Yeni Üyelik
6.
Bölüm

5:Bölüm

@tuana_miy

~SÜVEYDA ~

Bölüm:5


Duakı da çok beğendim ve seçtim.Avşin ödemeyi yaptı ve gelinliği ve duağı arabaya koyup gitdik.Asiye ise kızların yanına gitdi.


Eve geldiğimde saç ve makyaj seçimini yapdım.Evde kimse yoktu.Daye de çarşıya gitmişti .Kos-kocaman konakta Avşin ve ben kalmıştık.

"Avşin"

"Söyle nefesim,söyle ömrüm, Söyle Avşin sana kurban olsun"

"Avşin her şeyi abartma"

"Söyle gülümmm" bunu sırf ben gıcık olayım diğe yaptığını biliyordum

"Biz ayakkabı almayı unuttuk"

"Çok önemli değilse kızlara söyleriz onlar alır olurmu?"

"olur"

Sabahtan beri Avşinin elinden telefon düşmüyordu.İçimde bilmediğim bir hiss ,bir duygu vardı kıskançlık gibi.Şeytanlar kafamı çeliyordu.Her ne kadar kendimi dizginlemeye çalışsam da olmuyordu.Şimdi ise telefona bir gülümseme ile bakıyordu.

Bende kendimi tutamadım ve bir az ona doğru gitdim.Hemen kafasını telefondan kaldırdı ve bana baktı.

"Gülüm?"

"Avşin?"

"Hiç güzelim"

Her ne kadar telefonuna bakmaya çalışsam da hiç bir şey görünmüyordu.Benim niyetimi fark etmiş olucak.Telefonunu bir kenara koydu ve bana döndü.

"Napıyorsun hayatım?"

"Hiç sen ne yapıyorsun?"

"Jiyan?"

"Yerim rahtsız dı eee..,belim ağrıdı işte şey yani ee...böyle sertdi işte...ay öf merak ettim olamazımı?

"Kıskandınmı sen?"

"Merak ettim"

"Yani kıskandın"

"Merak etdim, of sanada bir şey söylemeye gelmiyor"

"Kıskandım desene gülüm?"

"Merak ettim!"

"Tamam hayatım merak ettin "

"Gülme"

"Hoşuma gidiyor ne yapayım"

"Ay gülme Avşin sinirim bozuluyor"

"Bayılıyorum sana,bitiyorum,aşkın beni öldürüyor zalımın kızı"

"Ben kalkıyorum sende otur burda yapa yalnız"

"Bedenim burda olsa kaç yazar gönlüm sende olduktan sonra"

"Tutdu yazar ruhu"

Oflayarak yukarıya çıktım.Odaya doğru adımladım ve içeriye geçtim.Yatağın üzerinde oturdum.Gözüm aynadaki yansımama çarptı.Resmen ağzım kulaklarımda gülüyordum.

"Hayırdır?!"dedim yansımama

Hemen gülüşümü düzeltdim ama Avşinin dedikleri aklıma geldikçe gülüyordum.Sinirim bozulmuştu adeta.Bu yüzden de uyumaya karar vermiştim.


***


Burnuma çok güzel bir koku geliyordu ama bu kokuyu bir yerlerden hatırlıyordum.Bir az kıpırdamaya çalışsamda kıpırdayamadım.Gözlerimi hafif araladığımda o kokunun sahibini gördüm.Avşin yanımda uyumuştu.Sım-sıkı sarılmış hatda bende ona sarılmıştım.Başımı boynuna gömmüş ve o güzel kokusunun tadını çıkarıyordum.Başımı kaldırıp yüzüne baktım.Bebek gibi uyuyordu.O siyah saçları dağılmış ve bir tutamı yüzüne geliyordu.O düşen bir tutam saçı elimle kenara çektim.Yüzünün her santimetresine dikkatli bir şekilde baktım.Siyah uzun kirpikleri,hafif kemerli burnu,siyah kirli sakalı,dolgun dudakları.Sanki bir az sıcak mı oldu ne neyse.Elime yüzünü okşamaya başladım.Avşin okşadığım elimi aldı ve öptü


"Nefesim"

"Avşin?!"

"Bebeğim"

Hemen elimi çektim ve ayaklandım.

"Neden kalktın?"

"Sen neden buraya geldin?"

"Sevdiğim kadını özledim ve onun kokusuyla uyumak istedim olamazmı?"

"Hayır olamaz"

Oda yataktan doğruldu ve yatağın kenarında oturdu.

"Bak Jiyan biz böyle devam edemeyiz,seni beklerim hiç sıkılmadan,hiç tereddüt etmeden beklerim ama bu hep böyle devam edemez.Sana hiç dokunmadan da seni hep severim çünki sana olan aşkımın bir ölçüsü yok ama sende bana bir şans vermelisin.Elbetde hemen beni sevemezsin senden zaten bunu beklemiyorum ama benim seni sevmem,mutlu etmem için bir şans ver,bunları sana anlatıyor çünki biz artık evlendik Jiyan yarın düğünümüz var"

Sadece susdum,lafları beni çok garip bir hisse boğmuştu ama bu hissin tarifi yoktu.

"Susucakmısın?"

Benim bu susgunluğumun onu üzdüğünü ve kırdığını bile-bile yinede susdum çünki haklıydı o ise hiç bıkmadan bana bir şeyler anlatmaya devam ediyordu.

"Eğer beni istemiyorsan,yada hazır değilsen bir şeyler yapmaya çalışırım.Düğünü ertelerim mesela sen hazır olduğun da yaparız bilmiyorum beni çok çaresiz bırakıyorsun Jiyan.Yakınlaşmamıza izin bile vermiyorsun.Senin yanında sadece uyudum dokunmadım bile sen buna rağmen istemiyorsun"

"İstememek değil"

"Ne pekiya"

"Hazır değilim"

"Jiyan ırzına geçmiyorum bunun hazır olmakla ve ya olmamakla alakası yok sadece bana şans vereceksin"

"Avşin üstüme gelme,zaman ver bana"

Ayağa kalktı ve bana doğru geldi.Elini yanağıma yasladı ve okşamaya başladı.

"İstediğin zaman olsun toprak gözlüm Bunu hiç unutma seni çok seviyorum.Sana okadar aşığım ki,sadece senin yanında olmak istiyorum seninle konuşmak istiyorum.Sen benim yanımda olduğun sürece sana zamanlar kurban olsun "

"Biliyorum Avşin"

"Sarıla bilirmiyim sana "

"Sarıl"

Sanki bu lafımı bekliyormuş gibi hemen beni kendisine çekti ve sım-sıkı sarıldı.

"Seni çok seviyorum"

Benden geri çekildi

"Benim aklımı başımdan alıyorsun"

Her lafı beni gülümsetiyordu.

"Avşin"

"Ömrüm,ismim dudaklarına ne kadar da yakışıyor"

"Kızlar geldi mi?"

"Geldi nefesim"

Bur ortamdan bir an önce kaçmam lazımdı.Bazı lafları doğruydu ama benden hemen onu sevmemi bekleyemezdi en azından buna hakkı yotu

"Ben aşağı iniyorum ozaman"

"İn ama söylediklerimi de düşün"

Ben odadan çıktım ve benden hemen sonra oda çıktı.Biz kızların odasında olduğumuz için Avşin kendi odasına doğru gitti.Dediği her bir kelime zihnimde yankılanıyordu ama bu konuda aceleci davranmayacaktım.Bu konu çok önemliydi.Hem onunda duyguları ile oynayamazdım.Çok iyi düşünmen lazımdı.


"Yengem dinlene bildinizmi?"


"Dinlendik-dinlendik"

"Kız eltim ne mübarek insansın bende kahve yapmıştım"

Daye odasındaydı salonda kızlar ve Asiye vardı.

"Daye bir kaç şey almış bizim almak aklımıza gelmemiş yarın lazım olacak"

"Tamam"

"Gecelik falan"

"Zaten almıştık,ne gerek vardı ki "

"Ay benim saf eltim benim aldıklarımı söylüyorsan onlar fantezi geceliği kadın sade bir şeyler almış"

"Kızların yanında böyle şeylerden konuşmamız pek doğru değil ama "

"Ay bunları saf mı biliyon sen bunların bildiğini belkide biz bilmiyoruz"

Nûpel:"ay haşa yenge biz 3 müz bir araya gelsek o konuda senin eline su dökemeyiz"

"Ay yeter of darlandım,ben niye evlenemiyorum neden?!40 yıl be"

"Bak Jiyan buna öyle görücüler çıktı ki,kimlere kimlere hayır dedi sonunda da evde kaldı"

"Niye yüzüme vuruyorsun ya"

"Ay Asiye istememiştir o zaman"

Kızın istenilen bir yaşı var şimdi bunu kim ne yapsın"

"Kız zilli yırtarım o ağzını ha,hem Allahtan ümit kesilmez"

Kahveleri içtikten sonra kızların odasına çıktık dayenin aldıklarına baktık.Unutduğumuz pek çok şey vardı.Gül,ayakkabı, ama ilave olarakta sade beyaz gecelikte almış


.Tabi bu gecelik öylesine alınmamıştı.Gerdek gecesi kız giyinsin diye geceliğini kaynanası alırmış.Tabi bizim Avşinle anlaşmamız kimse bilmiyordu.Her kez o akşam bir şeyler olacağınız zann ediyordur muhtemelen.Aşağı indiğimiz de Avşin salonda koltukta yayılmış oturuyordu.


