@tuana_miy
|
~SÜVEYDA ~
Bölüm:9
Başını göğsüme dahada gömdü ıslak ve sıcak dudaklarını boynumda Hiss ediyordum.Bende bu olayı kafama çok takmadım ve bende Avşinin kokusunun keyfini çıkarmaya başladım.Saçlarımı okşamaya başladığında ister istemez gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Çok güzel bir uyku çekmiştim ama ne kadardır sol kolum üstüne yatdığımı hatırlamıyordum bu yüzden yerimi değiştirmek ihtiyacı duydum.Diğer tarafa döndüğümde ister istemez ayıldım ve gözlerimi açtım.Yanı başımda Avşin vardı.Ellerini başının arkasında birleştirmiş ve tavana bakıyordu.Bir şeyler düşündüğü belliydi.
"Ne düşünüyorsun?"
"Hıı."
Şaşırmıştı,beklemediği bir anda seslenmiştim.Seslendiğimden emin olmak için yüzünü bana çevirdi "Niye uyandın?" "Bilmem uyandım işte sen niye uyanıksın pekiya?" "Uyku tutmadı" "Seni uyutmayan şey ne söylemeyecekmisin" "Yarın söylerim" "Söylemeyeceğini ikimizde biliyoruz" "Ozaman neden kendini yoruyorsun uyu işte " "Merak ediyorum" "Söyletmeden durmayacaksın dimi?" "Hayır" "Duymak isteyeceğin şeyler değil!" "Buna sen karar veremezsin" "Verdim bile Uyu!" "Bir istediğim zaman uyurum iki her şeyi anlatıyorsun" "Yoksa?" "Kendimi karantinaya alırım bir daha yüzümü göremezsin" "Kapıyı kırmam saniyelerimi alır" "Öylemi peki. birdaha yüzüne bakmam seninle konuşmam ve hatta verdiğim o şansı geri alırım bir daha şansın "ş" sini kullanmam" "Bu bir az ağır oldu" "Anlat duymak istiyorum" "Eminmisin?" "Evet" "Şu anda senin yanında bir katil yatıyor senin abinin katili" "Ne?kimin ?" "Guşa meseleside Ferman ağayı öldürdüm" Hayatımda hiç olmadığım kadar şaşırmıştım.Ani bir şekilde söylediği için anlamakta güçlük çekiyordum.Resmen söylediği laf kafamda tekrarlamaya başlamıştı.Yaşadığım şaşkınlık kekelememe neden oldu. "A..Avşin " "Alân konağına da intikam almaya gitdiğimde Ritaj ağanın elini kestim" "Sus sus Avşin!" "İnkar etmeye gerek yok ben buyum Jiyan ve hep böylede olucam sevdiklerim için başkalarının canını alıcam" "Bu sevmek değil" "Kabul ediyorum Fermanın ölümü bir az ağır oldu ama Ritaj kesinlikle hakk etti" "Kendini böyle savunamazsın!" "Savunmuyorum" "Onlar benim ailem" "Pekiya ben neyim?" "Avşin" "Onlar bunu hak etti vicdan azabı çeksem bile pişman değilim" "Vicdan azabı çekiyorsun yani?" "Jiyan ben seri katil değilim insanları öldürdükten sonra hayatıma bunlar olmamış gibi devam edemem ama yine olsa yine yaparım" "Ben seninle böyle devam edemem" "Nasıl devam edemem?" "Bas baya devam edemem" "Ne demek bu Jiyan delirtme beni ?" "Kendine çeki düzen vereceksin çünki ben bir katille hayatıma devam edemem" "Sen istesen de istemesen de ben buyum" "Bir katil" "Sen nasıl algılarsan,ben sevdiklerimi böyle korurum" "Bu korumak değil başkalarının canını alarak kimseyi koruyamazsın" "Korurum yıllardır da koruyorum" "Sen delirmişsin" "Jiyan sen zaten biliyordun benim nasıl biri olduğumu, sonuç olarak boş yerine birine gaddar denmez pekiya şimdi noldu da buna karşı geliyorsun" "Çünkü onlar benim ailem" "Güldürme beni" "Onlar bana ne yaparlarsa yapsınlar sonucu değiştiremem onlar benim ailem" "Senin