@tuana_miy
|
~SÜVEYDA~ Bölüm:6 "Ağam yenge kaçmadı,yengeyi zorla kaçırdılar" "Kim?" "Ritaj ağa" Büyük bir kükreme sesi çınladı her kezin kulaklarında.Buna ölümün şarkısı desem daha iyi olur yada bir meydan okuma,intikam belkide,yok oluş.Adamlar beklemeden harekete geçdi .Avşin arabasına bindi ve Alân konağına doğru yol aldı.Abisi Avşar ağa adamları topladı konağın kadınlarını konağa götürmek için araba hazırlatdı.Az önce yanımızda olan Guşa ortalıkta yoktu.Avşar ağa daha fazla dayanamayacağını ve Avşinin yanına gideceğini söyledi.Biz düğün salonunda kaldık,korumalar Guşayı aramaya başladılar her ne kadar arasalarda nafile.Son çare olarak güvenlik kamerasına bakmaya karar verdiler.Heja da korumalar ile güvenliğe gitdiler.Nûpel ve daye salonda kalmağa karar verdi.Kamera kayıtlarını izlediğimizde bir çok kez Ferman ağa ile Guşayı birlikte gördük.Kız istemede kırmızı mendil meselesi her kezi şaşırmıştı ancak hepimiz bu büyük günahın yada hatanın tesadüf ve ya sakarlık diye nitelendirdik.Hal bu ki,Guşa ve Ferman arasında elektriklenme olmuş biz buna aşk da diye biliriz elbetde ama bunun bedelini kim ödeyecekdi?.Amcamın kanı yerde kalmıştı,Guşa kendi babasına ihanet etmişdi.Kendi babasının katili ile kaçmıştı.Yıllarca birinin hatasının bedelini başkaları ödemişti.Amcam son nefesinde benim babamdan söz istemiş kızıma kendi kızı gibi bakacak,onun yokluğunu hiss etdirmeyecekdi 1 Saat Önce "Bak Guşa artık anlamışsındır hislerimi" "Ben bir düşman kızıyım Ferman ağa, sen benim arkamda duramazsın" "Seni istiyorum Avşin kızı!" "Boş umutlar bunlar beni sana vermezler" "Kim vermeyecek!?Avşin Zemheroğlu mu ?" "Düşman aşiretleriz" "Sen ne istiyorsun Guşa !" "Sen intikam almak istiyorsun" "İntikamı Ritaj ağa alacak merak etme" "Seviyorum diyorsun ya hadi göster bakalım" "öyle diyorsun ha Guşa Karaman" "eminsiniz Karaman olacağıma yani" "Düğün sonunu bekle o vakit" bu konuşmadan sonra bir kaç kez yanıma gelip zamanın daraldığını söyleyip gülüp gidiyordu .Düğünün sonlarına yakın beni dışarıya çağırdı.Bir az konuştuk,ya benim rızamla yada rızam olmadan kaçıracağını açıkca belirti. "Benimle geliyormusun geliyormusun?" "Neden seninle geleyim?" "Beni seviyorsun Guşa" "Okadar emin olma" "Seni burdan kaçırmak 2×2" "Yüreğin varmı?" "Göstermemi istermisin?" "Kaçır da görelim" Bazen yersiz güven,cesaret fazladır.Yanlıştır ve sen o cesaret yüzünden yanlışını göremezsin.Uydum şeytana kaçtım. "Ne yapıyorsun?" "Sırtıma alıyorum" "Geliyorum ya kendi rızamla" "Olmaz öyle şey kaçırmanında bir adabı var" Beliki intikamdı,belki acele,belki benim korkularımdı,yanlız kalma,yanlız ölme korkusu.Korkuyordum ne annem,ne babam nede kardeşim vardı.Amcamın oğulları beni ne kadar koruyup kollayacak,yada ben o evde ne kadar kalacakdım ki,40 yaşım var şimdiye kadar gelen tüm görücülere ya ben hayır dedim yada Avşin ve Avşar ağa beyenmedi.Asılında Ferman la kaçmamında sebebi buydu tam olarak.Ya şimdi ya hiç.
