Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Bölüm:7

@tuana_miy

~SÜVEYDA~

 

Bölüm:7

 

O gece bana ağır geldi,muhteşem başlayan günümün sonunu hiç böyle düşünmemiştim ama Avşinin yanında nedense kendimi güvende hiss ediyorum.Onun kokusu,onun yanı bana güç veriyordu.Tüm bu olanları düşündüğümde ya Avşin gelmeseydi,ya Avşin beni bulamasaydı diye düşünüyordum.Her yerim ağrıyordu doğrusu Avşinin sürdüğü krem bir az acılarımı hafifletmişti.Karnıma ve belime yediğim her tekmenenin acısını hiss ediyordum yeniden.Kimsesizdim yapa yalnız.Babamın, abimin bana yaptıkları çok ağırdı taşıyamıyordum.

Okadar şey düşünmüştüm ki, ne zaman uyuduğumdan haberim bile yokdu.Bu kadar şeyden sonra olanlar beni çok yıprattı.Sadece 1gün geçirmiştim ama hayatımdan bir ömür gitmişti.

 

Avşinin o güzel kokusu ile rahat bir şekilde uyumuştum.Sabah kalktığım ise Avşin yokdu.Yatağımdan kalkmak beni bir az zorlansam da kalktım.Ayaklarım,karnım kısacası her yerim ağrıyordu.Üstümü değiştirip lavabodaki işlerimi hallettim ve aşağı indim.Nupel,Heja beni gördükleri gibi yanıma geldiler

 

Nûpel:Yenge çok merak ettik seni iyimisin?

 

"İyiyim Nûpel hiç değilse iyi olmaya çalışıyorum "

 

Heja:Ayak üste kaldın gel otur yorulma

 

Asiye de mutfaktan elinde bir tabak kızarmış ekmekle çıktı.

 

Asiye :Kız eltim nasılsın ağrın sızın var mı?

 

"ağrı kesici varsa çok güzel olur"

 

Kanepede oturdum.Ortalık çok sessizdi daye de ortalıkta yoktu hemde en önemlisi Guşa yoktu.Daye muhtemelen odasındaydı ama Guşa hiç böyle yapmazdı benim geldiğimi bilir bilmez gelirdi.

 

"Kızlar Guşa nerde?"

 

Asiye:kızlar sofrayı siz kurun bende geliyorum.

 

"Ee? Asiye noldu nerde Guşa?"

 

"Guşa yok"

 

"Nasıl yok?"

 

"Kaçtı ve bil bakalım kimle"

 

"Nasıl kaçtı kimle kaçtı ?"

 

"Ferman Karamanla"

 

"Ne?"

 

"Başımız boktan çıkmıyor ki,Sonra siz Alânlar demezmisiniz Avşin ağa gaddar diye"

 

"Avşin o yüzdenmi gitdi"

 

"Tabikide, Guşayı orda bırakacak hali yok"

 

"Zorla kaçırıldı yani"

 

"Sorun orda zorla kaçmadı kendi hür iradesiyle kaçtı"

 

"Ne?!"

 

"ve bunu Avşin bilmiyor"

 

"Nasıl bilmiyor?"

 

"Ferman ağanın Guşayı zorla kaçırdığını sanıyor"

 

"Sen ne diyorsun Asiye ?Avşin öyrendiyinde ne olucak peki?"

 

"Avşin öyrense bile Guşa dan vazgeçemez amcamın emaneti o asla düşmana yar etmez"

 

"Bu işin sonu kan,bu işin sonu hiç hayır değil"

 

"Evde daye kızlar ve biz varız"

 

"Avşar ağadamı gitdi"

 

"Her kez orda bekarlığa veda partisindeki ağalar var ya onlarda orada"

 

"5 koca aşiret diyosun,ama Avşinler 5 aşiretle giderse Alânlar boş durmaz"

 

"Kötü bir haber daha ,galiba bu olaydan Alân aşiretinin haberi yok"

 

"Nasıl yok?"

 

"Diyorum ya Guşa kendi isteği ile gitti,onların kesin haberi yok"

 

"Guşa nasıl böyle hata yapar ? Bana yapılanlara gözü kör mü? görmüyor mu?"

 

"Bilmiyorum Jiyan . Boş ver sen iyimisin?"

 

"İyiyim dersem inanırmısın?"

 

"Anlıyorum ağrın varmı ? ne istersin?"

 

"Başım fena halde ağrıyor ağrı kesici çok iği olur,bide galiba grip oluyorum"

 

"Kızlara söylerim şimdi ağrı kesici getirirler bende nane limon kaynatayım"

 

"Zahmet değilse"

 

"Ne zahmeti severek ,sen iyi ol sadece eltim hem Avşin seni bana emanet etti"

 

Her yerim ağrıyordu,kemiklerim kırılmış gibi,karnıma çok kötü tekmeler yemiştim iyileştikten sonra hastaneye gitmem lazım.O tekmelerin çocuk sahibi olmamıza engel olacağından korkuyordum.Dün olanlar aklıma geldikce acılarım tekrar-tekrar yenileniyordu.Birde dün beni yıkayan Avşin di bunu hatırladıkca utanıyordum.Dün o kadar bitkin dim ki,kıpırdamaya halim bile yoktu.Resmen beni bebek gibi kenarda oturtmuş yıkıyordu.O an tam olarak kendimde olmadığım için kafam basmıyordu.Şimdi aklıma geldikce onun karşısında çıplak olduğumu hatırladıkca kendimi garip hissediyorumdum.

Avşini hiç böyle görmemiştim resmen oda benim gibi bitkindi.Bana melhem gibi geliyordu.Onun kolları,nefesi,kokusu,sesi.Bana güç veriyordu adeta.Bilemiyorun sevgimi denilir buna?,aşk mı? muhtaçlık mı? bağlılık mı?.Daha önce dediğim gibi ben ailemden görmediğim sevgiyi onda görmüştüm.Beni kuma veren ailem namus diyip öldürmeye de razıydı.Bu kadar mı değersizim? bu kadar mı önemsizim?.İnsan değilmiyim ben ?.O evdeyken sadece ablamla aram iğiydi.Onula da isteme günü aramıza soğukluk girdi o Azad ağanın onu istediğini düşünüyordu beni istediğini duyduğunda kıskanmıştı.

Annem babam ne derse onu yapardı.Bize ayıracak vakti bile kalmazdı.Halam ise sadece babamın kulağını dolduran taraftı.Bir görücü geldiğinde"yaşları geçiyor sonra kimseye veremezsin"diyordu.Babamsa buna karşı"onların neyi var ki,bana başlık parası için ne verecekler ben bunları bunca sene bunun için mi büyütdüm"Kızlarını malı olarak gören birinden naslı merhamet bekleye bilirdim ki.Ben kanepe nin üzerinde uyuyarak bunları düşünürken saçımda bir el Hiss etdim.Kafamı kaldırdığımda Dâye ni gördüm.

"Ben mi uyandırdım kızım ?"

"Yok anne uyumuyordum"

"İyimisin?"

Gözleri dolmuştu bu soruyu sorunca

"İyiyim dersem inanırmısın?"

"Ah benim güzel kızım,sana söz bir daha seni kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim"

"Saçımı okşaman yeter biliyormusun,sevgin bile yeter"

"Aileni atamazsın yada silemezsin biliyorum ama sana başka bir aile oluruz.Seni ne Heja dan nede Nûpel den ayırt etmem Asiye da benim gelinim değil oda benim kızım siz benim kızlarımsınız"

 

Bir cevap veremedim,sarıldım sadece ağlamamaya çalışıyordum ama boğazım da bir sızı hiss ediyordum.Bağırmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu.Dâye ise sadece saçımı okşuyurdu.Bir anne şefkatini şimdi daha iyi hiss ediyordum.

 

Heja-"Anne aşk olsun ye yengemi niye ağlatıyorsun?"

 

Nûpel ve Hejada yanıma geldi.Onlarda sarıldı bana.Nûpel göz yaşlarımı siliyor.

 

Asiye -"Nç nç kızı niye ağlatıyonuz?Bak söylüyom Avşin kaynım eltimi bana emanet etti ona göre"

 

Nûpel-"Kıskandım demiyor da"

 

Asiye -"Ay neyini kıskanacam hiç abla kardeşini kıskanırmı? Jiyan benim eltim değil kardeşim"

Bu lafı duyduğumda kalbine öküz oturdu daha doğru düzgün tanımadığım kadın bana kardeşim derek 23 yıllık kardeşim Gülden benim zora evlendirildiğimi bile bile beni kıskanıyordu

 

Asiye"neyse eltime nane limon kaynatdım içsin sonra ilaçları,melhemleri var sürüp uyumalı"

 

"Uymak istemiyorum"

 

"Olmaz öyle şey ayak üste duramıyorsun bile"

 

"Uykum yok ama"

 

Heja-"Battaniye vereyim kanepede uzansın"

 

Nûpel-"Zaten biz izin vermeyiz sıkılmaya"

 

Bu hoş görü,saygı kendimi önemli Hiss etdiriyordu.Onlar benim öz ailem gibiydiler.Nûpel ve Heja sanki benim kız kardeşlerim.Asiye en yakın arkadaşım hatda ablam.Daye ise benim sanki öz annem gibiydi .Avşar ağa ile tam olarak tanışmadım ama eminim ki oda çok iyi biri.Avşin ise benim hem arkadışım hem eşim hemde babamdı .Bana ne olursa olsun destek veren güven veren korumam gibi .Sanki bu dünyaya benim için gelmişti .Avşin sırtımı yaslaya bileceğim en güvenilir insan dı asılında.Beni o halde kucağına aldığında halimi görüp gözünün dolması bana kıyamaması.Sanki her an kırıla bilirmişim gibi davranması,özenli davranması.Onun sevgisi açıkçası her şeyi beni ona bağlıyordu.Endişeleniyordum bayadır yoktu başlarına bir şey gelmesin diye içimde dua ediyordum.

