Yeni Üyelik
5.
Bölüm

4:Bölüm

@tuana_miy

~SÜVEYDA~


Ritaj ağada bir az esip gürlesede sonunda hepsi sustu ve bizde arabalara binip Avşin konağına doğru yol aldık


"eee..."

"Ne eee??!"

"Susucakmısın böyle?"

"konuştuğumda ve ya sustuğumda sizden izinmi almam lazım? Avşin Zemheroğlu?!"

"Niye sinirlisin?"

"Sinirli değilim"

"Yarın kınan var muhtemelen sabah erkenden alışverişe falan gidersiniz"

"Tamam"

"Bu kadarı mı?"

"Ne bekliyorsun ne dememi bekliyorsun ?"

"Peki güzelim sinirlenme sen ne dersen o, Avşin sana kurban olsun"

"Kalsın gerek yok"

"Offf mardin güzeli off nazın beni öldürecek"


1 hafda önce Mardinin gaddar ağasının böyle hanımcı biri çıkacağını söyleseler delirmiş derdim.Doğruları söylemem lazımdı bana ailemden daha çok sevgi gösderiyordu.23 yıl Alân konağında yaşadım ve bu güne kadar 1 kere bile babam saçımı okşamadı.Oysaki kız çocuğunun en hasas noktasıdır saçı.Babalar kızlarına düşkün olur,kıyamaz,gözünden bile sakınır amma benim babam bizi koca için büyütdü sırf arkasında güçlü bir aşiret dursun diye kızını sattı .Kızı razı olmadı diye öldüresiye dayak atdı yetmeyince silahla vurmaya kalkıştı.


Her ne kadar üzülmek istemesemde yinede çok canım acıyordu babanın göstermediyi sevgiyi düşmandan görünce yarama dahada tuz basılıyordu.


İstemsizce ağzımdan bir hıçkırık çıktı.

"Ağlıyormusun sen?"

Hemen kendimi toparlamaya çalıştım

"Hayır"

"Jiyan noldu ?"

"Bir şey yok "

Zaten konağa varmıştık hemen kapıyı açıp konağa doğru gitmeye başladım.Arkamdan hemen koşarak Avşinde geldi.

"Güzelim noldu sana biri bir şeyimi dedi orda?"

-Jiyan 

sesini duymamazlıktan geldim ve hızlıca içeriye geçdim direk kızların odasına çıktım.Oda normal olarak arkamla geliyordu.Odaya geçdim ve kapıyı kapadım.

"Jiyan!Aç kapıyı"

"Jiyan aç dedim sana kırdırtma kapıyı"

"Yalnız kalmak istiyorum rahat bırak beni Avşin"

"Güzelim üzür dilerim hadi aç kapıyı sorun neyse çözerim"

"Lütfen gözlerine kurban olduğum aç"

Dışarıdan gelen o sesle irkildim,ve kafamı kaldırdığımda karşımda Avşini gördüm.

"Niye açmıyorsun kapıyı"

O sulu gözlerle onun simsiyah gözlerinin en derinine bakdım

"Yalnız kamak isdedğimi söyledim!"

Beni dinlemedi bile oda yanıma geldi ve duvara yaslandı.Heja ve Nûpelin odasında yatağın kenarında yerde ikimizde oturuyorduk.

"Noldu"

Sesizlik

"iyimisin?"

Hangisini anlatayım ki, sana sevgisiz büyüyen biri sana ne anlata bilir.Sana ne sevgi göstere bilir.Düşman aşiretinde evime döndüm 1 kişi bile nasılsın diye sormamşışken senin soruna nasıl cevap vereyim.Sevmiyorum babamı,abimi kimseyi amma o kalbimdeki boşluk.İşte o boşluk kanıyordu.Ve lanet olsun ki o boşluğa,o yaraya sadece sen iyi geliyordun.Belki seni tanımadım belki 3 gündür tanıyorum seni amma senin varlığın bana güven vermeyi beceriyordu.


sesizliğimi kesmedi bile dokunmadı varlığını hiss ediyordum amma ondan bir tepki görmüyordum belli ki ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.


Başımı kaldırdım ve yüzüne bakdım.Oturmuş beni izliyordu.Elini yanağıma doğru uzatdı ve göz yaşlarımı sildi.


"Yapma güzelim ağlama, dökülen her göz yaşın kurşun olup kalbimi deliyor"


Amma onun konuşması bile benim göz yaşlarıma yaş katıyordu.