ailen artık benim bunu anlarsan iyi edersin" "Etmezsem ne olur" "Edeceksin" "Etmezsen ne yaparsın onlar gibi benidemi öldürürsün?" "Edeceksin başka çaren yok" "Hayır var" "Neymiş o?" "Boşanırım" "Başımı kesseler bile o kağıdı imzalamayacağımı biliyorsun her halde" "Boşanamasam bile bana sahip olamazsın ki" Beni küçümseyerek bir gülüş kondurdu dudaklarına ve devam etti "Olamazmıyım?" "Vücuduma sahip olsan bile ruhuma sahip olamazsın" "Sana kötü bir haber ben sana sahip değilim sen bana sahipsin yani ilk önce senin beni bırakman lazım" "Ne halin varsa gör" O sinirle yataktan kalktım üstümdeki yorganı ona doğru fırlatdım ve kapıya doğru ilerledim "Nereye?" "Cehennemin dibine gelcenmi? Birde nereye diye sorması beni dahada sinirlendirdi kapıyı yüzüne kapatarak odadan çıktım.Merdivenlere doğru ilerledim arkamdan kapı sesi geldi arkamı döndüğüm de bana doğru gelen Avşini gördüm. "Nereye geliyorsun?" "Sen nereye gidiyorsan bende oraya" "Rahat bırakmayacakmısın beni ?" "Davet eden sensin" "Öylemi ozaman şimdide kovuyorum" "Jiyan?" "Avşin nefes almak istiyorum yeter! Git !Bahçeye çıkıp sensiz 5 dakika geçirmek istiyorum seni yanımda istemiyorum!Beni rahat bırak!" "Allah benim belamı versin! oldumu?Elim kırılaydı da o silahı elime almasaydım.Birdaha böyle bir şey olmayacak Kendime "Çeki düzen " vericem ama bana bunu yapma benden nefret etme beni sensiz bırakma" "Bir daha böyle bir şey olmayacak öylemi ?" "Öyle" "Pekiya Ferman geri dönecekmi?" "Özür dilerim" "Bir az yalnız kalmam lazım" "Yanında olduğumu hiss etmeyeceksin bile" " "yalnız" kalmam lazım "
Kızgındım ona hiç olmadığım kadar çok kızgındım ama şaşırtıyordu beni.Burnu yere düşse almayacak biri karşımda özür diliyor hatta yalvarıyordu.İnkar edemem Avşin beni cidden seviyordu ama onun sevgisi başkalarına zarar veriyordu.Şaşkınlığım yüzünden ne hiss ettiğimi bilmiyor.Üzüldüm mü,boşluktamıyım yoksa sadece şaşırdımmı bilmiyordum.Avşine yanlışmı davrandım tepkim abartı mı kaçdı.Bunları düşünürken çoktan konağın dışarısına çıkmıştım.Konağın ön tarafında salıncakta oturmuş bir taraftan gecenin bir yarısı olduğu için gecenin soyuğu bir taraftan da serin serin esen rüzgarı vardı.Üstümde geceliğim gecelik dememe bakmayın yani pijamam vardı sadece.Düşündüm inanamadım.Ferman ölmüştü resmen.Ben mi safım yoksa bu Hiss başka bir hiss te ben ona isim mi veremiyordum bilmiyorum.Çok acılar çektim kendi ailem beni öldürdü resmen şimdi onlardan biri öldü diye niye kötü olmuştum?ve en önemlisi onlar için beni bu kadar seven insanı nasıl kıra bilmiştim bilmiyorum.En iyi şahit Avşindi,bana yaşatdıklarını gören hatda kendisi de yaşayan Avşin di nasıl onun karşısında onları savunurdum.Haklı değildi,hiç bir ölüm haklı olmazdı ama aile diye ismini koyduğum insanlar da haklı değildi.Avşin beni,bizi,kendi ailesini korumaya çalışıyordu biliyorum ama bitmiyordu bu intikam ateşi bu ölüm bu acı.Bitmeliydi yıllardır sürdürülen bu düşmanlık.Bitmeliydi,bitmeliydi ki daha fazla can yanmasın en azından bu hikayede yanan suçsuzlar olmasın. Dışarıya çıkmak çok iyi gelmişti artık ne düşündüğümü