Guşa bizim aileyi tanımıyordu bile.Ferman yerine başka biri olsaydı bir hak kazandırmaya çalışırdım ama söz konusu Fermandı.O kesin Guşayı yalanlarına imandırmıştı.Guşa ise elbetde inanmıştı çünki yanlız kalmaktan korkuyordu ve Fermanın en ufak ilgisini değerlendirmek istiyordu.Fermanın sevgisi saf sevgi olamazdı.Buna asla inanamazdım çünki Ferman aşka sevgiye inanmaz ama hakkını yiyemem yeri gelir beni korurdu yeri gelir benim için babama karşı gelirdi fakat oda onlarla aynıydı.Oda klasik Alân erkeğiydi.Ne zaman uykuya gitdiğini bile fark etmedim.Uyku beni adeta içine çekmişti.

 

Avşin Zemheroğlu

 

Tam tüm sorunlar çözüldü derken yeni bir olay çıkdı.Şaşırmadım benim hangi günüm normel geçmişti ki.Alânlara eskiden düşman saygım vardı ama artık oda kalmamıştı.Bu şerefsizlik fazlaydı.Amcamın bana emaneti olan Guşayı kaçırmak onların ölüm fermanını imzalamaktı.Bizim töremizde düşmanlık da bir şeref işidir.İnsanın şerefli dostu olacağına şerefli düşmanı olsun derler.Karımı kaçırdılar zulum etdiler her ne kadar kızları olsa bile Jiyana bunları yapdılar.Şimdi ölen amcamın bize emanetini kaçırdılar.Bu kadar kahbeliye göz yumamazdım.

 

Avşar-Napıcaz?

 

"Gidelim Ritaj itini bir sorgulayalım"

 

"O bilmez yerini"

 

"Niye bu kadar emin konuşuyorsun Abi?Bilmediğim bir şeymi var?"

 

"Ben önceden sorgulatdım merak etme bilmiyor"

 

"Güldeni annesini falan soguladınız mı?"

 

"Soguladık kimse bir şey bilmiyor"

 

"Şimdi Ferman kendi aklıylamı kaçırdı?Elbet bunu ona söyleyen biri var"

 

"Biz onu bulana kadar çok zaman geçecek önceliğimiz Guşa olmalı"

 

"Doğru söylüyorsun abey de nereden başlayacağız?"

 

"Vallaha orasını bende bilmiyorum"

 

"Düğün salonundaki kameralara gidip bakılsın"

 

"Baktık pek bir şey yok"

 

Pekiya ne yapacaktık,tüm Mardin bir lafıma bakar ama Guşaya bir zarar gelmeden almam lazımdı.O sırada Baran ağa geldi.

 

Baran ağa-"Bir haber falan varmı?"

 

Avşar-"Yok arıyoruz hala"

 

Baran ağa-"Ben akşam onları buldum izledim de ama kaybetdim"

 

"Nasıl kayıp edersin Baran? O şerefsizi nasıl gözünden kaçırırsın?"

 

Baran ağa-"Tamam be koçum yanlış yaptılarda şerefsiz falan da deme

yani"

 

"Lan sen kimin tarafındasın?"

 

"Gençlik işte Avşin doğrusu 40 yaşında ne gençliğiyse"

 

"Öhğ.öhğ"

 

"Ne Avşar? zaten evde kalmıştı hazır koca bulmuş"

 

Baranın söylediği bu kelimeler beni dahada sinirlendiriyordu.Guşaya böyle bir şeyle hitap edemezdi!Guşa asla bunu yapmazdı.Sinirlerime hakim olamadım ve Baranın yakasına yapışdım.

 

"Dilinin söylediğini kulağın duyuyormu?"

 

"Biliyorsun Avşin yanlış anlamda demedim ama ne yapa biliriz kızın 18-20 yaşı yok ki,çocukluk diğelim"

 

"Lan sen nasıl Guşaya böyle bir şey yapacağını söylersin??!!"

 

"Avşin bilmiyor mu?"

 

dedi Avşar ağaya şaşkınca bakarak

 

Baranın yakasını bıraktım ve Avşar a doğru döndüm

 

"Baran neden bahs ediyor?!NEYİ BİLMİYORUM LAN BEN?!"

 

"Avşin tamam sakin ol"

 

Baran-"Guşa kendi isteği ile kaçtı"

 

"NE???"

 

Avşar-"Lan geri zekalı yüreğine mi indireceksin adamın ?!"

 

Duyduğum gibi sinirim ikiye katlandı.Ellerim sinirden titriyordu ve nefes almakta artık zorlanlyordum.Guşanın bunu yapması beni sarsıtmışdı.Babasının katili ile kaçmak?Hemde kendi rızası ile kaçmak?Törede bunun tek bir çözümü vardı.Her ikisinide öldürmek.Guşa her ne kadar bilmesede onun bende ki,değeri çok farklıydı.Hatda Heja ve Nûpel den bile çok seviyordum onu.O bize,bana,babama emanet edilmişti.Şimdi ona kıyacakmıydım?Elbetde hayır.Her ne kadar ağa olsamda,her ne kadar Mardinli olsamda töreye elbetde karşıydım.Bir insanın canını almak bu kadar kolay olmamalıydı.Çok hatalar yaptım pişman değilim ama Jiyanın ellerini tutan bu ellerde çok insanın kanı vardı.Bu kanallara kendi kanımdan olanı da katamazdım ama bunu yapmazsam da yargan yine karşıma çıkacaktı.Sadece yargan mı?Elbette hayır ,tüm aşiretler karışacaktı bu olaya.Bu olay sade bir insanın başına gelse ve bunu yapmazsa çok önemsenmez.Bunu bir ağa yaptığında ise sadece yarganla kurtulamaz ama ben sadece ağa değilim Ben Avşin Zemheroğluyum.Ancak şu anda önceliğim Guşayı bulmaktı.Guşayı bulduktan sonra asıl eğlence o zaman başlayacaktı.Muhtemelen önce Ferman kurşunun tadına bakacaktı sonrada o babası denilen o herif.

 

Baran-"Avşin iyimisin koçum ?"

 

"ONLARI BULUN !"

 

Baran-"Her yeri aradık yoklar"

 

"BULUN DEDİM!YER YARILDIDA İÇİNE GİRMEDİLER HER HALDE "

 

Baran-"İsmail tüm aşiretlere haber sal bu gün onlar bulunacak!"

 

"Buraya boş dönen olursa kellesi alınacak bilesiniz!"

 

*baş üstüne Ağam

 

Baran-"Avşin bir anlık sinirle hareket etme.Belki sevmişlerdir bir birlerini"

 

"Bırak bunları Baran noldu şimdiye kadar düşmana kız vermeyiz diyorlardı indi düşmandan kız mı alacaklar?!"

 

Avşar-"İlk önce onları bulmak icab eder ondan sonra ne yapacağımızı uzun uzun düşünürüz.Avşin deliliğini bir kenara bırak yeter da"

 

Kadın bizim törede namus demekdir.Erkeğin namusu kadındır.Bu yüzden kadın kaçtığında erkeğin namusuna leke olarak anladıkları için ölüm hükmü verilir.Namus meselesi büyük bir meseledir ancak onuda kenara koydum.Karımı kaçırdılar,bu kadar zulum etdiler yanlarına mı kalacaktı?Elbet de hayır.Mardinin gaddar ağası denmiyormuydu işte şimdi o ismin hakkını verecektim.Namusuma el uzatmanın elini keserim.İlk önce karımı kaçırdıkları yetmezmiş gibi birde Guşayı kaçırdılar.Şaşırmamalıydım nede olsa Zehirden şifa kahbedende vefa beklenmez.

 

Guşa Zemheroğlu

 

Bu yaptığım çok büyük bir hataydı ve bedelini çok fena ödeyecektim.En önemlisi babama bunu yapmış olmam çok kötüydü.Şu anda arabada oturmuş nereye gittiğimiz bilmiyordum.Sorduğum soruların hiç birine cevap vermiyordu.Yol boyunca hiç konuşmamıştı.İçimde çok kötü bir hiss vardı.Ferman ağanın böyle yapması beni korkutuyordu.Uzun bir yol gittikten sonra ormanlık bir alana geldik.Karşımızda çok eski bir kulube vardı.

 

"Bu kulubede kalmayacağız değilmi?"