Yüzümdeki elini tutdum ve kenara çekdim hiç beklemediği hatda kendimin bile beklemediği bir hareketi yapdım.

Resmen boynuna sarıldım,ilk önce o duraksadı sonra ise o iri kollarıyla beni sardı.

"Güzelim,bebeğim,Nefesim ağlama "

"Yapma Avşin"

"Neği bebeğim?"

"Bana sevgi gösterme,ben senin ufacık sevginle sana bağlanacak kadar kimsesizim"Ve tekrar kafamı boynuna yasladım.Sesizce kollarında ağlıyordum o ise artık beni anlamış ki bir tepki vermiyordu.Eli ise saçımı okşuyordu.


Ona aşık değildim,sevgi yoktu,ihtiras yokdu.Onu babam yerine koymuştum resmen, sırtımı yaslayacak bir dağ gibiydi benim için.Saçma amma keşke Avşin kocam değilde babam olsaydı.


"Güzelim hadi söyle noldu orda seni bu kadar üzecek noldu?"

"Sorun bir şey olamaması "

"Nasıl yani ?"

"Kimsenin umrunda değilim,kimse nasılsın diye sormadı bile,4 gündür düşman aşiretin deyim 1 kişi bile sormadı"

"benim için her şeyden öncesin.Görmüyormusun sen benim nefesim sin,gören gözlerim,atan kalbimsin.Ölüyorum be kızım aşkından ölüyorum.Okadar seviyorum ki seni,senin için diri diri ateşte yanmaya bile razıyım.Söyledin ya kimsesizim diye,sen kimsesiz falan değilsin bana sadece şans ver senin her şeyin olurum.Yeri gelir dostun ,yeri gelir baban,yeri gelir kocan.Sen sadece bana şans ver"


Cevap veremedim sadece sım-sıkı sarıldım.


~Avşin Zemheroğlundan~


Bana sım sıkı sarılmıştı ve öyle uyuya kalmıştı.Kızlar eve geldiğinde bizi burda gördüler ben ise kendi odama gönderdim.Sabaha kadar Jiyanı izledim sanki kucağımda bir melek uyuyordu.Ne ara uykuya gitdiğimden bile haberim yoktu.Öyle güzel uyuyordu ki,kafamı boynuna gömdüm ve onun güzel gül kokusuyla uyudum.Sabah kalktığımda Jiyan beni şaşırtdı.Sım-sıkı sarılmıştı ve tam olarak üzerimde uyuyordu.Amma kesinlikle belim çok kötü ağrıyordu ve boynum tutulmuştu.Onada kıyamıyordum amma güzelimin uyanma vakti gelmişti .

"Bebeğim hadi sabah oldu kalk"

Hıı

"Güzelim hadi,hem bu gün kınan var hadi"

Tamam 

"Jiyan"Dedim ve kolundan tutdum gözlerini bir az araladı .

"Napıyorsun sen?!"

"Seni uyandırmaya çalışıyorum"

Kucağımda olduğunu yeni fark etmiş olcak ki hemen kakıp kendini toparladı.


~

Kucağında olduğumu görünce baya utandım ve hemen ayaklandım.Yüzüne bakmada dışarıya çıktım amma kıyfatler kızların odasındaydı o yüzden tekrar içeriye girdim.


"Noldu"

"Çık"

"Ne?"

"Burası kızların odası kıyafetler burda senin çıkman lazım"

Çok rahatsız görünüyordu boynunu eliyle sağa ve sola döndürüyordu belli ki gece rahatsız uyumuştu.Doğrusu yerde insan ne kadar rahat uyuya bilir ki.

"Boynunmu ağrıyor?istersen masaj yapa bilirim"

"Sadece boynum değil belimde"

"Krem sürmemi istermisin?"

"Zahmet olmayacaksa olur"

Odadaki çekmeceden kremi aldım yanına geldim.Amma o yanlış anlamış olacak ki gömleğinin düğmelerini açmaya başladı

"Ne yapıyorsun sen?"

"Krem sürmeyecekmisin?"