biliyordum.Adam benim için Azad ağayı öldürdüğünde niye tepki vermedim de bunlara göz yuman Fermanın hakkını arar oldum?.Yok vicdanımı rahatlatmak için Avşini kıramazdım en azından buna hakkım yoktu.Konuşacaktım onunla ama bu sefer adam akıllı konuşacaktım.Kırmadan, düşüncelerimi ona yaralar açmadan konuşacaktım. Yerimden kalktım zaten soyuk tu artık burda durmanın bir anlamı yoktu aklım başıma gelmişti.Kalktığım salıncaktan merdivene doğru yürümeye başladım.İlk merdiveni çıktıktan sonra kafamı kaldırdım.Balkonda balkonun demirlerine yaslanmış beni izleyen Avşin ile göz göze geldim sonra devam ettim merdivenleri çıkmaya.Konağın kapısının önüne geldim ve içeriye geçtim.Bizim olduğumuz kata çıktım.Tamda odanın önünde durdum.Derin bir nefes verdim.İçeriye geçtiğimde kimse yoktu muhtemelen balkondaydı.Ben içeri geçtikten 5-6 saniye sonra balkonun kapısı açıldı içeriye yoğun bir şekilde sigara kokusu geldi tabi onun arkasıyla da o kokunun sahibi. "Noldu?Yalnız kala bildin mi?" "
Kaldım" "Düşüne bildinmi?" "Düşündüm" " Pekiya ne değişti" "Üzür dilerim öyle konuşmamam lazımdı " "Jiyan ben bu.. "Sen busun biliyorum ama beni seven Avşini de biliyorum.Çok kırıcı konuştum tekrar üzür dilerim" "Üzür dilemene gerek yok" "Hayır var.Onlar için seninle böyle konuşmam doğru değildi.Bana onların vermediği en büyük şeyi verdin "Sevgiyi"Ben senden babamdan görmediğim sevgiyi gördüm ama yinede sana karşı onları savundum.Ferman için üzüldüm elbetde o benim abim evet ama onları savunmaya hakkım yok"
Beni öyle canla başla dinliyordu ki,dudağımda çıkan her bir kelimeyi hiç sıkılmadan dinliyordu.Gözlerimin içine her zamankinden daha farklı daha ihtiraslı bakıyordu.Bana doğru gelmeye başladı kolumdan tuttu ve bana sarıldı.Kafasını boynuma gömdü ve derin bir nefes aldı. "Bana istediğini söyleye bilirsin,söversin hatda döversin hiç sorun değil ama beni sensiz bırakma sevgilimi sen benim nefesimsin bunu anla sensiz ben nefes alamam" "Senin sevmeni seviyorum sevgilim" "Bir dakika doğru mu duydum ben ilk defa ismimden başka bir kelime ile hitap etdin bana" "Sen demedinmi istediğini söyleye bilirsin diye" "Sen bana böyle seslen ben senin kulun kölen olurum" "Sevgilim" "Söyle bebeğim" "Seni seviyorum" "Yalnız kalınca böyle olacağını bilsem seni çoktan yalnız bırakırdım"dedi ve kıkırdadı "Benim senden başka kimse yok sana söylemeyeceğim de kime söyleyeceğim ama senden bir şey isteyeceğim" "Söyle nefesim sen iste yıldızları önüne sererim" "Bu düşmanlık artık bitsin" "Bu benim elimde değil" "Senin elinde sen istersen her şeyi yaparsın " "Ben durdum diyelim Alân aşireti duracakmı?" "Sen durdurursun" "Söz veriyorum her şeyi düzelteceğim" "Ben artık düşmanlık,kaos çatışma istemiyorum" "Yemin ederim onlar durmasalar bile ben durucam artık hiç bir şey bizim rahatımızı bozamaz bitanem " "Sana güveniyorum" "Tekrar sevgilim dermisin" "Sevgilim" "Bir laf insanın ağzına bu kadar mı yakışır" "Bravo sana sevdirdin kendini" "İnsanın sevdiği insandan karşılık görmesi çok güzel bir duyguymuş bana bunu tatdırdığın için teşekkür ederim" "İnsanın