 

"İçeri geç"

 

Bu davranışlar normal değildi ama mecburen dediğini yaptım ve içeri geçtim.İçersi dışarıdan daha beterdi.

 

"Bu yaptığım çok büyük bir hataydı ve ben bu hatanın arkasında duramayacağım galiba"

 

"Buraya bayram etmeye gelmedik!Sen isteseydin de istemeseydin de buraya gelecektin!"

 

"Ferman ağa neden böyle konuştuğunu anlamıyorum sesinin tonunu bir az alçat"

 

"Seni sevdiğim falan yok Ritaj ağa istedi bende seni kaçırdım okadar"

 

"Ne?! şakamı bu?"

 

"Bizde düşmana ne kız veririz nede kız alırız Guşa Zemheroğlu!"

 

"Neden bana pekiya böyle söyledin?"

 

"Senin bu koca sevdan benim intikam sevdamdan daha güçlü.Bende senin bu koca sevdandan istifade etdim"

 

"Bunu bana yapamazsın!"

 

"Yaptım bile.Avşin Zemheroğlunu ölmekten beter edeceğim"

 

"Sen hiç bir şey yapamazsın!"

 

"Sen sadece yemsin Avşin Zemheroğlunu buraya çekmek için yem"

 

"Siz şerefsizlikte çığır açmışsınız aşkıma ihanet ettin sen"

 

"Kes sesini! Senin aşkın kimin umurunda haa!?"

 

İşte şimdi çok fena olmuştu.Biz onlarla yüz yüze dövüşürken onlar kahbelik yaparak intikam almaya çalışıyordular ve bunların tek sorumlusu bendim .Şimdi Dayenin Avşinin,Avşar abinin yüzene nasıl bakacaktım.Yaptığım hatanın bedelini her kes ödeyecekti.Ben bunun vebalinin altından çıkamazdım.Ferman ağayı öldürmeye çalışsam dışarıda onca koruma var onlarda beni öldürürdü.Tek çarem Avşinin beni bulmasıydı.Kaça bileceğimi düşündükleri için Ferman ağa ip getirdi

Sandalyeye elimi ve ayağımı bağladı.İçeriye bir kaç adam geldi.

 

*Ferman Ağam kulubenin kenarlarına saklandık gelen olursa kimse bizi görmez

 

"Avşin Zemheroğlunun şimdi geleceğine inanmıyorum çünkü şu anda karısını aramakla meşkul"

 

*Pekiya ne yapalım?

 

"Gece devriyeye adam koyun olurda biri gelirse hazırlıksız yakalanmayalım"

 

O geceyi zar zor uyuduktan sonra sabah oldu..Resmen Avşini tuzağa çekmek için her şey hazırdı.Alânların planı çok basitti Avşin Zemheroğlunu öldürmek , belliydi bunu yapmadan Durmayacaklardı. Zaten orada bir yem olarak tutuluyordum.Avşinin beni bulması gelmesi ve kurtarması çok uzun sürecek gibi duruyordu.Üstüne üstlük geldiğinde büyük bir arbede çıkacağıda belliydi.Şu anda ağlasam bile ne fayda bu olayın sebebkarı bendim.Oturup beklemekten başka yapa bileceğim hiç bir şey yoktu.

 

AVŞİN ZEMHEROĞLU

 

Avşar ağa:Dağ taş her yeri aramamız lazım gören duyan varmı"

 

Baran:Her yere ses saldık haber bekliyorum

 

Avşar:Alân aşiretinin göz önünden ayırmayın bu itlere güven olmaz"

 

Her yeri aramaya başlamıştık.Geçen her saniye öfkeme öfke katıyordu.Bunu daha önceden bilmediğim için de çok sinirliydim.5 Koca aşiret tüm Mardine dağılmış Guşayı arıyordu.Baran kendine çok güveniyordu bir arama beklediğini söylüyor başkada bir şey söylemiyordu.

 

"Nodu?!Hiç bir haber yokmu!Böyle elimiz kolumuz bağlı oturacakmıyız?!"

 

Baran-Bekliyorum Avşin zaten biz arasak bile ne fayda binlere insan dağılmış zaten onlar bulamıyor biz mi bulacağız?!"

 

"Anlamıyorsun her halde. Orda ki,benim kanım ve düşmanın elinde burda durduğuma şükür et"

 

Baran-"Sinirine hakim olmağa çalış"

 

Onların bu dedikleri beni dahada çileden çıkarıyordu.Bu olayın haberini aldığım 1 saatdi.Elim kolum bağlı durmak beni bitiriyordu.

Ben sinir kirizi geçirirken telfon çalar.Çalan telefon Baranın tefonuydu.

 

-Efendim

 

...

 

-Bulamadınız mı?

...

 

-Tamam biliyorum orayı bizim adamları topla.

 

***

 

Avşin:"Noldu?!"

 

Baran:"Bulmuşlar yerini"

 

Avşin:"Neresi?!"

 

Baran:"Önceden bizim adamları gönderdim ne olur ne olmaz"

 

Avşin:"Neresi dedim?!"

 

Baran:"adamlardan haber gelsin sonra"

 

Avşar:"Bizde burda mal gibi haber

bekleyelim öğlemi?"

 

Baran:"Anlıyorum sizi ama göz göre göre de sizi ateşe atamam aga"

 

Avşar:"Başlatma ateşinden"

 

Baranın inatçılığı yüzünden haber gelmesini bekledik Baranın dediği gibi tuzak kurulmuştu.Alan aşiretinin yarısı oradaydı.İşte asıl eğlence şimdi başlayacaktı.Diğer aşiret ağaları ile birlikte söylenen mekana gitdik.Bir dağ evi yada kulubesi gibi bir yerdi.Kulubenin dört bir kenarını kuşatdık.Tek-tek değil her kez aynı anda ateş açıp giriş yaptık.Onların planlarının tam tersini yapmıştık.Ortam ağaçların çok sık olmadığı bir yerdi.Bu yüzden karşımızdakileri kolaylıkla görmemiz mümükündü.Orada sadece Alân aşireti değil bizim diğer düşman aşiretlerimiz vardı.Onların planı beni buraya çekmek tuzağa düşürmek ve öldürmekti.Muhtemelen sadece bizim geleceğimizi düşünmüşlerdi.Ancak arkada kurulan dört diğer aşiret vardı .Onların beni öldürme planı tam anlamıyla suya düşmüştü.Dışarıdaki itleri temizledikten sonra Ferman ağa çıktı ve yanındada Guşa vardı.Guşanın boynuna hançer diremiş tehtit ediyordu.

 

"Eğer bir adım daha atarsanız ölür"

 

Avşar-"Artık hiç kimse kalmadı sağ kalmanı istiyorsan onu bize verirsin"

 

Ferman:"Verdikten sonra öldürmeyeceğiniz ne malum?"

 

Avşin:"E oda bizim vicdanımıza kaldı"

 

Avşar:"Gidecek bir yerin kalmadı dört tarafın kuşatıldı kızı bize vermesen bile işini bitirmemiz an meselesi"

 

Ferman:"Tek bir hatanızla ölür!"

 

Avşar"Tek bir hatanla ölürsün!"

 

"Bak Avşar Zemheroğlu kendini akıllı sanma eğer geri çekilmezsen kızı öldürürüm"

 

Avşin"Bak Ferman Karaman kendini kurnaz sanma eğer bir az daha uzatırsan zaten öleceksin Guşayı vermezsende öleceksin!seçim senin"

 

Ferman"Siz bana hiç bir şey yapamazsınız"

 

Arkada duran korumalara sadece başımı onaylar şekilde salladım.Tek kurşun ve tek nefes.Elindeki hançer yere düştü Guşa ise sadece çığlık attı.Ferman Karaman yere yığıldı ölmedi ancak derin bir yara almıştı.Guşa kurtulduğu gibi koşarak önce Avşarın üstüne gitti sadece kafasını çevirmekle cevap verdi bu harekete Üzülmüştü hatasını muhtemelen anlamıştı.Bir umutla benim de yanıma geldi bense Avşarın tam aksine konuşmayı seçtim.

 

"Yaptığın yanlışların nelere sebep olduğunu anlıyormusun?! Eve gitdiğimizde hesap vereceksin!"

 

"Avşin?"

 

"Sesini duymak bile istemiyorum kes sesini "

 

Guşa nın bu yanlışı yüzünden dört koca aşiret seferber olmuştu.Her kez arabalara geçti.Büyük bir konvoy yola çıkacaktık.Guşayı her ne kadar laf söylesem de yine de konuşmaya devam ediyordu.

 

"Ferman ağa oradamı kalacak?Ölüme mi terk edeceksiniz?"

 

Avşar:"İstersen eve götür pansuman yap,nane limon kaynat "

 

Ne söylemek istediğimizi anlamış olcak sustu.Fermanı elbetde orada bırakacaktım.Ritaj ağa belki oğlu ölürse akıllanır.Onun akıllanacağını sanmıyorum ancak intikam intikamdır.Arabaya bindikten sonra yola çıktık.Kısa bir sürede konağa varmıştık.