"Boynuna süre bilirim ,neyse kızları çağırayım da gelsin onlar sürsün"

"Sen niye sürümyorsun,ben karımın sürmesini istiyorum"

"Saçmalama olmaz öyle şey"

"Jiyan ırzıma geçmiyorsun alt tarafı bir krem süreceksin"

"Alt tarafı bir kremse kardeşlerin sürsün"

"Allah allah ben karımın sürmesini istiyorum"

"Çocuk gibi böyle saçma sapan kavgalar yapmayacaksın her halde"

"Havle ve la kuvvete,güzelim belime ya belime krem süreceksin ne kadar abartdın"

"Sürmek istemiyorum zorlamı "

"Sen benden korkuyormusun?Merak etme yemem seni"

"Ne alaka korkmakla şimdi "

"Ozaman hoşlanıyorsun, yoksa heycanlandınmı,ha yani heyecanlanacaksan boynumada süre bilirsin.Cesaretin yok yani sadece gömleğimi çıkarıcam yani bu kadar abartacaksan"

"Saçmalama ıy ne hoşlanması çıkar, alt tarafı krem yani"diyip göz devirdim

Sanki bu lafımı bekliyormuş gibi hemen gömleğini çıkardı.Gözümün önünde Avşinin kaslı vücudu duruyordu.Hemen gözlerimi kapatdım.

"Hani hoşlanmıyordun hemen heycandan gözlerini kapatdın"

"Ben senin gibi arsız olmadığım için utanmak gibi bir duygu hiss ediyorum tabi sen bunu bilemezsin"

"Ne arsızlığımı gördün acaba"

lafının arkasında bile durmadı,hemen beni kendisine çekti ve saçlarımı okşamaya başladı,ilk önce ellerim onun çıplak vücudundaydı sonra elim bir ateşe değmiş gibi vücudundan çekdim ve onu kendimden itirdim.

"Arsız sın Avşin Zemheroğlu arsız,yat"

"Ne?"

"Ya saçmalama o anlamda değil krem sürmeyecekmiydim?"

"Boynum ağrıyor ayak üstü sür"

Pekiya ben neden Avşin Zemheroğlu intikam almamıyım ki .Kremi bir az elime sıktım ve sertçe beline masaj yapmaya başladım.Normal olarak ta Avşinin sesi tüm konağı bürüdü.

"Jiyan insanız biz insan zalımın kızı"

"Ozaman benimle bundan sonra düzgün konuşunuz Avşin Zemheroğlu"

kremi yatağa fırladım Ve kapıyı yüzüne çarpıp gitdim.Aşağı indim ve elimi yüzümü yıkadım.Sonra mutfağa geçtim.

"Oo yenge hele şükür uyana bildin"

"Kız kayınıma ne yapdın çocuğun sesi konağa yayıldı resem"

"Beli ağrıyordu o yüzden"

"Yerde yatarsanız olacağı buydu zaten "Kız Nûpel sanız derken? dün ikisimi yatdılar hemde düğünden önce aaa"ağzını eli ile kapatım ayıplar mış gibi baktı

"Yatmadık ki"

"Aaa uyanık daha kötü "

"Saçmalama Asiye hem yatakda bile değildik"

"O iş için illa yatak lazım değil yalnız"

"Yenge gitme kızın üstüne yerde uyuya kalmışlardı amma abartın haa"

"Ahh benimde bir yarım olmadı ki,bende omuzunda uyuya kalayım "

"Ay başladık yene sanada bulcam koca merak etme"

Sofrayı hazırladık tan sonra her kez masaya geçdi.Kahvaltı boyunca Avşin hep boynunu ve belini eliyle ovuyordu.Belli ki cidden canı çok acıyordu.Amma yanımda otur diyen ben değildim sonuç olarak hem kötüye bişey olmaz derler.Sonra kızlarla alişverişe çıktık.Ondan önce Avşin muhtemelen 2 güne kadar düğünümüzün olacağını söyledi.Yani.bu alışveriş düğün içindi.


"Resmen evde kaldığımı yüzüme-yüzüme vuruyorsunuz amma "

Heja:"Hayda kız sen daha genceciksin çıkar elbet kısmetin"

Guşa:"Kız Heja senin dalgana kalmadık 40 yaşım var ne genci"

Heja"Bak hayatım sen evrene yanlış enerji yolluyorsun pozitif ol"

Guşa:"Ay 40 yıldır pozitifim başkada pozitiflik beklemeyin benden aa"


Asiye:"Ay Nûpel allah aşkına alın şunu gezin ne alırsanız alın,Sende Guşa çeyiz için şeyler al yengen sanada koca bulacak"

Guşa:"Ay hadi hayırlısı"