sevildiğini Hiss etmesinde çok güzel bir duygu bunu da ilk sen tatdırdın bana bende teşekkür ederim" "Kütük gibi adam olan ben senin yanındayken kendimi çocuk gibi hiss ediyorum" "Bende senin yanında kendimi bebek gibi hiss ediyorum kocacım" "Karıma gelen bu güncellemeyi çok sevdim böyle devam güzelim" Ona olan hislerimi söyledikten sonra çok rahatlamıştım.Artık gerçek karı koca gibiydik.Yatağımıza geçtiğimizde ona sımsıkı sarıldım.Saat sabahın altısıydı ve benim uykum çoktan kaçmıştı.Gözlerimi bir süre kapattım ama uykum gelmiyordu.Gözlerimi açtım ve onu seyr etmeye başladım.Onu seyr etmek çok keyifliydi.Yüzünün her santimetresini çok özenle bakıyor ve zihnime kazıyordum.Kirli sakalı,dudakları, kavisli burnu ,uzun kirpikleri kaşının hemen yanındaki izi uyuduğunda sinirli Avşinde eser kalmıyordu adeta kedi yavrusu gibiydi.Ben ona hayranlıkla bakarken onun kulakta iz bırakan sesi ile irkindim. "Gözlerini kapat ve uyu güzelim" "Uykum yok" "Neden?" "Kaçtı" "Gözlerini kapatırsan gelir" "Avşin uykum yok"
Kaşlarını çatarak gözlerini açtı. "İstersen kucağımda uyutma bilirim" "Ninni de söylermisin" "Söylerim hatda öpe öpe uyuturum" "Kocam azıtmadan kendim uyuyayım en iyisi " "Kocan çoktan azdı Jiyan hanım kendini zor tutuyor" "Tutarsın tutarsın" "Uykun geldimi?" "nc kocamın kucağı olmadan uyuyamıyorum ben"dedim ve güldüm şaka olsun diye söylemiştim "Hay hay karıcım" Sanki bu lafımı bekliyormuş gibi belimden tuttu ve beni kucağına aldı.Ben ise şaşırmıştım çünki o lafı sırf onunla oynamak için söylemiştim direkt icraata geçeceğini biliyordum. Aslında tam olarak kucağında değildim o uzanmış ben ise onun üstünde oturmuş pozisyondaydım. "Niye şaşırdın?" "Ne bileyim kucağına alacağını düşünmemiştim" "Eee karım kocasının kucağını istiyecekte ben onu kucağımdan mahrum mu bırakacağım" "Bu kadar kucak yeter ben kendim uyurum" "Yok illa karımı kucağımda uyutucam" "Bu tam olarak kucak değil sanki"kinayeli bir şekilde gözlerine baktım "Sen iste yeter " Beni bir oyuncak bebek gibi üstünden aldı ve kenara bıraktı.Sonra yastığını dikleştirdi ve kendisi de oturur pozisyona geldi.Elleri ile bana gel-gel yaparak dedi. "Gel bakalım kocasının kızı" "Kocasının kızı mı?" "Tamam sevgilim" "Yok ben kendim uyumayı tercih ederim"dedim ve ona arkamı dönerek gözlerimi kapattım "Bu kararı vermek için artık çok geç" Bana doğru eğildi ve ellerini belime sardı.Bu sefer tam olarak kucağındaydım. "Avşin indir beni" "Sen istedin" "Ama?" "Koy başını ve uyu hem yad yer değil kocanın kucağı sonuçta" Sanki hiç gönlümce değilmiş gibi oflayarak kafamı göğüsüne koydum.Kalp atışlarını çok net bir şekilde duya biliyordum. "Seni elde edene kadar anam ağladı be zalımın kızı" "Ee kocam bey kız evi naz evi" "Ha şimdiye kadar naz yapıyordun bana öylemi?" "Bilmem öylemi?" "Seni çok seviyorum be kızım" "Bende seni seviyorum" "Ninni söylemem gerekiyor mu yoksa sen kendin uyurmusun" "Uykum gelmeseydi söyletirim ama çok uykum var" "uyu ozaman bebeğim" Göğüsünde olan ellerimi bende beline sardım.Yerimden memnun bir şekilde gözlerimi kapattım.Ben yerimden memnundum ama