Asiye:"Sen iyice hanımcı oldun he,seni eskiden evde görmezdik.Şimdi evden çıkmıyorsun"

Avşin:"E yenge yarın düğünüm var bu günde çalışacak değilim"

.İnsana rüya gibi geliyor ancak yarın benim düğünüm vardı.Yarın sabah 5 de hazırlanacak nikah kıyılıcak,fotoğraf çekilecek.Saat 2 ye kadar eve gelmemiz lazımdı ordanda düğün salonuna gidecektik.Avşinin dedikleri her an aklımdaydı.Böyle devam edemezdik elbet bir gün onunla gerçek karı ve koca olmamız lazımdı.Hem o Avşin aşiretinin ağası varis isteyeceklerdir o zaman ne yapacaktım.Avşini hakikaten seviyormuyum yoksa onun sevgisini mi seviyorum bilmiyorum.Onun bana olan sevgisi hoşuma gidiyordu ona güvenmemi sağlıyordu.


Asiye"Buketin rengini beğendin mi?Ben söyledim beyaz olsun diğe de senin zevkini de pek bilmiyoruz"


Avşin:"Ne buketi?"

Jiyan:"Ay Avşin Allah aşkına ne buketi olacak gelin buketi"

Avşin:"Gerek yok bukete"

Jiyan"Avşin nasıl gerek yok?!"

"Güzelim ben buketi özel olarak yapdırdım"

Hepimiz şok olmuştuk bu kadar ince düşüneceği hiç aklıma gelmezdi buket benim bile aklımdan çıkar ken onun aklından çıkmamıştı.

"Nasıl bir buket ?"

"Lale buketi"

Asiye "Lale buketimi ay nerden aklına geldi allah aşkına ya laleden gelin buketimi olur"


Kızlar tabiki lalenin anlamını


bilmiyorlardı.Hem lalenin kendisi hem de bizim için anlamı çok önemliydi.Avşinin gözlerine baktım,onun gözlerine bakmam yeterdi.Gözlerine baktığımda ilk tanışmamız,karşılaşmamız tüm ona dair anılarım teker-teker aklıma geliyordu.Kara gözleri benim aklımı başımdan almaya yetmişti.Gözlerinin karanlığı bana gölge etmektense ay gibi hayatımın karanlığına ışık tutuyordu.Ayaklarım yerden kesiliyor,sanki kanatlanmış da uçacakmışım gibi hissediyordum.

Arsız gülüşü ve rahatlığı üstünde göz kırpması beni utandırıyordu.Ne güzel bir insandı 3 haftada bana en güzel duyguları tatdırmıştı.Bilmediğim duyguları.Ona elbetde şans verecektim zaten bundan başka yolum yoktu ancak ona tamamen güvenmem lazımdı.


Jiyan "Çok ince düşünmüşsün teşekkür ederim" gülümseyerek ona bakarken dedin


Asiye:"Tamam eltim ince düşünmüş de,laleden gelin buketi mi olur"

Jiyan:"Lalenin bizim için önemi çok başka"

"Ooo" hep bir ağızda şaşırarak kızlar bize bakıyordu

"Karıcım bunlar ne anlar ki zaten" yüzünü buruşturup kınar gibi baktı

Heja:"Ay lavicimiyi bırakın düğünde kınadamı yaksak ya biz yoktuk kınada, ha abi?"

Avşin:"Olur tabi neden olmasın zaten nişanda iyi olmamıştı yüzükte takarız onuda aradan çıkarırız"

Jiyan:"Neden kalktın ? nereye gidiyorsun?" sorgular gibi gözümü kısıp tek kaşım havalanmış ona bakıyor

"Şey karıcım bizimkiler bekarlığa veda partisi mi ne yapmak istiyor da oraya gidecektim"

"tamam zaten öylesine sordum"

Asiye "Kız ne öylesine,bu gidiyorsa Avşar da gidiyordur olmaz öyle şey ozaman bizde yapıcaz bekarlığa veda"

"He amca oğlu Asiye doğru diyor belki bende veda ederim bekarlığa"

"Yapın amca kızı yapma demiyoruz ki ama konakta"

"Bir dakika nedenmiş Avşin Zemheroğlu?"

"Olmaz da ondan"

Hemen ayağa kalktım ve tamda önünde durdum

"Neden olmaz mış?"

"Bebeğim siz bara mı gitceksiniz olmaz öyle şey"

"Bar iyi bir yer değilse siz niye gidiyorsunuz ?!"

"Gülüm benim, ben hiç başkasına bakarmıyım aşk olsun sana"

"Pekiya Avşin Zemheroğlu ben başkasına bakarmıyım?!"

"Bebeğim sen başkasına tabiki bakmazsın ama sana biri bakarsa ben katil olurum"

"O zaman Avşin Zemheroğlu senin birine bakmana ihtiyaç yok sana biri bakarda ben katil olurum maazallah nede olsa Avşin Zemheroğlunun karısıyım"

"Bak sen,"sırıtarak dudağını ısırmıştı "Nefesim,hayatım,bebeğim

,Toprak gözlüm olmaz zaten geç gelmeyiz"ekledi ve gitti

Asiye "Eltim bu iş burda kalmamalı benim çok güzel bir planım var"

Sorgular gibi bakarak defim"Ne planı?"

Asiye"Şöyle ki hepinizin desteğine ihtiyacım var"

Heja"Her zaman arkandayız yengem"

Asiye:"Guşa?" Guşayla dönerek sordu

Guşa "Kız ne zaman sizi yalnız bıraktım varım tabi"

"İyi ozaman,bakın kızlar bizimkiler nereye gidecekse öyrenmesi bende sizin yapacağınız o zamana kadar hazırlanmak ama öyle böyle değil dekolteli,seksi giyiniceksiniz bizimkileri baskına gidiyoz"

Hepimizin aklına yatmıştı plan Asiyede nereye gitdiklerini öğrendi hatta kimler olacağını da öğrendi Avşar ağa,Avşin ve Avşin aşireti ile dost 4 aşiret ağası.


Kızlarla hazırlandık,daye uyuduktan sonra bizde evden çıktık.Korumaların birine söyledik ve Avşinin gittiği bara gittik.Dışarıda Avşinin korumaları vardı.


*Yenge?sizin burda ne işiniz var?

Asiye sinirle cevap verdi "Kocamızın yanına geldik sana mı sorcaz?!" Ben ise devam ettim

"Eğer içeridekilere laf uçurursanız sizi doğulduğunuza pişman ederim Avşin ağanızda kurtaramaz sizi zaten onu kurtaracak adam lazım ."

Hiç bir şey demeden bizi içeriye aldılar.İçeriye girdiğimizde orada Avşinler den başka kimsenin olmadığını gördük.Belli ki,barı kapatdırmışlardı.Kızlar ortama göz gezdirir ken Asiye ve ben çantamızı kenara koyduk ve şarkıya ayak uydurduk.Avşinlerin tam önüne gelip masaya çıkıp oynamaya başladık.

Avşar"Ana.. Avşin bu bizim karılar değilmi?"

Avşin"Çok mu içtik acaba ya" gözünü ovarak daha net bakmaya çalıştı

"Yok be onlar kesin"

Biz oynamaya devam ederken Avşar ağa ve Avşinin sesi barı çınlatdı.

"Jiyan??"

Bu kızgın bir ses tonu değildi resmen olduğumuz durumdan sıyrılmak için soru sorar gibi ismimi anıyordu.

Avşin hemen bize doğru adımladı ve masanın üstünden beni aldı.Çocuğu tutar gibi ellerini kollarımın altına geçirdi ve beni oradan azıcık uzaklaştırdı. Nûpel, Heja ve Guşa ise diğer ağaların yanındaydı.


Beni çantalarımızı bıraktığımız masanın yanına getirdi.


"Jiyan bu ne hal?"

"Kocamın yanına geldim ne var,Hem bak barda başka kimse yok yoksa başka bir şey yapcaktınızda biz mi engelledik Avşin Zemheroğlu ?!"

"Hayır Toprak gözlüm de, bari üstüne doğru bir şey giyinseydin"

"Beğenmedin mi?ben oysa senin için giyinmiştim"

"Benim içinmi?"sorgular gibi bana bakmaya başladı

"Beğenmediysen sorun yok söylersen alınmam"

"Çok güzel olmuşsun"

Dedi ve beni baştan ayşağı süzdü ve göğüslerimde takıldı karaları

"Da burda başka ağalarda var"

"Olsun senin korkundan bana bakmaya cesaret edemezler ki"

"Çok mu güveniyorsun kocana"

Ona bir az daha yaklaşıp kışkırtıcak yavaşlıkta cevap verdim.

"Çok"

Avşin de biraz daha yakınlaştı ve elini belime geçirerek beni kendisine çekti.


"Şimdi bu elbiseyi benim içinmi giyindin"


"Evet Avşin"

Beni duvara yasladı ve bir elini kafamın üstünde sabitledi

...

"Bu ne biçim giyim Asiye?Ha delirtcekmisin kadın beni"


"Aa kocacım sen hani kırmızıyı severdin"


"Ben kırmızıyı yatakta severim"

"Bu olayın yatakta bitmeyeceği ne malum?"

"Kızım bu kadar ağa var burda al şu ceketi"

"Ağalar hiç buraya bakmıyor ama"

&&&


Akşit aşiretinin ağası Baran ağa


"Siz galiba Avşarın kardeşisiniz"

"Evet"

"İsminiz neydi?"

"Nûpel pekiya sizin?"

"Baran,çok memnun oldum"

"Bende"

"Yeni bir sayfa açtık"

"Çok soğuk bir şakaydı"

Nûpel isminin anlamı yeni sayfa demekdir.

...