Daye ben ve Asiye çarşıda dolaşmaya başladık.Elbise baktıktan sonra ne hikmetse iç çamaşırı mağazasına geçtik.Asiye çok rahat bir şekilde alışveriş yaparken ben baya bir utandım.Asiyenin bana gösterdiği tüm gecelikler fantezi geceliğiydi.Tabi ben sade kapalı bir gecelik seçtim ve kenara çekildim.Biz dayeyle çıktık ve başka mağazalara bakmaya başladık amma bir türlü Asiyeni oradan çıkaramadık.Dayenin söylediğine göre gelinlik bakmaya yarın Avşine ikimiz gidecekmişiz.Özellikle Avşin bey böyle istemiş ve akşam kınada onun olmayacağını da ekledi. Alân konağına gelecekdi amma pek görünmek istemediğini söylemiş.


Eve döndükten sonra tüm alınanları Asiye illa tutdurdu Avşinin odasına koyalım diye.Bizde el mecbur oraya götürdük.


Avşinin odasına girdiğimde yatağın üzerindekileri gördüğümde şok geçirdim





Ve bu nu yapan kesinlikle Asiyeydi.İnşallah Avşin görmemiştir diye bir tarafdan dua ediyor diğer taraftan ise onları yatağın üzerinden topluyordum.Kapınım açılma sesiyle elimdeki gecelikleri arkama sakladım.

Karşımda duran iri bedeni ve heybetiyle en önemlisi parfümünün kokusuyla bile kafamı karıştıra bilen Avşin Zemheroğlu.

"Arkana sakladığın ne?"

"Ne ne?"

"Arkanda bir şey saklıyorsun"

"Hayır saklamıyorum"

"Öylemi?"

Bana doğru yaklaştı ve kolumu tuttu ona karşı direnince bir az daha yakınlaştı.Artık gidecek başka bir yer kalmadığı için kendimizi yatağın üzerinde bulduk.Bir anlık refleks le elimdeki leri bırakdım ve Avşinin boynundan tutdum.

"Bana öyle bakma"

"Nasıl"dedim ve dudaklarımı ıslattım

Elini belime geçirerek beni kendisine daha çok çekti.

"Beni delirtmek için mi yapıyorsun"

"Avşin üzerimden kalk"

Gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki,gözleri gözlerimi delip geçiyordu.

"İzin ver bir kez öpeyim seni"

"Avşin!"

"Çok güzelsin" bu lafını dudaklarıma bakarak demişti ve sonra oda dudağını ıslattı

"Avşin çok ağırsın kalk üstümden"

"Ağırlığımı vermiyorum bile"

"kalk"

"Bir kez,küçücük"

"Kalk!Avşin"

Oflayarak üzerimden kalktı ve benimde yataktan kalkmam için yardım etti.Amma korktuğum başıma geldi.Geclikleri gördü.

"Eğer düğünden sonra her gece onlarla bana sürpriz yapacaksan seni beklemeye razıyım"

"Avşin"

Lafımı kesti ve elimden tutup beni dahada kendine çekti.

"Ha yok ben onlarla rahat edemem diyorsan çıplak ta kabulümdür"

"Arsız"

"Amma zevkinde güzelmiş bunları üzerinde hayal etdim de"

Bu lafı artık bardağı taşıran son damlaydı.Onu kendimden sertçe ittim ve bir tokat attım.Oysa tam tersi tokat attığım elimi aldı ve içinden öptü.

"Senin dokunduğun yerden gül biter bebeğim"

"Avşin çık dışarı"


Bu sefer çok diretmedi ve bir şeyler homurdanarak dışarıya çıktı.Ben ise odadaki eşiyaları yerleştirdim.Resman oda Avşinin olmakdan çıktı benim olmaya geçti.Dolabını açtığımda düşündüğüm gibi bir manzara ile karşılaşmadım.Kiyafetlerinin sadece gömlekden ibaret olduğunu sanardım amma baya bir spor giyimi de varmış.Güzel bir saat kolleksiyonu ve o beni baştan çıkaran kokusu.Keşke nikahta bu parfümü benim yanımdan başka bir yerde sürmeyeceğine dair ant verdirseydim.


Akşama kınam vardı amma ne bir hevesim ne bir heyecanım vardı.Avşin aşiretinin benim yüzünden baya bir başları belaya girecekti.Abbasi aşiretinin ağası öldürüldü ve daha intikam alınmamıştı.Alanlarla yargan sayesinde işler yoluna koymuştu.