 

Avşin aşireti

 

Jiyan Zemheroğlu:

 

Ne zaman uykuya gitdiğini bile fark etmedim.Uyku beni adeta içine çekmişti.Araba sesleri beni uykumdan uyandırmıştı.Dayenin ve kızların sesleri beni tam olarak ayıltmıştı.Muhtemelen Avşin gelmişti.Tüm konak ayaklanmıştı.Bende uzandığım kanapeden kalktım daha doğrusu kalkmaya çalıştım.Çünki ağrılarım hiç geçmemişti zar zor kalktıktan sonra merdivenlerden konağın bahçesine indim.Konakta çok fazla adam vardı.Baran ağa ve diğer ağalarda buradaydı.Guşayı almışlardı.Avşar ağa ve Avşin çok hararetli bir şekilde Guşayla konuşuyorlardı.

 

Avşar:"Sen bunu babana nasıl yapa bildin?Ya bize bize nasıl yaptın Guşa?!Utanmadınmı hiç?!"

 

"Hata..

 

"Hata diyerek geçiştiremezsiz Guşa !Senin babanın katili ile kaçtın!Bu ne demek biliyormusun?"

 

"Kandırdı Avşin kandırdı"

 

Avşar:"Nasıl kandırdı?Demekki düşmanımızla konuşmuşsun ki seni kandırmış."

 

"af edin biliyorum yan...

 

"Senin bu konuda yanlış yapmaya hakkın yok!Babanın katili babanın!Benim amcamın katili"

 

Bu laflarıın hepsini hak etmişti aslında ama Avşin Guşaya çok sert davranıyordu.Kolundan çok sıkı tutmuştu ve siniri yatışıcak gibi durmuyordu.Kimse olaya karışmıyor sadece izliyordu.Ancak buna izin veremezdim.Avşini biri durdurması lazımdı çünki bu olay şimdi bağlanmazsa Avşin dönüşü olmayan hatalar yapa bilir.

 

"Avşin!Yeter ölen benim babam tamamı!Yanlış yapsam bile inandım onunla bir gelecek düşündüm"

 

"Ne geleceği lan!"

 

"Olamazmı?! bende insan değilmiyim!"

 

"Sus!

 

Avşin benim beklediğim hatayı yaptı Guşaya el kaldırdı.Yetişmeyi becerdim kaldırdığı elini tutdum ve Guşayı geri çektim.

 

"Yanlış yaptığını anlamış işte Avşin sonra konuşursunuz!"

 

"Jiyan çekil önümden ve karışma"

 

"Şu anda sinirlisin ve ne düşündüğünü ne yaptığını bilmiyorsun!"

 

"Sinirlenmem normal değilmi namusumuz iki paralık etti"

 

"Öylemi ozaman Ritaj ağanın bana yaptıklarını yap ne farkın kalıcak onlardan!"

 

"Jiyan...

 

"Ne Jiyan ne? Bir anlık sinirle dönüşü olmayan şeyler yapma!"

 

Bizim bu kavgamıza daye daha fazla sesiz kalmadı ve araya girdi.

 

"Yeter!Olay daha tazedir elbet bu konu burada kalmayacak ama hele bi sakinleşin .Her kez odasına geçsin Guşa sende benimle geliyorsun!"

 

Avşin:"Dâye

 

"Söylediğimi söyledim sözümün üstüne söz komayın!"

 

Kızlarda Dâye ile birlikte içeri geçti.

 

Avşar:"Çok yardım ettiniz bu dar günümüzde bizim yanımızda oldunuz minnettarlığımızı nasıl bildirelim bilmiyorum hakkınız ödenmez ve bunuda unutmayın ki sizde bizim bir qardaşımızsınız"

 

Baran:"Kardeşler bu günler için vardır hakkımız sonuna kadar size helaldir"

 

Ağalar da gittikten sonra bizde içeri geçtik.Avşin hayla sinirliydi.Adeta saatli bomba gibiydi her an patlaya bilecek bir öfkeye sahipti.İçeri geçtiğimizde Heja ve Nûpel salondaydı.

 

Heja:"Abi açsınızdır yemek var istermisin?"

 

"Dinlenmem lazım odama çıkacağım"

 

"Tamam abi nasıl istersen"

 

Heja da çok diretmemişti abisinin öfkesini benden daha iyi biliyordu.Avşin salondan ayrıldı ve merdivenlere doğru ilerledi.

 

"Jiyan sen neden orada duruyorsun?"

 

"Canım öyle istiyor"

 

"Benimle geliyorsun"

 

"Keyfim isterse gelirim ama istemiyor"

 

"Ozaman keyfine söyle istesin"

 

"Söyledim istemiyor"

 

"Jiyan!"

 

"Sen rica edersen belki ister"

 

"Jiyan!"

 

"Yok şuan muhatabın Jiyan değil keyfim"

 

"Rica ediyorum benimle odaya gelirmisin?!"

 

"Sihirli kelimeyi söylemedin"

 

"Lütfen!"

 

"Hayır gelmem"

 

"Jiyan!?"

 

"Şaka şaka geliyorum"

(Kızlara döndüm ve dedim)

"Abinizde hiç şakadan anlamıyor"

 

Avşin çok ta sinirli gözükmüyordu, artık bir az bitkin gibiydi.Bende onun yanına gittim.O önde merdivenlerden çıkarken bende arkadan onu takip ediyordum.Odamızın önüne geldiğinde bir az duraksadı ve bana kapıyı açtı.

 

"Bu centilmenliyi neye borçluyuz?"

 

"Canım öyle istedi"

 

"İyi bari arada iyi şeyler istiyormuş canın"

 

Hiç diretmedi yada cevap vermedi yatağa doğru ilerledi ve uzandı.

 

"Oradamı duracaksın?"

 

"Oraya gelmemi beklemiyorsun her halde"

 

"Bak güzelim beni sadece sen sakinleştire bilirsin beni sensiz bırakma"

 

"Avşin.."

 

Hiç lafımı bitirmeme izin vermedi bende yatağın kenarında olduğum için beni kendisine çekmesi onun için kolay oldu.Çektiği gibi üzerine düştüm.Ellerimi yatağa sabitleyerek kalkmaya çalıştım ancak o belimi tutarak beni dahada kendine sabitledi.Resmen tamamen Avşinin kucağındaydım.

 

"Avşin bırak beni"

 

"Utangaçlığımızı bekarlığa veda partisinde bıraktığımızı sanıyordum"

 

Bekarlığa veda partisinde ki yakınlaşmamızdan bahs ediyordu.Doğru onunla yakınlaştık hatta öpüştük ama bu bana istediğini yapa bileceği anlamına gelmiyordu.

 

"Yakınlaşmamız istediğini yapa bileceğin anlamına gelmiyor!"

 

"Tamam ozaman senin istediklerini yapalım sevgilim"

 

"Bırak beni!"

 

Beni bırakmak yerine belimi dahada kavrayıp beni alta aldı.

 

"Avşin!!"

 

"E güzelim kucağımda olmaktan utanıyordun işte tam tersi"

 

"Avşin rahatsız oluyorum yapma!"

 

Artık bu son uyarımdı bence oda sinirlendiğimi anlayıp üstümden çekildi.Yatağın diğer tarafına geçti.

 

"Ağrın falan var mı?"

 

"Bir az"

 

Yine dayanamadı ve yanıma geldi.Bu sefer ise sadece sarıldı.

 

"kocanı biliyorsun sevgilim ne yapayım tutamıyorum kendimi"

 

"Tut Avşin çünki daha çok erken"

 

"Üzür dilerim,sana deli divane olan bu kocanı af edecekmisin karıcım"

 

"Tamam ama birdaha yapma"

 

"Sarılar bilirim dimi?"

 

"Sarılmak serbest"

 

"Sen nesin be güzelim sakinleştirdin yine, bide hiç bir şey yapmayarak "

 

"E öyleyimdir"

 

Doğrusu her ne kadar karşı çıksamda Avşinin bu ani yükselişlerini çok seviyordum.O cidden beklenmedik bir insandı.

Beni resmen kolları ile sarmıştı.Kafam tamda onun göğsü ve boyun arasına denk geliyordu.O beni delirten kokusunu tüm ciğerlerime doldurup onun kollarının arasından çok güzel bir uyku çekmiştim.Aslında gündüz uyumayı hiç sevmezdim ama söz konusu Avşinin kollarıysa itiraz edemezdim .

 

~Süveyda ~

BÖLÜMÜN SONU

 

Bu kısmı küfür kısmımı yapsak ne?

 

~SÜVEYDA~

 

Bölüm:7

 

O gece bana ağır geldi,muhteşem başlayan günümün sonunu hiç böyle düşünmemiştim ama Avşinin yanında nedense kendimi güvende hiss ediyorum.Onun kokusu,onun yanı bana güç veriyordu.Tüm bu olanları düşündüğümde ya Avşin gelmeseydi,ya Avşin beni bulamasaydı diye düşünüyordum.Her yerim ağrıyordu doğrusu Avşinin sürdüğü krem bir az acılarımı hafifletmişti.Karnıma ve belime yediğim her tekmenenin acısını hiss ediyordum yeniden.Kimsesizdim yapa yalnız.Babamın, abimin bana yaptıkları çok ağırdı taşıyamıyordum.