"Şimdi bu elbiseyi benim içinmi giyindin"


"Evet Avşin"

Beni duvara yasladı ve bir elini kafamın üstünde sabitledi


"Jiyan yapma kendimi tutmaya bilirim"


"Tutma"

"İçtinmi sen?"

"Şans istemedinmi sen?"

"Bebeğim ciddiyim ben içtinmi?"

"Hayır Avşin ne alaka?"

"Pişman olacağın şeyler yapma ozaman"

Elini belimden çekti ve ordan gitmeyi düşünürken kolundan tuttum.

"Noldu öpeyim öpeyim diyordun?"

"Bak sevgilim seni pişman olacağın şeyler sürükliyemem yapamam sana"

"Sana şans verirsem pişmanmı olurum?"

"Seni pişman edecek asla bir şey yapmam ama eğer ben dediklerim için acele karar verdiysen olmaz Jiyan bana teslim olma sev beni"

"Seviyorum seni"

"İnsan olarak değil,aşk olarak"

Cesaretimi topladım ve gömleğinden tutup yeniden kendime çektim.Bu inşallah salak cesareti değildir dedim içimden çünki buraya gelene kadar aklımda böyle bir şey yoktu.Aklıma şeytan girmişti resmen.Pişman olurmuyum olmam bence

"O duguyu aşka çevirmek senin görevin"

Dedim ve dudağına kısa bir öpücük bıraktım gözleri şaşkınca açıp gözlerime baktı sanki olayı anlamaya çalışıyordu sonunda kendini gelmiş olacak devam etti

"Benim olduğun her saniye seni başımın tacı edeceğim toprak gözlüm"

Yeniden buluşturdu dudaklarımızı

az önce hiss etmediğim sıcaklığıyla dudağıma mührünü bıraktı.Alt dudağımı ağzına aldı ve çekip bıraktı.Çekildi benden ve dedi

"Çok güzelsin" sanki bu lafları günde 10 kez söylemiyormuş gibi tekrar-tekrar söylüyordu.Resmen beni kışkırtmak için yapıyordu

Ve tekrak buluşturdu dudaklarımızı.

O


dudaklarımın tadını çıkarırken ben ise heycandan titriyordum.Ama cesaretde iyidir diyerek ona karşılık verdim.O üst dudağımla uğraşırken bende onun alt dudağını aldım.Minik ısırıklar bıraktım dudağına.Şaşırdı ve tekrar çekildi.


"Delirtiyorsun beni"

Ben kendimi ona bıraktım ve öpüşlerine devam etdi,alev gibi dudakları yetmiyormuş gibi dili de devreye girdi.Dili ağzımın içini talan ediyordu.Alt dudağımı sert ısırınca istemsizce inledim.Sanki bunu yapmak istiyormuş gibi çekildi ve arsızca güldü.Dudakları bu seferde boynumu buldu hiç orada oyalanmadan dekoltemden taşan göğüslerimi öptü

"Avşin ileri gitmeyelim"

dudaklarını çekti ve gözlerime baktı

"Ne gibi"

"Aceleci davranmayalım, o iş için hazır değilim"

"Biliyorum güzelim ama kendimi durduramıyorum"

Yanağına bir öpücük kondurdum

"Durman lazım"

"Duralım diyosun yani"

"Duralım"

"Al o zaman ceketi bu güzel manzarayı kimse görmesin,hatda arabada battaniye vardı onu ört"

"Avşin abartma"

"A güzelim bakmazlar ama ben kıskanırım o manzara bana ait"

Çok üzerine gitmedim battaniye de getirtdi ve üzerimi örtdürdü.Birlikte diğerlerinin yanına gitmek için kolumdan tutdu .

"Avşin gitmeyelim oraya"

"Neden?"

"Utanıyorum"

"Allah allah karımı öpemezmiyim,hem bak onlar çoktan sarhoş olmuş"

Onların yanına girdiğimizde Avşar ağa ile Asiye ortalıkta yoktu.Diğerleride ağalar içmiş, ne konuştukları belli değil.Bizimkilerde sahnede göbek atıyordu.

"Kendi işinize kızlarıda alet etmişsiniz"

"Yani"

"çok güzel bir sürpriz yaptın"

"Asiyenin fikriydi"

"Aklına sağlık ozaman,kiyafet de Asiyenin fikrimiydi?"

"Yok o sana özel"

"Şaşırtıyorsun beni"

"Şaşırmana gerek yok,söylediklerini düşündüm ve bir şansı hakk etdiğine karar verdim"

"Sadece söylediklerim mi sana bu kararı verdirdi"

"Avşin, ben hiç bu kadar sevilmedim,kimseden sevgi görmedim,kimseyi sevmedim de.Bana her duyguyu sen öğretin bu kısa zamanda.Bu şansı vermemin sebebi sana inandım, lütfen inancımı boşa çıkarma"

"Seni asla pişman etmeyeceğim,inancında boşa çıkarmayacağım SENİ ÇOK SEVİYORUM TOPRAK GÖZLÜM"

"yarın düğün,her şey çok kısa zamanda oldu,o görüşmeye sana.evet demek için gelmiştim eğer bizimkiler baskın yapmasaydı da yinede seni seçecektim.Seni tanımadan da aslında sana güvendim"

"O şerefsiz yüzünden di değilmi bu yüzden mecbur kaldın"

"Hiç tanımadığım bir İnsan sattı babam denilen o adi herif hem Azad ağa başka birini seviyordu yani üstüme kuma getirmeye bile razıydı bende onunla evleneceğime gaddar ağaya gelin olmayı tercih ederim"

"Sevdiyi biri olmasaydı"durdu sinirlenmişti dişlerini sıkarak devam etti "o şerefsizle evlenirmiydin?"

"Bilmem"

"Yine aynı şeyler olsaydı banamı evet derdin ona mı?"

"Kızmayacaksan söylerim"

Sıkılaşmış çenesi dahada sıkılaştı

"kızmam söyle"

"Yani gaddar ağa ile evleneceğime" sözümü bitirmeye bile izin vermedi

"Gaddar mıyım ben?"

"Bilmem namın öyle yayıldı"

"İnsanın adı çıkacağına canı çıksın derler ya,bak Jiyan ben gaddar falan değilm kim neyi hakk ediyorsa onu yapıyorum"

"Biliyorum"

"Pekiya yine senin karşına çıksaydım o gün çarşıda karşılaştığımız gibi karşılaşsaydık yine fikrin değişmezmiydi?"

"Korkardım muhtemelen karşı gelemezdim ama sen hayatımda hep iyiki olucaksın Zemheroğlu her kes seni gaddar bilsin kimin umurunda benim kalbimde hep beyaz atlı prensim olarak kalacaksın"

dedim ve kafamı kucağına koydum

Saçlarımı okşamaya başladı,ve alnıma öpücük kondurdu."Sende benim iyikimsin toprak gözlüm okadar seviyorum ki seni laflara sığdıramıyorum"O saçlarımla oyalanırken bende gözlerimi kapatıp onun o güzel kokusu ile uykuya daldım.


...


"Vi vi vi kız uyanın ula sanki bu gün benim düğünüm var,kız uyan aa"

"Guşa sesiz ol biraz uyumaya çalışıyoruz burda"

"Düğün var düğün,düğünden önce nikah var"

"Saat kaç"

"8"

"Var daha"

"Nereye var bu kızın saçı makyajı sonra nikah fotoğrafları oho"

"İyi sen kızları uyandır"

...


"Toprak gözlüm uyan bitanem"


"Avşin"

"Nefesim"

"Saat kaç"

"8"

"Ne?"

Hemen ayaklandım çok geç olmuş benim daha hazırlanmam gerekiyor.

"Avşin niye uyandırmadın beni"

"Uyuya kalmışım bitanem"

"Nikah da var dimi"

"Merak etme her şey çok güzel olacak bana güven"

Kızlar da uyandı biz hemen Avşinle konağa geçdik kızlar Baran Ağa ile geldiler.Avşin koaförü konağa getirtdi.Asiye ve Avşar ağa konaktaydı.

Ben ve kızların saçı ve makyajı yapılmaya başlandı.


Ben gelinliğim ve duağım abartılı olduğu için sade bir model seçtik.Saç makyaj 2 saate yapıldı.Avşin o sırada fotoğrafçı iıe konuştu sonrada oda hazırlandı.


Avşin Zemheroğlu


Nikah ve fotoğraflardan sonra konağa geri döndük tahminen saat 3 tü.


"Artık tamamen evliyiz"

"

Evet"

Konağa geri dönerken Avşinin biraz heyecanlı olduğu belliydi doğrusu bende bir az heyecanlıydım.

"Jiyan dünki"

lafını kestim

"Avşin"

"Pişmanmısın?"

"Hayır"

Pişman asla değildim ama hatırladıkça utanıyordum.

Konağa vardığımızda her keç bizi bekliyordu.Davul zurna.Ahali bile toplanmıştı.Konağın önünde durduk ve içeriye geçtik.Evde Heja,Nûpel,Guşa kısaca her kez hazırdı içimde garip bir duygu vardı kelimelere sığdıramayacağım,yazsam satırların tutmayacağı bir duygu.Artık her ne kadar inkar etsem de Avşine ait olduğumu hiss ediyordum.Dün akşam bir az acaleci davrandım belkide artık ona olan duygularıma karşı koyamadığım için bu haraketi yaptım ama şu anda dün akşam aklıma geldikce kelebek gibi havada uçuyordum.Belkide sevdiğim biri ile evlenseydim bu sevgiyi,bu hisseleri bana yaşatmazdı ama Avşin beni bir bebek gibi seviyordu.


Evdekiler son hazırlıkları yaparken Avşin beni bir odaya götürdü.