Şimdi Aşiret 2 grupa bölünmüşdü resmen bir taraf yengemi bir tarafta Guşayı arıyordu.Guşanın yapdığı büyük bir ihanet di.Şimdi biz Avşin abimin yüzüne nasıl bakacaktık.Her iki tarafıda zan altında bırakmıştı.Tam Alân aşireti ile aramız düzeldi,sülh oldu derken tekrar böyle olması çok fena oldu.Avşar abim Avşin abimin arkasıyla gitdiği için biz yanlız kalmıştık.Baran ağa ve diğer dost aşiret ağaları da geldi. "Servinaz anne Avşinler nereye gitdi?Ben ve aşiretim her bir durumda yanınızdayız" "Sağolasın oğlum Avşin ve Avşar ağa Alân konağına gitdi" "Bizde oraya gidelim ozaman" "Ama bir şey daha var oğul" "Buyur ana elimden geldiğince yardımcı olmaya hazırım" "Guşa yok" "Nasıl yok ?" "Ferma Karaman ile kaçtı,tez bir vakitte onları bulmamız lazım" "Ağalar anayı duydunuz 2 aşiret Guşa bacımızı 2 aşiretde Avşin e yardıma gidecek bu gece bu iş bitmeli" Gelen ağalarda adamlarını aldı ve onlar da gitdi.Bir kaç koruma kalmıştı bizde onlarla konağa geçtik.Ben Nûpel,Asiye ve daye.Evde sadece biz vardık.Tüm hazırlıklar öylece kalmıştı.Avşin abim odalarını özelikle hazırlamıştı. Defalarca hem Avşin abime hemde Avşar abimi arasakda geri dönüş elde edememiştik.Onları düşünmeden edemiyordum her an her şey ola bilir.Doğru abimler yalnız değildi 2 koca aşiret de onlarla birlikteydi ama içimde bir Hiss vardı ve bu hissi kelimelerle tarif edemiyordum.Yengemin derdi yetmezmiş gibi birde Guşa meselesi çıkmıştı.Abim öğrenirse delirirdi. NÛPEL ve ben odamıza çıkdık. Asiye yengemle de annem salondaydı.Kıyafetimizi değiştirip üzerimize rahat bir şeyler giyindik ve yatağımıza geçdik.O sırada Nûpelin telefonuna bilinmeyen bir numaradan arama yapıldı.Hemen panikledik ve tanımadığımız bir numara olduğu için açmadık.Sonra abilerimin ola bilme olasılığı akılımıza geldi.Tekrar telefon çaldı.Bu sefer açdık ve hoparlöre aldık. ***:Alo Nûpel senmisin? -Evet benim siz kimsiniz? ***:Baran ağa,abilerin iği durumda Jiyan yengeyi arıyoruz merak etmeyin diye aradım abilerinin telefonu benim arabada kalmış - Teşekkür ederim ozaman bir şey olursa haberdar edersiniz ***:Korkmayın bir şey olmayacak rahat bir şekilde uyuya bilirsiniz -İyi geceler Arama kapatıldı.Ne güzel söyledi Korkmayın bir şey olmaz diye bide uyucakmışız.Abilerim orada ne haber var ne bir şey.Ama içim bir azda olsa rahatlamıştı.Bu haberi gidip annemlere de söylemem lazımdı aradıklarını bilmeliydi.Belli etmesede oda çok korkuyordu. ALÂN KONAĞI Zorla beni arabaya bindirdiler.Kendi düğünümden ailem tarafından kaçırıldım ve düğünden ben kaçmışım süsü verdiler.Saçımdan tutup sürükliye-sürükliye arabaya bindirdiler.Alan konağına vardığımız gibi kolumdan tutup beni yere atdı.Ritaj ağa acımasızlığından ödül vermiyordu. -Namusumuz iki paralık etdin.Düşmana kaçdığın yetmezmiş gibi birde düğünde göbek atar hayin köpek Saçımdan tekrar tutdu yüzüme sert tokatlar atmaya başladı.Tokatların etkisiyle burnum kanadı.Elimle burnumu tutdum ve diğer elimde kendime siper etdim.Ritaj ağa ise gözü dönmüştü.Beni sağ bırakmayacakdı belli.Aslında en baştada söylemiştim.Ya töre kurbanı olacağım yada mal.Mal olmakdan son anda kurtuldum ama töreden kaçamazdım Yarganın barış olsun diye sunduğum bu yol belkide benim sonum olcakdı.Beni hırpalayan Ritaj ağa Avşinin buraya geleceğini bildiği için halama bana kiyafet getirmesini söyledi.Gelinliği çıkaracak ne halim vardı ne gücüm.Halam ve annem kiyafetimi değiştirdi ve abilerim de beni arabaya bindirip bir yere götürdü.