Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Başlangıç

@tuanbooks6

Alarmım çaldı, gözlerimi güneşin yumuşak ışıklarına açtım. Hafif bir esinti odamı doldururken, bugünün güzellik vaat eden bir başlangıç olduğunu hissettim. Uykulu yüzümü yıkayıp pencereden dışarı bakarken, yeni bir günün getireceklerini merakla düşündüm.Her sabah olduğu gibi beyaz tişört ve gri eşofman giydim.Saatime baktığımda her zaman olduğu gibi kahvaltı saati gelmişti.Hergün belirli kahvaltı saati vardı.Kahvaltı masasına doğru gelirken yardımcımız safiye abla kahvaltı masasını hazırlıyordu.Safiye abla benim anne yarım gibiydi onunla hep samimiyim ama babam olmadığında,babam çalışanlarla samimi olmamı istemezdı ama tabiki ben böyle biri değilim.Safiye ablayı çalışan olarak hiçbir zaman görmedim.Annem çalışırken,başka ülkelere gittiğinde safiye abla bana annelik yapmıştı.Babam olduğu için direk: "Günaydın" diyerek masaya oturdum ama hiçbiri karşılık vermedi.Babam tabletten işlerini hallediyor,annem günlük işlerini not alıyordu"Bir sabahta farklı olsun"diye düşündüm.hepsi tabaklarına yiyeceklerini aldıktan sonra sessiz ve ciddi bir ortamda kahvaltıya başladık.Babam yani Demir Arslan, kahvaltı masasında ciddiyetle konuşarak, "artık daha dikkatli olalım. Hem iş dünyasında hem de günlük hayatımızda önemli kararlar alıyoruz. Güvenliğimizi artırmak ve birbirimize destek olmak adına daha bilinçli adımlar atmamız gerekiyor. Herkesin birbirine dikkat etmesi, aile olarak daha güçlü olmamıza katkı sağlar," dedi.Annem Aylin Arslan babamı dinledikten sonra, hak vererek ekledi: "Evet, baban haklı. Birbirimize daha çok destek olmalıyız. Belki de birlikte aile aktivitelerine zaman ayırmak, birbirimizi daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Her birimizin güvenliği için daha dikkatli olmak önemli."Babama endişeyle baktıktan sonra sakin bir ses tonuyla sordum:"bir sorun mu var? Her şey yolunda mı?".Babam endişeli bakışlarıma karşılık, gülümseyerek şöyle cevap verdi: "Hayır,işle ilgili bazı değişiklikler düşünüyorum sadece.Güvenliğimiz ve huzurumuz benim için çok önemli"kahvaltım bitince kol saatime baktım ve hafif bir telaşla konuştum: "Hızlı olmam lazım, üniversiteye gitme vaktim geldi. Herkesin günü güzel geçsin! " dedim ve odasıma çıkarak üniversiteye gitmek için hazırlanmaya başladım.

kızıl saçlarıyla dikkat çeken cesur bir tercih yapmıştı. Parlak kızıl saçları, güneşin ışığında parlıyordu. Üzerine, ince ve hafif dökümlü bir siyah elbise giymişti. Doğal ve hafif dalgalı saçları, omuzlarına doğru serpilmişti. Kızıl ruj ve hafif tonlarda makyajı, saç rengini vurgulayarak bütünleşiyordu. Bu çarpıcı görünümüyle Alev, güzellikte cesur adımlar atmaya hazır bir şekilde günü karşılıyordu.Otoparka inip babasının onun üniversitesi için aldığı arabasına binerek yola koyuldu.

mutlu bir şekilde şarkımı dinleyerek yolda gidiyordum.Bir sorun vardı.her dikiz aynasına baktığımda, başka bir aracın beni takip ettiğini fark ettim. Dikkatlice çevremi gözlemleyerek durumu anlamaya çalıştım.Aklıma babamın sabah dedikleri geldi.Babamın düşmanları diye düşündüm.Sonuçta babam ünlüydü ve herkes tarafından bilinen bir aileyiz .Herşey olabilirdi.Korkuyla,hızlıca bir kenara çekilip güvenli bir yerde durdum. Kalp atışlarım hızlanırken,hızlı nefeslerle etrafımı dikkatlice gözlemleyerek durumu değerlendirdim.Arabadan inen adamlarla karşılaşınca, sakin kalmaya çalışarak niyetlerini anlamak için iletişime geçtim. Durumu kontrol altında tutmak için soğukkanlı bir şekilde konuşmaya başladım.Adamların gizemli tavırları üzerine endişeyle sordum, "Neden beni takip ediyorsunuz? Kim tarafından gönderildiniz?" Sorularıyla gerçeği öğrenmeye çalıştım.Adamlardan biri:"Babanız Demir bey sizin güvenliğiniz için takip etmemizi söyledi."diyerek durumu açıkladı.Ben sinirlenerek:"Beni takip etmeyi bırakın.Ben 20 yaşındayım kendime bakabilirim değil mi?"dedi.Adam:"Ama hanımefendi babanı-"cümleyi tamamlamadan araya girdim:"Aması falan yok.Peşimi bırakın ben babamla konuşacağım,eğer peşimden gelirseniz polisi ararım."diyerek arabanın camını kapattım.Sinirle tüm gücümle gaza basarak üniversiteme geldim.İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 2.sınıf öğrencisiyim.Babam gibi iş insanı olmak yerine savcı olmayı seçmiştim.Babam onun yolundan gitmemi istedi ama benim hayallerim başkaydı.Bugün sadece Anayasa Hukuku dersine girecektim.Arabamdan indiğimde en yakın arkadaşım Elvin'i gördüm.Onun da babası iş adamıydı ama çok tanınan biri değildi.Elvin,Bana doğru geldi ve oflayarak:"Alev,yani güzel mesleğim olsun diye bu bölümü seçtik.Hergün bu sıkıcı derslerle uğraşıyoruz.güzel olalım diye 10 cmlik topuklularla dolaşıyoruz."dedi."Elvin bende yoruluyorum ama bu bölüm için kaç yıl uğraştım,seviyorum ben."diyerek yanıtladı.Elvin saatine bakarak:"Seninle sohbet etmek isterdim ama saat gelmiş.hadi gidelim"diyerek amfiye doğru yürümeye başladık.Amfiye geldiğimizde,ikimiz yan yana oturduktan sonra amfinin kapısı açıldı ve hoca yavaş adımlarıyla masasına doğru yürüdü.