"Sevgilim"


"Efendim"

"Çok güzelsin"

Yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Sanki her an elimden kayıp gidecekmişsin gibi"

"Çok mu seviyorsun beni?"

"Çok Jiyan okadar çok seviyorum ki sana deli oluyorum,her şeyin beni çıldırtıyor"

Elini ceketinin cebine soktu ve bir kutu çıkardı çok güzel bir kolyeydi


.Kolyeyi boynuma taktı ve boynumada bir öpücük kondurdu.


"Çok seviyorum seni sevgilim,seni deliler gibi seviyorum"

O aşkını ilan ederken ben kararsızlık içindeydim.O sırada Asiye bizi çağırdı.Gitme vakti gelmişti.Dışarıya çıktık her şey hazırdı her kezde tatlı heycan vardı.Heja çiçeğimi de elime verdi ve davul zurna eşliğinde merdivenlerden inip arabaya geçtik.Konağın bançesinde bir sürü araba vardı.Her biri süslenmiş bizi bekliyordu.Biz harakete geçtikten sonra onlarda arkamızla hareket etmeye başladılar.Korna sesleri yüzünden kendi sesimi bile duymuyordum.Düğün konvoyunda 50-60 araba vardı.Düğün salonuna vardığımızda çok büyük bir salon beni karşıladı.


Avşin arabadan önce kendi indi sonrada beni indirdi.Alkışlar ve şarkı eşliğinde düğün salonuna girdik.Her kesin gözü bizdeydi ve yine fısıltılar başlamıştı.


Çok güzel bir şarkı çaldı ve biz ilk dansımızı yapmaya başladık.


"Beni hep sev olurmu?"


"Seni son nefesime kadar seveceğim"


Dansımız bitikten sonra gidip oturduk.Düğün boyunca Avşin hiç oturmadı.Bekarlığa veda partisindeki ağalar da oradaydı.Onlarla birlikte halay çekti.Mardinin yöresel danslarını yaptı.İyi ki yanımda Heja oturmuştu yoksa baya canım sıkılırdı.


Düğünde Ritaj ağa,Ferman,hala ve Gülden vardı.Diğer abilerim ve annem ortalıkta yoktu muhtemelen gelmemişlerdi.

Güldenin bizim tarafa geldiğini gördüm.Yanıma geldi.

"Jiyan dikkatli ol babam buraya boş yere gelmedi"

"Ne?!Ne için geldi?.Noluyor Gülden?"

"Bak Jiyan her an her şey ola bilir Avşine söyle önlem alsın"

"Gülden açık-açık söyle kim ne yapıyor?neden önlem alalım?!"

"Benim yanına gelmem bile tehlike, arkanı kolla Jiyan "

Gülden kafamı karıştırdı ve gitdi.Heja benim moralimin bozulduğunu görüp beni dansa kaldırdı.Her kez toplanıp halay çektik.Beni oturmaya izin vermediler okadar oynadım ki,nefes-nefese kaldım.Baran ağa ve diğerleri siyah takım elbise giyinmişti.Baran ağa düğün boyunca Nûpel le oynadı.Halayda Nûpelin elini tutdu.Birinin hakkına girmem,girmektende korkarım ama Baran ağa sanki Nûpel sulanıyordu.

Avşin bana yaklaştı ve reyhani çalınmasını söyledi.

"Avşin ne yapıyorsun?"

"Karımla karşıkıklı reyhani oynamakdamı yasak?"

Şarkı başladı her kez kenara çekildi,oradaki her bir insanın gözleri bizim üstümüzdeydi

Biz dans ederken Ritaj ağa Güldene bir şeyler anlatıyordu konuşmasının sonunda parmağını tehdit eder gibi Güldene salladı ve bizi gösterdi.Moralimin bozulması ve yüzümün askılığı Avşini merak ettirmişti.Oda hemen benim baktığım yere baktı.Bana döndü ve gülümsedi.Bu gülümseme bana güven veren gülümsemeydi.Şarkı bitikten sonra takı takma merasimi başladı.Beni damat ve gelin masasına götürdüler.Avşin bana mehir olarak ağırlığımca altın dediği için küçük bir terazi getirdiler ve beni ölçtüler.

"Kızımız 50 kilo damat bey sözünüzü arkasında dura bilecekmisiniz"

"Ne 50 si?!ben 45 kiloyum"

"Aa tartı yalanmı söylüyor şimdi"

Bu lafımı duyar duymaz Avşin güldü

"Evet yalan söylüyor 45 kiloyum ben"

"Al gel tekrak çık"

Tekrar çıktım ve 50 kilo gösterdi.

"Bu benim sorunum değil gelinlik ağır bikere"

"Allah Allah ilk defa böyle bir şey görüyorum gelin kilosunu azaltıyor saf kız"

"Ay kendimi niye kilolu söyleyim ki"

o zamana kadar ne söylemeye çalıştıklarını anlamamıştım sonunda Guşa bana anlatdı

"Kızım Avşin sana kilonca altın demedimi tartı 50diyor sen 45 diye tutdurmuşsun o yüzden böyle diyor niye kilonu azaltıyorsun safmısın sen"

"Ayy şimdi anladım bende diyorum bu kız bana niye kilolu diyor"

"Neyse damat beyin gelin için verdiği mehir gelsin"

Bir sürü cam sebetin içerisinde altın kolye bileklik gibi ziynet eşyası getirdiler ama içerisinden sadece biri dikkatimi çekti.Resmen Avşin bana altın taç yaptırmıştı.


İlk önce benim başımdaki tacı çıkardılar ve bu tacı taktılar.Sonra bir kole taktılar diğerlerini de geri götürdüler.Daye ise mehirde söz verdiği 20 bileziği ve yüzüğü taktı


Takılar takıldıktan sonra 1-2 dans ettik ve ben tekrer yerime geçtim.Bu sefer yalnız oturuyordum.Yine Gülden bana doğru geldi.


"Jiyan hemen benimle gelmen gerek"

"Neden"

"Ablana güven çok önemli Jiyan hayat-memat meselesi"

Biz onla gittik.

...


Avşin Zemheroğlu


Jiyan ortalıkta yoktu her halde lavaboya gitmiştir diye düşündüm ve çokta kafama takmadım.Avşarla karşılıklı oynadık.Jiyanımla düğünümüzün tamamen tadını çıkarıyordum.Kafam tamamen karışmıştı dönüp tekrar masaya baktığımda Jiyan hayla yoktu.Guşa kenarda oturmuştu.Hemen onan yanına gitdim ve Jiyanı sordum.


"Amca kızı Jiyanı gördünmü?Nerde rahatsız değil diğilmi?"

"Jiyanı görmedim ki"

"Gidin bakın ona bir şey olursa gel haber ver"

Sakin olmaya çalışıyordum ama içimde garip bir duygu vardı.Belkide Jiyana bir şey olur diye korkuyordum.Avşar ve ağalar oynamaya devam ederken ben Guşayı beklemeye başladım.Gelmeyince arkasıyla gitdim.

"Ana yok işte Jiyan yok yer yarıldıda içine girdi sanki"

"altınılardamı yok"

"Altını bırak abime biz ne diycez deliricek"

"Nûpel Jiyan nerde!?"

"Abi lavabodadır"

"SANA JİYAN NERDE DEDİM"

"Her yere baktık yok işte"

"Nasıl yok kanat açıp uçtum,yok mu oldu?"

"Ağam,Ağam"

"NE VAR LAN !"

"Ağam yenge kaçmış duağı dışarıdaydı kendisi de yok"

"Olmaz!Jiyan yapmaz"

"Yok işte abi"

"NASIL YOK!JİYAN GİTMEZ HER YERE BAKIN"

"Ağam her yere baktık yak"

"YER YARILDIDA YERİN DİBİNE Mİ GİRDİ!?"

Silahı cebinden çıkardı ve defalarca ateşledi.Salona geçti oradakilere söyledi ve misafirlerin hepsi solonu boşaltıldı.Sadece Avşar ağa ile diğer ağalar kaldı.

"Her yeri didik-didik arayın bana Jiyanı bulun"

"Altınlarda yok baya kaçımış,gelinimin böyle bir şey yapacağı aklıma bile gelmezdi"

-Jiyan bana bunu yapmış olma,beni bırakıp gitme lütfen,sana inanıyorum toprak gözlüm bir açıklaman elbet vardır.

"Avşin"

"NE VAR YENGE NE?!"

"Hop Avşin yavaş biraz karşında yengen var"

"Jiyanın tacı lavaboda,adamlar da her yeri aradı yok hiç bir yerde ama buranın kamerası var onu izlemeye yolladım onları"

"Bilmiyorum yenge bir yer diyin orda ola bilir diyin,yada ben sizi niye bekliyorum yeri gelir tüm Türkiyeyi ararım ama Jiyanı bulurum"

dedi ve salonun çıkışına doğru gitmeye başladı o sırada salonun arka kapısından yaralı biri girdi.

"Ağam,Ağam"


"Yenge kaçmadı ağ~SÜVEYDA ~


Bölüm:5


Duakı da çok beğendim ve seçtim.Avşin ödemeyi yaptı ve gelinliği ve duağı arabaya koyup gitdik.Asiye ise kızların yanına gitdi.


Eve geldiğimde saç ve makyaj seçimini yapdım.Evde kimse yoktu.Daye de çarşıya gitmişti .Kos-kocaman konakta Avşin ve ben kalmıştık.

"Avşin"

"Söyle nefesim,söyle ömrüm, Söyle Avşin sana kurban olsun"

"Avşin her şeyi abartma"

"Söyle gülümmm" bunu sırf ben gıcık olayım diğe yaptığını biliyordum

"Biz ayakkabı almayı unuttuk"

"Çok önemli değilse kızlara söyleriz onlar alır olurmu?"