Ölü gibiydim her tekmenin,her tokatın yerini,acısını hiss ediyordum.Gözlerimi açmaya takatim kalmamıştı.Yol boyunca düşünmediğim şey kalmamıştı.Belkide öldürmek için götürüyorlardı yada başka bir şey kafam basmıyordu artık. Ormanlık alan gibi bir yerdi.Depomu desem yoksa harabelik tam bilmiyorum ama çok eski bir yerdi.Beni indirdiler ve o her nereyse oraya götürdüler.Elimi kolumu bağladılar.Ne ocak yanıyor ne ışık var.Üzerimi örtmeye bile hiç bir şey vermemişlerdi.İnsan düşmanına bunu yapmaz ama onlar kız kardeşlerine bunu yapıyordular.Olduğum yerin kapısı kapandı.Bir anahtar sesi geldi belli ki kapıyı kilitlemişlerdi.Sonra araba sesi geldi ve uzaklaştı.Şaka gibi beni yapayalnız bırakmışlar.Karanlıktan korkuyor,soğuktan da donuyordum.Gözlerimi her ne kadar açık tutmak istesem de kapanıyordu.Artık uykuya teslim olmuştum gözlerimi kapatmış hiç bir şeyi sorgululamıyordum.Bir az uykuya dalmıştım ki,aniden bir kapı sesi geldi gözlerimi açtım.Nedensiz oda bir az aydınlıktı.Gözlerim bir kaç kez kırpıştırdım.Karşımda birinin durduğunu fark ettim.Karşımdaki şahs abimdi. "Neden yaptınız bunu bana?" "Ne düşünüyordun?!Evlenip mutlu mesut yaşayacağınımı?Namusumuz iki paralık ettdin!" "Ben bir şey yapmadım" "Kaçtın o düşman iti ile kaçtın" "Beni bir şerefsize sattınız!" "Sen bizim kararlarımıza karşı gelemezsin,sen bir malsın evlenirsin başkasının malı olursun" "Düşman dediğiniz adam bile bana böyle davranmıyor!hepinizden tiksiniyorum!Hepinizden" Karnıma doğru bir tekme savurdu dizleri üzerinde bir az eğilerek çenemden tutdu. "Burdan sağ çıkacağınımı sanıyorsun?Ritaj ağanın emrini bekliyorum ondan sonra seni geberterek Namusumuz temizleyeceğim" Çenemi bıraktı ve bir tokat attı. "Al bu battaniyeyi, daha ölmen için erken" Oradan ayrıldı,çok soğuktu battaniyeyi kabul etmeme gibi bir şansım yoktu.O soğuk geceyi Avşini rüyamda görmekle geçirdim.Bir az uyumuştum ki başımdan aşağı soyuk su dökülerek uyandırıldım.Gece saat kaç olduğunu bile bilmiyordum uyumama bile izin vermiyordu. "Zaten obür tarafda yeterince uyuyacaksın kalk!" Gözlerimi açtım hava zaten soğuk birde üzerime soğuk su döküldüğü için tir tir titriyordum.Bir parça ekmek verdi bana birde buz tutmuş bir su.Sudan sadece bir yudum ala bildim.Hava okadar soğuktu ki,ayak parmaklarımı hiss etmiyordum.Bu kadar zülmü benim ailem yapıyordu ama güveniyordum Avşin beni bulacaktı. Avşin aşireti İlk önce Jiyanın kaçtığını öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı.Onun böyle bir şey yapmayacağına inanıyordum lakin her kez üstüme geliyordu.Jiyan sadece kendi değil düğünden toplanan para altın ne varsa alıp gitmişti.Hiç bir şey ondan önemli değil onun için kendi canımı bile veririm.O benim için paha biçilemez.Her şeyi alıp gitmesi bir az şüphemi çekmişti sadece Tacı kalmıştı .O adamın gelip Jiyan kaçmadı kaçırıldı