Ders bittikten sonra yorgun düşmüştüm.Eve geçmeden uğramam gereken bir yer vardı ve şuan oradaydım.Babamın yanına geldiğimde asistanına söyleyip odasına girdim."Baba noluyor?"dedim."Kızım bir sakin ol!nerede olduğuna bir bak istersen,sen Demir Arslan'ın kızısın.Hareketlerine dikkat et.Birşey olduğu yok.Otur ve anlat" dedi.Her zaman olduğu gibi soyadına ve becerdiği başarılarla büyük büyük konuştu ki bizim de öyle davranmamızı istiyor.Ben hiçbir zaman sıcak aile ortamını hissetmedim.Çünkü ben Demir Arslan'ın kızıyım.Her zaman ciddi olmam lazım 5 yaşında olsam bile.Ben kendimi bildim bileli hep yetiskinim zaten alev ne zaman çocuk öldü ki.Masasının önündeki koltuğa oturduktan sonra öfkeli bir şekilde konuşmaya başladım."Sabah bir şey olmadığını söyledin.O zaman neden beni takip ettirdin?" Dedim.O da:"Sabah dediğim gibi bir sorun yok. Sadece güvenliğini düşündüğüm için yaptım." Dedi.inanmamış bir tonda:"Öyleyse tamam.ben eve gidiyorum.akşam yemeğinde görüşürüz " dedim.Şirketten çıkıp arabaya bindim ve yola koyuldum.Yoldayken babamın bir dostu olan Kaya abinin oğlu olan daha doğrusu tanıştığımız günden beri bana takıntılı olan Bora arıyordu. Açtım:"bebeğim,nasılsın?hazırlan yemeğe gidiyoruz"dedi.göz devirerek:"1. Bebeğin değilim 2.bilmediğim ve istemediğim bir yemeğe gelmeyeceğim Bora abi" benden 2 yaş büyüktü ama abi demem onu sinirlendirdiği için bastırarak söyledim."off Alev yeter neden negatifsin? her zamanki gibi ve ben ABİN değilim.senin gibi güzelliğin abisi olmak berbat birşey olur."içimden bu adamı vallahi dövün. Ağzını kırın ağzını derken şöyle "Bora bana olan bu davranışlarını kes. Seninle aramızda hiç birsey yok eminim."dedim ve telefonu kapattım.Sonra ses sisteminden şöyle bir ses yükseldi.

"Hiçbir Topuk Tıkırtısı bu kadar

Davetkar çalamaz

Bir göz vuruşuyla yerle bir eder

Böyle birşey olamaz"

Şarkı eşliğinde yolculuğuma devam ederken aniden kırmızı ışık yandı ve ani fren yapınca "PAT!" diye bir ses duyuldu ve arabayla çarpıştık ve bir adam sesi geldi. "Dikkat etsene! kör müsün?" Bunu duyunca sinirle arabadan indim ve karşımda duran dev yavrusu adamı görünce şaştım. şaşkınlıkla: "Dikkatli olsaydın,böyle birşey yaşanmazdı.kimin kör olduğuna bir bak istersen! Dev yavrusu!"karşımdaki adam dediğimi duyunca sorgulayıcı bir şekilde bakarak:"ani fren yaptın ve beni suçluyorsun öyle mi?"ekledi. Ardından ben ise "bilerek mi yaptım kırmızı ışık yandı.uzatmasana sen ibanını ver atayım paranı"dedim ama kendimi kibirli hissetmiştim.neden bunu söyledim ki ben şimdi diye düşündüm. adam ise "paranı istediğim yok insanlarin canı için dedim. işim gücüm var seninle mi uğraşacağım?"sinirle söyledi.kavga ederken farkettimde adam gerçekten yakışıklıydı . Nesin sen afet-ül zelzele falan mı? Denilecek kadar uzun ve büyüktü.Şimdi ben neden kavga ettiğim adam hakkında bunları söylüyordum.çok garipti.ikimizde sinirle arabalarimiza bindik.Ama içimden bir his bu adamı tekrar göreceğimi söylüyordu ve ben hislerimde hiç yanılmazdım...



Loading...
0%