"olur"

Sabahtan beri Avşinin elinden telefon düşmüyordu.İçimde bilmediğim bir hiss ,bir duygu vardı kıskançlık gibi.Şeytanlar kafamı çeliyordu.Her ne kadar kendimi dizginlemeye çalışsam da olmuyordu.Şimdi ise telefona bir gülümseme ile bakıyordu.

Bende kendimi tutamadım ve bir az ona doğru gitdim.Hemen kafasını telefondan kaldırdı ve bana baktı.

"Gülüm?"

"Avşin?"

"Hiç güzelim"

Her ne kadar telefonuna bakmaya çalışsam da hiç bir şey görünmüyordu.Benim niyetimi fark etmiş olucak.Telefonunu bir kenara koydu ve bana döndü.

"Napıyorsun hayatım?"

"Hiç sen ne yapıyorsun?"

"Jiyan?"

"Yerim rahtsız dı eee..,belim ağrıdı işte şey yani ee...böyle sertdi işte...ay öf merak ettim olamazımı?

"Kıskandınmı sen?"

"Merak ettim"

"Yani kıskandın"

"Merak etdim, of sanada bir şey söylemeye gelmiyor"

"Kıskandım desene gülüm?"

"Merak ettim!"

"Tamam hayatım merak ettin "

"Gülme"

"Hoşuma gidiyor ne yapayım"

"Ay gülme Avşin sinirim bozuluyor"

"Bayılıyorum sana,bitiyorum,aşkın beni öldürüyor zalımın kızı"

"Ben kalkıyorum sende otur burda yapa yalnız"

"Bedenim burda olsa kaç yazar gönlüm sende olduktan sonra"

"Tutdu yazar ruhu"

Oflayarak yukarıya çıktım.Odaya doğru adımladım ve içeriye geçtim.Yatağın üzerinde oturdum.Gözüm aynadaki yansımama çarptı.Resmen ağzım kulaklarımda gülüyordum.

"Hayırdır?!"dedim yansımama

Hemen gülüşümü düzeltdim ama Avşinin dedikleri aklıma geldikçe gülüyordum.Sinirim bozulmuştu adeta.Bu yüzden de uyumaya karar vermiştim.


***


Burnuma çok güzel bir koku geliyordu ama bu kokuyu bir yerlerden hatırlıyordum.Bir az kıpırdamaya çalışsamda kıpırdayamadım.Gözlerimi hafif araladığımda o kokunun sahibini gördüm.Avşin yanımda uyumuştu.Sım-sıkı sarılmış hatda bende ona sarılmıştım.Başımı boynuna gömmüş ve o güzel kokusunun tadını çıkarıyordum.Başımı kaldırıp yüzüne baktım.Bebek gibi uyuyordu.O siyah saçları dağılmış ve bir tutamı yüzüne geliyordu.O düşen bir tutam saçı elimle kenara çektim.Yüzünün her santimetresine dikkatli bir şekilde baktım.Siyah uzun kirpikleri,hafif kemerli burnu,siyah kirli sakalı,dolgun dudakları.Sanki bir az sıcak mı oldu ne neyse.Elime yüzünü okşamaya başladım.Avşin okşadığım elimi aldı ve öptü


"Nefesim"

"Avşin?!"

"Bebeğim"

Hemen elimi çektim ve ayaklandım.

"Neden kalktın?"

"Sen neden buraya geldin?"

"Sevdiğim kadını özledim ve onun kokusuyla uyumak istedim olamazmı?"

"Hayır olamaz"

Oda yataktan doğruldu ve yatağın kenarında oturdu.

"Bak Jiyan biz böyle devam edemeyiz,seni beklerim hiç sıkılmadan,hiç tereddüt etmeden beklerim ama bu hep böyle devam edemez.Sana hiç dokunmadan da seni hep severim çünki sana olan aşkımın bir ölçüsü yok ama sende bana bir şans vermelisin.Elbetde hemen beni sevemezsin senden zaten bunu beklemiyorum ama benim seni sevmem,mutlu etmem için bir şans ver,bunları sana anlatıyor çünki biz artık evlendik Jiyan yarın düğünümüz var"

Sadece susdum,lafları beni çok garip bir hisse boğmuştu ama bu hissin tarifi yoktu.

"Susucakmısın?"

Benim bu susgunluğumun onu üzdüğünü ve kırdığını bile-bile yinede susdum çünki haklıydı o ise hiç bıkmadan bana bir şeyler anlatmaya devam ediyordu.

"Eğer beni istemiyorsan,yada hazır değilsen bir şeyler yapmaya çalışırım.Düğünü ertelerim mesela sen hazır olduğun da yaparız bilmiyorum beni çok çaresiz bırakıyorsun Jiyan.Yakınlaşmamıza izin bile vermiyorsun.Senin yanında sadece uyudum dokunmadım bile sen buna rağmen istemiyorsun"

"İstememek değil"

"Ne pekiya"

"Hazır değilim"

"Jiyan ırzına geçmiyorum bunun hazır olmakla ve ya olmamakla alakası yok sadece bana şans vereceksin"

"Avşin üstüme gelme,zaman ver bana"

Ayağa kalktı ve bana doğru geldi.Elini yanağıma yasladı ve okşamaya başladı.

"İstediğin zaman olsun toprak gözlüm Bunu hiç unutma seni çok seviyorum.Sana okadar aşığım ki,sadece senin yanında olmak istiyorum seninle konuşmak istiyorum.Sen benim yanımda olduğun sürece sana zamanlar kurban olsun "

"Biliyorum Avşin"

"Sarıla bilirmiyim sana "

"Sarıl"

Sanki bu lafımı bekliyormuş gibi hemen beni kendisine çekti ve sım-sıkı sarıldı.

"Seni çok seviyorum"

Benden geri çekildi

"Benim aklımı başımdan alıyorsun"

Her lafı beni gülümsetiyordu.

"Avşin"

"Ömrüm,ismim dudaklarına ne kadar da yakışıyor"

"Kızlar geldi mi?"

"Geldi nefesim"

Bur ortamdan bir an önce kaçmam lazımdı.Bazı lafları doğruydu ama benden hemen onu sevmemi bekleyemezdi en azından buna hakkı yotu

"Ben aşağı iniyorum ozaman"

"İn ama söylediklerimi de düşün"

Ben odadan çıktım ve benden hemen sonra oda çıktı.Biz kızların odasında olduğumuz için Avşin kendi odasına doğru gitti.Dediği her bir kelime zihnimde yankılanıyordu ama bu konuda aceleci davranmayacaktım.Bu konu çok önemliydi.Hem onunda duyguları ile oynayamazdım.Çok iyi düşünmen lazımdı.


"Yengem dinlene bildinizmi?"


"Dinlendik-dinlendik"

"Kız eltim ne mübarek insansın bende kahve yapmıştım"

Daye odasındaydı salonda kızlar ve Asiye vardı.

"Daye bir kaç şey almış bizim almak aklımıza gelmemiş yarın lazım olacak"

"Tamam"

"Gecelik falan"

"Zaten almıştık,ne gerek vardı ki "

"Ay benim saf eltim benim aldıklarımı söylüyorsan onlar fantezi geceliği kadın sade bir şeyler almış"

"Kızların yanında böyle şeylerden konuşmamız pek doğru değil ama "

"Ay bunları saf mı biliyon sen bunların bildiğini belkide biz bilmiyoruz"

Nûpel:"ay haşa yenge biz 3 müz bir araya gelsek o konuda senin eline su dökemeyiz"

"Ay yeter of darlandım,ben niye evlenemiyorum neden?!40 yıl be"

"Bak Jiyan buna öyle görücüler çıktı ki,kimlere kimlere hayır dedi sonunda da evde kaldı"

"Niye yüzüme vuruyorsun ya"

"Ay Asiye istememiştir o zaman"

Kızın istenilen bir yaşı var şimdi bunu kim ne yapsın"

"Kız zilli yırtarım o ağzını ha,hem Allahtan ümit kesilmez"

Kahveleri içtikten sonra kızların odasına çıktık dayenin aldıklarına baktık.Unutduğumuz pek çok şey vardı.Gül,ayakkabı, ama ilave olarakta sade beyaz gecelikte almış


.Tabi bu gecelik öylesine alınmamıştı.Gerdek gecesi kız giyinsin diye geceliğini kaynanası alırmış.Tabi bizim Avşinle anlaşmamız kimse bilmiyordu.Her kez o akşam bir şeyler olacağınız zann ediyordur muhtemelen.Aşağı indiğimiz de Avşin salonda koltukta yayılmış oturuyordu.


Asiye:"Sen iyice hanımcı oldun he,seni eskiden evde görmezdik.Şimdi evden çıkmıyorsun"

Avşin:"E yenge yarın düğünüm var bu günde çalışacak değilim"

.İnsana rüya gibi geliyor ancak yarın benim düğünüm vardı.Yarın sabah 5 de hazırlanacak nikah kıyılıcak,fotoğraf çekilecek.Saat 2 ye kadar eve gelmemiz lazımdı ordanda düğün salonuna gidecektik.Avşinin dedikleri her an aklımdaydı.Böyle devam edemezdik elbet bir gün onunla gerçek karı ve koca olmamız lazımdı.Hem o Avşin aşiretinin ağası varis isteyeceklerdir o zaman ne yapacaktım.Avşini hakikaten seviyormuyum yoksa onun sevgisini mi seviyorum bilmiyorum.Onun bana olan sevgisi hoşuma gidiyordu ona güvenmemi sağlıyordu.