dediğinde bir az rahatladım ama tekrar beynime kan sızdı.Benim gözümden sakındığımı,dokunmaya kıyamadığım yar'imi kaçırmışlardı hemde Ritaj ağa. Sanki kalbimi söküp almışlardı benden Jiyanımı almışlardı.Alan konağına vardığımızda arabalardan silahları ateşliyerek konağa doğru ilerledik bizi şaşırtan Ritaj ağanın kapıya çıkmasıydı. "Oo Avşin ağa silah seslerinin sizin konakdan gelmesini bekliyorduk noldu da düğünü yarım bırakıp buraya geldin yoksa benimi özledin" "BIRAK GEVEZELİYİ KARIM NERDE???" "Daha bu gün evlendin karının nerede olduğunu biliyormusun?!" Böyle laflarıyla beni sinirlendirmeye çalışıyordu kötü tarafı başarıyorduda.Yakasından tutdum ve ona kafa attım.Hiç bir adamı kılını bile kıpırdatmadı. "Son kez soruyorum karım nerde?" "Senin karın diye bir şey yok!sen Namusumuz lekeledin" "LAN! namusum dediğin kızı bir şerefsize satdın lan satdın hemde üstüne kuma getireceğini bile bile yaptın şerefsiz!!Ne Namusundan bahs ediyorsun Hem ben sana söyledim Jiyanı senden istedim bu düşmanlık bitsin dedim SİZ ŞEREFSİZLER BANA DÜĞÜN DAVETİYESİ GÖNDERDİNİZ.Şimdi ya karımı bana verirsin yada ben sizi ailecek toplu mezara gömeyim ve tüm Mardini yakıp yıkıp Karımı bulayım.Seçim şansın yok Ritaj ağa" "O çokdan öldü" "Ritaj ağa sabrımı sınama" sinirle korumalara bağırdım başka bir şey yapamıyormuş gibi sadece bağırdım elimden sadece bağırmak geliyormuş gibi ,"Geçin tüm konağı arayın gerekirse her kezi öldürün ama bana karımı bulun" Her kez konağın içerisine bakmaya başladı,tek tek içeride kim var kim yok çıkardılar.Jiyanın annesi,halası,ablası abileri de Ritaj ağanın yanındaydı. "Avşar bunlar 3 tane değilmiydi" "Evet" "2si nerde pekiya" "1 nin yerini biliyorum ama diğerini Allah bilir" "Nerde?" "Sonra söylerim" Adamın biri elinde kanlı gelinlikle geldi.O an hiss ettiklerimi kelimelerle anlatsam yine kifayetsiz kalır.Kalbim yandı hemde kor gibi yandı.Ritaj ağanın yine yakasından tutdum.Defalarca yumruk attım ama yanan kor gibi kalbim yine sönmedi anlamıştım ben Jiyanın tek saç teline bile muhtaçdım. "Ritaj ağa karım nerede bak and ola Allaha tüm aileni gözünün önünde öldürürüm" "Gördüğün gibi o artık öldü" "Cesedi nerede?Öldüyse cesedi nerede ?Bana karımı ver Ritaj ağa aksi takdirde yapa bileceklerime aklın ermez.Seni diri diri derini soyarım RİTAJ !!!" Şimdiye kadar hiç böyle olmamıştım ellerim hiç olmadığı kadar titriyordu.Onun ölme ihtimali benide öldürüyordu.Gözümden sıcak bir sıvı akmaya başladı.Defalarca Ritaj ağaya yumruk atsamda olmuyordu duramıyordum burda değilsede başka bir yerdeydi o ölmemişti,ölemezdi. Arabaya doğru ilerlerledim. "Nereye?" "Burda değil!nerdeyse orada bulmaya gidiyorum" Arabama binmiştim ki,adamın biri geldi "Ağam konağa doğru gelen bir araba gördük bizi görünce geri döndü" "Kim olduğunu göre bildinizmi" "Ritaj ağanın diğer oğlu Cengiz" "Bu böyle olmayacak bunların hepsini ailecek alın,bizde başka yerleri arayalım yarına kadar Jiyanı bulmamız lazım" Avşar:"Avşin kosa koca Mardin nereye bakacaksın?nereye gideceksin? inat etme belli bunların elinde" Avşin:"Avşar aynı şey senin başına gelseydi ne yapardın?" Avşar:"Duramazdım" Avşin:"Bu