Okadar şey düşünmüştüm ki, ne zaman uyuduğumdan haberim bile yokdu.Bu kadar şeyden sonra olanlar beni çok yıprattı.Sadece 1gün geçirmiştim ama hayatımdan bir ömür gitmişti.

 

Avşinin o güzel kokusu ile rahat bir şekilde uyumuştum.Sabah kalktığım ise Avşin yokdu.Yatağımdan kalkmak beni bir az zorlansam da kalktım.Ayaklarım,karnım kısacası her yerim ağrıyordu.Üstümü değiştirip lavabodaki işlerimi hallettim ve aşağı indim.Nupel,Heja beni gördükleri gibi yanıma geldiler

 

Nûpel:Yenge çok merak ettik seni iyimisin?

 

"İyiyim Nûpel hiç değilse iyi olmaya çalışıyorum "

 

Heja:Ayak üste kaldın gel otur yorulma

 

Asiye de mutfaktan elinde bir tabak kızarmış ekmekle çıktı.

 

Asiye :Kız eltim nasılsın ağrın sızın var mı?

 

"ağrı kesici varsa çok güzel olur"

 

Kanepede oturdum.Ortalık çok sessizdi daye de ortalıkta yoktu hemde en önemlisi Guşa yoktu.Daye muhtemelen odasındaydı ama Guşa hiç böyle yapmazdı benim geldiğimi bilir bilmez gelirdi.

 

"Kızlar Guşa nerde?"

 

Asiye:kızlar sofrayı siz kurun bende geliyorum.

 

"Ee? Asiye noldu nerde Guşa?"

 

"Guşa yok"

 

"Nasıl yok?"

 

"Kaçtı ve bil bakalım kimle"

 

"Nasıl kaçtı kimle kaçtı ?"

 

"Ferman Karamanla"

 

"Ne?"

 

"Başımız boktan çıkmıyor ki,Sonra siz Alânlar demezmisiniz Avşin ağa gaddar diye"

 

"Avşin o yüzdenmi gitdi"

 

"Tabikide, Guşayı orda bırakacak hali yok"

 

"Zorla kaçırıldı yani"

 

"Sorun orda zorla kaçmadı kendi hür iradesiyle kaçtı"

 

"Ne?!"

 

"ve bunu Avşin bilmiyor"

 

"Nasıl bilmiyor?"

 

"Ferman ağanın Guşayı zorla kaçırdığını sanıyor"

 

"Sen ne diyorsun Asiye ?Avşin öyrendiyinde ne olucak peki?"

 

"Avşin öyrense bile Guşa dan vazgeçemez amcamın emaneti o asla düşmana yar etmez"

 

"Bu işin sonu kan,bu işin sonu hiç hayır değil"

 

"Evde daye kızlar ve biz varız"

 

"Avşar ağadamı gitdi"

 

"Her kez orda bekarlığa veda partisindeki ağalar var ya onlarda orada"

 

"5 koca aşiret diyosun,ama Avşinler 5 aşiretle giderse Alânlar boş durmaz"

 

"Kötü bir haber daha ,galiba bu olaydan Alân aşiretinin haberi yok"

 

"Nasıl yok?"

 

"Diyorum ya Guşa kendi isteği ile gitti,onların kesin haberi yok"

 

"Guşa nasıl böyle hata yapar ? Bana yapılanlara gözü kör mü? görmüyor mu?"

 

"Bilmiyorum Jiyan . Boş ver sen iyimisin?"

 

"İyiyim dersem inanırmısın?"

 

"Anlıyorum ağrın varmı ? ne istersin?"

 

"Başım fena halde ağrıyor ağrı kesici çok iği olur,bide galiba grip oluyorum"

 

"Kızlara söylerim şimdi ağrı kesici getirirler bende nane limon kaynatayım"

 

"Zahmet değilse"

 

"Ne zahmeti severek ,sen iyi ol sadece eltim hem Avşin seni bana emanet etti"

 

Her yerim ağrıyordu,kemiklerim kırılmış gibi,karnıma çok kötü tekmeler yemiştim iyileştikten sonra hastaneye gitmem lazım.O tekmelerin çocuk sahibi olmamıza engel olacağından korkuyordum.Dün olanlar aklıma geldikce acılarım tekrar-tekrar yenileniyordu.Birde dün beni yıkayan Avşin di bunu hatırladıkca utanıyordum.Dün o kadar bitkin dim ki,kıpırdamaya halim bile yoktu.Resmen beni bebek gibi kenarda oturtmuş yıkıyordu.O an tam olarak kendimde olmadığım için kafam basmıyordu.Şimdi aklıma geldikce onun karşısında çıplak olduğumu hatırladıkca kendimi garip hissediyorumdum.

Avşini hiç böyle görmemiştim resmen oda benim gibi bitkindi.Bana melhem gibi geliyordu.Onun kolları,nefesi,kokusu,sesi.Bana güç veriyordu adeta.Bilemiyorun sevgimi denilir buna?,aşk mı? muhtaçlık mı? bağlılık mı?.Daha önce dediğim gibi ben ailemden görmediğim sevgiyi onda görmüştüm.Beni kuma veren ailem namus diyip öldürmeye de razıydı.Bu kadar mı değersizim? bu kadar mı önemsizim?.İnsan değilmiyim ben ?.O evdeyken sadece ablamla aram iğiydi.Onula da isteme günü aramıza soğukluk girdi o Azad ağanın onu istediğini düşünüyordu beni istediğini duyduğunda kıskanmıştı.

Annem babam ne derse onu yapardı.Bize ayıracak vakti bile kalmazdı.Halam ise sadece babamın kulağını dolduran taraftı.Bir görücü geldiğinde"yaşları geçiyor sonra kimseye veremezsin"diyordu.Babamsa buna karşı"onların neyi var ki,bana başlık parası için ne verecekler ben bunları bunca sene bunun için mi büyütdüm"Kızlarını malı olarak gören birinden naslı merhamet bekleye bilirdim ki.Ben kanepe nin üzerinde uyuyarak bunları düşünürken saçımda bir el Hiss etdim.Kafamı kaldırdığımda Dâye ni gördüm.

"Ben mi uyandırdım kızım ?"

"Yok anne uyumuyordum"

"İyimisin?"

Gözleri dolmuştu bu soruyu sorunca

"İyiyim dersem inanırmısın?"

"Ah benim güzel kızım,sana söz bir daha seni kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim"

"Saçımı okşaman yeter biliyormusun,sevgin bile yeter"

"Aileni atamazsın yada silemezsin biliyorum ama sana başka bir aile oluruz.Seni ne Heja dan nede Nûpel den ayırt etmem Asiye da benim gelinim değil oda benim kızım siz benim kızlarımsınız"

 

Bir cevap veremedim,sarıldım sadece ağlamamaya çalışıyordum ama boğazım da bir sızı hiss ediyordum.Bağırmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu.Dâye ise sadece saçımı okşuyurdu.Bir anne şefkatini şimdi daha iyi hiss ediyordum.

 

Heja-"Anne aşk olsun ye yengemi niye ağlatıyorsun?"

 

Nûpel ve Hejada yanıma geldi.Onlarda sarıldı bana.Nûpel göz yaşlarımı siliyor.

 

Asiye -"Nç nç kızı niye ağlatıyonuz?Bak söylüyom Avşin kaynım eltimi bana emanet etti ona göre"

 

Nûpel-"Kıskandım demiyor da"

 

Asiye -"Ay neyini kıskanacam hiç abla kardeşini kıskanırmı? Jiyan benim eltim değil kardeşim"

Bu lafı duyduğumda kalbine öküz oturdu daha doğru düzgün tanımadığım kadın bana kardeşim derek 23 yıllık kardeşim Gülden benim zora evlendirildiğimi bile bile beni kıskanıyordu

 

Asiye"neyse eltime nane limon kaynatdım içsin sonra ilaçları,melhemleri var sürüp uyumalı"

 

"Uymak istemiyorum"

 

"Olmaz öyle şey ayak üste duramıyorsun bile"

 

"Uykum yok ama"

 

Heja-"Battaniye vereyim kanepede uzansın"

 

Nûpel-"Zaten biz izin vermeyiz sıkılmaya"

 

Bu hoş görü,saygı kendimi önemli Hiss etdiriyordu.Onlar benim öz ailem gibiydiler.Nûpel ve Heja sanki benim kız kardeşlerim.Asiye en yakın arkadaşım hatda ablam.Daye ise benim sanki öz annem gibiydi .Avşar ağa ile tam olarak tanışmadım ama eminim ki oda çok iyi biri.Avşin ise benim hem arkadışım hem eşim hemde babamdı .Bana ne olursa olsun destek veren güven veren korumam gibi .Sanki bu dünyaya benim için gelmişti .Avşin sırtımı yaslaya bileceğim en güvenilir insan dı asılında.Beni o halde kucağına aldığında halimi görüp gözünün dolması bana kıyamaması.Sanki her an kırıla bilirmişim gibi davranması,özenli davranması.Onun sevgisi açıkçası her şeyi beni ona bağlıyordu.Endişeleniyordum bayadır yoktu başlarına bir şey gelmesin diye içimde dua ediyordum.