Asiye"Buketin rengini beğendin mi?Ben söyledim beyaz olsun diğe de senin zevkini de pek bilmiyoruz"


Avşin:"Ne buketi?"

Jiyan:"Ay Avşin Allah aşkına ne buketi olacak gelin buketi"

Avşin:"Gerek yok bukete"

Jiyan"Avşin nasıl gerek yok?!"

"Güzelim ben buketi özel olarak yapdırdım"

Hepimiz şok olmuştuk bu kadar ince düşüneceği hiç aklıma gelmezdi buket benim bile aklımdan çıkar ken onun aklından çıkmamıştı.

"Nasıl bir buket ?"

"Lale buketi"

Asiye "Lale buketimi ay nerden aklına geldi allah aşkına ya laleden gelin buketimi olur"


Kızlar tabiki lalenin anlamını


bilmiyorlardı.Hem lalenin kendisi hem de bizim için anlamı çok önemliydi.Avşinin gözlerine baktım,onun gözlerine bakmam yeterdi.Gözlerine baktığımda ilk tanışmamız,karşılaşmamız tüm ona dair anılarım teker-teker aklıma geliyordu.Kara gözleri benim aklımı başımdan almaya yetmişti.Gözlerinin karanlığı bana gölge etmektense ay gibi hayatımın karanlığına ışık tutuyordu.Ayaklarım yerden kesiliyor,sanki kanatlanmış da uçacakmışım gibi hissediyordum.

Arsız gülüşü ve rahatlığı üstünde göz kırpması beni utandırıyordu.Ne güzel bir insandı 3 haftada bana en güzel duyguları tatdırmıştı.Bilmediğim duyguları.Ona elbetde şans verecektim zaten bundan başka yolum yoktu ancak ona tamamen güvenmem lazımdı.


Jiyan "Çok ince düşünmüşsün teşekkür ederim" gülümseyerek ona bakarken dedin


Asiye:"Tamam eltim ince düşünmüş de,laleden gelin buketi mi olur"

Jiyan:"Lalenin bizim için önemi çok başka"

"Ooo" hep bir ağızda şaşırarak kızlar bize bakıyordu

"Karıcım bunlar ne anlar ki zaten" yüzünü buruşturup kınar gibi baktı

Heja:"Ay lavicimiyi bırakın düğünde kınadamı yaksak ya biz yoktuk kınada, ha abi?"

Avşin:"Olur tabi neden olmasın zaten nişanda iyi olmamıştı yüzükte takarız onuda aradan çıkarırız"

Jiyan:"Neden kalktın ? nereye gidiyorsun?" sorgular gibi gözümü kısıp tek kaşım havalanmış ona bakıyor

"Şey karıcım bizimkiler bekarlığa veda partisi mi ne yapmak istiyor da oraya gidecektim"

"tamam zaten öylesine sordum"

Asiye "Kız ne öylesine,bu gidiyorsa Avşar da gidiyordur olmaz öyle şey ozaman bizde yapıcaz bekarlığa veda"

"He amca oğlu Asiye doğru diyor belki bende veda ederim bekarlığa"

"Yapın amca kızı yapma demiyoruz ki ama konakta"

"Bir dakika nedenmiş Avşin Zemheroğlu?"

"Olmaz da ondan"

Hemen ayağa kalktım ve tamda önünde durdum

"Neden olmaz mış?"

"Bebeğim siz bara mı gitceksiniz olmaz öyle şey"

"Bar iyi bir yer değilse siz niye gidiyorsunuz ?!"

"Gülüm benim, ben hiç başkasına bakarmıyım aşk olsun sana"

"Pekiya Avşin Zemheroğlu ben başkasına bakarmıyım?!"

"Bebeğim sen başkasına tabiki bakmazsın ama sana biri bakarsa ben katil olurum"

"O zaman Avşin Zemheroğlu senin birine bakmana ihtiyaç yok sana biri bakarda ben katil olurum maazallah nede olsa Avşin Zemheroğlunun karısıyım"

"Bak sen,"sırıtarak dudağını ısırmıştı "Nefesim,hayatım,bebeğim

,Toprak gözlüm olmaz zaten geç gelmeyiz"ekledi ve gitti

Asiye "Eltim bu iş burda kalmamalı benim çok güzel bir planım var"

Sorgular gibi bakarak defim"Ne planı?"

Asiye"Şöyle ki hepinizin desteğine ihtiyacım var"

Heja"Her zaman arkandayız yengem"

Asiye:"Guşa?" Guşayla dönerek sordu

Guşa "Kız ne zaman sizi yalnız bıraktım varım tabi"

"İyi ozaman,bakın kızlar bizimkiler nereye gidecekse öyrenmesi bende sizin yapacağınız o zamana kadar hazırlanmak ama öyle böyle değil dekolteli,seksi giyiniceksiniz bizimkileri baskına gidiyoz"

Hepimizin aklına yatmıştı plan Asiyede nereye gitdiklerini öğrendi hatta kimler olacağını da öğrendi Avşar ağa,Avşin ve Avşin aşireti ile dost 4 aşiret ağası.


Kızlarla hazırlandık,daye uyuduktan sonra bizde evden çıktık.Korumaların birine söyledik ve Avşinin gittiği bara gittik.Dışarıda Avşinin korumaları vardı.


*Yenge?sizin burda ne işiniz var?

Asiye sinirle cevap verdi "Kocamızın yanına geldik sana mı sorcaz?!" Ben ise devam ettim

"Eğer içeridekilere laf uçurursanız sizi doğulduğunuza pişman ederim Avşin ağanızda kurtaramaz sizi zaten onu kurtaracak adam lazım ."

Hiç bir şey demeden bizi içeriye aldılar.İçeriye girdiğimizde orada Avşinler den başka kimsenin olmadığını gördük.Belli ki,barı kapatdırmışlardı.Kızlar ortama göz gezdirir ken Asiye ve ben çantamızı kenara koyduk ve şarkıya ayak uydurduk.Avşinlerin tam önüne gelip masaya çıkıp oynamaya başladık.

Avşar"Ana.. Avşin bu bizim karılar değilmi?"

Avşin"Çok mu içtik acaba ya" gözünü ovarak daha net bakmaya çalıştı

"Yok be onlar kesin"

Biz oynamaya devam ederken Avşar ağa ve Avşinin sesi barı çınlatdı.

"Jiyan??"

Bu kızgın bir ses tonu değildi resmen olduğumuz durumdan sıyrılmak için soru sorar gibi ismimi anıyordu.

Avşin hemen bize doğru adımladı ve masanın üstünden beni aldı.Çocuğu tutar gibi ellerini kollarımın altına geçirdi ve beni oradan azıcık uzaklaştırdı. Nûpel, Heja ve Guşa ise diğer ağaların yanındaydı.


Beni çantalarımızı bıraktığımız masanın yanına getirdi.


"Jiyan bu ne hal?"

"Kocamın yanına geldim ne var,Hem bak barda başka kimse yok yoksa başka bir şey yapcaktınızda biz mi engelledik Avşin Zemheroğlu ?!"

"Hayır Toprak gözlüm de, bari üstüne doğru bir şey giyinseydin"

"Beğenmedin mi?ben oysa senin için giyinmiştim"

"Benim içinmi?"sorgular gibi bana bakmaya başladı

"Beğenmediysen sorun yok söylersen alınmam"

"Çok güzel olmuşsun"

Dedi ve beni baştan ayşağı süzdü ve göğüslerimde takıldı karaları

"Da burda başka ağalarda var"

"Olsun senin korkundan bana bakmaya cesaret edemezler ki"

"Çok mu güveniyorsun kocana"

Ona bir az daha yaklaşıp kışkırtıcak yavaşlıkta cevap verdim.

"Çok"

Avşin de biraz daha yakınlaştı ve elini belime geçirerek beni kendisine çekti.


"Şimdi bu elbiseyi benim içinmi giyindin"


"Evet Avşin"

Beni duvara yasladı ve bir elini kafamın üstünde sabitledi

...

"Bu ne biçim giyim Asiye?Ha delirtcekmisin kadın beni"


"Aa kocacım sen hani kırmızıyı severdin"


"Ben kırmızıyı yatakta severim"

"Bu olayın yatakta bitmeyeceği ne malum?"

"Kızım bu kadar ağa var burda al şu ceketi"

"Ağalar hiç buraya bakmıyor ama"

&&&


Akşit aşiretinin ağası Baran ağa


"Siz galiba Avşarın kardeşisiniz"

"Evet"

"İsminiz neydi?"

"Nûpel pekiya sizin?"

"Baran,çok memnun oldum"

"Bende"

"Yeni bir sayfa açtık"

"Çok soğuk bir şakaydı"

Nûpel isminin anlamı yeni sayfa demekdir.

...


"Şimdi bu elbiseyi benim içinmi giyindin"


"Evet Avşin"

Beni duvara yasladı ve bir elini kafamın üstünde sabitledi


"Jiyan yapma kendimi tutmaya bilirim"


"Tutma"

"İçtinmi sen?"

"Şans istemedinmi sen?"

"Bebeğim ciddiyim ben içtinmi?"

"Hayır Avşin ne alaka?"

"Pişman olacağın şeyler yapma ozaman"

Elini belimden çekti ve ordan gitmeyi düşünürken kolundan tuttum.

"Noldu öpeyim öpeyim diyordun?"

"Bak sevgilim seni pişman olacağın şeyler sürükliyemem yapamam sana"

"Sana şans verirsem pişmanmı olurum?"