Avşinin bana olan sevgisi hoşuma gidiyordu.Amma bunların hepsi bu zamana kadar sevgisiz büyüdüğüm içindi.En ufak bir ilgide ona karşı bir duygular hiss etdiyordum.


Avşin kaftanımı kendisinin seçmek istediğini söylemişti.Doğrusu pek umrumda değildi belkide sevdiğim,aşık olduğum bir adamla evlenseydim bir anlamı olurdu.


Çarşıya çıktığımda her kez bana acınacaklı gözlerle bakıyordu.Avşin Zemheroğlunun kaçırdığı kız,çok güzel kızmış yazık oldu gibi laflar duyuyordum.Amma ne fark ederdi Avşin Zemheroğlu gaddardı da Ritaj ağa pekiya neydi.Yada Azad ağayla evlenseydim farklımı olurdu.

Bu 1 haftada Avşin bana sevilmenin ne olduğunu öğreti.Yakınlarımdan görmediğim sevgiyi ben onda gördüm.Avşin artık güvene bileceğim biriydi ama ona karşı hiç bir duygum yoktu.Benim her isteyimi kabul etmesi,bekle dediğimde sorun çıkarmaması.Adamla anlaşma bile yapdım amma sesini bile çıkarmadı.Benim ailem ise beni onun önüne yem diye atdılar.O evde herkeze karşı kırgınlık vardı amma ablam ve annem onlar ayrıydı.Annemin o kos koca konakda tek söz hakkı bile yoktu.Öncelik halam ve Ritaj ağadaydı.


"Güzelim müsaitmisin? gire bilirmiyim?"

"Gel evet"

Kapıdaki Avşindi muhtemelen kına meselesi için gelmişti.

"Bebeğim kaftanını seçtim ama sende bir bak senin istediğin daha önemli"

"Benim için fark etmez "

"Sen yinede bir bak sonra Alân konağına gideceğiz"

"Tamam"

Yanından geçip ,kapıyı açıp çıktım.Merdivenlere doğru ilerledim.Oda hemen yanıma geldi ve belimden tuttu.

"Ne yapıyorsun ?"

"Hiç sen ne yapıyorsun"

Ofladım ve elini tutup belimden çektim hızlı bir şekilde aşağıya indim.Salona geçtiğimde beni çok güzel bir manzara karşıladı.Kızlar ve daye oradaydı kahveleri önlerinde benim gelmemi bekliyorlardı.Oraya gitdiğimde çok güzel kaftanlar beni karşıladı amma her biri çok abartılıydı.

Nûpel:"Ay çok heycamlı acaba hangisini seçecek"

"Bunların hepsi çok abartılı sadesi yokmu"

Guşa:"Kız şımarıklık yapma onu goymek için 40 sene bekledim dahada bekleyecem gibi duruyor"

Avşin:"Ben seçmiştim asılnda"

"Avşin çok abartılı bunlar"

"Tamam sen ne dersen o "

Bende kızların yanında oturdum ve konuşmaya başladık o sırada Avşin ise yeni kaftan getirmesi için araba yolladı.Çok uzun sürmedi ve yeni modeller getirildi.Aralarından birini seçtim.

"Bu bir az sade olmadımı"

"Böyle daha iyi ya"

"Tabi yenge sen bilirsin"

Bana en iyi akıl veren Asiye ortalıkta yoktu ne hikmetse Avşar ağada yoktu.Asiye benim buradeki kardeşim olmuştu.Armızın iği olacağından da eminim.

Akşam olmak üzereydi bu yüzden Avşin kaftanı arabaya koydu ve Alân konağına gitdik.Bu sefer Avşin içeri girdiğinde tüm korumalar kendilerini düzelttiler.Ritaj ağa merdivenlerin başında bizi karşıladı.Avşin korumalara kaftanı getirmesini söyledi ve benle birlikde merdivenleri çıkmaya başladı.

"Sen nere gidiyorsun Avşin ağa?!"