yüzden beni durdurma" Telefon çalmaya başladı adamın biri telefonu bana getirdi.Ritaj Ağanın telefonuydu oğlu Cengizu arıyordu. "Telefonu açıyorum ve sende konuşuyorsun aksi takdirde senin için hiç iyi olmaz!" -Alo! baba -A..alo -Bu ölmek üzere napayım bunu gelmedin sende Kafamdan kaynar sular döküldü,sanki ruhum bedenimden çıktı,benim tek teline kıyamadığımı Allah bilir ne hale getirmişler.Allaha içimden yalvarıyordum Jiyanın güçlü olsun dayansın diye.Ellerim bir an titredi ve telefon elimden düştü dizlerim üzerine çökü verdim. -alo..alo baba Telefonu tekrar elime aldım -Bana bak şerefsiz yarım saat içerisinde karımı bana getirmezsen tüm aileni öldürürüm. -artık senin karın diye bir şey kalmadı -LAN!! delirtme beni sikerin olum seni,gelirim oraya sağ bırakmam seni ya güzellikle getireceksin yada Ritaj ağa na bay bay de. -Sen hiç bir şey yapamazsın -Azad ağayı hatırla ama unutma tek kurşunla bitirmem işinizi size bu dünyada cehennemi yaşatırım karımı buraya getir. Telefonu kapatdı. "Alın telefonu sinyaldenmi neyden bilmiyorum bana karımı bulun!" "Hemen Ağam merak etme" "Şimdi gelelim sana yapacaklarıma,Ha Ritaj ağa ne yapayım sana her türlü işkence mevcut hangisinden istersin götüne kazıkmı sokayım?,akrep dolu havuzamı atayım e malüm ben akrep burcuyum tabi sana yapacağım işkence karımın durumuna bakar ben sana kısaca özletliyim karımın tek saç teli eksik olursa seni kel yaparım" "Sen bana ve aileme hiç bir şey yapamazın" "Sana yapacaklarım aklının ucundan bile geçmez,ailene geldiğimizde ben sen değilim sana yapamadığımı ailene yapayım" Telefon sinyalinden Jiyanın yerini bulmuştuk Ritaj ağayı Avşin konağına göndertdim.Sonra hemen arabaya binip bulunan konuma doğru ilerlemeye başladım.Yol boyunca onu düşünmekten merak etmekten ölüyordum.Ayak üstündeydim ama nefes alamıyordum benim nefesimi benden çalmışlardı.Çok uzun bir yol gitdikten sonra eski bir harabeliğe geldik.Arabadan indim muhtemelen orada yalnızdı.Buraya bulamayacağımızı sanmışlardı aslıda ne kadar arasamda burası asla aklıma gelmezdi .Telefona arayarak işimi kolaylaşdırmışlardı.Arabadan iner inmez cebimdeki silahı çıkardım ve defalarca ateş ettim.İçeriye geçdiğimde Jiyanın kafasına silah dayamış bizi bekliyordu. "Karımı geri ver" "Silahını indir!" Silahı indirmedim çünki artık onun işi çoktan bitmişdi.Binanın her tarafı camdı dışarıdan tek bir kurşunla indirmişlardi onu.Jiyan yere yığıldı abisi de yaralıydı Jiyanın yanına geldim kucağıma aldım sırıl-sıklamdı,sesi bile çıkmıyor du sadece kuru nefesi vardı. "Hadi güzelim aç gözlerini beni toprak gözlerinden mahrum bırakma" Yine hiç bir şey söylemedi sadece boynumdan sıkıca tutdu.Onu arabaya doğru götürdüm ve arkaya yatırdım üzerimdeki ceketi üstüne serdim.Buz gibi olmuştu resmen arabanın klimasını yaktım Jiyanın halini gördükçe kahr oluyordum yüzü mos mor olmuştu Konağa vardığımızda arabayı durdurdum ve Jiyanı kucağıma alıp konağa doğru ilerledim Jiyanın yüzüne baktığımda gözlerini açtığını gördüm.Her kez dışarıya çıkmıştı. Daye-"Jiyan!? kızım?!" Kızlar ve daye yanıma geldi. "Dahada iyi olacak ama şu anda hali yok yarın konuşursunuz" Konağa geçtim ve odamıza doğru ilerledim Kapıyı açıp içeriye geçdim.Ona sürpriz olsun diye odamızı özel olarak yapmıştım.Düğünün böyle biteceğini aklımdan bile geçirmemiştim. "Avşin" "Gülüm,bitanem beni çok korkuttun" Başka hiç bir şey söylemedi sadece bana baktı.