Avşinin yeri hiç rahat değildi bence.Kesin yarın beli tutulacaktı ama hiç şikayet etmeden saçlarımı okşuyor boynumdan ve yanağımdan öpücükler konduruyordu.Boynumu kaplayan saçlarımı bir kenara iterek kendine yer açıyor ve öpücüklerine devam ediyordu. "Avşin dur uyumak istiyorum" "Bende seni öpmek istiyorum " "Avşin dur dedim" O sanki beni duymuyormuş gibi kendi işine devam ediyor.Omzumu tutan pijamayı da kenara çekerek kendine büyük bir alan açmıştı.Boynumdan omuzlarıma kadar öpücükler kondurmaya devam ediyordu.Artık bu öpücüklerden tatlı haz almaya başlamıştım bile .Ben ona engel olmadıkca dahada çok istiyor ve ileri gidiyordu.Belimde olan bir eli ile boynumdan tutdu diğer belimde olan eli ile de beni kendine daha çok çekti.Boynumdaki öpücükleri git gide sertleşiyor yer yer ise öpücükler ısırıklara çevriliyordu.Ben ise belinden daha sıkı tutup onun bana yaptıklarının keyfini çıkarıyordum.Sesizliğim ona cesaret verecek olacak ki hafif ısırıkları daha sert ısırıklar ile yer değiştiriyordu.Son ısırığı hem sert hemde ihtiraslı olduğu için ısırığına karşılık keyif dolu inleme verdim. "Ihhhhm" "Sert seviyoruz galiba gülüm" Boynuma doğru söylediği sözler çok boğuk çıkmıştı. "Ahhh Avşin dur sevgilim" "Hazır sende sevmişken niye devam etmeyelim?" "Dur" Dedim ve elinde olan boynumu elinden kurtarıp dikleşerek yüzüne baktım.Memnuniyet dolu bakışlarla bir dudaklarıma birde bana bakmaya başladı.Sanki o kara gözleri beni hipnoz etmişti.Onun aklından geçeni ben yaparak dudaklarına yapıştım.Ben sadece dudaklarımızı buluşturdum geri kalanını zevkle Avşin devam etdirdi.Onun her hareketi,her dokunuşu içimde farklı bir hiss uyandırıyordu.Ellerim artık hiç bir şey tutmaz olmuştu zar zor göğüslerine koyduğum ellerim ile kendimi ondan ayırmaya çalıştım o ise keyfini bozmadan bir elini çeneme yasladı ve dudaklarımızı kendine dahada bastırdı.Alt dudağımdan doymuş olacak ki onu bırakıp üst dudağıma geçti.Üst dudağıma alt dudağıma nazaran daha sert ısırıklar bırakıyordu.Okadar çekiştirmişti ki artık ağzıma metalimsi tat gelmeye başlamıştı.Bu kadar sert olması hem canımı acıtıyor hemde hoşuma gidiyordu.Bana yaptığı tatlı işkenceye karşı yer yer ağzımdan inlemeler çıkıyordu.İnlemelerim onun çok hoşuna gidiyor olcak ki yüzünde çok arsız gülüş vardı.Artık bu öpüşmeyi ayrı bir levele çıkartmak için beni yatağa yatırdı ve üstündeki t-shirti çıkarıp üstümdeki yerini aldı.Çok hızlıydı hatda çok-çok hızlıydı çünki ben onunla bir ilişkiye hazır değildim.Ama yaptıklarına da hayır diyemiyordum.Her şey bir kenara üstümdeki manzarayı çok sevmiştim iri omuzları,hafif tüylü göğüsleri kaslı karnı çoktan aklımı başımdan almıştı. Avşin bıraktığı işine devam etmek için bacak aramdaki boşluğu doldurdu.Eğilerek boynumun diğer tarafını da ele geçirmeye başladı.Diğer boynumun aksine öpücükler değil ısırıklar hüküm sürüyordu.Odada sadece benim inlemelerim duyuluyordu.Ben inliyordum Avşin ise inlemem için daha sert ısırıyordu. "Avşinn" Artık Avşinin dayanamadığı çok belliydi her iki tarafımda olan elleri göğüslerime gitti sert bir şekilde yoğurur gibi