"Karımı senin gibi bir itin konağında yalnız bırakacak değilim"

"Lan sen kime diyorsun"Yumruğunu havaya kaldırdı ve Avşine doğru savurdu.Avşin yumruğunu tutdu

"Galiba dağın acısı geçmiş Ritaj ağa acıdan inlediğin zamanları ne çabuk unutdun"

"Sen ne diyorsun lan babama"

"Yargana sözüm var yoksa bu konakta tek bir canlı kalmazdı"

Belimi kavradı ve içeriye geçtik.Sonra kuaför geldi saç ve makyajımı yapmaya başladı.Kına normalde olsa güzel bir mekanda olurdu amma konakta yapacaktılar.Çok bir davetlide yoktu sadece yakınlarımız vardı.Avşin dışarıdaydı kanapede çok rahat bir şekilde ayağını ayağının üzerine atmış kahvesini yudumluyordu.Oda sade bir t-shirt ve siyah jeans giyinmişti.Daha önceden de söylemişti hiç bir türlü kınaya eşlik etmeyeceğini.


Bende hazırdım saçım hafif dalgalı ve makyajım da kahverengi tonlarındaydı.Tüm hazırlık sürecinde bir kez bile ya annem yada ablam yanıma gelmişti.Belli ki Ritaj ağa izin vermemişti.


Davetliler gelmişti Avşinler den de sadece Asiye gelmişti Avşar ağa ile birlikte.Oda beni yalnız bırakmamak için gelmişti.Avşin ve Avşar ağa kenarda oturmuş bizi seyr ediyordular.


Bana yine aynı gözler bakıyordu,acıyarak bakan gözler bir birilerine fısıldayan ağızlar.Avşin konağından başka kimse gelmemişti çünki tüm kadınları elbetde düşman konağına sokacak halleri yoktu.Duak dansı yapıldı.Gelin ağlatıldı.Elime kına yakıldı ve bunların hepsini Asiye yaptı.Normalde ablamın yapması gerekiyor du amma ablam sanki başka birinin kınasına gelmiş gibi kenarda oturuyordu.Annem ortalıkta bile yoktu.


Bir kaç şarkı çaldı Asiye ne kadar diretsede kalkıp oynamadım.

Kına bitdi ve ben konağa geçtim.

"Senin buraya son gelişin benim senin gibi bir kızım yok"

"Artık senin diye bir şey de yok benim karım var Jiyan Zemheroğlu"

"Bana bak Jiyan!Sen buraya kefenle bile girmeyeceksin"

Üzerimi bile değiştirmeden Avşin elimden tutdu ve arabaya doğru ilerledik.Asiye ise Avşar ağa ile birlikte gitmişlerdi.


Konağa vardığımızda her kez bir soru sordu nasıl geçti?iyimisin?gibi sorular

Heja ve Nûpel çok gelmek istiyordular ama Ritaj ağanın yapdıklarını görmedikleri iği oldu.

Ben tüm sorulara cevap olarak

"Kusura bakmayın yorgunum da"

Diyerek geçiştirdim.Kızların odasına çıktım.Kapı tıklandı ben Avşin olduğunu düşünüyordum ama kızlar gelmişti.


Kaftanı çıkarmama yardımcı oldular.

Pek bir şey sormadılar dahada.Yarın Avşin le gelinlik bakmaya gidecektik bu yüzden hemen uyudum.


Sabah beni uyandıran Avşin oldu.Yanı başımda uzanmış saçımı okşuyordu.

"Bebeğim acıkmadın mı sen hadi kalk"

O sırada ben derin bir uykudaydım beni uyandıran yanağıma

kondurduğu öpücüktü.

"Avşin ne yapıyorsun?!"

"Minicik ya yanağından öpdüm sadece"

"Ne fark eder"

"Farkını dudağından öptüğümde anlarsın"

"Avşin"

"Söyle nefesim"

"Ben senle ne yapıcam ya"

"Benle güzel şeyler yapa biliriz ama neyse"

"Avşin çık dışarı"

"Kovulmalara doyamadım"


Kalktım ihtiyaçlarımı giderdim ve kıyafetlerimi giyinip aşağıya indim.

Yine beni hazır bir masa karşıladı. Kimse yemeğe başlamamışdı.

"Gel kızım bizde seni bekliyorduk"

"Çok teşekkür ederim"

Ben kızların yanına oturmaya geçdim Hejanın yanında boş bir sandalye vardım oraya oturacak ken Guşa oturdu.

"Yenge geçsene abimin yanına"

Avşinin yüzüne baktım ve çok keyifliydi nedeni belirsiz.

Avşinin yanına geçdim ve yemeğe başladık.Yemeği bitirdikten sonra sofrayı toplamaya yardım ettim.

Sonrasında Avşinle arabaya binip gelinlik bakmaya gittik.Sadece ikimiz gitmiyorduk.Avşar ağa arabasıyla Asiye de geliyordu.