"Seni pişman edecek asla bir şey yapmam ama eğer ben dediklerim için acele karar verdiysen olmaz Jiyan bana teslim olma sev beni"

"Seviyorum seni"

"İnsan olarak değil,aşk olarak"

Cesaretimi topladım ve gömleğinden tutup yeniden kendime çektim.Bu inşallah salak cesareti değildir dedim içimden çünki buraya gelene kadar aklımda böyle bir şey yoktu.Aklıma şeytan girmişti resmen.Pişman olurmuyum olmam bence

"O duguyu aşka çevirmek senin görevin"

Dedim ve dudağına kısa bir öpücük bıraktım gözleri şaşkınca açıp gözlerime baktı sanki olayı anlamaya çalışıyordu sonunda kendini gelmiş olacak devam etti

"Benim olduğun her saniye seni başımın tacı edeceğim toprak gözlüm"

Yeniden buluşturdu dudaklarımızı

az önce hiss etmediğim sıcaklığıyla dudağıma mührünü bıraktı.Alt dudağımı ağzına aldı ve çekip bıraktı.Çekildi benden ve dedi

"Çok güzelsin" sanki bu lafları günde 10 kez söylemiyormuş gibi tekrar-tekrar söylüyordu.Resmen beni kışkırtmak için yapıyordu

Ve tekrak buluşturdu dudaklarımızı.

O


dudaklarımın tadını çıkarırken ben ise heycandan titriyordum.Ama cesaretde iyidir diyerek ona karşılık verdim.O üst dudağımla uğraşırken bende onun alt dudağını aldım.Minik ısırıklar bıraktım dudağına.Şaşırdı ve tekrar çekildi.


"Delirtiyorsun beni"

Ben kendimi ona bıraktım ve öpüşlerine devam etdi,alev gibi dudakları yetmiyormuş gibi dili de devreye girdi.Dili ağzımın içini talan ediyordu.Alt dudağımı sert ısırınca istemsizce inledim.Sanki bunu yapmak istiyormuş gibi çekildi ve arsızca güldü.Dudakları bu seferde boynumu buldu hiç orada oyalanmadan dekoltemden taşan göğüslerimi öptü

"Avşin ileri gitmeyelim"

dudaklarını çekti ve gözlerime baktı

"Ne gibi"

"Aceleci davranmayalım, o iş için hazır değilim"

"Biliyorum güzelim ama kendimi durduramıyorum"

Yanağına bir öpücük kondurdum

"Durman lazım"

"Duralım diyosun yani"

"Duralım"

"Al o zaman ceketi bu güzel manzarayı kimse görmesin,hatda arabada battaniye vardı onu ört"

"Avşin abartma"

"A güzelim bakmazlar ama ben kıskanırım o manzara bana ait"

Çok üzerine gitmedim battaniye de getirtdi ve üzerimi örtdürdü.Birlikte diğerlerinin yanına gitmek için kolumdan tutdu .

"Avşin gitmeyelim oraya"

"Neden?"

"Utanıyorum"

"Allah allah karımı öpemezmiyim,hem bak onlar çoktan sarhoş olmuş"

Onların yanına girdiğimizde Avşar ağa ile Asiye ortalıkta yoktu.Diğerleride ağalar içmiş, ne konuştukları belli değil.Bizimkilerde sahnede göbek atıyordu.

"Kendi işinize kızlarıda alet etmişsiniz"

"Yani"

"çok güzel bir sürpriz yaptın"

"Asiyenin fikriydi"

"Aklına sağlık ozaman,kiyafet de Asiyenin fikrimiydi?"

"Yok o sana özel"

"Şaşırtıyorsun beni"

"Şaşırmana gerek yok,söylediklerini düşündüm ve bir şansı hakk etdiğine karar verdim"

"Sadece söylediklerim mi sana bu kararı verdirdi"

"Avşin, ben hiç bu kadar sevilmedim,kimseden sevgi görmedim,kimseyi sevmedim de.Bana her duyguyu sen öğretin bu kısa zamanda.Bu şansı vermemin sebebi sana inandım, lütfen inancımı boşa çıkarma"

"Seni asla pişman etmeyeceğim,inancında boşa çıkarmayacağım SENİ ÇOK SEVİYORUM TOPRAK GÖZLÜM"

"yarın düğün,her şey çok kısa zamanda oldu,o görüşmeye sana.evet demek için gelmiştim eğer bizimkiler baskın yapmasaydı da yinede seni seçecektim.Seni tanımadan da aslında sana güvendim"

"O şerefsiz yüzünden di değilmi bu yüzden mecbur kaldın"

"Hiç tanımadığım bir İnsan sattı babam denilen o adi herif hem Azad ağa başka birini seviyordu yani üstüme kuma getirmeye bile razıydı bende onunla evleneceğime gaddar ağaya gelin olmayı tercih ederim"

"Sevdiyi biri olmasaydı"durdu sinirlenmişti dişlerini sıkarak devam etti "o şerefsizle evlenirmiydin?"

"Bilmem"

"Yine aynı şeyler olsaydı banamı evet derdin ona mı?"

"Kızmayacaksan söylerim"

Sıkılaşmış çenesi dahada sıkılaştı

"kızmam söyle"

"Yani gaddar ağa ile evleneceğime" sözümü bitirmeye bile izin vermedi

"Gaddar mıyım ben?"

"Bilmem namın öyle yayıldı"

"İnsanın adı çıkacağına canı çıksın derler ya,bak Jiyan ben gaddar falan değilm kim neyi hakk ediyorsa onu yapıyorum"

"Biliyorum"

"Pekiya yine senin karşına çıksaydım o gün çarşıda karşılaştığımız gibi karşılaşsaydık yine fikrin değişmezmiydi?"

"Korkardım muhtemelen karşı gelemezdim ama sen hayatımda hep iyiki olucaksın Zemheroğlu her kes seni gaddar bilsin kimin umurunda benim kalbimde hep beyaz atlı prensim olarak kalacaksın"

dedim ve kafamı kucağına koydum

Saçlarımı okşamaya başladı,ve alnıma öpücük kondurdu."Sende benim iyikimsin toprak gözlüm okadar seviyorum ki seni laflara sığdıramıyorum"O saçlarımla oyalanırken bende gözlerimi kapatıp onun o güzel kokusu ile uykuya daldım.


...


"Vi vi vi kız uyanın ula sanki bu gün benim düğünüm var,kız uyan aa"

"Guşa sesiz ol biraz uyumaya çalışıyoruz burda"

"Düğün var düğün,düğünden önce nikah var"

"Saat kaç"

"8"

"Var daha"

"Nereye var bu kızın saçı makyajı sonra nikah fotoğrafları oho"

"İyi sen kızları uyandır"

...


"Toprak gözlüm uyan bitanem"


"Avşin"

"Nefesim"

"Saat kaç"

"8"

"Ne?"

Hemen ayaklandım çok geç olmuş benim daha hazırlanmam gerekiyor.

"Avşin niye uyandırmadın beni"

"Uyuya kalmışım bitanem"

"Nikah da var dimi"

"Merak etme her şey çok güzel olacak bana güven"

Kızlar da uyandı biz hemen Avşinle konağa geçdik kızlar Baran Ağa ile geldiler.Avşin koaförü konağa getirtdi.Asiye ve Avşar ağa konaktaydı.

Ben ve kızların saçı ve makyajı yapılmaya başlandı.


Ben gelinliğim ve duağım abartılı olduğu için sade bir model seçtik.Saç makyaj 2 saate yapıldı.Avşin o sırada fotoğrafçı iıe konuştu sonrada oda hazırlandı.


Avşin Zemheroğlu


Nikah ve fotoğraflardan sonra konağa geri döndük tahminen saat 3 tü.


"Artık tamamen evliyiz"

"

Evet"

Konağa geri dönerken Avşinin biraz heyecanlı olduğu belliydi doğrusu bende bir az heyecanlıydım.

"Jiyan dünki"

lafını kestim

"Avşin"

"Pişmanmısın?"

"Hayır"

Pişman asla değildim ama hatırladıkça utanıyordum.

Konağa vardığımızda her keç bizi bekliyordu.Davul zurna.Ahali bile toplanmıştı.Konağın önünde durduk ve içeriye geçtik.Evde Heja,Nûpel,Guşa kısaca her kez hazırdı içimde garip bir duygu vardı kelimelere sığdıramayacağım,yazsam satırların tutmayacağı bir duygu.Artık her ne kadar inkar etsem de Avşine ait olduğumu hiss ediyordum.Dün akşam bir az acaleci davrandım belkide artık ona olan duygularıma karşı koyamadığım için bu haraketi yaptım ama şu anda dün akşam aklıma geldikce kelebek gibi havada uçuyordum.Belkide sevdiğim biri ile evlenseydim bu sevgiyi,bu hisseleri bana yaşatmazdı ama Avşin beni bir bebek gibi seviyordu.


Evdekiler son hazırlıkları yaparken Avşin beni bir odaya götürdü.


"Sevgilim"


"Efendim"

"Çok güzelsin"

Yanağıma bir öpücük kondurdu.

"Sanki her an elimden kayıp gidecekmişsin gibi"

"Çok mu seviyorsun beni?"

"Çok Jiyan okadar çok seviyorum ki sana deli oluyorum,her şeyin beni çıldırtıyor"

Elini ceketinin cebine soktu ve bir kutu çıkardı çok güzel bir kolyeydi


.Kolyeyi boynuma taktı ve boynumada bir öpücük kondurdu.