Guşa bizim aileyi tanımıyordu bile.Ferman yerine başka biri olsaydı bir hak kazandırmaya çalışırdım ama söz konusu Fermandı.O kesin Guşayı yalanlarına imandırmıştı.Guşa ise elbetde inanmıştı çünki yanlız kalmaktan korkuyordu ve Fermanın en ufak ilgisini değerlendirmek istiyordu.Fermanın sevgisi saf sevgi olamazdı.Buna asla inanamazdım çünki Ferman aşka sevgiye inanmaz ama hakkını yiyemem yeri gelir beni korurdu yeri gelir benim için babama karşı gelirdi fakat oda onlarla aynıydı.Oda klasik Alân erkeğiydi.Ne zaman uykuya gitdiğini bile fark etmedim.Uyku beni adeta içine çekmişti.

 

Avşin Zemheroğlu

 

Tam tüm sorunlar çözüldü derken yeni bir olay çıkdı.Şaşırmadım benim hangi günüm normel geçmişti ki.Alânlara eskiden düşman saygım vardı ama artık oda kalmamıştı.Bu şerefsizlik fazlaydı.Amcamın bana emaneti olan Guşayı kaçırmak onların ölüm fermanını imzalamaktı.Bizim töremizde düşmanlık da bir şeref işidir.İnsanın şerefli dostu olacağına şerefli düşmanı olsun derler.Karımı kaçırdılar zulum etdiler her ne kadar kızları olsa bile Jiyana bunları yapdılar.Şimdi ölen amcamın bize emanetini kaçırdılar.Bu kadar kahbeliye göz yumamazdım.

 

Avşar-Napıcaz?

 

"Gidelim Ritaj itini bir sorgulayalım"

 

"O bilmez yerini"

 

"Niye bu kadar emin konuşuyorsun Abi?Bilmediğim bir şeymi var?"

 

"Ben önceden sorgulatdım merak etme bilmiyor"

 

"Güldeni annesini falan soguladınız mı?"

 

"Soguladık kimse bir şey bilmiyor"

 

"Şimdi Ferman kendi aklıylamı kaçırdı?Elbet bunu ona söyleyen biri var"

 

"Biz onu bulana kadar çok zaman geçecek önceliğimiz Guşa olmalı"

 

"Doğru söylüyorsun abey de nereden başlayacağız?"

 

"Vallaha orasını bende bilmiyorum"

 

"Düğün salonundaki kameralara gidip bakılsın"

 

"Baktık pek bir şey yok"

 

Pekiya ne yapacaktık,tüm Mardin bir lafıma bakar ama Guşaya bir zarar gelmeden almam lazımdı.O sırada Baran ağa geldi.

 

Baran ağa-"Bir haber falan varmı?"

 

Avşar-"Yok arıyoruz hala"

 

Baran ağa-"Ben akşam onları buldum izledim de ama kaybetdim"

 

"Nasıl kayıp edersin Baran? O şerefsizi nasıl gözünden kaçırırsın?"

 

Baran ağa-"Tamam be koçum yanlış yaptılarda şerefsiz falan da deme

yani"

 

"Lan sen kimin tarafındasın?"

 

"Gençlik işte Avşin doğrusu 40 yaşında ne gençliğiyse"

 

"Öhğ.öhğ"

 

"Ne Avşar? zaten evde kalmıştı hazır koca bulmuş"

 

Baranın söylediği bu kelimeler beni dahada sinirlendiriyordu.Guşaya böyle bir şeyle hitap edemezdi!Guşa asla bunu yapmazdı.Sinirlerime hakim olamadım ve Baranın yakasına yapışdım.

 

"Dilinin söylediğini kulağın duyuyormu?"

 

"Biliyorsun Avşin yanlış anlamda demedim ama ne yapa biliriz kızın 18-20 yaşı yok ki,çocukluk diğelim"

 

"Lan sen nasıl Guşaya böyle bir şey yapacağını söylersin??!!"

 

"Avşin bilmiyor mu?"

 

dedi Avşar ağaya şaşkınca bakarak

 

Baranın yakasını bıraktım ve Avşar a doğru döndüm

 

"Baran neden bahs ediyor?!NEYİ BİLMİYORUM LAN BEN?!"

 

"Avşin tamam sakin ol"

 

Baran-"Guşa kendi isteği ile kaçtı"

 

"NE???"

 

Avşar-"Lan geri zekalı yüreğine mi indireceksin adamın ?!"

 

Duyduğum gibi sinirim ikiye katlandı.Ellerim sinirden titriyordu ve nefes almakta artık zorlanlyordum.Guşanın bunu yapması beni sarsıtmışdı.Babasının katili ile kaçmak?Hemde kendi rızası ile kaçmak?Törede bunun tek bir çözümü vardı.Her ikisinide öldürmek.Guşa her ne kadar bilmesede onun bende ki,değeri çok farklıydı.Hatda Heja ve Nûpel den bile çok seviyordum onu.O bize,bana,babama emanet edilmişti.Şimdi ona kıyacakmıydım?Elbetde hayır.Her ne kadar ağa olsamda,her ne kadar Mardinli olsamda töreye elbetde karşıydım.Bir insanın canını almak bu kadar kolay olmamalıydı.Çok hatalar yaptım pişman değilim ama Jiyanın ellerini tutan bu ellerde çok insanın kanı vardı.Bu kanallara kendi kanımdan olanı da katamazdım ama bunu yapmazsam da yargan yine karşıma çıkacaktı.Sadece yargan mı?Elbette hayır ,tüm aşiretler karışacaktı bu olaya.Bu olay sade bir insanın başına gelse ve bunu yapmazsa çok önemsenmez.Bunu bir ağa yaptığında ise sadece yarganla kurtulamaz ama ben sadece ağa değilim Ben Avşin Zemheroğluyum.Ancak şu anda önceliğim Guşayı bulmaktı.Guşayı bulduktan sonra asıl eğlence o zaman başlayacaktı.Muhtemelen önce Ferman kurşunun tadına bakacaktı sonrada o babası denilen o herif.

 

Baran-"Avşin iyimisin koçum ?"

 

"ONLARI BULUN !"

 

Baran-"Her yeri aradık yoklar"

 

"BULUN DEDİM!YER YARILDIDA İÇİNE GİRMEDİLER HER HALDE "

 

Baran-"İsmail tüm aşiretlere haber sal bu gün onlar bulunacak!"

 

"Buraya boş dönen olursa kellesi alınacak bilesiniz!"

 

*baş üstüne Ağam

 

Baran-"Avşin bir anlık sinirle hareket etme.Belki sevmişlerdir bir birlerini"

 

"Bırak bunları Baran noldu şimdiye kadar düşmana kız vermeyiz diyorlardı indi düşmandan kız mı alacaklar?!"

 

Avşar-"İlk önce onları bulmak icab eder ondan sonra ne yapacağımızı uzun uzun düşünürüz.Avşin deliliğini bir kenara bırak yeter da"

 

Kadın bizim törede namus demekdir.Erkeğin namusu kadındır.Bu yüzden kadın kaçtığında erkeğin namusuna leke olarak anladıkları için ölüm hükmü verilir.Namus meselesi büyük bir meseledir ancak onuda kenara koydum.Karımı kaçırdılar,bu kadar zulum etdiler yanlarına mı kalacaktı?Elbet de hayır.Mardinin gaddar ağası denmiyormuydu işte şimdi o ismin hakkını verecektim.Namusuma el uzatmanın elini keserim.İlk önce karımı kaçırdıkları yetmezmiş gibi birde Guşayı kaçırdılar.Şaşırmamalıydım nede olsa Zehirden şifa kahbedende vefa beklenmez.

 

Guşa Zemheroğlu

 

Bu yaptığım çok büyük bir hataydı ve bedelini çok fena ödeyecektim.En önemlisi babama bunu yapmış olmam çok kötüydü.Şu anda arabada oturmuş nereye gittiğimiz bilmiyordum.Sorduğum soruların hiç birine cevap vermiyordu.Yol boyunca hiç konuşmamıştı.İçimde çok kötü bir hiss vardı.Ferman ağanın böyle yapması beni korkutuyordu.Uzun bir yol gittikten sonra ormanlık bir alana geldik.Karşımızda çok eski bir kulube vardı.

 

"Bu kulubede kalmayacağız değilmi?"

 

"İçeri geç"

 

Bu davranışlar normal değildi ama mecburen dediğini yaptım ve içeri geçtim.İçersi dışarıdan daha beterdi.

 

"Bu yaptığım çok büyük bir hataydı ve ben bu hatanın arkasında duramayacağım galiba"

 

"Buraya bayram etmeye gelmedik!Sen isteseydin de istemeseydin de buraya gelecektin!"

 

"Ferman ağa neden böyle konuştuğunu anlamıyorum sesinin tonunu bir az alçat"

 

"Seni sevdiğim falan yok Ritaj ağa istedi bende seni kaçırdım okadar"

 

"Ne?! şakamı bu?"

