sadece Ritaj ağa ve abilerim kalmıştı. "Düğüne davetlisiniz Ritaj ağa,Azad ağayıda davet etmek isterdim amma gördüğü gibi o biraz meşgul daha pamuk tıklıcak ." "Kızımı sana bırakmayacağım Avşin ağa " "Artık senin kızın yok Avşin Zemheroğlunun karısı var!Bak Ritaj ağa ya bu evliliğen boyun eğeceksin yada benim kan şölenimi izleyeceksin .Seçim senin!" Macit ağa oğlunu kolları arasına alım intikam için and içiyordu Avşin lafını bitirir bitirmez adamları Ritaj ağanı ve oğullarını kapı dışarı etdiler.Avşin ve Avşar ağada konağa geçtiler. Avşin içeri girer giremez yüzüne korkuyla bakmaya başladım.Her kesin diline doladığı gaddar ağa doğruymuş.Bazı şeylerin abartıldığını düşünüyordum lakin şimdi Ritaj ağadan Azad ağadan kaçmayı seçip Avşin ağayla buraya gelmiştim.Belkide hayatımın en büyük yanlışıydı amma artık geri dönüşün olmadığını biliyordum.Geri dönsem bile asla beni kabul etmezlerdi. "odaya gel Jiyan " dedi ve odasına doğru adımlamaya başladı ben ise korkuyla hem Avşar ağaya hemde kızların yüzüne bakdım sonra bende Avşinin arkasıyla odaya çıkdım.Tamda kapısının önünde durdum.Kapıyı açmaya cesaretim varmıydı?Ben açmak ve açmamak arasında kalırken içeriden Avşinin sesi geldi "Daha ne kadar orda duracaksın Jiyan?içeri girsene" Kapıyı açdım ve içeri girdim,Avşin kıyafetini değiştirmişti.Yatağın üzerinde oturuyordu beni görür görmez yaklaştı elini kaldırdığında refleks olarak kafamı geri çekdim. "Jiyan benden korkuyormusun?" Hiç bir cevap vermedim "Güzelim yapma böyle korkma benden,sana zarar vermem" Beni o iri kollarının arasına aldı.Koca cüsesinin arasında ben kaybolmuştum adeta,karşı çıkmadan başımı göğüsüne yasladım.O ise saçlarımı okşamaya başladı.Şimdiye kadar hiç babamın okşamadığı saçlarımı.Sonra boynumda bir sıcaklık hiss etdim boynumdan bir buse kondurmuştu.Başımı kaldırdım ve yüzüne bakdım oda bana bakmaya başladı. "Ben evlenmek istemiyorum Avşin" "Ne yapmak istiyorsun pekiya geri dönmekmi?" "Hayır..." "Töre var Güzelim"Diyip saçlarımı yeniden okşamaya başladı "Başka yolu yokmu ?" "Evlenmemiz lazım,hem ben seni istiyorum,seninle olmak inan bana sana zarar vermek bir kenara sana gözüm gibi bakarım yeterki sende iste bir şans ver bana" "Ama ben istemiyorum" "Göreceksin her şey çok güzel olacak " Kolları arasından çıkdım ve yatağın üzerinde oturdum. "O iş olmak zorundamı?" "Hangi iş " "Birlikte olmamız şartmı diyorum " "Güzelim zaten birlikteyiz " "Onu demiyorum düğün akşamını diyorum " "Ee nolmuş düğün akşamına???" "Avşin anladın işte" "Aa haşa anlamadım cidden" "Seks diyorum seks yapmak zorundamıyız" dediğim gibi eliye ağzımı tutdu kendisi de şaşırmıştı "Böyle açık-açık söyleyeceğini tahmin etmemiştim" elini ağzımdan çekdim ve "Zorundamıyız ??" "Değiliz toprak gözlüm ne zaman istersen,ne zaman hazır olursan ozaman sen istemeden sana asla dokunmam tamamı? oldumu ?" "Söz mü?" "Sö z " ~Süveyda~ Bölümü inşallah beğenmişsinizdir Yeni karakterleri pekiya beğendiniz mi ? İnstagram @suveyda.roman @tuana_miy Her pazar 12:00 da yeni bölümü ile Süveyda yayında iği okumalar |
0% |