"Çok seviyorum seni sevgilim,seni deliler gibi seviyorum"

O aşkını ilan ederken ben kararsızlık içindeydim.O sırada Asiye bizi çağırdı.Gitme vakti gelmişti.Dışarıya çıktık her şey hazırdı her kezde tatlı heycan vardı.Heja çiçeğimi de elime verdi ve davul zurna eşliğinde merdivenlerden inip arabaya geçtik.Konağın bançesinde bir sürü araba vardı.Her biri süslenmiş bizi bekliyordu.Biz harakete geçtikten sonra onlarda arkamızla hareket etmeye başladılar.Korna sesleri yüzünden kendi sesimi bile duymuyordum.Düğün konvoyunda 50-60 araba vardı.Düğün salonuna vardığımızda çok büyük bir salon beni karşıladı.


Avşin arabadan önce kendi indi sonrada beni indirdi.Alkışlar ve şarkı eşliğinde düğün salonuna girdik.Her kesin gözü bizdeydi ve yine fısıltılar başlamıştı.


Çok güzel bir şarkı çaldı ve biz ilk dansımızı yapmaya başladık.


"Beni hep sev olurmu?"


"Seni son nefesime kadar seveceğim"


Dansımız bitikten sonra gidip oturduk.Düğün boyunca Avşin hiç oturmadı.Bekarlığa veda partisindeki ağalar da oradaydı.Onlarla birlikte halay çekti.Mardinin yöresel danslarını yaptı.İyi ki yanımda Heja oturmuştu yoksa baya canım sıkılırdı.


Düğünde Ritaj ağa,Ferman,hala ve Gülden vardı.Diğer abilerim ve annem ortalıkta yoktu muhtemelen gelmemişlerdi.

Güldenin bizim tarafa geldiğini gördüm.Yanıma geldi.

"Jiyan dikkatli ol babam buraya boş yere gelmedi"

"Ne?!Ne için geldi?.Noluyor Gülden?"

"Bak Jiyan her an her şey ola bilir Avşine söyle önlem alsın"

"Gülden açık-açık söyle kim ne yapıyor?neden önlem alalım?!"

"Benim yanına gelmem bile tehlike, arkanı kolla Jiyan "

Gülden kafamı karıştırdı ve gitdi.Heja benim moralimin bozulduğunu görüp beni dansa kaldırdı.Her kez toplanıp halay çektik.Beni oturmaya izin vermediler okadar oynadım ki,nefes-nefese kaldım.Baran ağa ve diğerleri siyah takım elbise giyinmişti.Baran ağa düğün boyunca Nûpel le oynadı.Halayda Nûpelin elini tutdu.Birinin hakkına girmem,girmektende korkarım ama Baran ağa sanki Nûpel sulanıyordu.

Avşin bana yaklaştı ve reyhani çalınmasını söyledi.

"Avşin ne yapıyorsun?"

"Karımla karşıkıklı reyhani oynamakdamı yasak?"

Şarkı başladı her kez kenara çekildi,oradaki her bir insanın gözleri bizim üstümüzdeydi

Biz dans ederken Ritaj ağa Güldene bir şeyler anlatıyordu konuşmasının sonunda parmağını tehdit eder gibi Güldene salladı ve bizi gösterdi.Moralimin bozulması ve yüzümün askılığı Avşini merak ettirmişti.Oda hemen benim baktığım yere baktı.Bana döndü ve gülümsedi.Bu gülümseme bana güven veren gülümsemeydi.Şarkı bitikten sonra takı takma merasimi başladı.Beni damat ve gelin masasına götürdüler.Avşin bana mehir olarak ağırlığımca altın dediği için küçük bir terazi getirdiler ve beni ölçtüler.

"Kızımız 50 kilo damat bey sözünüzü arkasında dura bilecekmisiniz"

"Ne 50 si?!ben 45 kiloyum"

"Aa tartı yalanmı söylüyor şimdi"

Bu lafımı duyar duymaz Avşin güldü

"Evet yalan söylüyor 45 kiloyum ben"

"Al gel tekrak çık"

Tekrar çıktım ve 50 kilo gösterdi.

"Bu benim sorunum değil gelinlik ağır bikere"

"Allah Allah ilk defa böyle bir şey görüyorum gelin kilosunu azaltıyor saf kız"

"Ay kendimi niye kilolu söyleyim ki"

o zamana kadar ne söylemeye çalıştıklarını anlamamıştım sonunda Guşa bana anlatdı

"Kızım Avşin sana kilonca altın demedimi tartı 50diyor sen 45 diye tutdurmuşsun o yüzden böyle diyor niye kilonu azaltıyorsun safmısın sen"

"Ayy şimdi anladım bende diyorum bu kız bana niye kilolu diyor"

"Neyse damat beyin gelin için verdiği mehir gelsin"

Bir sürü cam sebetin içerisinde altın kolye bileklik gibi ziynet eşyası getirdiler ama içerisinden sadece biri dikkatimi çekti.Resmen Avşin bana altın taç yaptırmıştı.


İlk önce benim başımdaki tacı çıkardılar ve bu tacı taktılar.Sonra bir kole taktılar diğerlerini de geri götürdüler.Daye ise mehirde söz verdiği 20 bileziği ve yüzüğü taktı


Takılar takıldıktan sonra 1-2 dans ettik ve ben tekrer yerime geçtim.Bu sefer yalnız oturuyordum.Yine Gülden bana doğru geldi.


"Jiyan hemen benimle gelmen gerek"

"Neden"

"Ablana güven çok önemli Jiyan hayat-memat meselesi"

Biz onla gittik.

...


Avşin Zemheroğlu


Jiyan ortalıkta yoktu her halde lavaboya gitmiştir diye düşündüm ve çokta kafama takmadım.Avşarla karşılıklı oynadık.Jiyanımla düğünümüzün tamamen tadını çıkarıyordum.Kafam tamamen karışmıştı dönüp tekrar masaya baktığımda Jiyan hayla yoktu.Guşa kenarda oturmuştu.Hemen onan yanına gitdim ve Jiyanı sordum.


"Amca kızı Jiyanı gördünmü?Nerde rahatsız değil diğilmi?"

"Jiyanı görmedim ki"

"Gidin bakın ona bir şey olursa gel haber ver"

Sakin olmaya çalışıyordum ama içimde garip bir duygu vardı.Belkide Jiyana bir şey olur diye korkuyordum.Avşar ve ağalar oynamaya devam ederken ben Guşayı beklemeye başladım.Gelmeyince arkasıyla gitdim.

"Ana yok işte Jiyan yok yer yarıldıda içine girdi sanki"

"altınılardamı yok"

"Altını bırak abime biz ne diycez deliricek"

"Nûpel Jiyan nerde!?"

"Abi lavabodadır"

"SANA JİYAN NERDE DEDİM"

"Her yere baktık yok işte"

"Nasıl yok kanat açıp uçtum,yok mu oldu?"

"Ağam,Ağam"

"NE VAR LAN !"

"Ağam yenge kaçmış duağı dışarıdaydı kendisi de yok"

"Olmaz!Jiyan yapmaz"

"Yok işte abi"

"NASIL YOK!JİYAN GİTMEZ HER YERE BAKIN"

"Ağam her yere baktık yak"

"YER YARILDIDA YERİN DİBİNE Mİ GİRDİ!?"

Silahı cebinden çıkardı ve defalarca ateşledi.Salona geçti oradakilere söyledi ve misafirlerin hepsi solonu boşaltıldı.Sadece Avşar ağa ile diğer ağalar kaldı.

"Her yeri didik-didik arayın bana Jiyanı bulun"

"Altınlarda yok baya kaçımış,gelinimin böyle bir şey yapacağı aklıma bile gelmezdi"

-Jiyan bana bunu yapmış olma,beni bırakıp gitme lütfen,sana inanıyorum toprak gözlüm bir açıklaman elbet vardır.

"Avşin"

"NE VAR YENGE NE?!"

"Hop Avşin yavaş biraz karşında yengen var"

"Jiyanın tacı lavaboda,adamlar da her yeri aradı yok hiç bir yerde ama buranın kamerası var onu izlemeye yolladım onları"

"Bilmiyorum yenge bir yer diyin orda ola bilir diyin,yada ben sizi niye bekliyorum yeri gelir tüm Türkiyeyi ararım ama Jiyanı bulurum"

dedi ve salonun çıkışına doğru gitmeye başladı o sırada salonun arka kapısından yaralı biri girdi.

"Ağam,Ağam"


"Yenge kaçmadı ağam"


Adam bu sözü dedi ve yere çöktü. Bıçaklanmıştı ve her yeri kandı.Hemen Avşin geri döndü ve adama doğru koştu.

"Ne dedin sen?"

"Ağam yenge kaçmadı,yengeyi zorla kaçırdılar"

"Kim?"

"Ritaj ağa"


~Süveyda~


BÖLÜMÜN SONU


Naber gençlik bölüm nasıldı?


Yorumlar az geliyor yorum yapında az sohbet edek


Bölümleri ola bildiğince çabuk atmak istiyorum ama bu kadar oluyor inşallah beğenirsiniz.


Gelecek bölümlerde görüşmek üzere


am"


Adam bu sözü dedi ve yere çöktü. Bıçaklanmıştı ve her yeri kandı.Hemen Avşin geri döndü ve adama doğru koştu.

"Ne dedin sen?"

"Ağam yenge kaçmadı,yengeyi zorla kaçırdılar"

"Kim?"

"Ritaj ağa"


~Süveyda~


BÖLÜMÜN SONU


Naber gençlik bölüm nasıldı?


Yorumlar az geliyor yorum yapında az sohbet edek


Bölümleri ola bildiğince çabuk atmak istiyorum ama bu kadar oluyor inşallah beğenirsiniz.


Gelecek bölümlerde görüşmek üzere


Loading...
0%