Çok güzel bir mağazanın karşısında durduk.Avşin arabadan indi ve gelip kapımı açtı.O sırada Avşar ağada geldi.Onların arabasından Asiye ,Heja ve Nûpel indi.Ben sadece Asiyenin geleceğini düşünmüştüm.

"Hiç öyle bakma yenge biz düğün kıyafeti bakmaya geldik burdan oraya gidicez"

"Guşayı niye getirmediniz"

"yer yoktu arabada korumalardan biri getirecek"

"Tamam ozaman "

Avşar ağa bu gün kızların şoförü olmuştu resmen oda girdikten sonra Asiye ben ve Avşin kaldık.

gelinlikçiye girdikte içeride kimse yoktu.

"Avşin yengen kurban buranın açık olduğuna emin misin ? kimse yok burada"

"Açık yenge kimsenin olmaması daha iyi rahat olursunuz"

"İnşallah bu işde senin bir parmağın yoktur Avşin"

"Minicik bir dokunuş yapmış olabilirim"

Gelinlikçinin yarısında düğün kıyafetleri vardı Asiye onlara bakmaya gitdi.

"Ben kiyafetlere bakayım sende gelinliklere bak yardım lazım olursa çağır"

"Git sen yenge merak etme"

Ben bir kaç gelinliğe baktım amma hepsi çok abartılıydı.Yine sade bir şeyler istediğimi söyledim

"Jiyan düğününde kına gibi olacağını düşünüyorsan aklından çıkar.Gelinliği hayatında bir kere giyineceksin sen Jiyan Zemheroğlusun her şeyin en güzellerine layıksın sen rahat ol kim ne der diye düşünme."

Avşinin asılnda bu lafları beni baya bir yüreklendirdi sonuçta bir kez giyinecektim sonra pişman olmaktansa.

Günümüzün yarısını gelinlikçide geçirdik.Benim beğendiğimi o,onun beğendiğini de ben beğenmiyordum.

"Acıktınmı?"

"Ne yalan söyleyeyim evet "

"Ne istersin?Pizza söyleyelimmi?"

"Ay ne bileyim Avşin sen bilirsin"

"Tamam ozaman bize Pizza Asiyeyi de çağır o ne istiyor"

"Onada söyle işte bir şeyler"

Pizza ları sipariş ettik ve hemen geldi.Ortam çok garipti gelinlikçinin ortasında üçümüz oturmuş pizza yiyorduk.Çalışanlar da şaşırmıştı tabi.

Yemeğimizi yedikten sonra gözüme bir gelinlik çarptı.Hemen o gelinliği indirip denedim



"Oo.."

"Nasıl beğendiniz mi"

"Tekrar aşık oldum"

"Çok güzel olmuş eltim mügü"

"Cidden beğendiniz mi ya?"

"Ay benim beğenmem önemli değil bak Avşine nutku tutuldu çocuğun"


Avşin cidden beni baştan aşağı süzmeye doyamamştı resmen.Sanki bir detayı bile kaçırmak istemiyormuş gibi.

"Şimdi söyleyeceğim şeyle şok olacaksınız,en uzun duak burdan kaç metre"

"Efendim en uzunumuz 3 metre"

"Daha uzunu yokmu"

"Depoya bakalım varsa getirelim olurmu size uygunmu?"

"Evet"

"Ya eltim 3 matre az mı kaç istiyorsun sen ?"

"5-6 metre falan"

"Napıcan 6 metreyle Avşini mi asıcan?"

"Yok rapumzel gibi şatodan sallayıp kaçacağım"

Kız elinde bir kaç duak modeli ile geldi

"Efendim en uzunu 6 metre daha uzun istiyorsanız özel olarak yapa biliriz"

"Yok 6 metreliğe baka bilirmiyim?"

"Elbetde"



Duakı da çok beğendim ve seçtim.Avşin ödemeyi yaptı ve gel inıiği ve duağı arabaya koyup gitdik.Asiye ise kızların yanına gitdi.

Eve geldiğimde saç ve makyaj seçimini yapdım.


~Süveyda~


Bölümün sonu


Yeni bölümle ilgili fikirleriniz çok önemli


Oryantel sahnesini soran çok oldu,o sahne gelecek bölümlerde olacak


İnstagram 

@suveyda.roman 

@tuana_miy 


Her pazar yeni bölüm ile karşınızda


Loading...
0%