 

"Bizde düşmana ne kız veririz nede kız alırız Guşa Zemheroğlu!"

 

"Neden bana pekiya böyle söyledin?"

 

"Senin bu koca sevdan benim intikam sevdamdan daha güçlü.Bende senin bu koca sevdandan istifade etdim"

 

"Bunu bana yapamazsın!"

 

"Yaptım bile.Avşin Zemheroğlunu ölmekten beter edeceğim"

 

"Sen hiç bir şey yapamazsın!"

 

"Sen sadece yemsin Avşin Zemheroğlunu buraya çekmek için yem"

 

"Siz şerefsizlikte çığır açmışsınız aşkıma ihanet ettin sen"

 

"Kes sesini! Senin aşkın kimin umurunda haa!?"

 

İşte şimdi çok fena olmuştu.Biz onlarla yüz yüze dövüşürken onlar kahbelik yaparak intikam almaya çalışıyordular ve bunların tek sorumlusu bendim .Şimdi Dayenin Avşinin,Avşar abinin yüzene nasıl bakacaktım.Yaptığım hatanın bedelini her kes ödeyecekti.Ben bunun vebalinin altından çıkamazdım.Ferman ağayı öldürmeye çalışsam dışarıda onca koruma var onlarda beni öldürürdü.Tek çarem Avşinin beni bulmasıydı.Kaça bileceğimi düşündükleri için Ferman ağa ip getirdi

Sandalyeye elimi ve ayağımı bağladı.İçeriye bir kaç adam geldi.

 

*Ferman Ağam kulubenin kenarlarına saklandık gelen olursa kimse bizi görmez

 

"Avşin Zemheroğlunun şimdi geleceğine inanmıyorum çünkü şu anda karısını aramakla meşkul"

 

*Pekiya ne yapalım?

 

"Gece devriyeye adam koyun olurda biri gelirse hazırlıksız yakalanmayalım"

 

O geceyi zar zor uyuduktan sonra sabah oldu..Resmen Avşini tuzağa çekmek için her şey hazırdı.Alânların planı çok basitti Avşin Zemheroğlunu öldürmek , belliydi bunu yapmadan Durmayacaklardı. Zaten orada bir yem olarak tutuluyordum.Avşinin beni bulması gelmesi ve kurtarması çok uzun sürecek gibi duruyordu.Üstüne üstlük geldiğinde büyük bir arbede çıkacağıda belliydi.Şu anda ağlasam bile ne fayda bu olayın sebebkarı bendim.Oturup beklemekten başka yapa bileceğim hiç bir şey yoktu.

 

AVŞİN ZEMHEROĞLU

 

Avşar ağa:Dağ taş her yeri aramamız lazım gören duyan varmı"

 

Baran:Her yere ses saldık haber bekliyorum

 

Avşar:Alân aşiretinin göz önünden ayırmayın bu itlere güven olmaz"

 

Her yeri aramaya başlamıştık.Geçen her saniye öfkeme öfke katıyordu.Bunu daha önceden bilmediğim için de çok sinirliydim.5 Koca aşiret tüm Mardine dağılmış Guşayı arıyordu.Baran kendine çok güveniyordu bir arama beklediğini söylüyor başkada bir şey söylemiyordu.

 

"Nodu?!Hiç bir haber yokmu!Böyle elimiz kolumuz bağlı oturacakmıyız?!"

 

Baran-Bekliyorum Avşin zaten biz arasak bile ne fayda binlere insan dağılmış zaten onlar bulamıyor biz mi bulacağız?!"

 

"Anlamıyorsun her halde. Orda ki,benim kanım ve düşmanın elinde burda durduğuma şükür et"

 

Baran-"Sinirine hakim olmağa çalış"

 

Onların bu dedikleri beni dahada çileden çıkarıyordu.Bu olayın haberini aldığım 1 saatdi.Elim kolum bağlı durmak beni bitiriyordu.

Ben sinir kirizi geçirirken telfon çalar.Çalan telefon Baranın tefonuydu.

 

-Efendim

 

...

 

-Bulamadınız mı?

...

 

-Tamam biliyorum orayı bizim adamları topla.

 

***

 

Avşin:"Noldu?!"

 

Baran:"Bulmuşlar yerini"

 

Avşin:"Neresi?!"

 

Baran:"Önceden bizim adamları gönderdim ne olur ne olmaz"

 

Avşin:"Neresi dedim?!"

 

Baran:"adamlardan haber gelsin sonra"

 

Avşar:"Bizde burda mal gibi haber

bekleyelim öğlemi?"

 

Baran:"Anlıyorum sizi ama göz göre göre de sizi ateşe atamam aga"

 

Avşar:"Başlatma ateşinden"

 

Baranın inatçılığı yüzünden haber gelmesini bekledik Baranın dediği gibi tuzak kurulmuştu.Alan aşiretinin yarısı oradaydı.İşte asıl eğlence şimdi başlayacaktı.Diğer aşiret ağaları ile birlikte söylenen mekana gitdik.Bir dağ evi yada kulubesi gibi bir yerdi.Kulubenin dört bir kenarını kuşatdık.Tek-tek değil her kez aynı anda ateş açıp giriş yaptık.Onların planlarının tam tersini yapmıştık.Ortam ağaçların çok sık olmadığı bir yerdi.Bu yüzden karşımızdakileri kolaylıkla görmemiz mümükündü.Orada sadece Alân aşireti değil bizim diğer düşman aşiretlerimiz vardı.Onların planı beni buraya çekmek tuzağa düşürmek ve öldürmekti.Muhtemelen sadece bizim geleceğimizi düşünmüşlerdi.Ancak arkada kurulan dört diğer aşiret vardı .Onların beni öldürme planı tam anlamıyla suya düşmüştü.Dışarıdaki itleri temizledikten sonra Ferman ağa çıktı ve yanındada Guşa vardı.Guşanın boynuna hançer diremiş tehtit ediyordu.

 

"Eğer bir adım daha atarsanız ölür"

 

Avşar-"Artık hiç kimse kalmadı sağ kalmanı istiyorsan onu bize verirsin"

 

Ferman:"Verdikten sonra öldürmeyeceğiniz ne malum?"

 

Avşin:"E oda bizim vicdanımıza kaldı"

 

Avşar:"Gidecek bir yerin kalmadı dört tarafın kuşatıldı kızı bize vermesen bile işini bitirmemiz an meselesi"

 

Ferman:"Tek bir hatanızla ölür!"

 

Avşar"Tek bir hatanla ölürsün!"

 

"Bak Avşar Zemheroğlu kendini akıllı sanma eğer geri çekilmezsen kızı öldürürüm"

 

Avşin"Bak Ferman Karaman kendini kurnaz sanma eğer bir az daha uzatırsan zaten öleceksin Guşayı vermezsende öleceksin!seçim senin"

 

Ferman"Siz bana hiç bir şey yapamazsınız"

 

Arkada duran korumalara sadece başımı onaylar şekilde salladım.Tek kurşun ve tek nefes.Elindeki hançer yere düştü Guşa ise sadece çığlık attı.Ferman Karaman yere yığıldı ölmedi ancak derin bir yara almıştı.Guşa kurtulduğu gibi koşarak önce Avşarın üstüne gitti sadece kafasını çevirmekle cevap verdi bu harekete Üzülmüştü hatasını muhtemelen anlamıştı.Bir umutla benim de yanıma geldi bense Avşarın tam aksine konuşmayı seçtim.

 

"Yaptığın yanlışların nelere sebep olduğunu anlıyormusun?! Eve gitdiğimizde hesap vereceksin!"

 

"Avşin?"

 

"Sesini duymak bile istemiyorum kes sesini "

 

Guşa nın bu yanlışı yüzünden dört koca aşiret seferber olmuştu.Her kez arabalara geçti.Büyük bir konvoy yola çıkacaktık.Guşayı her ne kadar laf söylesem de yine de konuşmaya devam ediyordu.

 

"Ferman ağa oradamı kalacak?Ölüme mi terk edeceksiniz?"

 

Avşar:"İstersen eve götür pansuman yap,nane limon kaynat "

 

Ne söylemek istediğimizi anlamış olcak sustu.Fermanı elbetde orada bırakacaktım.Ritaj ağa belki oğlu ölürse akıllanır.Onun akıllanacağını sanmıyorum ancak intikam intikamdır.Arabaya bindikten sonra yola çıktık.Kısa bir sürede konağa varmıştık.

 

Avşin aşireti

 

Jiyan Zemheroğlu:

 

Ne zaman uykuya gitdiğini bile fark etmedim.Uyku beni adeta içine çekmişti.Araba sesleri beni uykumdan uyandırmıştı.Dayenin ve kızların sesleri beni tam olarak ayıltmıştı.Muhtemelen Avşin gelmişti.Tüm konak ayaklanmıştı.Bende uzandığım kanapeden kalktım daha doğrusu kalkmaya çalıştım.Çünki ağrılarım hiç geçmemişti zar zor kalktıktan sonra merdivenlerden konağın bahçesine indim.Konakta çok fazla adam vardı.Baran ağa ve diğer ağalarda buradaydı.Guşayı almışlardı.Avşar ağa ve Avşin çok hararetli bir şekilde Guşayla konuşuyorlardı.