Üstü kirlenmişti dolaptan gecelik aldım ve tekrar yanına geldim.Elimi alnına koyduğumda kor gibi yanıyordu ateşi vardı "Yıkanman lazım halin olucak mı?, Bende yardım edicem ama eğer rahatsız oluyorsan söyleyelim kızlara gelsin" "Gerek yok" "Nasıl gerek yok Jiyan ayak üste duramıyorsun" "Gerek yok işte" "Güzelim bende yıkarım seni hiç problem değil sen rahatsız olursun diye söylüyorum eğer direteceksen ben yıkıycam hem yaralarına pansuman yapmam lazım" Sadece kafasını salladı.Onu tekrar kucağıma alıp banyoya götürdüm.Bir yere otuzdurdum ve üstünü çıkarmaya başladım.O hiç diretmiyordu ve küçük çocuk gibi benim hareketlerime uyum sağlıyordu.Üstünde eski bir t-shirt,ve bir az bol pantolon vardı.İlk önce t-shirt sonrada pantolonunu çıkardım.Vücuduna baktığımda vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar vardı.Neler yaşadığını bilmiyordum ama intikamını alacağıma söz veriyorum.Üstünü çıkardıktan sonra duşun altına oturmak için bir şey koydum ve Jiyanı oraya oturtdum.Suyu açtım onu ıslatdıktan sonra lifi alıp köpürtdüm her yerini yıkadıktan sonra bornoza sarıp yatağa götürdüm.Çekmeceden ağrı kesici krem aldım ve tüm morlukları üstüne sürdüm sonra geceliğini giyindirip yatağa yatırdım.Saçları ıslaktı,saçlarında havluya sardım.Onu yıkadığım için bende ıslanmıştım üstümü değiştirip yanına geldim.Saçlarını kuruttum ve soyuk algınlığına karşı bir ilaç içirdim. "Yanında uyuya bilirmiyim?" "Evet" Evet cevabını aldıktan sonra yatağın diğer tarafına onun yanına gençtim. Oda çok sessizdi,ona yapılanların intikamını alacakdım onu böyle gördükçe kahr oluyordum.Beklemediğim bir anda Jiyan başını göğüsüme koydu.Yüzüne bakdığımda ağladığını gördüm ama hiç bir şey söyleyemedim,yaşadıkları ona ağır gelmiş olmalıydı ama Sessizliği o bozdu "Yine sana kaldım, yine sana muhtaç dindirdin acılarımı yine" Saçlarını okşamaya başladım "Sen bana muhtaç değilsin ben sana muhtacım,yanımda olmadığın her saniye nefessiz kalıyorum ben,sen benim nefesimsin" *** O gece bana ağır geldi,muhteşem başlayan günümün sonunu hiç böyle düşünmemiştim ama Avşinin yanında nedense kendimi güvende hiss ediyorum.Onun kokusu,onun yanı bana güç veriyordu.Tüm bu olanları düşündüğümde ya Avşin gelmeseydi,ya Avşin beni bulamasaydı diye düşünüyordum.Her yerim ağrıyordu doğrusu Avşinin sürdüğü krem bir az acılarımı hafifletmişti.Karnıma,belime yediğim her tekmenenin acısını hiss ediyordum yinede.Kimsesizdim yapa yalnız.Babamın, abimin bana yaptıkları çok ağırdı taşıyamıyordum. Okadar şey düşünmüştüm ki, ne zaman uyuduğumdan haberim bile yokdu. ~Süveyda~ BÖLÜMÜN SONU Naber gençlik bölüm nasıldı? Küfürleri alaylm,biliyorum çokkk geç atdım bölümü ama özel hayatım çok yoğundu soryy Yorumlar az geliyor yorum yapında az sohbet edek Bölümleri ola bildiğince çabuk atmak istiyorum ama bu kadar oluyor inşallah beğenirsiniz. Gelecek bölümlerde görüşmek üzere
|
0% |