sıkmaya başladı.Bu gece Avşin beni çok ayrı,eşsiz ve hatda muhteşem hisslere boğmuştu. "Ihhhhm sevgilim" İstemsizce ayaklarımı beline doladım bunu sevmiş olucak ki diğer eli de kalçamı buldu kalçamı okşayarak boynumdaki işkencesine devam ediyordu.Göğüsümdeki elini pijamanın altına soktu ve eli büstümün içine sızdı.Artık eli göğüsümdeyi ve göğüsümü yoğurmaya devam ediyordu. "Ahhh" İnlemelerimin ardı arkası kesimiyordu.Göğüsümdeki elini çıkardı yerinde ateş gibi yanan bir ten bıraktı.Kalçamdaki elinide pijamanın eteğine getirdi ve bir çırpıda üstümden çıkardı ve eli büstümün kopçasına getirdi.Tam o anda ayılmıştım ben hazır değildim bir ilişkiye asla hazır değildim ellerini tutum ve üstümden çektim.Bu hareketim Avşini durdurmaya yetti gözlerime ne oldu der gibi bakış attı. "Hayır Avşin" "Ne hayırı sevgilim?" "olmaz" Heyecandan dilim dolaşmıştı lafları zar zor söyleye biliyordum. "Artık çok geç bebeğim kocan çoktan azdı" Lafını bitirir bitirmez boynumu her halde öpmek için eğildi ancak kenara yuvarlanarak altından çıktım "Korkuyorum Avşin" "Korkularımızı birlikte yenmemiz lazım"dedi ve az önceki yerini aldı bu sefer bileklerimi tutarak kafamın üstünde birleştirdi.Gözlerimin içine bakıp adeta benden izin istedi. "Avşin olmaz ben hazır değilim" Beni umursamadan boynuma gömüldü ben ise sadece Avşin diye bildim. "Avşin"Kendim de hiç anlamadım gözümden bir yaş süzüldü ve ağzımdan bir hıçkırık Kaçtı.Hemen başını kaldırıp bana baktı "Jiyanım noldu sana niye ağlıyorsun?" "İstemiyorum Avşin korkuyorum" "Yavaş olucam hiç hiss etmeyeceksin" Diyip yeniden boynuma döndü bu sefer resmen duygu boşalması yaşadım.Avşin diyerek hünkür hünkür ağladım Hemen üstümden çekildi ve belimden tutup benide kaldırdı. "Sen baya baya ağlıyorsun" "Korkuyorum Avşin"dedim ve dudağımı büzerek ağlamaya devam ettim. "Şaka yapıyorum de Jiyan" "Hazır değilim hem sen söz vermiştin" "AMA"lafını bitirmeye bırakmadım tekrar ağzımdan bir hıçkırık çıktı "Ben sana kıyamam"Dedi ve bana sarıldı ve devam etti "sikmişin gerdeğini istemiyorsan duralım bebeğim" "Duralım" "Biz seninle korkunu yenicez sonra ne zaman hazır olursan ozaman devam edicez oldumu kocasının bitanesi" "Oldu" Sanki bir çocuk ağlamış ta onu sakinleştiriyormuş gibi davranıyordu.Oda yetmezmiş gibi bana sarılmıştı. "Belli bu gün kasık ağrısı ile uğaraşıcaz sen ne yapmayı düşünüyorsun karıcım" "Aşağı incem şimdi" "Kocanın ağrı kesiciye ihtiyacı ola bilir gerçi evlendiğimiz den beri kasık ağrısı ile arkadaş olduk ama neyse" "Daha çok ağrı kesici içicek gibi duruyorsun" "Şu an durdum ama bir dahaki sefere dura bilirmiyim bilmiyorum" "Durursun durursun " "Oynama benimle Mardin güzeli cezanı yatakta inleterek veririm" "Bunun ceza olduğuna emin misin?" "Az önce korkuyorum diye ağlayan Jiyandan eser alamet yok maşallah" "Kendini koruma içgüdüsü" "kendini benden mi koruyorsun" "Tam olarak evet"