 

Avşar:"Sen bunu babana nasıl yapa bildin?Ya bize bize nasıl yaptın Guşa?!Utanmadınmı hiç?!"

 

"Hata..

 

"Hata diyerek geçiştiremezsiz Guşa !Senin babanın katili ile kaçtın!Bu ne demek biliyormusun?"

 

"Kandırdı Avşin kandırdı"

 

Avşar:"Nasıl kandırdı?Demekki düşmanımızla konuşmuşsun ki seni kandırmış."

 

"af edin biliyorum yan...

 

"Senin bu konuda yanlış yapmaya hakkın yok!Babanın katili babanın!Benim amcamın katili"

 

Bu laflarıın hepsini hak etmişti aslında ama Avşin Guşaya çok sert davranıyordu.Kolundan çok sıkı tutmuştu ve siniri yatışıcak gibi durmuyordu.Kimse olaya karışmıyor sadece izliyordu.Ancak buna izin veremezdim.Avşini biri durdurması lazımdı çünki bu olay şimdi bağlanmazsa Avşin dönüşü olmayan hatalar yapa bilir.

 

"Avşin!Yeter ölen benim babam tamamı!Yanlış yapsam bile inandım onunla bir gelecek düşündüm"

 

"Ne geleceği lan!"

 

"Olamazmı?! bende insan değilmiyim!"

 

"Sus!

 

Avşin benim beklediğim hatayı yaptı Guşaya el kaldırdı.Yetişmeyi becerdim kaldırdığı elini tutdum ve Guşayı geri çektim.

 

"Yanlış yaptığını anlamış işte Avşin sonra konuşursunuz!"

 

"Jiyan çekil önümden ve karışma"

 

"Şu anda sinirlisin ve ne düşündüğünü ne yaptığını bilmiyorsun!"

 

"Sinirlenmem normal değilmi namusumuz iki paralık etti"

 

"Öylemi ozaman Ritaj ağanın bana yaptıklarını yap ne farkın kalıcak onlardan!"

 

"Jiyan...

 

"Ne Jiyan ne? Bir anlık sinirle dönüşü olmayan şeyler yapma!"

 

Bizim bu kavgamıza daye daha fazla sesiz kalmadı ve araya girdi.

 

"Yeter!Olay daha tazedir elbet bu konu burada kalmayacak ama hele bi sakinleşin .Her kez odasına geçsin Guşa sende benimle geliyorsun!"

 

Avşin:"Dâye

 

"Söylediğimi söyledim sözümün üstüne söz komayın!"

 

Kızlarda Dâye ile birlikte içeri geçti.

 

Avşar:"Çok yardım ettiniz bu dar günümüzde bizim yanımızda oldunuz minnettarlığımızı nasıl bildirelim bilmiyorum hakkınız ödenmez ve bunuda unutmayın ki sizde bizim bir qardaşımızsınız"

 

Baran:"Kardeşler bu günler için vardır hakkımız sonuna kadar size helaldir"

 

Ağalar da gittikten sonra bizde içeri geçtik.Avşin hayla sinirliydi.Adeta saatli bomba gibiydi her an patlaya bilecek bir öfkeye sahipti.İçeri geçtiğimizde Heja ve Nûpel salondaydı.

 

Heja:"Abi açsınızdır yemek var istermisin?"

 

"Dinlenmem lazım odama çıkacağım"

 

"Tamam abi nasıl istersen"

 

Heja da çok diretmemişti abisinin öfkesini benden daha iyi biliyordu.Avşin salondan ayrıldı ve merdivenlere doğru ilerledi.

 

"Jiyan sen neden orada duruyorsun?"

 

"Canım öyle istiyor"

 

"Benimle geliyorsun"

 

"Keyfim isterse gelirim ama istemiyor"

 

"Ozaman keyfine söyle istesin"

 

"Söyledim istemiyor"

 

"Jiyan!"

 

"Sen rica edersen belki ister"

 

"Jiyan!"

 

"Yok şuan muhatabın Jiyan değil keyfim"

 

"Rica ediyorum benimle odaya gelirmisin?!"

 

"Sihirli kelimeyi söylemedin"

 

"Lütfen!"

 

"Hayır gelmem"

 

"Jiyan!?"

 

"Şaka şaka geliyorum"

(Kızlara döndüm ve dedim)

"Abinizde hiç şakadan anlamıyor"

 

Avşin çok ta sinirli gözükmüyordu, artık bir az bitkin gibiydi.Bende onun yanına gittim.O önde merdivenlerden çıkarken bende arkadan onu takip ediyordum.Odamızın önüne geldiğinde bir az duraksadı ve bana kapıyı açtı.

 

"Bu centilmenliyi neye borçluyuz?"

 

"Canım öyle istedi"

 

"İyi bari arada iyi şeyler istiyormuş canın"

 

Hiç diretmedi yada cevap vermedi yatağa doğru ilerledi ve uzandı.

 

"Oradamı duracaksın?"

 

"Oraya gelmemi beklemiyorsun her halde"

 

"Bak güzelim beni sadece sen sakinleştire bilirsin beni sensiz bırakma"

 

"Avşin.."

 

Hiç lafımı bitirmeme izin vermedi bende yatağın kenarında olduğum için beni kendisine çekmesi onun için kolay oldu.Çektiği gibi üzerine düştüm.Ellerimi yatağa sabitleyerek kalkmaya çalıştım ancak o belimi tutarak beni dahada kendine sabitledi.Resmen tamamen Avşinin kucağındaydım.

 

"Avşin bırak beni"

 

"Utangaçlığımızı bekarlığa veda partisinde bıraktığımızı sanıyordum"

 

Bekarlığa veda partisinde ki yakınlaşmamızdan bahs ediyordu.Doğru onunla yakınlaştık hatta öpüştük ama bu bana istediğini yapa bileceği anlamına gelmiyordu.

 

"Yakınlaşmamız istediğini yapa bileceğin anlamına gelmiyor!"

 

"Tamam ozaman senin istediklerini yapalım sevgilim"

 

"Bırak beni!"

 

Beni bırakmak yerine belimi dahada kavrayıp beni alta aldı.

 

"Avşin!!"

 

"E güzelim kucağımda olmaktan utanıyordun işte tam tersi"

 

"Avşin rahatsız oluyorum yapma!"

 

Artık bu son uyarımdı bence oda sinirlendiğimi anlayıp üstümden çekildi.Yatağın diğer tarafına geçti.

 

"Ağrın falan var mı?"

 

"Bir az"

 

Yine dayanamadı ve yanıma geldi.Bu sefer ise sadece sarıldı.

 

"kocanı biliyorsun sevgilim ne yapayım tutamıyorum kendimi"

 

"Tut Avşin çünki daha çok erken"

 

"Üzür dilerim,sana deli divane olan bu kocanı af edecekmisin karıcım"

 

"Tamam ama birdaha yapma"

 

"Sarılar bilirim dimi?"

 

"Sarılmak serbest"

 

"Sen nesin be güzelim sakinleştirdin yine, bide hiç bir şey yapmayarak "

 

"E öyleyimdir"

 

Doğrusu her ne kadar karşı çıksamda Avşinin bu ani yükselişlerini çok seviyordum.O cidden beklenmedik bir insandı.

Beni resmen kolları ile sarmıştı.Kafam tamda onun göğsü ve boyun arasına denk geliyordu.O beni delirten kokusunu tüm ciğerlerime doldurup onun kollarının arasından çok güzel bir uyku çekmiştim.Aslında gündüz uyumayı hiç sevmezdim ama söz konusu Avşinin kollarıysa itiraz edemezdim .

 

~Süveyda ~

BÖLÜMÜN SONU

 

Yorumu yazmayı unutmayın

 

Bu kısmı küfür kısmımı yapsak ne?

 

Bu roman doğrusu benim göz bebeyim ama özel hayat ve burası insanı çok yoruyor ayriyeten universite üstüne sınavlar ve üstüne de benim ek işimi geldiğim de zaman dahada daralıyor.

 

Süveyda cidden başka bir evren daha doğrusu wattpad başka bir evren ben buraya geldiğimde kendimi başka bir evrendeymişim gibi geliyor.

 

Bence sizin desteklerinizle bu yoğun dönemi atlatırız hepinizi çok çok seviyorum kendinize iyi bakın❤️

 

SORULAR

 

Bölüm nasıldı?

 

Bu bölümde en sevdiğimiz sahne hangisiydi?

 

Ve en önemlisi gelecek bölümde ne olmasını istiyorsunuz?

 

Bu roman doğrusu benim göz bebeyim ama özel hayat ve burası insanı çok yoruyor ayriyeten universite üstüne sınavlar ve üstüne de benim ek işimi geldiğim de zaman dahada daralıyor.

 

Süveyda cidden başka bir evren daha doğrusu wattpad başka bir evren ben buraya geldiğimde kendimi başka bir evrendeymişim gibi geliyor.

 

Bence sizin desteklerinizle bu yoğun dönemi atlatırız hepinizi çok çok seviyorum kendinize iyi bakın

 

 

Loading...
0%