Bir birimize sarılmış uyumaya devam ederken.Avşinin zorlandığını hiss ede biliyordum.Kafasını boynuma gömmüş hafif iç çekiş sesleri boynumda yankılanıyordu.Belimde olan elinin yardımı ile beni kendisine bastırmaya başlamıştı.Pijamasının altından erkekliği çok net bir şekilde Hiss ediliyordu.Onu hiss etdikce korkumun boşa olmadığını anlamıştım çok şişmiş ve sem sertdi.Aşağıdan kızların sesleri geliyordu belli ki uyanmışlardı son bir kaç günki olaylar yüzünden çoğu zaman geç uyanıyordum şimdi hazır uyanıkken inip onlara yardım etsem iyi olurdu. "Avşin uyudunmu?" "Yok uyumadım değil uyuyamadım" "Bişey olmaz,ben aşağı iniyorum" "Neden?" "Kızlara yardım edeceğim" "Onlar yapar şimdi rahatımız bozma " "Yok insem iyi olur" "İyi in zaten uyku bana haram bende kalkıyorum şimdi" Yataktan kalktım gardıropun yanına geldim ve kendime kiyafetler alıp banyoya geçtim.Üstüme giyinip banyodaki işlerimi hallettim ve aşağı indim.Odadan çıktığımda Avşin odada yoktu muhtemelen balkondaydı.Aşağı indiğimde kızlar kahvaltıyı hazırlamaya başlamışlardı.Mutfağa geçtiğimde Asiye bir kenarda oturmuş zeytin yerken kızlara emirler veriyordu. Asiye:"Tabakları masaya yerleştirin bir az çabuk olun be insanlar acından öldü" Heja:"Yenge yerleştirdik zaten söylemene gerek yok" Asiye :"Ay şuna bak iyilikte yaramıyor unutursunuz diye dedim işte" Nûpel:"Kahvaltı hazırlayacağız ve tabakları yerleştirmeyi unutucaz öyle mi ?yenge biz gerizekalımıyız?" Asiye :"Vallaha sizden her şey beklenir" Nûpel:"Aşk olsun kalbim kırıldı yeminne" "Günaydın" Asiye :"Günaydın elticim nasılsın ?" "İyiyim teşekkürler" Kızların yanına gittim ve onlardan ne yapa bileceğimi sordum "Eksik bir şey varmı yardım edeyim" Heja:"Yok yenge zahmet etme hazırlıyoruz bir ekmekler kaldı kızartalım biticek" Asiye :" Aman boş ver Gel otur yanımda kızlar hazırlar kahvaltıyı" "Onlar masayı kursun ekmekleri kızartıp geliyorum" Asiye :"İyi madem sen bilirsin" Asiye de elimdekileri bir kenara koyup kızlara yardım etmeye başladı yemekleri içeriye götürdükten sonra mutfakta büyük bir boşluk olmuştu.Ekmekleri kızartmaya başlamış ve yarısını bitirmiştim. "Oo karıcım ne yapıyorsun bakayım kocana" "Orda ne yapıyormuşum gibi duyuyor ?" "Bak ben sana uyu dedim uyumadığın için böyle agresifsin işte" "Uyumadım mı ? yoksa sen mi beni uyutmadın" "Kucak isteyen sendin" "Uyutmayanda sendin" "Bu sefer durdum ancak birdaha ki sefere seni bırakmam" "Bırakma" "Bu cesaretini yatakta göster güzelim"dedi ve yanı başıma gelip elini masaya yaslayarak saçımdan bir tutam alıp kulağımın arkasına geçirdi "Bir dahaki sefere"dedim ve hafif ce gülümsedim Son ekmekleri de kızartıp tabağa koydum.Tabağı alıp salona geçtim. Her kez salondaydı sadece Guşa yoktu.Ekmeği masaya bıraktıktan sonra kızlara dönüp sordum "Guşa niye inmedi?" Asiye :"Odasında" "Biliyorum Asiye odasında olduğunu niye inmedi?" "Bu meseleye sen karışmazsan iyi olur karıcım"Avşin bana bakarak dediği laftan sonra yemeğine devam etti "Yemek götürdünüzmü ona yoksa ben götüreyimmi?" Heja:"Ben verdim yenge merak etme" Ben de daha fazla diretemdim.Sofrada bir sesizlik vardı kimse konuşmuyordu salonda sadece çatal kaşıkların sesi hüküm sürüyordu. "Ne zamana kadar böyle devam edecek?" "Nasıl"dedi Avşin sorgular şekilde bana bakarak "Bu sükunet,bu soğukluk ne zamana kadar devam edecek?"bende ona baktım ve devam ettim "Guşa nın yaptığı hataydı kabul ama her kez hata yapar" Daye:"Ama yapılan hatalardan ders çıkarmak lazım Guşa yaptığı şeyin nelere mal olduğunu anlamalı" "Böyle yaparak içine kapanmasına neden oluyorsunuz" Asiye :"İnan bana Jiyan Guşa çocuk değil 40 yaşı var.Yaptığı hatanın bedelini ödemesi lazım ve bu yaptığı hatanın bedelini başka türlü de ödeye bilirdi" "En azından onuda anlamanız lazım" "Jiyan onun neyini anlayacağız?"Avşin sinirli bir şekilde lafımı kesdi "Avşin hata işte inanmış inanmaması gereken insana inanmış inandığı için ona böyle davranamazsınız" "Düşmana inandı!Babasının katiline inandı" "Sende düşmandın ve bende sana inandım yetmedi beni kaçırdın ne farkı var bu iki olayın" "Jiyan ben seni sevdim anlaya biliyorumusun sevdim" "Guşa da Fermanın onu sevdiğine inanmıştı" "Beni onunla nasıl kıyaslarsan?" "Bende sana inandım seninle evlendim kimse bilemezdi senin beni gerçekten sevdiğini yada seninle evlenirsem mutlu olucağını ama ben sana inandım iyi ki inanmışım Guşa da ona inandı onu sevdiğine inandı çünki bu hayatda yalnız aynen benim gibi çünki yalnız ölmekten korkuyor bizim onunla tek farkımız benim kaybedeceğim hiç bir şeyimin olamamasıydı onunsa kayıp edecek bir ailesi var" "Aynen öyle ailesi var ve o ailesini hiçe saydı" "Avşin haklı olduğumu biliyorsun bu olayı konuşmadan çözemezsiniz" "Benim konuşacak bir şeyim yok" "Onun da sizden başka kimsesi yok" "Kapatalım konuyu" Avşar ağa:"Neden? doğru söylediği içinmi?" "Abi bide sen başlama" Avşar ağa:"Amcam onu bize emanet etti yanlışındada doğrusundada yanında olmamamız lazım" "Guşa üst katta gidip konuşmak isteyen konuşsun benim konuşacak bir şeyim yok" Avşar ağa:"Sen bilirsin" "Bukadar mı ? başka bir şey söylemeyecekmisiniz?" Avşar ağa:"İkimizde biliyoruz bence Avşinin bizi dinleyeceğini" Doğruydu Avşar ağa doğru söylüyordu Avşin öfkeli olduğu kadarda inatçıydı dediğinden dönmezdi yanlış bile olsa ama birinin onun yalnız olmadığını hiss etdirmesi lazımdı. "Afiyet olsun" "Nereye gidiyorsun?" "Guşayla konuşacağım" "Jiyan" "Ne? Sen dedin konuşmak isteyen gide bilir odası üst katta diyen" "Biliyormusun istediğini yap" "Yapıcam zaten" Yemeğimi zaten yemiştim bu yüzden direk sofradan kalktım ve üst kata çıktım.Guşanın odasının önüne geldiğimde kendimi sorguladım buraya geldim de onunla ne konuşacaktım?Bu sorumun üstüne çok düşünmedim çünki doğaçlama o an aklıma ne gelirse onu konuşacaktım.İçeriye girdiğimde orada yoktu banyoda ola bileceğini düşünerek ona seslendim ama ses veren yoktu.Banyoya baktığımda orasıda boştu apar topar aşağı indim.İndiğim gibi her kezin odağı ben olmuştum her kez sorgular gibi bana bakıyordu. "Guşa odasında yok biyere mi gitti ?" Nûpel:"Hayır gitse biz bilirdik" "Ozaman nerde?
~Süveyda ~ BÖLÜMÜN SONU
Naber izci kurtlarım?
Bu bölümü bir az tereddüt le yazdım sumut sahneleri bu kısma fikrinizi bildirmenizi istiyorum çünki gelecek bölümlerde daha beterleri çıkacak
Sumut sahneleri kaba taslak geçeyim mi yoksa devam mı ?
Bölüm ile ilgili fikirlerinizi bekliyorum✍️
|
0% |